DANIŞTAY YEDİNCİ DAİRE BAŞKANLIĞI
Karar no: 2008/4038 Esas No: 2006/757, Karar Tarihi:16/10/2008
Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Adnan Menderes Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : ? Giyim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli 12.5.2004 gün ve 6831 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın 2004/10 sayılı İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ uyarınca noksan beyan edildiğinden bahisle tespit edilen vergi farkı üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemi; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234'üncü maddesine göre, ceza kesilebilmesi için, maddede sözü edilen farklılıkların idarenin yaptığı muayene, denetleme veya kontrol sonucunda tespit edilmesi gerektiği; oysa olayda, idarenin herhangi bir tespiti olmadan, davacı Şirket tarafından idareye bildirilerek düzeltme yapılmasının istenmiş olması karşısında, ceza kesilmesi koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir Üçüncü Vergi Mahkemesinin 25.11.2005 gün ve E.2004/763; K:2005/1017 sayılı kararının; 2003/19 sayılı Tebliğe göre, ibrazı zorunlu olmasına rağmen, gözetim belgesi olmadan ithalatın gerçekleştirilmesi sebebiyle, tesis edilen işlemde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi Munise KABAKULAK'ın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinde, Gümrük Kanunu hükümlerine göre herhangi bir noksanlık tespit edilmemiştir. Ek tahakkuk, eşyanın beyan edilen kıymetinin, 2004/10 sayılı İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğde öngörülen 4 Amerikan doları birim kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirildiğinden bahisle yapılmıştır. Oysa, Tebliğde belirtilen 4 Amerikan doları kıymet, eşyanın, Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli değildir. Dolayısıyla, ortada, 4458 sayılı Kanunun 24'üncü ve izleyen maddeleri uyarınca tahakkuk ettirilen , para cezalarına matrah olarak alınabilecek herhangi bir vergi yoktur ve cezalandırmayı gerektiren eylem de oluşmamıştır. Durum böyle olunca, alınan kararların hukuki sonuç doğurması olanaklı değildir.
Bu nedenle, sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmayan Mahkeme kararının, bozulması istemine dair temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mukaddes ARAS'ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına karara bağlanan para cezasının, matrahını ve dayanağını oluşturan ve yine davacı adınaek olarak tahakkuk ettirilen verginin, 12.5.2004 gün ve 6831 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile 9004.10.99.00.00 tarife ve istatistik pozisyonunda beyan ve ithal edilen eşyanın kıymetinin, 2004/10 sayılı İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğde öngörülen birim kıymetinden düşüklüğünden bahisle, söz konusu Tebliğde belirtilen kıymet esas alınarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Para cezasının matrahını oluşturan ek tahakkuka dayanak olarak alınan 2004/10 sayılı İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğ, İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği, Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği ve Çin Halk Cumhuriyeti Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Yönetmeliği hükümlerine; bu Yönetmelikler ise, 1.6.1995 gün ve 22300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 30.4.1995 gün ve 1995/6814 sayılı İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemleri, Kota İdaresi ve Tarife Kontenjanı Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı, 19.10.1995 gün ve 22438 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6.10.1995 gün ve 1995/7348 sayılı Belirli Ülkeler Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı ile 28.5.2003 gün ve 25121 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2.5.2003 gün ve 2003/5567 sayılı Çin Halk Cumhuriyeti Menşeli Malların İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemleri Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına istinaden yayımlanmıştır.
İthalatta uygulanacak gözetim ve korunma önlemleri, Türk Mevzuatında, 29.1.1995 gün ve 22186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 26.1.1995 gün ve 4067 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ve 25.2.1995 gün ve 22213 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3.2.1995 gün ve 1995/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasının ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden Korunma Tedbirleri Anlaşması ile yerini almıştır.
Öte yandan, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 24'üncü maddesinde, ithal eşyasının kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğu; satış bedelinin, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28'inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğu; 25'inci maddesinin 1'inci fıkrasında, 24'üncü madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin, bu maddenin 2'nci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bendlerinin sıra halinde uygulanmasıyla belirleneceği; eşyanın gümrük kıymetinin bir üst bent hükümlerine göre belirlenebildiği sürece bir alt bent hükümlerinin uygulanmayacağı hükümlerine yer verilmiş; anılan Kanunun 26'ncı maddesinde ise, 24 ve 25'inci madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymetinin, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII'nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmanın, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) VII'nci Maddesinin ve bu bölüm hükümlerinin prensip ve genel hükümlerine uygun yöntemlerle ve Türkiye'de mevcut veriler esas alınarak belirleneceği öngörülmüş; GATT'ın VII'nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın 17'nci maddesinde de, bu Anlaşmada yer alan hiçbir hükmün, gümrük idaresinin, gümrük kıymetinin belirlenmesi ile ilgili olarak ibraz edilen tutanak, belge veya beyannamenin gerçeklik veya doğruluğunu araştırma hakkını sınırlamayacağı ve bu hakkı tartışma konusu haline getirecek şekilde yorumlanamayacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle, satış bedelinin esas alınması; satış bedelinin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde de sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerektiği; ayrıca gümrük idaresinin, beyanın doğruluğunu tespit amacıyla, her zaman, her türlü bilgi ve belgeyi inceleyerek değerlendirme hak ve yetkisine sahip bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere, Gümrük Kanununda, hangi hallerde ve hangi nedenlerle ek tahakkuk yapılabileceği belirlenmiştir.
Bakanlar Kurulu Kararlarıyla getirilen gözetim önlemlerinin amacı ise, bir malın, aynı veya ikame edilebilir malları üreten yerli üreticiler üzerinde, zarar tehdidi yaratan miktar ve/veya şartlarda ithal edilmesi halinde, söz konusu malın ithalatının, ithalattaki gelişmelerin gözlemlenmesidir. Gözetim önlemleri, bu amacın gerçekleştirilmesini sağlamanın ötesinde bir uygulama içermemektedir. Korunma önlemleri ise, bir malın aynı veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticiler üzerinde, ciddi zarar veren veya ciddi zarar tehdidi oluşturan miktar ve/veya şartlarda ithal edildiği hallerde, ülke menfaatleri de göz önüne alınarak, yapılacak soruşturma sonucunda, başvurulması öngörülen; gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması getirilmesi (kota uygulaması), tarife kontenjanı uygulanması veya bu önlemlerin hepsinin bir arada uygulanması gibi önlemlerden ibarettir.
Gözetim uygulamasında; Dış Ticaret Müsteşarlığınca, yerli üreticilerin talebi üzerine veya re'sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının tespit edilmesi amacıyla incelemeye başlatılması söz konusudur. Bu inceleme sonunda, gözetim uygulanmasına karar verilmesi durumunda, amaçlanan, bir malın ithalatında herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek mali yükümlülük uygulaması değil; o malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesidir. Dolayısıyla; bir eşyanın belli kıymetin altında ithal edilmek istenilmesi durumu için öngörülen ‘gözetim belgesi’ ibrazı zorunluluğuna uyulmaması halinin; kıymet ve kıymeti etkileyen diğer hususlar yönünden gümrük yükümlüsünün beyanının kabul edilmeyerek, 4458 sayılı Kanunun ‘Eşyanın Gümrük Kıymeti’ başlıklı Üçüncü Bölümünde öngörülen satış bedeli yöntemini izleyen diğer yöntemlerin uygulanmasını gerektiren yasal ve hukuksal durum olarak kabulü olanaklı değildir.
Öte yandan, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 232'nci maddesinin 1'inci fıkrasında, 234'üncü madde hükümlerine göre alınacak para cezalarının, itiraz olmaksızın vergi tahakkukunun kesinleşmesinden veya idari itirazın ret kararı ile sonuçlanmasından sonra karara bağlanacağı açıklandıktan sonra, anılan 234'üncü maddenin 1'inci fıkrasının (b) bendinde, kıymeti üzerinden gümrük vergisine tabi eşyanın beyan edilen kıymeti, muayene ve denetleme sonucunda bu Kanunun 23 ila 31'inci maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunduğu takdirde, bu noksanlığa ait gümrük vergisinden başka bu vergi farkının 3 katı para cezası alınacağı belirtilmiştir.
4458 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen hükümlerine göre, para cezası kararı alınabilmesi için, ortada, bir vergi kaybının bulunması ve buna ilişkin tahakkukun kesinleşmiş olması gerekmektedir.
Olayda, davacı tarafından ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinde, Gümrük Kanunu hükümlerine göre herhangi bir noksanlık tespit edilmiş olmadığı gibi, bu konuda herhangi bir ihtilaf da söz konusu olmayıp; sadece, söz konusu eşyanın beyan edilen kıymetinin, 2004/10 sayılı İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğde öngörülen 4 Amerikan doları birim kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Tebliğde belirtilen 4 Amerikan doları kıymet, eşyanın, Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmaması, ortada, 4458 sayılı Kanunun 24'üncü ve izleyen maddeleri uyarınca tahakkuk ettirilen, para cezalarına matrah olarak alınabilecek herhangi bir verginin bulunmaması; dolayısıyla, cezalandırmayı gerektiren eylemin oluşmaması nedeniyle, alınan k ararların hukuki sonuç doğurması olanaklı bulunmadığından, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle, işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında, sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, 16.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 120)
BŞ/BUK