Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ 2004-01

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ 2004-01

Dış Ticaret Müsteşarlığından: 29.01.2004 tarihli, 25361 sayılı R.G.

119 Tasarruflu Yazılar 1 2 3

2008/42 Tebliğ ile Soruşturma açılmış olup, sonuçlanana kadar mevcut önleme devam edilecek

Sonuç Madde 24

2009/14 Tebliğ ile önlemin devamına karar verildiğinden iş bu tebliğin YÜRÜRLÜĞÜ KALMAMIŞTIR.

BİRİNCİ KISIM

Genel Bilgi ve İşlemler

Soruşturma

Madde 1- Elpa Elastiki İplikler Sanayi ve İhracat A.Ş. (ELPA) tarafından yapılan ve diğer yerli üreticiler Şahin Lateks Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Şahin Lateks) ile Koza İplik ve Dokuma San.Tic.Ltd.Şti. (Koza İplik) tarafından desteklenen başvuru üzerine, Malezya menşeli "vulkanize edilmiş kauçuktan iplik ve ipler" (kauçuk iplik) için 11/04/2003 tarih ve 25076 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2003/5 sayılı Tebliğ ile başlatılan damping soruşturması Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanmıştır.

Halen, 31/07/2003 tarih ve 25185 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta

Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2003/15 sayılı Tebliğ ile alınmış geçici önlem

yürürlükte bulunmaktadır.

Kapsam

Madde 2- Bu tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 Sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun (Kanun), 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar (Karar) ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonucunda alınan kesin karara esas teşkil eden bilgi ve bulguları içermektedir.

Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi

Madde 3- Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün bilinen yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına, Malezya'da yerleşik bilinen ihracatçılarına ve anılan ülkede yerleşik diğer ihracatçılara erişilebilmesini teminen soruşturmaya taraf ülkenin Ankara Büyükelçiliğine soru formları gönderilmiştir.

Tarafların soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil 37 gün süre tanınmış, süre uzatımı yönündeki makul talepler karşılanmıştır.

Şikayet sahibi yerli üretici, yerli üretici soru formuna usulüne uygun şekilde yanıt vermiştir. Ayrıca, soruşturma süresi boyunca Müsteşarlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

Soruşturma konusu maddenin ithalatını yaptığı tespit edilen ve kendilerine soru formu gönderilen firmalardan 24 tanesi ithalatçı soru formuna cevap vermiştir.

Kendilerine soru formu gönderilen üretici-ihracatçılar Rubberflex Sdn Bhd, Heveafil Sdn Bhd ve Filmax Sdn Bhd, Filati Lastex Sdn Bhd, Rubber Thread Ind. (M) Sdn Bhd tespit edilen bazı eksikliklerle beraber ihracatçı soru formunu cevaplandırmıştır. Soru formuna birlikte cevap veren ve aynı holding grubuna mensup olan Heveafil Sdn Bhd ve Filmax Sdn Bhd (Heveafil ve Filmax Sdn Bhd) birlikte ele alınmış ve tek bir firma olarak kabul edilmiştir.

Yerinde doğrulama soruşturmaları

Madde 4- Yönetmelik'in 21 inci maddesi çerçevesinde üretici/ihracatçı Rubberflex Sdn Bhd ile Heveafil ve Filmax Sdn Bhd firmalarının Malezya'daki tesislerinde, Rubberflex şirketinin İstanbul şubesinde ve İstanbul'da yerleşik şikayetçi firma nezdinde yerinde doğrulama soruşturmaları gerçekleştirilmiştir.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi

Madde 5- Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ülke Büyükelçiliğine ve bilinen üretici-ihracatçı firmalara şikayetin gizli olmayan metni gönderilmiştir.

Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur.

Yönetmelik'in 24 üncü maddesi çerçevesinde, ilgili tarafların görüşlerini karşılıklı olarak dile getirebilmesini teminen yerli üretici, talepte bulunan soruşturma konusu ihracatçı-üreticiler ve ithalatçıların katılımıyla 16/06/2003 tarihinde bir kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir.

Öte yandan, kolon lastiği üretiminde kullanılan ürün tipi hakkında, ürünün kullanıcısı Simiteks firmasının görüşlerinin değerlendirilmesi maksadıyla 2/10/2003 tarihinde ayrı bir toplantı düzenlenmiştir.

Yönetmelik'in 25 inci maddesi çerçevesinde, nihai karara esas teşkil eden nitelikteki bilgi ve bulguları içeren "Nihai Bildirim", yerli üreticilere, soru formuna cevap veren ithalatçılara, bilinen üretici-ihracatçılara ve soruşturmaya konu ülkenin Ankara'daki Büyükelçiliğine iletilmiştir.

Nihai Bildirimin ilgili taraflara gönderilmesini müteakip talep üzerine Rubberflex firması için 22/12/2003 tarihinde dinleme toplantısı düzenlenmiştir.

Tarafların soruşturma boyunca ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüşler incelenmiş, mezkur görüşlerden mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlara raporun ilgili bölümlerinde cevap verilmiştir.

Soruşturma dönemi

Madde 6- Damping belirlemesi için 01/03/2002-28/02/2003 tarihleri arası soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesi için ise veri toplama ve analiz için 01/01/2000-28/02/2003 arasındaki dönem esas alınmıştır.

Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün

Madde 7- 4007.00 gümrük tarife pozisyonu (GTP) altında sınıflandırılan soruşturma konusu ürün, tabii lateks ve çeşitli boya-kimyeviler karışımının ince hassas cam tüpler vasıtasıyla basınçla çekilmesi suretiyle üretilmektedir. Kullanım alanları genel olarak dar dokuma, örme, gipe, çorap, mobilya endüstrisinde kalın dokuma, bebek bezi ile yiyecek endüstrisi olan ürünün 20 ile 112 arası ölçülerde tipleri bulunmaktadır. Ürün ölçüsü (count) her bir tel kalınlığına ilişkin olup, yan yana getirildiği zaman 25,4 mm olarak ölçülen tel sayısını ifade etmektedir. Ürün esas itibariyle kalın mallar (20-44 count arası), orta mallar (50-64 count arası) ve ince mallar (90-112 count arası) şeklinde üçe ayrılmaktadır.

Ölçü, tel sayısı, renk, modül ve benzeri faktörlere bağlı olarak ürün çeşidi çok fazla olmakla beraber bu çeşitliliğin üretim sürecinde yapılan birtakım küçük ayarlamalarla gerçekleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ürünün bütün tipleri, kullanım alanlarına göre ayrılmaksızın, aynı GTP kapsamında yer almaktadır. Soruşturma konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTP ve karşılığı eşya tanımıdır.

Yönetmelik'in 4 üncü maddesi çerçevesinde soruşturma konusu ülkeden ithal edilen ürün ile yerli üreticiler tarafından üretilen ürünün benzer ürün olup olmadığı incelenmiştir. Anılan madde uyarınca benzer ürün, dampinge veya sübvansiyona konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir mal, böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka bir mal şeklinde tanımlanmaktadır.

Bu bağlamda, yerli ve ithal ürünlerin "benzer ürün" olup olmadığı hususu tespit edilirken, öncelikle aynı özelliklerin olup olmadığı, daha sonra da kullanım alanları ve özellikleri itibariyle benzer olup olmadığı hususu incelenmiştir.

Bu kapsamda yapılan incelemelerde, yerli üretici tarafından üretilen ürünler ile soruşturmaya konu ülkeler menşeli ürünler arasında fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları arasında "benzer ürün" tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılık gözlemlenmemiştir.

Ürünün kullanıcısı durumundaki sanayiciler ihtiyaç duydukları kauçuk ipliği ya doğrudan üreticilerden ya da kauçuk iplik ticareti yapan aracı firmalardan temin etmektedir. Dağıtım kanalları yerli ve ithal ürünler için farklılık arz etmemektedir.

Sonuç olarak, yapılan araştırmalar neticesinde, yerli üretim dalı tarafından üretilen ürün ile soruşturma konusu ülkelerden ithal edilenlerin, temel özellikleri, çeşitleri, dağıtım kanalları ve kullanım alanları itibariyle benzer özelliklere sahip olduğu ve soruşturmaya konu ülkeden ithal edilen ürünlerin gerek birbirleriyle gerekse yerli üretim dalının ürünleriyle doğrudan rekabet içinde olduğu, bu nedenle de benzer ürün olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır.

Bazı ilgili taraflar kolon lastiği üretiminde kullanılan ürün tipinin istenilen nitelikte yerli üretiminin olmadığını, silikon kaplı kauçuk iplik ve bebek bezinde kullanılan ürün tipinde ise yerli üretim bulunmadığını, dolayısıyla bu tiplerin soruşturma dışı bırakılması gerektiğini iddia etmiştir.

Kolon lastiği üretiminde kullanılan yüksek modüllü ürün tipinin istenilen nitelikte yerli üretiminin bulunmadığı iddiası soruşturma boyunca müteaddit defalar ürün kullanıcı- ithalatçısı Simiteks firmasınca beyan olunmuştur. Yerli üretici ise söz konusu ürün tipini üretim sürecinde yapılacak bazı değişikliklerle istenilen nitelikte üretmenin mümkün olduğunu, dolayısıyla bu yöndeki görüşün geçerlilik taşımadığını karşı iddia olarak ortaya koymuştur.

Soruşturma süresince yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, yerli üreticinin kolon lastiği üretiminde kullanılan ürün tipini önemli miktarda üretip muhtelif kolon lastiği üreticilerine satmış olduğu belirlenmiş, bu itibarla Yönetmelik'in 4 üncü maddesi hükmü gereğince yerli ürünün, kullanım alanları, temel özellikleri, dağıtım kanalları ve ithal ürünün yokluğu halinde yerine geçebilme özelliği açısından herhalükarda benzer ürün niteliği taşıdığı ve dolayısıyla mezkur ürün tipinin soruşturmaya dahil tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, silikon kaplı kauçuk ipliğe ilişkin yapılan araştırmada ölçü, tel sayısı, diğer teknik özellikler açısından yerli üretici tarafından üretilen pudralı kauçuk ipliğin silikon kaplı ürün ile benzer özellikler taşıdığı ve kullanım alanlarının birebir örtüştüğü belirlenmiştir. Ayrıca, silikon kaplı ürün kullanıcısı muhtelif firmaların aynı zamanda pudralı ürün de tedarik ettikleri tespit olunmuştur. Bu tespitler ışığında, yerli üretici tarafından üretilen pudralı kauçuk ipliğin silikon kaplı ürünün yerine geçebildiği ve Yönetmelik'in 4 üncü maddesi kapsamında benzer ürün tanımına girdiği anlaşılmış, bu itibarla soruşturma dışı bırakılması talebi uygun görülmemiştir.

Diğer taraftan, şikayet sahibi yerli üreticinin ürüne ilişkin satış faturalarından soruşturma konusu ürünün bebek bezinde kullanılan tipinin yurtiçinde üretilmekte ve satılmakta olduğu belirlenmiştir. Bu husus, yerli üreticinin üretim tesisinde yapılan incelemede de teyit olunmuştur.

İKİNCİ KISIM

Dampinge İlişkin Belirlemeler

Genel

Madde 8- Yönetmelik'in 27 nci maddesi çerçevesinde, ihracatçı, ithalatçı, ürün çeşidi ve işlem sayısının fazlalığı nedeniyle dampinge ilişkin belirlemelerde örneklemeye gidilmiştir. Buna göre Türkiye'ye ihracatta toplam %89,49'luk paya sahip Rubberflex Sdn Bhd (%62,96) ile Heveafil ve Filmax Sdn Bhd (%26,53) firmaları örneklemeye dahil edilmiş, bu firmalar için bireysel olarak hesaplanan damping marjlarının ağırlıklı ortalamasının diğer ihracatçı-üreticilere (Filati Lastex Sdn Bhd ve Rubber Thread Ind. (M) Sdn Bhd) teşmil edilmesi öngörülmüştür. Bu husus, söz konusu ihracatçı firmalara önceden bildirilmiş ve konu hakkında mezkur firmaların görüşlerine başvurulmuştur.

Kendisi için ayrı bir damping marjı hesaplanması talebinde bulunan Filati Lastex firmasının bu talebi soruşturma için hayati önemi haiz bilgi ve belgeleri kendisine verilen süre uzatımına karşın zamanında ve yeterli düzeyde sağlamamış olması nedeniyle uygun görülmemiştir.

Örneklemeye dahil edilen üretici-ihracatçı firmaların damping belirlemelerinde, soru formuna verdikleri cevaplarda beyan ettikleri iç piyasa satış fiyatları ve maliyetleri esas alınmış, Rubberflex firmasının İstanbul şubesine satışları haricinde yine beyan edilen ihraç fiyatları kullanılmıştır.

Soru formuna birlikte cevap veren ve aynı holding grubuna dahil olan Heveafil ve Filmax firmaları tek bir firma olarak kabul edilmiş, maliyetleri ayrı ayrı dikkate alınmakla beraber iç piyasa satış fiyatları ve ihraç fiyatları işlem bazında birlikte ele alınmıştır.

BİRİNCİ BÖLÜM

Normal Değer

Temsil testi

Madde 9- Yönetmelik'in 5 inci maddesi hükmü gereğince, menşe ülkenin iç piyasasında yapılan benzer mal satışlarının miktar bazında Türkiye'ye satışların %5'ini veya daha fazlasını oluşturduğu hallerde, iç satışlar normal değerin tespit edilmesi için yeterli miktarda sayılmıştır. Bu testin olumlu sonuçlanması halinde normal değer, ihracatçı ülke iç piyasasında normal ticari işlemler çerçevesinde gerçekleşen satışlar esas alınarak belirlenmiştir. Aksi durumda, normal değer oluşturulmuş değer esasında belirlenmiştir.

Normal ticari işlem testi

Madde 10- Yönetmelik'in 5 inci maddesi hükümleri gereğince, soruşturmaya konu firmalardan sağlanan bilgiler elverdiği ölçüde, menşe ülkenin iç piyasasındaki satışlarının normal değer tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için ürün tipleri bazında normal ticari işlem testi uygulanmıştır. Buna göre;

a) Benzer ürünün ağırlıklı ortalama net satış fiyatının ağırlıklı ortalama birim maliyetinin üzerinde olduğu durumlarda normal değer;

1) Birim maliyetin üzerindeki satışların maddenin toplam satışlarının %80'ini veya daha fazlasını oluşturması halinde, soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen tüm iç piyasa satış işlemlerinin (karlı ya da karsız) ağırlıklı ortalaması esasında,

2) Birim maliyetin üzerindeki satışların ürünün toplam satışlarının %80'inden daha azını oluşturması halinde ise soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen yalnızca karlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında

belirlenmiştir.

b) Benzer ürünün ağırlıklı ortalama net satış fiyatının, ağırlıklı ortalama birim maliyetinin altında olması halinde normal değer, oluşturulmuş değer esasında belirlenmiştir.

İç Piyasa satışlarına dayanan normal değer

Madde 11- Yönetmelik'in 5 inci maddesi hükmü gereğince, iç piyasa satışlarının esas alındığı hallerde normal değer, menşe ülkenin iç pazarında benzer ürün için normal ticari işlemler çerçevesinde bağımsız alıcılar tarafından ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatlar esasında belirlenmiştir.

Oluşturulmuş değer

Madde 12- Oluşturulmuş değer, maddenin imalat maliyetine satış, genel ve idari (SGİ) giderler ile makul oranda bir karın eklenmesi suretiyle hesaplanmıştır.

Üretim maliyetine paketleme ve yurtiçi taşıma giderlerinin dahil edilmemesi şeklindeki Rubberflex firmasının talebi, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anti-Damping Anlaşması (Anlaşma) Madde 2.2.1 hükmü ile Yönetmelik'in 5 inci maddesi çerçevesinde söz konusu giderlerin birer maliyet kalemi olması nedeniyle uygun görülmemiştir.

Kar oranı

Madde 13- Oluşturulmuş normal değer hesaplamalarında esas alınan kar oranı Yönetmelik'in 6 ncı maddesi hükmü çerçevesinde, firmaların normal ticari işlemler çerçevesinde gerçekleşen benzer ürün satışlarından doğan karlarının ağırlıklı ortalaması alınarak belirlenmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

İhraç Fiyatı

İhraç fiyatının belirlenmesi

Madde 14- İhraç fiyatı, Rubberflex firmasının İstanbul şubesine yaptığı satışlar dışında ihracatçı firmaların Türkiye'ye satışlarında fiilen ödenen fiyat esasında belirlenmiştir.

Rubberflex firmasının İstanbul şubesine yaptığı satışlarda ise Yönetmelik'in 9 uncu maddesi hükmü çerçevesinde ihraç fiyatı bağımsız ilk alıcıya yeniden satış fiyatı esas alınarak oluşturulmuştur. SD'de malın bağımsız bir alıcıya yeniden satışının olmadığı ihraç işlemlerinde yeniden satışı olan malların beyan edilen CIF ihraç fiyatları ile buna ilişkin oluşturulmuş CIF ihraç fiyatları arasındaki ağırlıklı ortalama fark oranı üzerinden işlem yapılmıştır. Rubberflex firmasının bağımsız bir alıcıya yeniden satışın olmadığı ihraç işlemlerinin hariç tutulması talebi Anlaşma'nın 2.3 üncü maddesi ile Yönetmelik'in 9 uncu maddesi açık hükmü çerçevesinde uygun görülmemiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Damping Marjları

Fiyat karşılaştırması

Madde 15- Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile ihraç fiyatı fabrika çıkış aşamasına getirilerek aynı aşamada karşılaştırılmıştır.

Yönetmelik'in 10 uncu maddesi hükmü gereğince, normal değer ile ihraç fiyatını aynı ticari aşamaya getirme ve bu suretle adil bir karşılaştırma yapabilme amacıyla, ilgili taraflarca ileri sürülen ve fiyat karşılaştırmasını etkileyen taşıma, paketleme, sigorta, ödeme koşulları, indirim, geri ödeme, banka masrafları vb. gibi hususlardan belgelendirilen, uygulanabilir ve haklı görülen ayarlamalar yapılmıştır.

Rubberflex firmasının, normal değerin oluşturulmuş değer temelinde tespit edildiği hallerde, söz konusu değerin fabrika çıkış aşamasına getirilmesi maksadıyla yukarıda belirtilen ayarlamaların ağırlıklı ortalama değer bazında yapıldığı, bu itibarla paketleme ve yurt içi ulaşım giderlerinin üretim maliyetine eklenmesinin de tip bazında gerçekleşen rakamlar olarak değil, ağırlıklı ortalama değer bazında gerçekleştirilmesi gerektiği şeklindeki nihai bildirim sonrası ileri sürdüğü görüş makul bulunmuş ve paketleme ve yurtiçi ulaşım giderleri firma tarafından önerilen yöntemle üretim maliyetine eklenmiştir.

Damping marjları

Madde 16- İncelemeye alınan her iki üretici-ihracatçı firmanın da ihraç fiyatlarının değişik alıcılar veya zaman süreleri bakımından önemli ölçüde farklılık göstermesi nedeniyle Yönetmelik'in 11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjları; ağırlıklı ortalama normal değer ile ağırlıklı ortalama ihraç fiyatının karşılaştırılması yöntemi zamana ve müşteriye göre fiyat farklılaştırmasından kaynaklanan dampingi belirlemede yetersiz kaldığından, dampingin büyüklüğünün tam olarak ortaya konulabilmesi ve varsa gizli dampingin etkisiz kılınması için ağırlıklı ortalama normal değerin, işlem bazında ihraç fiyatı ile karşılaştırılması suretiyle tespit olunmuştur.

Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem ile yapılan hesaplamalar, nihai bildirim aşamasında firma özel bildirimlerinde ve ekindeki bilgisayar dosyasında ayrıntılı şekilde gösterilmiştir.

Rubberflex firmasınca, tarafımızdan kullanılan yöntemin istisnai bir yöntem olduğu, soruşturma konusu ürün gibi bir endüstriyel ara malın fiyatlarının değişik alıcılar ve/veya zaman dilimlerinde aynı kalamayacağı, bu durumun kauçuk fiyatlarının her gün değişmesi nedeniyle kauçuğun hammadesi olduğu tüm endüstriyel ara ürünler için geçerlilik taşıdığı, sonuç olarak söz konusu yöntemin kullanılması şartlarının gerçekleşmemiş olduğu iddia olunmuştur. Söz konusu iddia üzerine yapılan inceleme sonucunda, SD içerisinde firmanın ihraç fiyatları ile lateks fiyatlarının gelişimi arasında, firma iddiasının tam tersine, bilhassa SD'nin ilk ayları ile son ayları mukayese edildiğinde önemli oranda ters yönde ilişki bulunduğu, lateks fiyatlarındaki önemli artışa karşın ihraç fiyatlarının düşüş gösterdiği belirlenmiş, bu husus esasen mezkur yöntemin seçiminin zamana ve müşteriye göre fiyat farklılaştırmasından kaynaklanan dampingi belirlemede gerçekte ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

Öte yandan, Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (MITI) ile yine Rubberflex firması damping marjı hesabında "sıfırlama" olarak bilinen uygulamanın kullanılmış olduğunu, söz konusu hususun AB-Hindistan arasındaki pamuklu çarşaflara ilişkin anlaşmazlıkta DTÖ nezdinde gündeme getirildiğini ve konuya ilişkin DTÖ Panel Kararı çerçevesinde mezkur uygulamanın Anlaşmaya aykırılık teşkil ettiğini, Kararın müteakiben Temyiz Organınca da onandığını, bu nedenle marj hesabında gerekli düzeltmelerin yapılması gerektiğini iddia etmiştir. Muhtelif vesilerle söz konusu firma temsilcilerine de bildirildiği üzere;

1. Konuya ilişkin söz konusu Panel ve Temyiz Organı Kararları, münhasıran, Anlaşma'nın 2.4.2 nci maddesi ile Yönetmelik'in 11 inci maddesinde öngörülen damping marjı hesap yöntemlerinden ağırlıklı ortalama normal değerin, mukayese edilebilir tüm ihraç işlemlerinin ağırlıklı ortalama fiyatları ile mukayesesi yöntemine ilişkindir. Yukarıda açıklandığı üzere tarafımızdan kullanılan yöntem ise Anlaşma'nın aynı maddesinin ikinci cümlesinde öngörülen şartlar gerçekleşmiş olduğundan ağırlıklı ortalama normal değerin işlem bazında ihraç fiyatıyla karşılaştırılması yöntemidir.

2. Mezkur uygulamaya ilişkin mevcut Panel Kararı'nın "hedefe yönelik damping" ile mücadeleyi engelleyeceği şeklindeki AB'nin Temyiz Organı'na yaptığı itiraz karşısında Temyiz Organınca, dampingin belli alıcıları, belli bölgeleri veya belli zaman dilimlerini hedef almış olması şartıyla tarafımızdan kullanılan ağırlıklı ortalama normal değerin, işlem bazında ihraç fiyatı ile karşılaştırılması yöntemine işaret edilmekte, ancak söz konusu hükmün AB uygulamasında olduğu gibi belli ürün tiplerini hedef alan dampingi içermediği ifade olunmaktadır. Tarafımızdan söz konusu yönteme başvurulmasının nedeni yine yukarıda açıklandığı üzere ihraç fiyatlarının değişik zaman süreleri ve/veya alıcılar bakımından önemli ölçüde farklılık göstermesidir.

Yukarıda maruz gerekçelerle söz konusu talepler uygun görülmemiştir.

Örneklemeye dahil edilen firmalar için CIF ihraç fiyatının yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda belirtilmektedir:

Rubberflex SDN BHD için %14,83

Heveafil ve Filmax SDN BHD için %23,69

Örneklemeye dahil edilmeyen firmalar için Yönetmelik'in 27 nci maddesi çerçevesinde örneklemeye dahil edilen firma belirlemelerinin ağırlıklı ortalaması olarak hesaplanmış olan damping marjları ile soruşturma konusu ülkedeki diğer üretici-ihracatçılar için Heveafil ve Filmax firması için tespit edilen oran nispetinde tesis olunan marj ise şu şekildedir:

Filati Lastex SDN BHD için %16,9

Rubber Thread Ind. (M) SDN BHD %16,9

Diğerleri %23,69

ÜÇÜNCÜ KISIM

Zarara İlişkin Belirlemeler

BİRİNCİ BÖLÜM

Dampingli İthalat

İthalatın hacmi ve gelişimi

Madde 17- Yönetmelik'in 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde bir artış olup olmadığı incelenmiştir. İthalat verileri Devlet İstatistik Enstitüsü'nce yayınlanan verilerdir.

a) Maddenin Genel İthalatı

Maddenin genel ithalatı, miktar bazında 2000 yılı ile SD arasında %4, 2001 yılı ile SD arasında %59 oranında artarken, anılan dönemlerdeki değer artışı sırasıyla %16 ve %61 oranında gerçekleşmiştir.

b) Maddenin Soruşturma Konusu Ülkeden İthalatı

Maddenin soruşturma konusu ülkeden ithalatı, miktar bazında 2000 yılı ile SD arasında %20, 2001 yılı ile SD arasında %135 oranında artmış, anılan dönemlerdeki değer artışları ise %22 ve %109 oranında gerçekleşmiştir. Söz konusu ithalatın ihmal edilebilir oranların çok büyük ölçüde üzerinde olduğu görülmüştür.

c) Maddenin Üçüncü Ülkelerden İthalatı

Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı, miktar bazında 2000 yılı ile SD arasında %18, 2001 yılı ile SD arasında %4 oranında azalmış, buna mukabil ithalat değerleri ise sırasıyla %10 ve %23 oranında artış kaydetmiştir.

d) Dampingli İthalatın Pazar Payındaki Değişim

Maddenin yurtiçi tüketimi, üç yerli üreticinin yurtiçi satışları ile genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır.

Bu çerçevede belirlenen yurtiçi pazar (toplam tüketim) 2000-SD arasında %15, 2001-SD arasında %32 oranında genişlerken, Malezya'nın ithalat hacmi aynı dönemlerde sırasıyla %20 ve %135 oranlarında artış kaydetmiş, diğer ülkelerin pazar payı büyük çapta azalırken Malezya'nın pazar payı 2001 yılı ile SD arasında %78 oranında artmış, aynı dönemde yerli üretimin pazar payının ise %8 oranında azaldığı görülmüştür.

Dampingli ithalatın yerli üretici fiyatları üzerindeki etkisi

Madde 18- Dampingli ithalat nedeniyle yerli üreticinin satış fiyatlarının maliyetlerini karşılayamayacak düzeyde olması nedeniyle fiyat bastırılması incelenmiştir. Söz konusu incelemede, ithalatın gümrük çıkış aşamasındaki fiyatları ile yerli üretim dalının maliyetlerine makul bir kar oranı eklemek suretiyle tespit edilen fabrika çıkış aşamasındaki fiyatları karşılaştırılmıştır. Bu hesaplamalarda soruşturmaya konu malın Türkiye'ye fiili ihraç fiyatları temel alınmış, Rubberflex firmasının İstanbul şubesine satışları açısından ise oluşturulmuş CIF ihraç fiyatlarından hareket edilmiştir. Ayrıca bu fiyatlara ithalatçılardan elde edilen bilgiler göz önüne alınarak sair gümrük giderleri, gümrük vergisi gibi gider kalemleri eklenmiştir. Bu şekilde, örneklemeye dahil edilen her iki firmadan kaynaklanan ithalatın gümrük vergisi ve masrafları dahil Türkiye piyasasına ağırlıklı ortalama giriş fiyatı yerli üretim dalının olması gereken satış fiyatı ile mukayese edildiğinde, SD'de fiyat bastırılmasının %15 düzeyinde bulunduğu görülmüştür. Rubberflex ile Heveafil ve Filmax firmaları için bu oran sırasıyla %16 ve %14 seviyesindedir.

Fiyat bastırılması hesabında kullanılan kar marjı, örneklemeye dahil edilen ihracatçı firmaların normal ticari işlemler çerçevesinde elde ettiği karlılık oranları dikkate alınarak belirlenmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

Yerli Üretim Dalının Durumu

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

Madde 19- Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin incelenmesinde mümkün olduğu ölçüde ilgili ürüne ait veriler esas alınmıştır.

Dampingli ithalatın yerli üretim dalı üzerinde yarattığı etkinin tespitinde, esasen nihai bildirim sonrası ilgili taraflarca dile getirilen görüşlere de paralellik arz edecek şekilde, her üç yerli üreticinin de inceleme kapsamına alınması hedeflenmiş, bu amaçla şikayet sahibi yerli üretici yanında diğer üreticilere de soru formları gönderilmiştir. Ancak, mezkur üreticilerden incelemeye esas teşkil edecek detaylı verileri içeren soru formlarına cevap alınamadığından inceleme yerli üretimin önemli bölümünü temsil eden şikayet sahibi ELPA'nın sağladığı veriler esasında gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, pazar büyüklüğü ve pazar payı değişiminin incelemesi, gerekli veriler sağlanarak pazarı bir bütün olarak içerecek şekilde yapılmıştır.

a) Üretim

Yerli üretim dalının ilgili üründe 2000 yılında 100 olan üretim miktar endeksi SD'de 94'e gerilemiştir.

b) Satışlar

Yerli üretim dalının ilgili üründe 2000 yılında 100 olan yurtiçi satış miktar endeksi SD'de 90'a gerilemiştir. Aynı dönemde satış hasılatı ise reel olarak 100'den 74'e gerilemiştir.

c) İhracat

Yerli üretim dalının ilgili üründe 2000 yılında 100 olan ihracat miktar endeksi SD'de 175'e ulaşmıştır. Aynı dönemde ihracattan kaynaklanan hasılat ise reel olarak 100'den 154'e yükselmiştir.

d) Pazar Payı Değişimi

Yerli üretim dalının ilgili üründe yurtiçi pazar payı 2000-SD arasında %5 artmış olmakla birlikte 2001 yılına kıyasla SD'de %8 azalmıştır.

e) Stoklar

Yerli üretim dalının ilgili üründe 2000 yılı stok düzeyi endeksi 100 olarak alındığında SD'de stok düzeyi 165'e yükselmiştir.

f) Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı (KKO)

Yerli üretim dalının kapasitesinde ilgili ürün için 2000-SD arasında herhangi bir değişiklik olmamıştır. 2000 yılında 100 olarak alınan KKO endeksi ise, SD'de 94'e gerilemiştir.

g) İstihdam

Yerli üretim dalının ilgili üründe çalışanlarının sayısı endeks olarak 2000-SD arasında idari personel açısından 100'den 108'e yükselmiş, işçi sayısı açısından ise sabit kalmıştır.

h) Ücretler

Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçilerinin aylık giydirilmiş brüt ücret endeksi 2000-SD arasında 100'den 62'ye düşmüştür.

i) Verimlilik

Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 2000 yılında 100 iken SD'de 92'ye gerilemiştir.

j) Yurt İçi Fiyatlar

Yerli üretim dalının ilgili üründe ağırlıklı ortalama yurtiçi birim satış fiyatı 2000 yılında 100 alındığında, bunun SD'de 82'ye gerilediği görülmüştür.

k) Maliyetler

Yerli üretim dalının ilgili üründe ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 2000 yılında 100 iken SD'de 87'ye gerilemiştir.

l) Karlılık

Yerli üreticinin ilgili üründe ticari maliyetleri dikkate alınarak hesaplanan üretimden toplam karlılık ve birim karlılık endeksleri 2000 yılında her ikisi için de firma zararda iken (-) 100 olarak alındığında, zarar artarak SD'de sırası ile (-) 382 ve (-) 409 değerlerine ulaşmıştır.

m) Nakit Akışı

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri dolayısıyla yarattığı nakit akışı endeksi 2000 yılında 100 iken bu rakam 2002'de 51'e gerilemiştir.

n) Öz Kaynakların Karlılığı ve Yatırım Hasılatı

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2000 yılı itibariyle 100 olan özkaynak karlılığı (Kar/Özkaynak) endeksi 2002 takvim yılı için 50'ye gerilemiştir. Yatırım hasılatı (Kar/Aktif Toplamı) endeksinin ise 2000 yılında 100 iken 2002 yılında 81'e gerilediği görülmüştür.

o) Büyüme

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü reel olarak 2000 yılında 100 iken 2002 yılında 92 olmuştur.

p) Sermaye Artışı

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2000 yılında 100 olan öz sermaye endeksi 2002 yılında reel olarak 149'a yükselmiştir.

r) Yatırımlardaki Artış

Yerli sanayinin ilgili üründeki tevsi yatırımları endeks olarak 2002 yılında 100 iken SD'de 123 olarak gerçekleşmiştir.

s) Ekonomik Göstergelerin Değerlendirilmesi

Yerli üretim dalının, 2000-SD arasında ekonomik göstergelerinin incelenmesi sonucunda; yurtiçi satışlarının, üretiminin gerilediği, kapasite kullanım oranının düştüğü, stoklarının büyük ölçüde arttığı, satış fiyatlarında ticari maliyetlerindeki reel düşüşten daha yüksek oranlı bir azalma gerçekleştiği, 2000 yılı ile SD arasında soruşturma konusu ülke dışındaki diğer ülkelere karşı pazar payını artırdığı görülmekle beraber 2001-SD arası dönem açısından pazar payında azalma görüldüğü ve bu olumsuz gelişmeler sonucunda, ticari maliyete göre üretimden zararının yükseldiği, işgücü verimliliğinin düştüğü, firmanın tüm faaliyetlerini kapsayan nakit akışı, aktif büyüklüğü, yatırım karlılığı ve öz kaynak karlılığı gibi göstergelerinde gerileme yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca damping marjının büyüklüğünün de önemli oranlarda olduğu anlaşılmıştır.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Dampingli İthalat ile Zarar Arasındaki Nedenselliğe İlişkin Belirlemeler

Nedensellik

Madde 20- Yönetmelik'in 17 nci maddesi hükümleri gereğince, soruşturma konusu ülkeler menşeli dampingli ithalatın miktarı ve fiyatlarının yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin yanı sıra zarara yol açabilecek diğer unsurlar da incelenmiştir.

Dampingli ithalatın etkisi

Madde 21- Soruşturmaya konu ülkeden yapılan toplam ithalatın miktar ve değer bazında arttığı, 2001-SD arasında ithalatın birim fiyatlarındaki düşüş nedeniyle değer bazında yaşanan artışın miktar bazında yaşanan artışın önemli oranda gerisinde kaldığı, diğer ülkelerden yapılan ithalatın birim fiyatlarının ise aynı dönemde ciddi oranlarda arttığı görülmektedir.

Diğer taraftan, SD'de soruşturmaya konu olan ülke menşeli dampingli ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını önemli ölçüde bastırdığı belirlenmiştir. Buna paralel olarak dampingli ithalatın etkisiyle yerli üretim dalı stoklarının ve ticari maliyete göre üretimden zararının arttığı, fiyatlarını önemli ölçüde aşağı çektiği halde pazar kaybına uğradığı anlaşılmıştır.

Bu tespitler ışığında, SD'de mutlak ve nispi olarak miktar ve değer bazında artış gösteren dampingli ithalat nedeniyle, yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde olumsuz gelişmeler olduğu görülmüştür.

Üçüncü ülkelerden ithalat

Madde 22- Diğer ülkelerden ithalatın SD'de miktar bazında azaldığı, değer bazında ise artış kaydettiği, toplam ithalat ve tüketim içindeki payının önemli ölçüde gerilediği görülmüştür. Üçüncü ülkeler menşeli ithalatta görülen bu değişim, dampingli ithalatın anılan ülkelerin piyasadaki payını da olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir.

Bu itibarla, üçüncü ülkeler menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının gerek miktarı ve piyasa payındaki eğilimi, gerekse fiyatları itibariyle bu aşamada yerli üretime zarar verebilecek boyutta olmadığı görülmektedir.

Diğer unsurların etkisi

Madde 23- Yönetmelik'in 17 nci maddesi hükümleri uyarınca, soruşturma konusu ülkeler menşeli dampingli ithalattaki gelişim ile söz konusu ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin yanı sıra yerli üretim dalında zarara yol açabilecek diğer olası unsurlar da incelenmiştir.

a) 2001 yılında ortaya çıkan ekonomik kriz

Ülkemiz uygulamalarında zarar incelemesi çerçevesinde dünyada ya da ülkemizde iç pazardaki normal gidişatı bozacak şekilde gelişmeler tespit edildiği hallerde bu durum çalışmanın bütünlüğü içinde dikkate alınmaktadır. Bu çerçevede, 2001 yılında ortaya çıkan ekonomik kriz mercek altına alınmış, olası etkilerinin SD'ye kadar uzanarak zarar üzerinde etkisi olup olmadığı incelenmiştir.

Resmi veriler elverdiği ölçüde değerlendirme doğrudan bu dönem için yapılmış, mümkün olmadığı durumda ise 2002 yılının tamamı ile 2003'ün ilk çeyreği dikkate alınmıştır. Buna göre, 2000 yılı Kasım ve 2001 yılı Şubat krizlerinin etkisiyle 2001 yılında küçülen ekonomi 2002 yılı ve 2003 ilk çeyreğinde hızlı bir büyüme göstermiş, 2001 yılında son derece yüksek gerçekleşen fiyat artış hızının SD'de önemli oranda gerilediği anlaşılmış, döviz kurunun ise nisbi olarak istikrar kazandığı, faizlerde de önemli düşüş yaşandığı tespit olunmuştur. 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin soruşturma konusu ürün tüketimi üzerinde olumsuz etkisini gösterdiği, SD'de ise ilgili taraflarca iddia edildiğinin aksine ülke ekonomisinde görülen genel iyileşmeye paralel olarak ürün tüketiminin ekonomideki büyümenin de bir hayli üzerinde, %32 oranında artış kaydettiği tespit olunmuştur. Öte yandan, SD'de tüketimdeki bu artışa ve yerli üretim dalının dampingli ithalatın baskısıyla fiyatlarını büyük ölçüde aşağı çekmiş olmasına karşın üçüncü ülkelerle birlikte önemli oranda pazar kaybına uğramış olması, zarar ile soruşturma konusu ülkeden yapılan dampingli ithalat arasında doğrudan bir illiyet bağına işaret etmekte, ilgili taraflarca iddia edildiğinin aksine faiz oranı, döviz kuru, enflasyon oranı gibi göstergelerde SD'de yaşanan olumlu gelişmelere karşın ve söz konusu olumlu gelişmelerin tersine ortaya çıkan zarar üzerinde mezkur göstergelerin etkisinin olmadığını ortaya koymaktadır.

Yukarıda belirtilen nedenlerle yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde meydana gelen olumsuz gelişmelerin 2001 yılında ortaya çıkan ekonomik krize atfının mümkün olmadığı, faiz oranı, enflasyon, döviz kuru gibi göstergelerdeki gelişmelerin zarar zerinde etkisinin bulunmadığı, SD'nin zarar incelemesinde temsil niteliğini haiz olmadığı iddiasının da geçerlilik taşımadığı tespit olunmuştur.

b) Tayland ve Malezya Arasında Yaşanan Rekabet

Rubberflex firmasınca Tayland ve Malezya'da yaşanan üretim artışının etkisiyle uluslararası rekabetin arttığı ve bu durumun fiyatlarda düşüşe yolaçtığı, dünya piyasalarında bu iki ülkenin belirleyici rol oynadığı, fiyatların mezkur rekabet artışı ile düştüğü bir dönemde zararın tek bir tarafa atfedilemeyeceği iddia olunmuştur. İddiaya ilişkin olarak yapılan incelemede, 2001 yılı ile SD arasında Malezya'dan %135 oranında artan ithalata karşılık Tayland'dan ithalatın %40 oranında gerilediği, ithalattaki payını %45'den %67'ye çıkaran Malezya'ya karşılık Tayland'ın ithalattaki payının %26'dan %10'a düştüğü görülmüş, fiyatların Malezya'lı ihracatçılar tarafından önemli oranda düşürülmesi neticesinde yerli üretim dalının yanında Tayland'lı ihracatçıların da önemli oranda pazar kaybına uğradığı, dolayısıyla Tayland'lı ihracatçıların Malezya ile en azından ülkemiz pazarında fiyat rekabetine girmesinin söz konusu olmadığı tespit olunmuş, bu itibarla mezkur iddianın geçerlilik taşımadığı anlaşılmıştır.

c) Yerli üretim dalı hakkındaki görüşler

Kamu dinleme toplantısında ve soruşturmanın çeşitli aşamalarında ilgili taraflarca yerli üretim dalı hakında gündeme getirilen hususlar incelenmiştir.

Söz konusu inceleme sonucunda şikayet sahibi ELPA şirketinin;

- Soruşturma konusu ürün ithalatının kısıtlamaya tabi tutulmadığı, uygulanan gümrük vergilerinin de bir çok ülke için %0, diğer ülkeler için ise yalnız %3 gibi düşük bir oranda olduğu ve ayrıca yurtiçinde de tek üretici konumunda bulunmadığı nazara alındığında tekel konumunda olmadığı;

- Çerkezköy'de yatırım kararını, yenileme ve pazardaki büyük oranlı genişleme doğrultusunda tevsi amacıyla aldığı, dampingli ithalatın başlamasıyla ortaya çıkan zararının yanında mezkur yatırımını da erteleme durumunda kaldığı, bu niteliği itibariyle söz konusu yatırım kararının, Tayland ile Malezya arasındaki fiyat rekabetine dair Rubberflex firması iddiasına ilişkin yukarıda yapılan açıklama da dikkate alındığında, zarar üzerinde bir neden teşkil etmediği, esasen dampingli ithalatın etkisiyle yatırım kararını ertelemiş olmasının bizatihi mezkur ithalatın yarattığı zarar unsurları arasında yer aldığı anlaşılmıştır.

Öte yandan, yerli üretim dalının, Malezya'dan ithalatta yaşanan büyük artışa karşın üçüncü ülkelerden, bilhassa Tayland'dan ithalatta yaşanan azalma da dikkate alındığında dampingli olmayan ürünle rekabette bir etkinlik sorununun bulunmadığı, ortaya çıkan zararda yüksek oranlı damping marjı ve fiyat bastırılması ile asıl problemin dampingli ithalat olduğu, mezkur ithalatın esasen etkinliği de artırmaya dönük yenileme-tevsi yatırımının da yukarıda belirtildiği üzere ertelenmesine yol açtığı tespit olunmuştur. Diğer taraftan, yerli üretimin dampingli ithalat nedeniyle ertelenen ilave yatırımın da devreye girmesiyle iç piyasadaki soruşturma konusu ürün ihtiyacının önemli bölümünü karşılayabilecek durumda olacağı anlaşılmış, esasen ithalattaki serbesti ve mevcut gümrük vergisi oranları dikkate alındığında, bu durumun ürün kullanıcısı yerli firmalar üzerinde bir etki yaratmasının da söz konusu olmadığı belirlenmiştir.

Yukarıda bahse konu hususların, dampingli ithalatın yerli üretim dalında zarara yol açtığı gerçeğini ortadan kaldırmadığı sonucuna varılmıştır.

BEŞİNCİ KISIM

Sonuç

Karar

Madde 24- Soruşturma sonucunda dampingin, yerli üretim dalında zararın ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu'nun kararı ve Bakan'ın onayı ile aşağıda tanımı, menşe ülkesi ve üreticileri belirtilen eşyanın Türkiye'ye ithalatında karşılarında gösterilen oranlarda dampinge karşı vergi yürürlüğe konulmuştur.

GTP

Eşyanın Tanımı

Menşe

Ülke

Üreticiler

Dampinge Karşı

Vergi (CIF %)

4007.00

Vulkanize edilmiş kauçuktan

İplik ve ipler

Malezya

Rubberflex SDN BHD

%14,8

Heveafil SDN BHD

%11,6

Filmax SDN BHD

%11,6

Filati Lastex SDN BHD

%14,8

Rubber Thread Industries (M) SDN BHD

%14,8

Diğerleri

%16,9

Geçici önlemlerin kesin olarak tahsili

Madde 25- Bu Tebliğ'in yürürlüğe girdiği tarihe kadar 2003/15 sayılı Tebliğ hükümlerine istinaden alınmış olan teminat şeklindeki geçici önlem kesin önleme dönüştürülmüş olup, kesinleşen dampinge karşı vergi Kanun'un 14 ve 15 inci maddeleri çerçevesinde tahsil edilir. Kesinleşen dampinge karşı verginin daha önce alınan geçici önlemden yüksek olduğu haller için fark tahsil edilmez, düşük olduğu haller için ise fark geri ödenir.

Daha düşük oranda vergi uygulama imkanının incelenmesi

Madde 26- Damping soruşturması sırasında, zararın önlenmesi için damping marjından daha düşük oranda bir kesin önlemin yeterli olup olmadığı incelenmiş ve mümkün görüldüğü ölçüde daha az oranlı kesin önlem uygulaması yoluna gidilmiştir.

Uygulama

Madde 27- Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı, menşe ülkesi ve üreticileri belirtilen eşyanın ithalatında, karşılarında gösterilen oranlarda dampinge karşı vergiyi tahsil ederler.

Yürürlük

Madde 28- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 29- Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakan yürütür.