Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

2004 Sayılı Kanun

2004 Sayılı İCRA VE İFLÂS KANUNU

19/6/1932 tarihli, 2128 sayılı R.G.

Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği

Genelgeler 1 2 3

Tasarruflu Yazılar 1 2 3 4 5 6

İcra tebliğleri Madde 21

Zamanaşımı. Madde 39

Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi . Madde 145
İpoteğin Paraya Çevrilmesi Madde 148
Adi ve rehinli alacakların sırası Madde 206
İhtiyati Haciz Madde 257

Fevkâlade Hallerde Mühlet ve Tatil Madde 317-330

BİRİNCİ BAP

Teşkilat ve Muhtelif Hükümler

İcra daireleri: [1]

MADDE 1 – Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.

Her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur.

“İş yoğunluğunun veya personel sayısının fazla olduğu icra dairelerinde dairenin düzenli, uyumlu ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından icra müdür ve müdür yardımcıları arasından, icra müdürünün yetkilerini haiz bir icra başmüdürü görevlendirilebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, yönetmelikle düzenlenir.”[2]

İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. İcra katipleri arasından Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilir.

İcra katipliğine ilk defa atanacaklar, kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak merkezî sınavda başarılı olanlar arasından Adalet “Bakanlığı veya Bakanlığın”[3] bu konuda yetki vereceği adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından yapılacak uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre; unvan değişikliği suretiyle atanacaklar ise uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. Unvan değişikliği suretiyle icra katipliğine atanacaklar tahsis edilen kadronun yüzde ellisini geçemez.

İcra müdür ve icra müdür yardımcıları ile icra katiplerinin, yazılı sınav, sözlü sınav, görevlendirme, nakil, unvan değişikliği, görevde yükselme ve diğer hususları yönetmelikle düzenlenir.

İcra dairelerinde, gerektiğinde, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından zabıt katibi, mübaşir ve hizmetli görevlendirilir.

İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayı yokluğu halinde görev ve yetkileri, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirilir.

Adalet Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı icra mahkemesine bağlamaya yetkilidir.

İflâs daireleri

Madde 2.- Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde lüzumu kadar iflâs dai­resi bulunur.

Birinci madde iflasları daireleri hakkında da caridir.

İcra iflâs dairelerinin birleştirilmesi

Madde 3.- İcra ve iflâs işleri bir dairede birleştirilebilir.

“İcra daireleri başkanlığı:

MADDE 3/a [4] İş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından, yetki çevresi de belirlenmek suretiyle bir veya birden fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilir.

Başkanlıkta bir başkan ile yeteri kadar başkan yardımcısı bulunur. Başkan birinci sınıf olmuş, başkan yardımcısı ise birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasından muvafakatleri alınarak Bakanlıkça atanır. Ayrıca başkanlıkta, yeteri kadar icra başmüdürü, icra müdürü, icra müdür yardımcısı, icra kâtibi ve memur Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilir.

İcra daireleri başkanı ve başkan yardımcıları hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 24/2/1983 tarihli ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun Adalet Bakanlığı merkez kuruluşunda çalışan hâkimlere ilişkin hükümleri uygulanır.

Başkanlık, icra dairelerinin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar; mevzuatla verilen görevleri yerine getirir.

Bu madde hükmü iflas daireleri ile iflas dairelerinde çalışan görevliler hakkında da uygulanır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”

İcra mahkemesi

Madde 4.- [5] [6] İcra ve iflâs dai­releri­nin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu­nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlı­ğınca icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahke­mesi daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Ku­rulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine adlî yargı adalet komis­yonu baş­kanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelele­rine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler “icra daireleri başkanlığı kurulmayan yerlerde[7], bu dai­relerin gözetim ve denetimle­rini yapar, idarî işlerine bakar.

İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bu­lacak şi­kayet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hâkimidir.

Sorumluluk

Madde 5.- [8]İcra ve iflâs dairesi görev­lilerinin kusurlarından doğan tazminat da­vaları, an­cak idare aleyhine açılabilir. Dev­letin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklı­dır. Bu davalara adliye mahkeme­lerinde bakılır.

Zimmet

Madde 6.- [9]İcra dairesine tevdi veya bu dairece tahsil olunan veya muhafaza al­tına alı­nan paraların, ilgili memur tarafın­dan zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçiri­len miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmin yo­lunda bir hükme hacet kal­maksızın Hazine tarafından derhal icra veznesine yatırılır. Devletin asıl so­rumlu­lara rücu hakkı saklıdır.

Zarar ve ziyan davasının zamanaşımı

Madde 7.- Zarar ve ziyan davası, mutazarrır olan tarafın zararı öğ­rendiği günden bir sene ve her halde zarar ve ziyanı mucip fiilin vukuundan on sene geçme­siyle zamanaşımına uğrar.

Şu kadar ki zarar ve ziyan cezayı mucip bir fiilin neticesi olupta ceza kanun­ları bu fiili daha uzun bir müddetle zamanaşımına tabi tutmakta ise hukuk davasında da ceza zamanaşımı cari olur.

Tutanaklar

Madde 8.- [10]İcra ve iflâs daireleri yap­tıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve be­yanlar hakkında bir tutanak yapar­lar. Sözlü itirazlar ile talep ve be­yanların altları ilgililer ve icra müdürü veya yar­dımcısı veya katibi tarafından imzalanır.

İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.[11]

İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir.

İcra ve iflâs dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar mu­teberdir.

Elektronik işlemler: [12]

MADDE 8/a – İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.

Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir. Güvenli elektronik imza, kanunlarda güvenli elektronik imza ile yapılamayacağı açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında, elle atılan imza yerine kullanılabilir. Güvenli elektronik imzayla oluşturulan belge ve kararlarda, kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesi ve mühürleme işlemini öngören hükümler uygulanmaz.

Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine aktarılır ve gerektiğinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca fiziki olarak gönderilmez. Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller saklıdır.

Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hâllerde, icra müdürü veya görevlendirdiği personel tarafından belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek, imzalanır ve mühürlenir.

Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.

[13]Alacaklı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla dosya safahat bilgileri ile borçlunun mal, hak veya alacağını elli kuruş karşılığında sorgulayabilir (…)[14]. Bu miktar her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Adalet Bakanlığı yeniden değerleme oranında artırılan ücreti beş katına kadar artırmaya ve azaltmaya ayrıca gün ve dosya esaslı olmak üzere belirli sayıdaki sorgulamayı ücretten istisna tutmaya yetkilidir. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden bu ücret alınmayacağı gibi alacaklının bir gün içinde aynı dosya üzerinden beş kez yapacağı sorgudan da ücret alınmaz. Bu kapsamda alınacak ücret Adalet Bakanlığının belirleyeceği usule göre tahsil edilir ve takip gideri olarak borçluya yüklenemez.

Elektronik işlemlerin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

Paranın ödenmesi ve değerli eşyanın muhafazası: [15]

MADDE 9 – İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdî ödeme, Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yapılır. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir.

İcra ve iflas dairelerince yapılması gereken her türlü nakdî ödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına aktarılmak üzere, icra müdürü tarafından resen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Talimat, paranın icra ve iflas dairesi hesabına yatırılmasını takip eden en geç üç iş günü sonuna kadar verilir.

İcra ve iflas daireleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hâllerde ise kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler.

İş görmekten memnuiyet

Madde 10.- [16]İcra ve iflâs işle­rine ba­kan memur ve müstahdemler

1. Kendisinin,

2. Karı veya kocasının, nişanlısının yahut kan ve sıhri usul ve füruunun veya üçüncü derece dahil olmak üzere bu dereceye kadar olan kan ve sıhri civar hısımla­rının,

3. Kanuni mümessili veya vekili yahut müstahdemi bulunduğu bir şah­sın,

Menfaati olan işleri göremeyip derhal icra mahkemesine haber vermeye mec­burdur. İcra mahkemesi müracaatı yerinde görürse o işi diğer bir memura, bulunmıyan yerlerde katiplerinden birine verir.

İcra mahkemesi hâkiminin reddi [17]

Madde 10/a.- İcra mahkemesi hâkimi reddedildiği takdirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki hükümler uygulanır. Ret talebinde bulunan, dilekçesinde ret sebeplerini delilleri ile birlikte bildirmek zorundadır.

Ret talebinin reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvurulması, hâkimin işe bakıp karar vermesine engel değildir. Ret talebinin reddi hakkındaki kararın kaldırılması hâlinde reddedilen hâkimin verdiği karar yerine getirilmez. Bu durumda dosya, bölge adliye mahkemesince icra mahkemesinin başka bir dairesine, o yerde icra mahkemesinin başka bir dairesi yoksa en yakın icra mahkemesine gönderilir. 40 ıncı madde hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.

Memnu işler

Madde 11.- Tetkik vazifesini gören hâkimler ve icra ve iflâs memur ve müs­tahdemleri, dairelerince takip edilmekte olan bir alacak veya satılmakta bulunan bir şey hakkında kiminle olursa olsun kendileri veya başkaları he­saplarına bir akit ya­pamazlar. Yaparlarsa hükümsüzdür.

İcra dairesine ödeme

Madde 12.- [18]

Gözetim ve denetim

Madde 13.- [19]İcra ve iflâs daireleri, 4 üncü maddedeki esaslara göre “icra daireleri başkanlığının, bu başkanlığın kurulmadığı yerlerde”[20] icra mahkemesi hâkiminin daimî gö­zetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler Cumhu­riyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile dene­time tabi tutulur. Cum­huriyet savcıları bu dai­releri yılda en az bir defa denetlerler.

İcra ve iflâs memur ve yardımcılarının disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerinden dolayı, haklarında Devlet Memurları Kanununun disiplin ceza­larına ilişkin hükümleri uygulanır.

Birinci teftiş

Madde 13/a.- [21]13 üncü maddeye göre Cum­huriyet savcılarınca ilk defa yapılacak tef­tişin, geçen bir yıllık işlemlere şamil olmak üzere her sene Ocak ayı içinde yapılması ve düzenlenecek raporların birer örneğinin icra ve iflâs dairesi ile Cumhuriyet savcılı­ğında saklanması gereklidir. [22]

Teftişlerin yapılması, savcılıkların açık olması hallerinde bunun kimler tara­fından yerine getirileceği ve teftiş raporlarının nasıl düzenleneceği yö­netmelikte belirtilir.

Yönetmelik ve yargıtay kararları[23]

Madde 14.- [24]Bu Kanunun uygulama şekli [25] icra ve iflâs daireleri ile icra mahkemelerinde tutulacak defterlerle dosyaların ve diğer basılı kağıtların dü­zenlenme şekil­leri Adalet Bakanlığınca hazır­lanacak yönetmelikle tayin ve tesbit olunur.

[26]

[27]Yargıtay, icra ve iflâs işle­rine ait karar­la­rın tamamını düzenli olarak yayımlar. Buna ilişkin esaslar Yar­gıtay tarafından yö­netmelikle düzenlenir.

Harçlar

Madde 15.- [28]İcra ve iflâs harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmak­sızın tahsil olunur.

İcra takiplerinde, müzahereti Adliye kararları takibe yetkili icra mahkemesi tarafından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve mütea­kip maddelerine tevfikan ittihaz olunur.

Şikayet ve şartlar

Madde 16.- [29] Kanunun hallini mahke­meye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflâs dairelerinin yaptığı mu­ameleler hakkında kanuna muhalif olma­sından veya hadi­seye uygun bulunmama­sından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenil­diği tarih­ten yedi gün içinde yapı­lır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bıra­kılma­sından dolayı her zaman şikayet olunabilir.

Şikayet üzerine yapılacak muameleler

Madde 17.- Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan mua­mele ya bozulur, yahut düzeltilir.

Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

Yargılama usulleri

Madde 18.- İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. [30]

Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur.

[31]Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; du­ruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruş­maya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra mahkemesi, işin kendisine gel­diği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zo­run­luluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.

MÜDDETLER

Başlaması ve bitmesi

Madde 19.- [32]Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.

Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müdde­tin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. “Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde biter.”[33]

Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takipeden günde biter.

Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır.

Müddetlerin değiştirilmemesi

Madde 20.- Bu Kanunun tayin eylediği müddetleri değiştiren bütün mukave­leler hükümsüzdür. Ancak her hangi bir müddetin geçmesinden isti­fade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme üçüncü şa­hıslara tesir etmez.

İcra tebliğleri

Madde 21.- [34]İcra dairelerince yapıla­cak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümlerine göre olur. Bu tebliğler makbuz karşılığında doğrudan doğruya tevdi suretiyle de yapılabilir.

İlâmda ve 38 inci maddeye göre ilâm hükmünde sayılan belgelerle ipo­tek se­nedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu; keyfiyeti birbirlerine noter vasıtasiyle bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35 inci maddesi uygulanır.

Adres değişikliği, yukarıdaki fıkra gereğince alacaklı veya borçlu tara­fından diğer tarafa tebliğ olunduğu halde eski adrese tebligat yaptırarak Tebligat Kanunu­nun 35 inci maddesinden faydalanmış olan taraf bu suretle diğer tarafa verdiği bütün zararları yüzde 15 fazlasiyle ödemeye mecbur olduğu gibi hakkında 343 üncü maddedeki ceza da uygulanır.

İcranın durdurulması

Madde 22.- Şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı dur­dur­maz.

Kanundaki ıstılahlar

MADDE 23 –[35]Bu Kanunun uygulanmasında;

1. “İpotek” tabiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerini, taşınmaz mükellefiyetlerini, bazı taşınmazlar üzerindeki hususî imtiyazları ve taşınmaz eklenti üzerine rehin muamelelerini,

2. “Taşınır rehni” tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticarî işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,

3. Sadece “Rehin” tabiri, “ipotek” ve “taşınır rehni” tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini,

ihtiva eder.

Açıkça öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler hakkında bu Kanunun taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır. Bu Kanun uyarınca gemi siciline verilecek şerhler, Türk Ticaret Kanununun 977 nci maddesi hükmüne tâbidir.

İKİNCİ BAP

İlâmların İcrası

I. PARA VE TEMİNATTAN BAŞKA BORÇLAR HAKKINDA İLÂMLARIN İCRASI

Taşınır teslimi

Madde 24.- [36]Bir taşınırın teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra mü­dürü bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin teslimini emreder.

İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa mümesillerinin adları ve soyad­ları ile şöhret ve yerleşim yerleri, hükmü veren mahkemenin ismi ve hükmolunun şeyin neden ibaret olduğu, ilâmın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden “veya istinaf”[37] veya tem­yiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakıl­ması hakkında bir karar getirilmedikçe cebri ic­raya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir.

Yedinde bulunmazsa ilâmda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilâmda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur.

Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yer­lerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak ce­vaba göre tayin edilir.

İlgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet hakları vardır.

[38]

Çocuk teslimi

Madde 25.- [39]

Çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilâmın icrası

Madde 25/a.- [40]Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icra­sında uzman bulundurulması

Madde 25/b.- [41]

Taşınmaz tahliye ve teslimi

1. Borçlunun elinde ise

MADDE 26 – [42] Bir taşınmazın tahliye ve teslimine dair olan ilam, icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.

Borçlu taşınmazı işgal etmekte iken bu emri tutmazsa, ilamın hükmü zorla icra olunur.

Alacaklıya teslim olunan taşınmaza haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.

Taşınmazın içinde bulunup da ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşit bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkûr eşya masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut lüzum görülürse icra müdürü icra mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı ifa eder. Fazla kalırsa borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırılır.

2. Taşınmaz üçüncü şahıs elinde ise

Madde 27.- Taşınmaz, üçüncü bir şahıs tarafından davadan sonra ve hüküm­den evvel tapuya tescil edilmiş bir akte müsteniden işgal edilmekte ise alacaklı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur. Bu şıkkı ihtiyar etmezse borçlusuna karşı tazminat davası açabilir. Şu kadar ki suini­yet sahibi üçüncü şahıs­lara karşı umumi hükümler mahfuzdur.

[43]

Taşınmaz davalarında hükümlerin tapu sicil dairesine tebliği: [44]

MADDE 28 – Taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili dairesine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmazın kaydına şerh verir. Bu şerh, Türk Medeni Kanununun 1010 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tâbidir.

Taşınmaz davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme, derhal bu hükmün hulasasını da tapu sicili dairesine bildirir.

Taşınmaz hakkındaki hükümden sonra yedin tebeddülü

MADDE 29 – [45] Hükmün tapu sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine tesiri olmaz. Hükümde gösterilen şey kimin elinde ise ondan alınıp alacaklıya teslim olunur.

Şu kadar ki, o yerde bulunan üçüncü şahıs bu malı borçludan teslim almış olmayıp onu doğrudan doğruya işgal etmekte bulunduğunu bildiren bir tapu sicili kaydı gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için kendisine yedi gün mühlet verilir. Bu müddet içinde dava açılırsa icra geri bırakılır.

Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâmlar[2]

Madde 30.- Bir işin yapılmasına mütedair ilâm icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilâmda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmağı emreder.

Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse ya­pılması için lazımgelen masraf icra müdürü tarafından ehlivukufa takdir et­tirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat et­mezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.

İlâm, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi ta­rafından ilâmın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilâm hük­müne muhalefetin 343 üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır.

[46]Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâm hükmü yerine getirildikten sonra borçlu, ilâm hükmünü ortadan kaldı­racak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan, önceki ilâm hükmü tekrar zorla yerine getirilir.

İrtifak haklarına mütedair ilamlar: [47]

MADDE 31 – Bir irtifak hakkının kaldırılmasına yahut böyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın hükmü zorla icra olunur.

Gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin ilamların icrası: [48]

MADDE 31/a – Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe icra edilemez.

Sicile kayıtlı Türk gemilerine ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin davalarda davacının lehine hüküm verilirse, mahkeme, davacının istemine gerek kalmaksızın, hükmün tefhimi ile birlikte özetini gemi sicili müdürlüğüne bildirir. Hüküm, gemi siciline şerh edilir. Davada verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse, mahkeme, bu hükmün özetini de gemi sicili müdürlüğüne derhal bildirir. Sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün yabancı bayraklı gemiler bakımından mahkeme, bu fıkrada öngörülen bildirimleri, geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna yapar. Hükmün gemi siciline şerh edilmesinden sonra geminin zilyetliğini elde eden kişi aleyhine yeni bir ilâm alınmasına gerek olmadan, üçüncü fıkraya göre işlem yapılır.

Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir geminin tahliye ve teslimine ilişkin ilâm, icra dairesine verilince icra müdürü, bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o geminin teslimini emreder. İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa temsilcilerinin adları ve soyadları ile yerleşim yerleri, hükmü veren mahkemenin ismi ile tahliye ve teslimine hükmolunan geminin kimliği, ilâmın tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf ya da temyiz yahut iadei muhakeme yoluyla görülmekte olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı yazılır.

Borçlu, gemiye zilyet olduğu hâlde bu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla tenfiz olunur. Borçlu geminin zilyedi değilse, alacaklı aşağıda yazılı seçimlik haklardan birini kullanabilir:

1. Alacaklı, geminin ilâmda yazılı değerinin alınmasını isteyebilir. Borçlu bu değeri ödemezse ayrıca icra emri tebliğine gerek kalmaksızın, söz konusu değer kendisinden haciz yoluyla tahsil olunur. Geminin değeri, ilâmda yazılı olmadığı ve taraflar bu değer üzerinde anlaşamadıkları takdirde, icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişi heyetine tespit ettirilir. Bilirkişi heyeti geminin kıymet takdiri sırasındaki değerini esas alır.

2. Alacaklı, gemiye zilyet olan üçüncü kişiye karşı borçlunun sahip olduğu hakları kullanabilir. Şu kadar ki, üçüncü kişi, davadan sonra ve hükümden önce gemi siciline tescil edilmiş bir sözleşmeye dayanarak gemiye zilyet ise (1) numaralı bent hükmü uygulanır.

Alacaklıya teslim olunan gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu veya üçüncü kişi, ayrıca hükme gerek kalmadan zorla çıkarılır.

Gemide bulunup da ilâma dahil olmayan eşya, çıkarılarak borçluya teslim ve bu kişi hazır değilse vekiline tevdi olunur. Bunlardan hiçbiri bulunmazsa mezkûr eşya, masrafı ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş, değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten kaçınırsa yahut gerek görülürse, icra müdürü, icra mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı öder; fazlası kalırsa borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırır.

Sicile kayıtlı Türk gemileri üzerinde ipotek veya intifa hakkının kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin ilâm, icra dairesine verilince, icra müdürü, üçüncü fıkrada yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri gönderir. Borçlu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla icra olunur.

Gemiye ilişkin bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ve önceki fıkra hükümlerine girmeyen ilâmların icrası hakkında 30 uncu madde uygulanır.

II. PARA VE TEMİNAT VERİLMESİ HAKKINDAKİ İLÂMLARIN İCRASI

İcra emri ve muhtevası

Madde 32.- [49]Para borcuna veya temi­nat verilmesine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede yazı­lanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat veril­mezse icra mahkemesinden veya “istinaf veya temyiz yahut”[50] iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mah­kemeden icranın geri bırakıl­masına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapıla­cağı ve bu müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapis ile tazyik olu­nacağı, mal beyanında bulunmaz veya hakikata muha­lif beyanda bulunursa hapis ile cezalandı­rılacağı ihtar edilir.

Yabancı devlet aleyhine başlatılan ilamlı icra takiplerine ilişkin icra emrinde uluslararası andlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borçlu devlete ait olan mallar hakkında cebri icra yapılabileceği hususu ayrıca ihtar edilir. [51]

İcranın geri bırakılması

Madde 33.- [52]İcra emrinin tebliği üze­rine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun za­ma­naşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re`sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mah­keme önünde ikrar olunmuş se­netle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.

İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re`sen ya­pılmış veya tasdik olun­muş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.

İcra mahkemesi, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak “istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi”[53] içinde alacağı karşılıyacak nakit veya icra mahkemesince kabul edile­cek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefa­leti göstermek şartiyle “istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir” [54]. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine temyiz süresi içinde yeter malı haczedil­mişse bu fık­rada yazılı teminatı göstermeye lüzum yok­tur.

Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır.

İlâmın zamanaşımına uğradığı iddiası

Madde 33/a.- [55]İlamın zamanaşımına uğra­dığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğra­dığı iddiaları icra mahkemesi tara­fından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya de­vamına karar verilir.

Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğin­den sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilâmın zamanaşımına uğra­dığı hususu kesin hüküm teşkil eder.

İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası bu­rada da uygulanır.

III. MÜŞTEREK HÜKÜMLER

İcranın nereden isteneceği

Madde 34.- İlâmların icrası her icra dairesinden talep olunabilir. Ala­caklı yerleşim yerini değiştirirse takibin yeni yerleşim yerini icra dairesine havalesini isteyebilir.

Takibin başlaması

Madde 35.- Takip, ilâmın icra dairesine tevdii ile başlar. İstiyen alacaklıya kayıt numarasını mübeyyin bedava ve pulsuz bir ilmühaber verilir.

İcranın geri bırakılması için verilecek süre [56]

Madde 36. — İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden”[57] karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.

Borçlu, Devlet veya adlî yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur.

“Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir.”[58]

Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez.

Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine “bozma sonrası esası inceleyecek” [59] mahkemece kesin olarak karar verilir.

Bölge adliye mahkemesince başvurunun “kesin olarak”[60] esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. “Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder.”[61] İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.

Haciz veya iflâs istemek yetkisi

Madde 37.- İcra emrinde yazılı müddet geçtiği halde borcunu ödemiyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflasa tabi eşhastan olupta alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflasına karar verilir.

İlâm mahiyetini haiz belgeler

Madde 38.- [62]Mahkeme huzurunda ya­pılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re`sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve[63] temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilâmların icrası hak­kındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefa­letleri müteselsil kefalet hük­mündedir.

Zamanaşımı

Madde 39.- İlâma müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.

Noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre borçlar veya ticaret kanunlarında muayyen olan zamanaşımlarına tabidir.

İcranın iadesi

Madde 40.- Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. [64]

Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. [65]

Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gel­mez.

Umumi hükümler

Madde 41.- Kanunun bu ikinci babında yazılı hükümlere mugayir olmıyan di­ğer hükümleri ilâma müstenit takiplerde de cereyan eder.

ÜÇÜNCÜ BAP

İlâmsız Takip

I. TAKİBİN MUHTELİF TARZLARI

Para borcu ve teminat için takip

Madde 42.- Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoliyle veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflâs suretiyle cereyan eder.

Yabancı devlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamaz. [66]

İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz.[67]
İflasa tabi şahıslar hakkındaki takip

Madde 43.- [68]İflas yolu ile takip, an­cak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacir­ler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıs­lar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kim­seler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir.

Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bıra­kıp harç ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir.

Ticareti terk edenler

Madde 44.- [69]Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gös­teren bir mal beyanında bu­lunmaya mecburdur. Keyfiyet tica­ret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete’de ve ala­caklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vası­talarla ilân olunur. İlân masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.

Bu ilân tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflâs yolu ile takip yapılabilir.

Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay müd­detle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez.

Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicili hükümlerine dayanarak iyi ni­yetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz.

[70]Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bil­diri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir.

Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tayin edilen ka­nuni müd­det içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra müdürü marifetiyle ve bu Kanun hükümleri daire­sinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu mad­dede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir.

Rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar

Madde 45.- Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şa­hıslar­dan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip ya­pabilir. Ancak rehi­nin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alaca­ğını iflâs veya haciz yoliyle takip edebilir.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir.[71]

Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur.

İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intiha­bına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflâs yollarına müracaat olunabilir.

[72]

Haciz yoliyle takip

1. Umumiyetle

Madde 46.- Takip diğer bütün hallerde haciz yoliyle yapılır. Borçlu tüccar sı­fatını yeni iktisap etmişse bundan evvel aleyhinde talep edilmiş hacizler iflasına hükmolunmadıkça eskisi gibi icra olunur.

2. Hukuku amme borçları

Madde 47.- Para cezasiyle diğer hukuku amme borçlarının takibi hak­kındaki kanunlar hükmü mahfuzdur. Şu kadar ki, Devletin bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu Kanunun hükümleri cereyan eder.

Zabıt ve müsadere edilen eşyanın paraya çevrilmesi

Madde 48.- Devletin cezai ve mali kanunları mucibince zabıt ve müsaadere edilmiş olan şeylerin paraya çevrilmesi o kanunların hükümlerine göre yapılır.

Rehin karşılığı ödünç verenler

Madde 49.- [73]Rehin karşılığı yapılan ödünç verme işlerinde Medeni Kanun ile Türkiye Cum­huriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankasının özel kanunla­rında paraya çevirmeye dair hükümleri saklıdır.

II. YETKİ

Yetki ve itirazları

Madde 50.- [74] Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhake­meleri Ka­nununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu ka­dar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.

Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi ta­ra­fından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.

İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Mu­hakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.

III. TATİLLER VE TALİKLER

Tatiller

1. Bütün borçlular hakkında

Madde 51.- [75]Güneşin batmasından bir saat sonra ile güneşin doğmasından bir saat önceye kadarki devrede (gece vakti) ve tatil günlerinde takip muameleleri yapılamaz. An­cak, gece iş görülen yer­lerde gece vakti hasılat haczi mümkün­dür. Tatil günlerinde haciz ve tebligat yapıla­bileceği gibi muhafaza tedbir­leri de alınabilir. Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece vakti dahi haciz yapılması caizdir.

Bir borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edilmiş veya konkordato için mühlet verilmiş ise, o borçluya karşı takip mu­amelesi yapı­lamaz.

2. Borçlunun ailesinden birinin ölümü halinde

Madde 52.- Karısı yahut kocası ve kan ve sıhriyet itibariyle usul veya füruundan birisi ölen bir borçlu aleyhindeki takip, ölüm günü ile beraber üç gün için talik olunur.

3. Terekenin borçlarında

Madde 53.- Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır.

İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olun­mamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.

Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çev­rilmesi veya haciz yollariyle kabildir.

4. Tutukluluk ve hükümlülük halinde

Madde 54.- [76]Mümessili olmıyan bir tu­tuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olma­dıkça, icra müdürü bir mümessil tayin et­mesi için kendi­sine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip icra dai­resine bildirmiyen tu­tuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur.

Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapıla­bilir.

5. Askerlik halinde

Madde 54/a.- [77]Askerlik hizmetinin de­vamı müddetince erler, onbaşılar ve kıta çavuş­ları (uzman veya uzatmalı çavuş ve onba­şılar hariç) aleyhine takipte, icra müdürü, bir mümessil tayin etmesi için kendi­sine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu müddet içinde temsilci tayin edip icra dairesine bildirmiyenler hakkında takibe devam olu­nur.

Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet içinde de haciz yapıla­bilir.

6. Borçlunun ağır hastalığı halinde

Madde 55.- [78]Takip borçlunun mümes­sil tayin edemiyecek derecede ağır hastalığı halinde muayyen bir zaman için icra memurluğunca talik olunabilir. Ağır has­talığın resmi belge ile tahakkuku lazım­dır.

Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde hastalığın devamı sırasında da haciz ya­pılabilir.

Talikın müddetlerin cereyanına tesiri

Madde 56.- [79]Takip talikleri esna­sında müddetlerin cerayanı durmaz. Müddetin ni­hayeti bir talik gününe rastlarsa müddet talikin bitiminden sonra bir gün daha uzatılır.

IV. İCRA TEBLİĞLERİ

İcra tebliğleri

Madde 57.- [80]İcraya ait tebliğlerde Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak borçlu, kendilerine kanunen mümessil tayin olunması icabeden şahıslardan ise icra müdürü kısa bir zamanda mümessil tayin edilmesini ait olduğu makamdan ister.

Tebliğ, Medeni Kanunun 159 ve 396 ncı maddelerine göre mezun olan­ların meslek veya sanatına mütaallik muamelelerden doğmuş bir borca dair ise kendile­rine yapılır.

V. TAKİP TALEBİ

Takip talebi ve muhtevası

Madde 58.- Takip talebi icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılır. [81]

Talepte şunlar gösterilir:

1. Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.); [82]

2. [83]Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri;

Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri;

3. [84]Alacağın veya istenen te­minatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;

4. Senet, senet yoksa borcun sebebi;

5. Takip yollarından hangisinin seçildiği;

Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.

Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve verdiği belgelere, talep ve takip masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz verilir.

Takip masrafları

Madde 59.- [85]Takip masrafları borç­luya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği mu­amelenin masrafını ve ayrıca takip tale­binde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre ya­pabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans ola­rak peşinen öder.

Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir.

VI. ÖDEME EMRİ VE İTİRAZ

1. Ödeme emri ve muhtevası

Madde 60.- İcra müdürü takip talebinin bu Kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır. [86]

Emir

1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları, [87]

2. Borcun ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını, [88]

3. Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde icra taki­binde senedin kendisinden sadır sayılacağı,

Senet altındaki imzayı reddettiği takdirde icra mahkemesi önünde yapılacak du­ruş­mada hazır bulunması; buna uymazsa vakı itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği,

Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hak­kına dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan etmesi,

İhtarını,

4. Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde yukarda yazılı yedi günlük süre içinde 74 üncü maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulun­mazsa hapisle tazyik olunacağı; mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarını,

5. Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beya­nını,

İhtiva eder.

Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha ve­rilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki mu­teber sayılır.

Alacaklıya verilen nüsha hiçbir resim ve harca tabi değildir.

2. Ödeme emrinin tebliği

Madde 61.- [89]Ödeme emri borçluya ta­kip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde tebliğe gönderilir. Takip belgeye daya­nıyorsa, belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine bağlanır.

Müşterek borçlular aynı zamanda takip ediliyorlarsa hepsinin veya bir kısmı­nın bir mümessil tarafından temsil edilmeleri hali müstesna olmak üzere her birine ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmek lazımdır.

Bir borçlu hakkında aynı günde birden ziyade takip talebi varsa icra dairesi bunların ödeme emirlerini aynı zamanda tebliğe gönderir.

Kanunen eklenmesi gereken müddetler saklıdır.

Borçlu hakkında bir icra dairesinde ayrı ayrı günlerde birden ziyade takip talebinde bulunulmuş ise bunlardan hiçbirinde kendisinden daha eski olan talepten önce ödeme emri tebliğe gönderilemez.

İtiraz

1. Süresi ve şekli

Madde 62.- [90]İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itiba­ren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildir­meye mecbur­dur.[91] İti­raz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan mas­raftan memur şahsen sorumlu­dur.

[92]Takibe itiraz edildiği, 59 uncu mad­deye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir.

[93]Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemle­rine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla bir­likte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır.

Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.[4]

[94]

Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itira­zında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senet­teki imzayı kabul etmiş sayılır.

Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.

2. İtiraz sebepleri

Madde 63.- [95]İtiraz eden borçlu, iti­razın kaldırılması duruşmasında, alacaklının da­yandığı senet metninden anlaşılan­lar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişlete­mez.

3. Alacaklıya verilecek nüsha

Madde 64.- [96] İtiraz, alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedilir. İtiraz vakı ol­mazsa bu husus dahi işaret olunur.

Bu nüsha itirazdan sonra veya itiraz müddetinin bitmesi üzerine alacaklıya verilir.

4. Gecikmiş itiraz

Madde 65.- [97]Borçlu kusuru olmaksı­zın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edeme­miş ise paraya çevirme muame­lesi bitinceye kadar itiraz edebilir.

Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gös­terir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.

İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadi­senin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. İcra mahkemesi, tetkikatını evrak üze­rinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadı­ğına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi ha­linde borçludan alınan mas­raflar kendisine iade olunur.

Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itira­zın kal­dırılmasını sözlü olarak da istiyebilir. Bu takdirde tahkikata devam olunarak gerekli karar verilir.

Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa mazeretin kabulü ka­rarının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde 67 nci maddeye göre mahke­meye baş­vurmazsa haciz kalkar.

5. İtirazın hükmü

Madde 66.- [98]Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde de­ğilse ala­caklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulun­muşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur.

Borçlu itirazında imzayı reddetmişse alacaklı derhal icra dairesinden tatbika medar imzaların celbini istiyebilir.

6. İtirazın hükümden düşürülmesi[5]

a. İtirazın iptali5

Madde 67.- [99]Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mah­kemeye baş­vurarak, genel hükümler daire­sinde alacağının varlığını ispat su­retiyle itirazın ipta­lini dava edebilir.

[100]Bu davada borçlunun itirazının hak­sız­lığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin ta­hammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden[101] aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

[102]

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hüküm­ler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır. [103]

b. İtirazın kesin olarak kaldırılması

Madde 68.- [104]Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikra­rını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetki­leri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müste­nitse, alacaklı itirazın kendisine teb­liği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içeri­sinde itirazın kaldırılması is­tenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz.

Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir.

İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz yahut belgeye müstenit ise itirazın kaldırılması talebi reddolunur.

Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilâm getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz.

[105]Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hâkim, 68/a maddesinde yazılı usule göre yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği tak­dirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıyı sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mah­kûm eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının infazı dava so­nuna kadar tehir olunur ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait ol­madığını ispat ederse bu ceza kalkar.

Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıp da imza vekili tarafından reddolunduğu takdirde vekil mütaakıp oturumda müvekkilini imza tatbikatı için hazır bulundur­maya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ ettirmeye mecburdur. Kabule değer mazereti olmadan gelmiyen alacaklı borçlunun da­yandığı belgede yazılı miktar hak­kındaki itirazın kaldırılması talebinden vaz­geçmiş sayılır.

[106]İtirazın kaldı­rılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden[107] aşağı olmamak üzere tazmi­nata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa, ya­hut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava so­nuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan taz­minat kalkar.

c. İtirazın geçici olarak kaldırılması

Madde 68/a.- [108]Takibin dayan­dığı se­net hususî olup, imza itiraz sıra­sında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı iti­razın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldı­rılmasını isteyebilir. Bu hâlde icra hâkimi iki taraftan iza­hat alır.

Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için icra mahkemesi önünde yapılacak du­ruşmada, ma­zeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir.

Tatbika medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve at­tıracağı imza ile yapılacak mukayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karine­lerden icra mahkemesi, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın mu­vakkaten kaldırılmasına karar verir. Hâkim lüzum gö­rürse, oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermiyecek surette, bi­lirkişi incelemesi de yaptıra­bilir.

İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hü­kümleri ile 309 uncu maddesinin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ve 310, 311 ve 312 nci maddeleri hükümleri uygulanır.

[109]Yapılacak duruşmada, yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde icra mahkemesince başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılma­sına ve borçlunun sözü edi­len senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkû­miyetine karar verilir. Duruşmaya gelme­yen borçlunun itirazının muvakkaten kaldı­rılmasına ve hakkında para ceza­sına karar verilebilmesi için keyfiyetin daveti­yeye yazılması şarttır.

[110] İcra hâkimi, imzanın borç­luya aidi­ye­tine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusu ala­cağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kaza­nırsa bu ceza kalkar.Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç ala­caklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Şu kadar ki, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur. Senedin aslı ta­kip talebi anında icra dairesine tevdi edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.

[111]İti­razın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi ha­linde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden[112] aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat da­vası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kal­kar.

Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işle­yen kredilerde itirazın kesin olarak kaldırılması

Madde 68/b.- [113]Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredi­lerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleş­mesinde belirt­tiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dö­nemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmele­rinde yazılı faiz tahak­kuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. [114]Sözleşmede gösterilen adresin değiştiril­mesi, yurt içinde bir adre­sin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğu­rur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski ad­rese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.

Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itiba­ren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılı­ğını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.

Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve[9] krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen bel­gelerden sayılırlar.

Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu ol­duğu hallerde de aynen uygulanır.

[115]Krediyi kullanan tarafın kredi he­sabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeri­ğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kal­dırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hak­kında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.

İtirazın muvakkaten kaldırılmasının hükümleri

Madde 69.- [116]İtirazın muvakkaten kal­dırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki müddet geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine mu­vakkat haciz konur.

İtirazın muvakkaten kaldırılması kararının tefhim veya tebliğinden iti­baren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının yerle­şim yeri mahke­mesinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu davanın dinle­nebilmesi için borçlunun dava konusu alacağın yüzde 15 ini ilk duruşma gü­nüne kadar mahkeme veznesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde esham ve tahvilat veya banka teminat mektubu tevdi etmesi şarttır. Aksi takdirde dava reddolunur.

Borçlu yukarda yazılı müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa iti­razın kaldırılması kararı ve varsa muvakkat haciz kesinleşir.

Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvuran [117] borçlu, ayrıca 36 ncı madde hü­kümlerini yerine getirmek şartiyle, icra dairesinden mühlet istiyebilir.

[118]Borçtan kurtulma davasında haksız çı­kan taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde yirmisinden[119] aşağı olma­mak üzere mü­nasip bir tazminatla mahkûm edilir.

Karar ve müddet

Madde 70.- [120]İcra mahkemesi, iti­ra­zın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder ve 18 inci madde hük­müne göre kararını verir.

İcra mahkemesinin karariyle takibin talik veya iptali

Madde 71.- [121]Borçlu, takibin kesinleş­mesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacak­lının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tas­dikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.

Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğra­dığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.

Menfi tesbit ve istirdat davaları

Madde 72.- [122]Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabi­lir.

İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üze­rine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabi­linde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacak­lıya verilmemesini istiyebilir.

[123]Dava alacaklı lehine neticele­nirse ih­ti­yati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen te­minattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağla­nır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden[124] aşağı tayin edilemez.

[125]Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğ­radığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alaca­ğın yüzde yirmisinden[126] aşağı olamaz.

Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da öden­miş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu ol­madığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mah­kemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.

Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulun­duğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkeme­sinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecbur­dur.

Hususi hükümler

[127]Rehnin paraya çevril­mesi yoliyle takipteki ödeme emirleri için 146, 147, 149/b, 150, 150/a; iflâs yoliyle adi takipteki ödeme emirleri için 155 ve 156 ve kambiyo senetleri hakkındaki hususi takip usullerindeki ödeme emir­leri için 168 ilâ 170 ve 171 ve 172 nci maddelerdeki hususi hükümler uygula­nır.

DÖRDÜNCÜ BAP

Haciz Yoliyle Takip

I. MAL BEYANI

Beyanın muhteviyatı

Madde 74.- Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıs­lar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek mikta­rın nevi ve mahi­yet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre ge­çim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeye­bileceğini yazı ile veya şifa­hen icra dairesine bildirmesidir.

Beyan mecburiyeti müddeti, başlangıcı

Madde 75.- [128]İtirazının iptaline veya kat`i veya muvakkat surette kaldırılmasına ka­rar ve­rilen borçlu, bu kararın kendi­sine tebliğinden itibaren üç gün içinde yukarıdaki mad­dede gösterildiği üzere be­yanda bulunmaya mecburdur.

İptal veya kaldırma kararı borçlunun vicahında verilmiş ise bu müddet, kara­rın tefhiminden başlar.

Hapis ile tazyik

Madde 76.- [129]Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulunun­caya kadar icra mahkemesi hâkimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.

Sonradan kazanılan veya ziyadeleşen malların beyanı

Madde 77.- İcra dairesine vakı olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya borcuna yetecek mal göstermemiş yahut beyandan imtina etmiş olan borçlu sonra­dan kazandığı malları ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkür daireye taahhütlü mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur.

II. HACİZ

Haciz

1. Talep müddeti

Madde 78.- “Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı, haciz konmasını isteyebilir. Ancak, alacaklı dilerse haciz talebinde bulunmaksızın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağını sorgulayabilir. Sorgulama sonunda Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi, varsa borçlunun mal, hak veya alacağının mahiyeti ve detayı hakkında bilgi verir ve bu durumda sistem üzerinden de haciz talep edilebilir. Bu takdirde icra dairesi, tespit edilen mal, hak veya alacağı elektronik ortamda haczeder. Sorgulama sonunda edinilen bilgiler hukuka aykırı olarak paylaşılamaz. Sorgulama ve haciz işlemlerinin yürütülebilmesi için kamu kurum veya kuruluşları ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ile kendi sistemleri arasında entegrasyonu sağlar. Sorgulamanın tür, kapsam ve sınırı ile diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”[130]

[131]Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunla­rın vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra daire­sinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit söz­leşmesinin ihlaline kadar ge­çen zaman hesaba katılmaz.

Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu ve­sika hiç bir harç ve resme tabi değildir.

Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.

Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebi­nin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme ta­lebi üzerine yeniden harç alınır. Yenileme masraf ve harçları borçluya tahmil edil­mez.

2. Hacze başlama müddeti

Madde 79.- İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar.

[132]Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikayetler, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahke­mesince çözümlenir.[133] Resmî sicile kayıtlı mal­ların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir.

“Konutta haciz:

MADDE 79/a [134]- İcra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit ederse, bu yerde haciz yapılmasına karar verir ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunar.

Mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç üç gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına kesin olarak karar verir. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılır. Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldırır. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden karar verir.

Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam olunur. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilir ve müteakip işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.

İhtiyati haciz hakkında, bu madde hükmü uygulanmaz.”

Haciz yapan memurun salahiyeti

Madde 80.- [135] İcra müdürü haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya katiplerinden birinede yaptırabilir.

Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bu­lundurul­ması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır.

Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eşyayı gös­termeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.

[136]Haczi yapan memur, borçlunun üze­rinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şey­leri sakladığını anlar ve borçlu bunları vermekten kaçınırsa, borçlunun şah­sına karşı kuvvet istimal edilebilir.

Zabıta memurlariyle muhtarların vazifeleri

Madde 81.- Zor kullanma hususunda bütün zabıta memurları icra mü­dürünün yazılı müracaatı üzerine kendisine muavenet ve emirlerini ifa et­mekle mükelleftir­ler.

Köylerde haczi yapan memurun emirlerini muhtarlar da ifaya mecbur­durlar.

Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar

Madde 82.- [137]Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:

1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösteri­len mal­lar,

2. Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, [138]

3. Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile “bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası”[139], [140]

4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; de­ğilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alât ve edevat ve kitapları ve ara­bacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,

5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih ede­ceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunla­rın üç aylık yem ve yataklıkları,

6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,

7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ, bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alât ve edevat,

Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesi­nin mai­şetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve ya­taklıkları,

8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere te­sis edilmiş olan kaydı hayatla iratlar,

9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malül olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağ­lanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiye­leri,

Askeri malüllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numa­ralı Ka­nun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,

10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar,

11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak muta­zarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,

12. Borçlunun haline münasip evi, [141]

13. Öğrenci bursları. [142]

Medeni Kanunun 807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2, [143], 4, 5, 7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline munhasırdır.

Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır. [144]

İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir. [145]

Kısmen haczi caiz olan şeyler

Madde 83.- [146] Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilâma müste­nit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandık­ları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.

[147]Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

Önceden yapılan anlaşmalar

Madde 83/a.- [148]82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair ön­ceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.

Yavrulu hayvanların haczi

Madde 83/b.- [149] Hayvan hacizlerinde, ana­ları tarafından beslenme ve bakılmaya muhtaç olan yavrular analarından ayrı haczedilemiyecekleri gibi bunların anaları da yavrularından ayrı haczedilemezler.

Taşınmaz rehni kapsamındaki eklentinin haczi

Madde 83/c.- [150]Taşınmaz rehni ipo­tek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak haczedi­lemez.

Türk Kanunu Medenisinin 777 nci maddesi hükmü saklıdır.

Yetişmemiş mahsullerin haczi

Madde 84.- Yetişmemiş her nevi toprak ve ağaç mahsulleri yetişmeleri zama­nından en çok iki ay evvel haczolunabilir. Bu suretle haczedilen mahsul­lerin borçlu tarafından başkasına devri haczeden alacaklıya karşı hükümsüz olup icranın deva­mına mani olmaz.

Alacağı taşınmaz rehinle temin edilmiş olan alacaklının mütemmim cüz olarak merhunun yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakka halel gelmez. Şu kadar ki mürtehin rehinin icraca paraya çevrilmesi için mahsulle­rin yetişmesinden evvel takip talebinde bulunmuş olmalıdır.

Taşınır ve taşınmaz malların haczi

Madde 85.- [151] Borçlunun kendi ye­dinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallariyle taşın­mazlarından ve alacak ve hakların­dan alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yete­cek miktarı “haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.”[152]

[153]Borçlu, yahut borçlu ile bir­likte malı elinde bulunduran şahıslar[10] taşınır mal üzerinde üçüncü bir şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakkının bulunması veya taşınır malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına geçerilmesini ta­lep etmek, haczi yapan memur da borçluyu yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları[11] bu beyana davet etmek zorundadır. Bu tür mal­lar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.

Ancak haczolunan taşınmaz artırmaya çıkarılmadan borçlu borcun it­fasına yetecek taşınır mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse ta­şınmaz üzerinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen taşınır veya alacak da haczolunur.

Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan taşınmazın idare ve işletmesine ve ha­sılat ve menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez.

Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında muhafaza ve idare masraf­larını tecavüz etmeyeceği muhakkak olan şeyler haczolunmaz.

Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.

Taşınır mallarda haczin neticeleri

Madde 86.- [154]Borçlu, alacaklının muva­fakati ve icra müdürünün müsaadesi alınmaksı­zın mahcuz taşınır mallarda ta­sarruf edemez. Haczi koyan memur hilafına hareketin cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder.

Haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümle­rine da­yanarak iyi niyetle iktisabettiği haklar saklıdır.

İyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği haklar, alacaklının hacizle o mala taallük eden haklarını ihlal ettiği nispette batıldır.

Kıymet takdiri

“MADDE 87 [155]– Haczi yapan memur, sicile kayıtlı mallar hariç olmak üzere haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında bilirkişiye müracaat edebilir.

Sicile kayıtlı malın kıymet takdirinin bilirkişilik bölge kurulu listesinde kayıtlı ve bu konuda Adalet Bakanlığınca izin verilen bilirkişilere, bunların bulunmaması hâlinde listede kayıtlı diğer bilirkişilere yaptırılması zorunludur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”

Mahcuz malları muhafaza tedbirleri

1. Taşınırlar hakkında

MADDE 88 – [156] Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.

Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. “Haczedilmiş ancak muhafaza altına alınmamış mallar satış talebi üzerine muhafaza altına alınır veya ihale alıcısına teslime hazır hâle getirilir, aksi takdirde satış yapılamaz.”[157] “Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından 106 ncı madde hükmü saklıdır.”[158]

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası andlaşma hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yabancı devlet başkanı, parlamento başkanı, hükümet başkanı veya hükümet üyelerini taşıyan ulaşım araçları, bu kişiler Türkiye’de bulundukları sürece, muhafaza altına alınamaz ve yediemine bırakılamaz.

İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. Ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.

Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynı standartları sağlamak koşuluyla devredebilirler. Bu devir, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Bu depoların yönetmelikte belirlenen nitelik ve şartlara uygunluğunun saptanması sonucunda işletme belgesi Adalet Bakanlığı tarafından verilir. Haczedilen malların muhafaza işlemleri; lisanslı yediemin depolarının kuruluşuna, bu depolarda bulunması gereken asgari niteliklere, depo için alınacak teminata, mallar için muhtemel rizikolara karşı yapılacak sigortaya; işletici olma niteliklerine, işletici lisansına, Adalet Bakanlığı tarafından bu lisansın verilmesine; Adalet Bakanlığının lisanslı işletmelerle ilgili görev ve yetkilerine; faaliyetin durdurulması ya da iptali gibi idari tedbir ve tasarruflara; bu depoların denetimine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir. Haczedilen malların muhafazası aşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir.

İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine haczedilen malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.

İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir. Aracı teslim alan icra müdürlüğü, aracın yakalanmasını isteyen icra müdürlüğüne bildirimde bulunur.

“Muhafazasına gerek kalmayan malların tasfiyesi:

MADDE 88/a [159]- Muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı yer icra dairesince bu madde uyarınca resen tasfiye edilir.

Tasfiye edilecek mallara ilişkin bilgiler, icra dairesince Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde duyurulur.

İcra dairesi, borçluya tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücretini ödemek suretiyle malı teslim alabileceğini, aksi halde müteakip fıkralar uyarınca malın tasfiye edileceğini ihtar eder.

Borçlunun malı teslim almaması halinde icra dairesi, rehin hakkı sahibine tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde rehinden kaynaklanan haklarını kullanabileceğini ve bu durumu icra dairesine bildirmesi gerektiğini, aksi halde müteakip fıkralar uyarınca malın tasfiye edileceğini ihtar eder.

Sicile kayıtlı mallar bakımından, malın borçlu tarafından teslim alınmaması veya rehinden kaynaklı hakkın kullanılmaması halinde icra dairesi, malın daha önce satışa çıkarılmamış olması kaydıyla, kanunun elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışa ilişkin hükümleri uyarınca resen satışını yapar.

Yukarıdaki fıkralar uyarınca malın tasfiye edilememesi halinde icra dairesi, derhal yediemine tebligat çıkararak, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde varsa malın son iki yıl içinde yapılan, yoksa icra dairesince takdir edilen kıymetinin yüzde kırkı üzerinden, tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücreti mahsup edildikten sonra bakiye tutarı ödediği takdirde malın mülkiyetinin kendisine devredilmesine karar verileceğini, aksi halde müteakip fıkralara göre işlem yapılacağını ihtar eder. Bu fıkrada belirtilen şartların oluştuğunun ve varsa bakiye tutarın yediemin tarafından ödendiğinin tespiti halinde icra dairesi, malın mülkiyetinin yediemine devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir.

Sicile kayıtlı mallar bakımından yedieminin malın mülkiyetinin devrini kabul etmemesi halinde icra dairesi, Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketine tebligat çıkararak, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, 30/6/2021 tarihli ve 7330 sayılı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenen hurda bedelini ödeyeceğini bildirmesi ve bildirimde bulunduğu tarihten itibaren üç ay içinde hurda bedelini ödemesi şartıyla malın mülkiyetinin Şirkete devredilmesine karar verileceğini ihtar eder. Bu fıkrada belirtilen şartların oluştuğunun ve hurda bedelinin ödendiğinin tespiti halinde icra dairesi, hurdaya ayırma işlemlerini tamamlayarak malın mülkiyetinin Şirkete devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir.

Yukarıdaki fıkralar uyarınca malın tasfiye edilememesi halinde icra dairesi, malın mülkiyetinin bedelsiz olarak Türkiye Kızılay Derneğine devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir.

İcra mahkemesi, mülkiyetin devri için gönderilen dosyalarda, en geç on gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul kararıyla, malın mülkiyeti ilgiliye geçer; tüm haciz ve rehinler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilir.

Tasfiye konusu malın vergi, ceza, prim gibi borçları, borçluya ait olup mülkiyet ilgiliye, tüm borç ve yüklerinden âri olarak geçer. Devir ve tescil işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.

Devir işlemlerine karşı yedieminlik alacağına dayanılarak hapis hakkı kullanılamaz. Yedieminlik ücretinin varlığı, mülkiyetin devri ve buna ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez.

Tasfiye konusu mal üzerinde 6183 sayılı Kanun uyarınca haciz bulunması halinde icra dairesi, borçluya tebligat çıkarmadan önce tahsil dairesine tebligat çıkararak tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde muhafaza ve/veya satış işlemlerini yapmak üzere malı teslim alması gerektiğini, aksi halde malın bu madde uyarınca tasfiye edileceğini bildirir.

Tasfiye konusu malın 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında serbest dolaşımda olmaması halinde icra dairesi, borçluya tebligat çıkarmadan önce gümrük idaresine tebligat çıkararak bir ay içinde gümrük işlemlerini yapmak üzere malı teslim alması gerektiğini, aksi halde malın bu madde uyarınca tasfiye edileceğini bildirir.

Tasfiye masrafları, öncelikle dosyadaki avanstan, avansın bulunmaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

Tasfiye kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla avanstan karşılanan masraflar, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan masraflar ve vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları ödenir. Kalan tutar, 9 uncu madde uyarınca muhafaza edilir, bankalarda nemalandırılır ve talep halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenir.

Dosyaya ödenen tutarın, Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılan masrafı karşılayamaması halinde icra dairesi, bakiye masrafın, 6183 sayılı Kanun uyarınca borçludan tahsili için tahsil dairesine bildirimde bulunur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”

2. Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında

Genelgeler 1 Tasarruflu Yazılar 1

Madde 89.- [160]Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı hac­zedilirse icra müdürü; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bun­dan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine tes­lim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi tak­dirde malın bedelini icra daire­sine ödemek zorunda kalacağını bildirir (haciz ihbar­namesi). Bu haciz ih­bar­namesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.

Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya ha­ciz ih­barnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbar­namesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya bor­cun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarna­mede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarname­nin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı tes­lim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimme­tinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı tes­lime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıl­dığı veya yerleşim yerinin bulun­duğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bil­dirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda veri­len kararın kesinleşme­sine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden[161] aşağı olma­mak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit da­vaları maktu harca tabidir. [162]

Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, ala­caklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılma­sını ve ayrıca tazmi­nata mahkûm edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazmi­nat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.

Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde ha­ciz ih­barnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. [163]Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü ni­yetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.

Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra mahkemesine müracaatla de­ğerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.

Haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür. [164]

Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harç ve resme tabi değildir.

Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bu­lunan memurlar hakkında da uygulanır.

[165]Bu madde uyarınca haciz ihbarnamelerinin bildirimi ve bu ihbarnamelere verilecek cevaplar, güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ve bu sisteme entegre bilişim sistemleri üzerinden de yapılabilir. Bu usulle yapılan bildirim tebliğ yerine geçer.

3. Diğer haklar için

Madde 90.- İcra dairesi haczedilen hakların muhafazasına ve alacaklardan günü gelenlerin tahsiline çalışır ve lazım gelen masrafların peşin ödenmesini istiyebilir.

4. Taşınmazlar hakkında

Madde 91.- [166]Taşınmazın haczi ile ta­sarruf hakkı Medeni Kanunun 920 nci maddesi anla­mında tahdide uğrar. Sicile kay­dedilmek üzere haciz keyfiyeti, ne mik­tar meblağ için yapıldığı ve alacaklının adı ile tebliğe yarar adresi icra dai­resi tarafından tapu siciline[167] bildiri­lir. Adresi değişen alacaklı masrafını vermek sureti ile yeni adresinin tapuya bildirilmesini icra dairesinden istemeye mecburdur.

Hacze yeni alacaklılar iştirak eder veya haciz kalkarsa bu hususlar da tapu siciline[168] haber verilir.

Hacizli taşınmazın el değiştirmesi hâ­linde 148/a maddesi uygulanır. [169]

I– Taşınmaz haczinin şümulü,

II– Alacakları rehinle sağlanmış alacaklıların mahfuz hakları,

III– İdare ve işletme.

Madde 92.- [170]Bir taşınmazın haczi ha­sılat ve menfaatlerine de şamildir. Haciz ta­şınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez.

İcra dairesi, taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılarla kira­cılara ha­cizden haber verir.

[171]Daire, taşınmazın idare ve işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali bulunan ek­lenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel olmaya­cak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış be­delinden öncelikle ödenir.

[172]

Mahsullerin toplanması, borçlunun hakkı

Madde 93.- İcra dairesi mahsullerin toplanması için lazım gelen ted­birleri alır.

Borçlunun geçineceği yoksa kendisinin ve ailesinin geçinmeleri için kafi miktar mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip miktar kendisine bıra­kılır.

İştirak halinde tasarruf edilen mallar

Madde 94.- [173]Bir intıfa hakkı veya tak­sim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, yer­leşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara key­fiyeti ihbar eder. Bu suretle borçlunun muayyen bir taşınmazdaki tasfiye so­nundaki hissesi haczedilmiş olursa icra müdürü haciz şerhi­nin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapar. [174]Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıka­rılma­mışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafın­dan şirkete tebliğ oluna­rak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defte­rine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Tica­ret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlâl ettiği oranda batıldır. Haczedi­len payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tâbidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başka­sına devre mâni tedbir­leri alır.

Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üze­rine icra dairesi alacaklı­nın bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir.

Borçlunun zilyed bulunduğu bir taşınmaz üzerindeki fevkalade zama­naşımı ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde taşınmazın borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini verir. Mahkemenin tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.

İkinci fıkra hükmü, almaya hak kazandığı veya almakta bulunduğu emekli veya yetim maaşını istifa için icap eden yoklama muamelesini yaptırmıyanlar hakkında yetkili makama bildirmek suretiyle tatbik olunur.

Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın dairece borçludan tahsil olunur.

Mahcuz malların muhafazası masrafları

Madde 95.- Alacaklı haczedilen malların muhafaza ve idare ve işletilmesi masraflarını istenildiği takdirde peşin vermeğe mecburdur.

İstihkak iddiasına itiraz

A. Borçlunun zilyedliği

1. Hazırlık safhası

Madde 96.- [175]Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gös­terdiği yahut üçüncü bir şahıs tara­fın­dan o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçi­rir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.

İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olma­dığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükütları halinde istih­kak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.

Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı ta­kipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıl­dığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya is­tihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.

2. Üçüncü şahsın istihkak iddiası

Madde 97.- [176]İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra müdürü dosyayı hemen icra mah­kemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikıne karar ve­rir.

İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde icra mahkemesi takibin talikı talebini reddeder.

Takibin talikıne karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır.

Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.

Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir. [177]

Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zar­fında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.

Kiralanan tanımaz veya[178] gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin 1 inci fıkra­sında yazılı hü­kümlere uygun olmadıkça talik emri verilemez.

Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.

Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi tak­dirde aynı takipte bu iddi­ayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacı­nın talebi üzerine icra hâ­kimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.

İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulu­nursa icra hâkimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılı­ğında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacak­lıya verilmesi hususunda ay­rıca karar verir.

İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usu­lüne göre bakılır.

Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra müdürüne dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddia­sını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşya­nın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.

[179]İstihkak davası üzerine taki­bin tali­kine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağın­dan bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde yirmisinden[180] aşağı olma­mak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.

Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı maddeye göre mühlet isteyebilir. [181]

İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınma­sına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki hakla­rını Me­deni Kanunun 160 ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.

İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu Kanunun 11 inci babı hü­kümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada ta­rafların gösterecek­leri bütün delilleri hâkim serbestce takdir eder.

İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce görülerek karara bağlanır.

İstihkak davalarında mülkiyet karinesi

Madde 97/a.- [182]Bir taşınır malı elinde bu­lunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. “Bu hâlde üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir.”[183] Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahi­yetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve âdet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunla­rın farz olu­nur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.

İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulun­masını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.

3. Çalınmış ve zayi olmuş şeyler

Madde 98.- Çalınmış ve zayi edilmiş şeyler hakkında Kanunu Medeninin 902, 903 ve 904 üncü maddeleri hükmü mahfuzdur.

İcra dairesi tarafından pazarlık suretiyle yapılan satış Kanunu Mede­ninin 902 nci maddesinde mezkür resmi artırma hükmündedir.

B. Üçüncü şahsın zilyetliği

MADDE 99 – Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır. [184]

Hacze iştirak derecelerinin teşkili

Madde 100.- İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinciye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar:

1. İlk haciz ilâmsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilâma isti­nat edi­yorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikasına,

2. Yukarki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış bir dava üzerine alı­nan ilâma,

3. Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi veya tarih ve imzası tas­dikli bir senede,

4. Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin veya salahiyetli ma­kamların salahiyetleri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya istinat eden alacaklılardır.

Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat üzerine aynı derece­deki ala­caklıların bütün alacaklarına yetecek nispette ilave suretiyle hacizler yapar.

Bunların haricindeki alacaklılar ancak, evvelki dereceden artacak be­deller için hacze iştirak edebilirler.

Önce icrası lazım gelen merasime lüzum olmaksızın iştirak

Madde 101.- [185] Borçlunun eşi ve çocuk­ları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar ev­lenme, vela­yet veya vesayetten mütevel­lit alacaklar için önce icrası lazım gelen takip merasi­mine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tu­tarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak haciz, vesayetin veya velayetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takip eden sene içinde yapıldığı takdirde istimal olu­nabilir. Bir dava veya takibin devam ettiği müddet he­saba katılmaz. Borçlu­nun reşit çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesine müs­tenit alacakla­rından dolayı önce icrası lazım gelen takip merasimine hacet kalmaksı­zın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi küçük­ler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak ede­bilirler.

[186]İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz halinde iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak davaya basit yargı­lama usulüne göre bakılır.

Nafaka ilâmına istinat eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesna­dır.

Haciz tutanağı tanzimi

Madde 102.- Taşınır bir malı haciz için mahallinde bir tutanak tutulur. Zabıt varakasında alacaklı ve borçlunun isim ve şöhretleri, alacağın miktarı, haczin hangi gün ve saatte yapıldığı, haczedilen mallar ve takdir edilen kıy­metleri ve varsa üçüncü şahısların iddiaları yazılır ve haczi icra eden memur tarafından imza edilir.

Haczi talep edilen mal taşınmaz ise icra dairesi 91 inci madde muci­bince haczi ait olduğu daireye tebliğ eder ve mahallinde tutulacak tutanakta taşınmazın nevi ve mahiyeti ve hududu ve lüzumlu vasıfları dercolunur.

Evvelce ihtiyaten haczedilen şeylere icra haczi vazedildiği surette zabıt va­rakasına ihtiyati haciz sahibinin dahi iştirak hakkı işaret olunur.

Haczi kabil mallar kafi gelmezse veya hiç bulunmazsa bu hâl tutanağa kaydo­lunur.

Davet

Madde 103.- [187]Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümle­rine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olu­nur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulu­nan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.

Hacze iştirak halinde davet

Madde 104.- Yeni alacaklıların iştiraki ve bu yüzden ilave suretiyle ya­pılan yeni hacizler tutanağın altına işaret olunur.

Hacze iştirak eden her yeni alacaklı isterse tutanağın tam bir suretini alabi­lir.

Evvelce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak ve ilaveler ken­dilerine bildirilmek üzere 103 üncü madde mucibince davet olunurlar.

Borç ödemeden aciz vesikası

Madde 105.- Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143 üncü maddedeki aciz vesikası hükmündedir.

İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıl­dığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek ala­caklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir.

III. PARAYA ÇEVİRME

1. Satış talebi

“Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması:

MADDE 106 [188] Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı da bu hükme tabidir.

Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından birinci fıkrada belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzar.

Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur.

Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunludur.

Kıymet takdiri ve satış giderlerinin, sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından ilaveten muhafaza giderinin tamamı, satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.

Yukarıdaki fıkralar uyarınca satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürü tarafından satış isteyene on beş günlük süre verilir ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.

Bu maddede belirtilen giderler Adalet Bakanlığınca her yıl yürürlüğe konulan tarifede belirlenir.”

Talep hakkı

Madde 107.- Her alacaklı mensup olduğu derece namına satış tale­binde bulu­nabilir. 100 üncü maddenin son fıkrası mucibince hacizleri evvelki dereceden arta­cak bedeller için muteber olan alacaklılardan her biri dahi mensup olduğu de­rece namına satış isteyebilir.

Muvakkat haciz halinde

Madde 108.- Haczi muvakkat olan alacaklı satış talebinde bulunamaz ve hak­kında 106 ncı maddedeki müddetler cerayan etmez.

[189]Muvakkaten veya ihtiyaten hacze­dilen mallar ancak 113 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hallerde satılabi­lir.

Satışın tatili

Madde 109.- [190] Satış bedeli, haklarında haciz katileşmiş olan alacakların mecmu mik­tarına baliğ olursa satış tatil edilir.

[191]

Haczin kalkması

MADDE 110 – [192] Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya [193] talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir.

Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir.

Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur.

Taksitle ödeme

Madde 111.- Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu munta­zam tak­sitlerle ödemeği taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.

Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.

[194]Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları söz­leşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin top­lam süresinin on yılı aşması hâ­linde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.

[195]Taksitlerden biri zamanında veril­mezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

“Borçlunun borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahhüdü veya alacaklı ile borçlunun hacizden önce ya da hacizden sonra borcun taksitlendirilmesi için yapacakları sözleşme nedeniyle icra dairesinde düzenlenecek tutanak veya kâğıt, damga vergisinden istisnadır.”[196]

“Borçluya satış yetkisi verilmesi:

MADDE 111/a [197] Borçlu, kıymet takdirinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde haczedilen malının rızaen satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Kıymet takdiri yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdiri yapılmasını isteyebilir. İcra müdürü, kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra cebrî satış işlemlerini durdurarak borçluya on beş günlük süre verir. Borçluya verilen sürenin başlangıcından üçüncü fıkra uyarınca verilen icra mahkemesinin kararına kadar geçen sürede alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemez.

Rızai satışta bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde doksanına karşılık gelen miktarı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak bu aşamaya kadar bu mahcuz için yapılan takip masrafları toplamından az olamaz.

Borçluyla anlaşan alıcının belirlenen bedeli birinci fıkra uyarınca borçluya verilen on beş günlük süre içinde dosyaya ödemesi hâlinde icra müdürü, gerekli bilgi ve belgeleri temin ettikten sonra yukarıda belirtilen şartların bulunduğunu tespit ederse satışın onayı ile malın devir ve teslim işlemlerinin yapılmasına karar verilmesi için dosyayı derhâl icra mahkemesine gönderir. Mahkeme, en geç on gün içinde yapacağı inceleme sonucunda dosya üzerinden talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul kararıyla malın mülkiyeti alıcıya geçer ve tüm hacizler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilir. Ret kararı verilmesi hâlinde yatırdığı bedel alıcıya iade edilir.

Bu madde uyarınca yapılacak satışlar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”

“Elektronik ortamda açık artırma suretiyle satış:

MADDE 111/b [198] Haczolunan malın satışı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine entegre elektronik satış portalında açık artırma suretiyle yapılır.

Açık artırmada teklif verme süresi yedi gündür.

Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif verme yoluyla yapılır. Teklif verenlerin kişisel bilgileri, artırma süresi içinde bilişim sistemini işleten kamu görevlileri hariç hiç kimse tarafından görülemez ve bilişim sisteminde gösterilemez.

Teklifler arasındaki fark, satışa çıkarılan malın muhammen kıymetinin binde beşinden ve her hâlde bin Türk lirasından[199] az olamaz.

Açık artırmada en yüksek teklifi veren, artırma süresi içinde kendisinden yüksek bir teklif verilmedikçe teklifini çekemez ve teminatını alamaz.

Açık artırma süresinin son on dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi hâlinde açık artırma üç dakika uzatılır. Uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmesi hâlinde açık artırma süresi her yeni teklifin verilmesinden itibaren üç dakika uzatılır. Son uzama süresi içinde yeni bir teklif verilmezse mal en yüksek teklif verene ihale edilir. Uzama sürelerinin toplamı bir saati geçemez. Bir saatlik süre Adalet Bakanlığının kararıyla kısaltılabilir, uzatılabilir veya kaldırılabilir ve bu kararlar Bakanlığın resmi internet sitesinde duyurulur.[200]

Elektronik satış portalında satış işlemlerinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini engelleyen veya elektronik satış sistemi ile ihale alıcılarının hak ve menfaatlerine zarar veren internet siteleri hakkında, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8/A maddesi hükümleri uygulanır.

Elektronik satış portalının işleyişini ya da güvenliğini tehlikeye sokan veya satış portalına erişimi engelleyen ya da zorlaştıran nitelikte eylemlerde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, satış portalına girişi Adalet Bakanlığınca üç ay süreyle engellenir. Engelleme işlemi, derhâl uygulanmaya başlanır ve satış portalının ilgili kişilerin görebileceği bir bölümünde duyurulur. Bu işleme karşı, duyuru tarihinden itibaren on beş gün içinde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uyarınca sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim, başvuruyu ivedi olarak karara bağlar. Başvurunun yapılmış olması ihalenin tamamlanmasını engellemez.

Teklif verme süresi içinde bilişim sisteminin bakımı veya iyileştirilmesi için gerekli olan işlemler yapılabilir. Bu işlemler, ihalenin geçerliliğini etkilemez.

Bu maddenin uygulanmasına ve mahcuzların elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışına ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”

2. Taşınırların satışı

Müddetler

Madde 112.- Taşınır mallar satış talebinden nihayet iki[201] ay içinde satı­lır.

Yetişmemiş mahsüller, borçlunun muvafakati olmadıkça satılamaz.

Vaktinden evvel satış

Madde 113.- Alacaklı talep etmeden borçlunun talebiyle de satış ya­pılabilir.

İcra müdürü kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası masraflı olan malların satılmasına her zaman karar verebilir.

Artırma hazırlık tedbirleri

“MADDE 114 [202] Satış açık artırma ile yapılır.

Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı, artırmaya başlangıç tarihinden en az on beş gün önce ilan edilir. “Elektronik satış portalı ve Basın İlân Kurumu İlan Portalında”[203] yapılacak ilan, artırmanın bitimine kadar erişime açık tutulur. İkinci artırmanın başlangıç tarihi, birinci artırmanın bitimi tarihinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde belirlenir.

“Gazete ve internet haber sitesi ilanları Basın-İlân Kurumu aracılığıyla aşağıda belirtilen usulde yapılır.”[204]

“Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasına kadar olan satışlar için gazete veya internet haber sitesi ile ilan yapılıp yapılmayacağına icra dairesince alakadarların menfaatleri dikkate alınarak karar verilir. Ancak;

1. Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasının üzerinde ve iki milyon Türk lirasının altında olanlar, satışın yapılacağı yerde yayınlanan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesinde ilan edilir. Satışın yapılacağı yerde resmî ilan yayınlama hakkını haiz yerel gazete veya internet haber sitesi yönetimi bulunmaması hâlinde ilan, icra dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içerisinde bulunan başka bir yayın yerinde resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesi aracılığıyla duyurulur.

2. Toplam muhammen bedeli iki milyon Türk lirası ve üzerinde olanlar ise bir internet haber sitesinde veya yurt genelinde dağıtılıp satışa sunulan ve ilan talebi tarihinde günlük fiilî satışı elli bin adedin üzerinde olan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir gazetede yayınlatılır.

3. Gazete veya internet haber sitesinde yayınlanacak ilanlar eş zamanlı olarak Basın İlân Kurumu İlan Portalında da duyurulur.

4. Bu madde kapsamında Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanacak ilanlardan ücret alınmaz.

5. Bu fıkrada yer alan parasal limitler bir önceki yılın Aralık ayındaki yıllık Üretici Fiyat Endeksi esas alınarak Adalet Bakanlığı tarafından güncellenir ve her yıl 1 Şubat gününden itibaren geçerli olmak üzere aynı güne kadar Resmî Gazete’de ilan edilir. Parasal limitler olağanüstü hâllerde Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararı ile güncellenebilir.”[205]

Gazete “veya internet haber sitesi”[206] ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentisiyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti ve bulunduğu yer, birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı ile artırmaya ilişkin bilgilerin yer aldığı elektronik satış portalı yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince yapılması zaruri ilanlar dışında, taraflar elektronik satış portalında yer alan ilan metnini, masrafı kendilerine ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilir. Ancak hususi mahiyetteki bu ilan resmî muameleye tesir etmez.

İlan edilen metinler arasında farklılık bulunması hâlinde elektronik satış portalında ilan edilen metin esas alınır. “Şu kadar ki, gazetede, internet haber sitesinde, elektronik satış portalında veya Basın İlân Kurumu İlan Portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilir.”[207] Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez.

Elektronik satış portalında yapılacak ilanda aşağıdaki hususlar yer alır:

1. Satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve varsa görselleri ile artırma şartnamesinde yer alan diğer bilgileri.

2. Artırmaya katılabilmek için mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutardaki teminatın satışı yapan icra dairesinin banka hesabına yatırılmasının zorunlu olduğu, teminatın nakit olması durumunda en geç artırma süresinin bitiminden önceki gün saat 23:30’a kadar yatırılması gerektiği.

3. Gösterilecek teminatın teminat mektubu olması hâlinde, artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışa konu mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu, satışı yapan icra dairesine tevdi etmelerinin zorunlu olduğu.

4. Temsilci vasıtasıyla artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu.

5. Hisseli satışın mümkün olduğu hâllerde açık artırma konusu malı belirli paylarla satın almak isteyen müşterek alıcıların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu.

6. Satış talep eden ve artırmaya katılmak isteyen alacaklı ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde artırmaya katılmak isteyen pay sahibinin, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmeleri hâlinde alacağın veya ortaklık payının teminatı karşıladığı miktar kadar kendilerinden teminat alınmayacağı.

7. Şartlar yerine gelmişse malın en yüksek teklif verene ihale edileceği.

8. Elektronik satış portalında verilecek tekliflerin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerektiği.

9. İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde, alınan teminatın iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği.

10. Asgari ihale bedelinin teklif edilmemesi nedeniyle ihalenin yapılamadığı veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmaması sebebiyle ihalenin iptal edildiği hâllerde ikinci artırmanın ilk açık artırmadaki şartlar çerçevesinde tekrar yapılacağı.

11. İhale alıcısının, satış bedelinin tamamını ihalenin gerçekleştiğine ilişkin tutanağın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde icra dairesi hesabına ödemesi gerektiği.

12. Satışa katılanların bütün ekleriyle birlikte şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılacakları.

13. İhalenin kesinleşmesi üzerine malın tescil ve teslim işlemlerinin yapılacağı.

İhalenin kesinleşmesi üzerine taşınırın ihale alıcısına teslimi veya sicile kayıtlı malın ihale alıcısı adına tescili, damga vergisi ve katma değer vergisinin yatırılmasından sonra gerçekleştirilir.”

İhalenin yapılması:

“MADDE 115 [208] Birinci ve ikinci ihale, icra müdürü tarafından, ilanda belirlenen gün ve saatte, haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi üzerinden başlatılır. Şartların yerine gelmesi hâlinde mal, en yüksek teklif verene ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını da geçmesi şarttır.

Artırmanın sona erdiği gün ve saatte şartların bulunması hâlinde, mal en yüksek teklif verene ihale edilmiş olur ve malın mülkiyeti ihale alıcısına geçer.

İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde alınan teminat iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere hak sahiplerine alacaklarına mahsuben ödenir.

İcra müdürü, elektronik satış portalında artırma bittikten sonraki ilk iş gününde artırmanın sonucuyla ilgili bir artırma sonuç tutanağı düzenler ve bu tutanaktaki bilgileri aynı gün satış portalında ilan eder. Tutanakta; ihalenin hangi gün ve saatte tamamlandığı, şartlar yerine gelmişse en yüksek teklifi verene malın ihale edildiği, tutanağın ilanından itibaren yedi gün içinde ihale bedelinin icra dairesi hesabına yatırılması gerektiği ve şartlar yerine gelmediği takdirde ihalenin hangi gerekçeyle yapılamadığı belirtilir.

Satış talebi teklif verme başladıktan sonra geri alınamaz. Teklif verme süresinin bitimine kadar borcun tamamen ödenmesi hâlinde satış durdurulur.

İcra müdürü, asgari ihale bedelinin teklif edilmediği, en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı veya teklif verme süresinin bitiminden önce borcun ödendiği hâllerde, ihalenin yapılamadığını veya iptal edildiğini tutanakla tespit eder. Asgari ihale bedelinin teklif edilmediği veya en yüksek teklif verenin ihale bedelini yatırmadığı hâllerde ikinci artırma, birinci artırmadaki şartlar çerçevesinde daha önce ilan edilen tarihte başlar.

Artırmada, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse alacaklı, önceki satış talebinden kalan satış isteme süresi içinde satış günü verilmesini talep edebilir. Satış isteme süresi satış talebiyle birlikte durur ve duran bu süre, ihalenin yapılamadığına veya iptal edildiğine ilişkin tutanak tarihinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlar.

İcra müdürü, artırma bittikten sonraki ilk iş gününde elektronik satış portalından kaynaklanan teknik sebeplerle, artırmanın son on dakikası içinde teklif verilemediğini satış portalı kayıtlarından tespit ederse artırma süresinin bir gün uzatılmasına karar verir; kararda artırmanın başlayacağı ve biteceği tarih ve saatleri gösterir ve tüm bu hususları satış portalında derhâl duyurur. Bu durumda artırmanın başlangıç tarihi, artırma süresinin uzatılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç günü geçemez. Bu süre içinde, daha önce en yüksek teklif veren teklifiyle bağlı olacağı gibi yeni istekliler de teminatı yatırmak suretiyle artırmaya katılabilir.”

İkinci artırma

Madde 116.- [209]

[210]İkinci artırmada mal en çok artıra­nın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edi­len kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamın­dan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve pa­raların paylaştırılması mas­raflarını geçmesi şarttır.

Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.

Altın ve gümüş eşya

Madde 117.- Altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile satılamaz.

“İhale bedelinin ödenmesi ve malın teslimi:

MADDE 118 [211] İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini nakden ödemek zorundadır.

Satılan mal, ihale kesinleşmeden teslim olunmaz ve resmî sicilde alıcı adına tescil edilmez.”

Pazarlık suretiyle satış

Madde 119.- Aşağıdaki hallerde satış pazarlık suretiyle yapılabilir:

1. Bütün alakadarlar isterse,

2. Borsa veya piyasada fiyatı bulunan kıymetli evrak veya diğer mallar için o günün piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse,

3. Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymet verilirse,

4. 113 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen haller bulunursa,

5. [212]Mahcuz malın tahmin edi­len de­ğeri birmilyar lirayı geçmezse.

Ödeme yerine alacakların devri

Madde 120.- Hacze iştirak eden bütün alacaklılar muvafakat eder­lerse borçlunun borsada ve piyasada fiyatı olmıyan alacakları, ödeme yerine geçmek üzere itibari kıymetleriyle kendilerine veya hesaplarına olarak içle­rinden birine devredilir. Bu halde alacaklılar, alacakları nispetinde borçlunun haklarına halef olurlar.

Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borç­lunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gel­memek şartiyle üzerlerine alabilirler.

Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine alanların alacak ve masraf­larının ödenmesine karşılık tutulur.

Paraya çevirmenin diğer tarzı. İştirak halinde mülkiyet hisseleri

Madde 121.- Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şir­ket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarki maddelerde göste­rilmeyen başka nevi malların satılması lazımgelirse icra müdürü satışın nasıl yapıla­cağını icra mahkemesinden sorar.

İcra mahkemesi, yerleşim yerleri malüm olan alakadarları davet ve gelenlerini dinledik­ten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin edebilir, yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir.

Aile mal ortaklığı

Madde 122.- Aile mal ortaklığında bir hissenin satışı 121 inci maddeye göre yapılır. Kanunu Medeninin 331 inci maddesi hükümleri mahfuzdur.

3. Taşınmazların satışı

Satış müddeti

Madde 123.- Taşınmazlar, satış talebinden nihayet üç ay içinde icra dairesi tarafından açık artırma ile satılır. [213]

Artırma şartları

“1 – Şartname:”[214]

Madde 124.- İcra dairesi taşınmazların bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit eder.

[215]

2. Münderecatı

Madde 125.- Artırma şartnamesinde taşınmazın, üzerindeki irtifak hakları, taşınmaz mükellefiyetleri, ipotekler, ipotekli borç senetleri, irat senetleriyle bir­likte satıldığı ve borçlunun bu taşınmaz ile temin edilmiş şahsi borçlarının da alıcıya intikal eyliyeceği tasrih olunur.

İpotek ve ipotekli borç senediyle temin edilmiş olupta bu suretle müş­teriye devrolunan borçtan asıl borçlunun kurtulması alacaklının müracaat hakkının mahfuz olduğunu ihaleden itibaren bir sene içinde kendisine bildir­memiş olmasına bağlıdır. (K. M. 803)

Taşınmaz rehinle temin edilmiş muaccel borçlar, müşteriye devredil­meyip sa­tış bedelinden tercihen ödenir.

Artırma şartnamesinde hangi masrafların müşteriye ait olacağı tasrih olunur.

“Artırma hazırlık tedbirleri:

MADDE 126 [216] 114 üncü madde hükmü, taşınmazın açık artırma hazırlık tedbirleri hakkında da uygulanır.

Elektronik satış portalında yapılacak satış ilanında; 114 üncü maddede belirtilen hususlarla birlikte varsa ipotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleriyle on beş gün içinde icra dairesine bildirmeleri gerektiği, aksi hâlde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve bu hususların irtifak hakkı sahipleri için de geçerli olacağı belirtilir.”

Ayrıca tebliğler

MADDE 127 – İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması hâlinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya “elektronik satış portalında”[217] yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer. [218]

Mükellefiyetlerin listesi

Madde 128.- İcra müdürü satışa başlamazdan evvel taşınmaz üzerin­deki tapu sicilline mukayyet veya resmi senede müstenit olan mükellefiyet­lerin hepsinin bir listesini yapar ve bu listeyi haczedenlerle borçluya tebliğ eder ve itirazlarını bil­dirmeleri için üç gün mühlet verir. 96 ve 97 nci mad­deler hükümleri burada da cari­dir.

[219]İcra dairesi taşınmazın kıy­metini takdir ettirir, taşınmazın kıymetinin takdirinde, taşınmaz üzerindeki mükellefiyet­lerin kıymete olan etkisi de nazara alınır. Taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çık­ması hâlinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir[220]. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacak­lılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir.[221]

İcra dairesi, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, satışı istenen taşınmaz için kıymet takdirini, aynı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara yaptırır. [222]

Satışa çıkarılan taşınmazda ek­lenti nite­li­ğinde teşvikli mal varsa icra müdürlüğü bu malların kıymetini ay­rıca takdir ettirir. Satıştan önce ilgili kurumlardan bu mallar üzerindeki vergi, resim, harç gibi yüküm­lülükler sorulur. Satış isteyen alacaklının talebi üzerine bu mallar satış dışında tu­tulabileceği gibi, üzerlerindeki vergi, re­sim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları dikkate alınarak 129 uncu madde hükümlerine göre taşınmazla bir­likte ihale de edilebilir.[223]

Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar bir bütün olarak paraya çevrilir.[224]

Kıymet takdirine ilişkin şikâyet

Madde 128/a.- [225]Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde ye­niden bilirkişi incelemesi yaptı­rılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedi­lir.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, birinci fıkra uyarınca yaptırılmasına karar verilen bilirkişi incelemesi, aynı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara yaptırılır. [226]

[227] Kesinleşen kıymet tak­di­rinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçme­dikçe yeniden kıymet takdiri istene­mez. Ancak, doğal afetler ve imar duru­mundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri iste­nebilir.

Kıymet takdirine ilişkin şikâyet yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, icra mahkemesi evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde yetkisizlik “kararı verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen yetkili icra mahkemesine gönderir”[228].

Bu madde gereğince icra mahkemesinin verdiği kararlar kesindir.

İhale

“MADDE 129 [229] 115 inci madde hükmü, taşınmazın ihale edilmesi hakkında da uygulanır.”

“İhale bedelinin ödenmesi:

MADDE 130 [230] İhale alıcısı, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelini nakden ödemek zorundadır.”

Ödeme müddeti içinde taşınmazın idaresi

Madde 131.- Satış bedelinin ödenmesi için mühlet verilmiş ise para verilin­ceye kadar hasar ve masrafı müşteriye ait olmak üzere taşınmaz, icra dairesi tara­fından idare olunur. Bu müddet içinde icra dairesinin müsaadesi olmaksızın tapuca hiç bir tescil yapılamaz. İcra dairesi satış bedelini temin için ayrıca teminat göste­rilmesini isteyebilir.

Sonradan tesis edilen taşınmaz mükellefiyetleri ve ipotekli ve mahcuz taşınmazların kiralanmasında hüküm

Madde 132.- Alacak bir taşınmaz ile temin edildikten sonra borçlu o taşın­maz üzerinde alacaklının rızası olmaksızın bir irtifak hakkı yahut bir taşınmaz mü­kellefiyeti tesis ederse bu tesis alacaklının hakkına tesir etmez ve alacaklı taşın­mazın o hak ile birlikte veya o haktan ari olarak artırmağa çıkarılmasını isteyebilir.

Taşınmaz haktan âri olarak satılıp ta bedeli alacaklının alacağından fazla çı­karsa o hakkın takdir edilecek kıymeti ödenmek üzere bedelin faz­lası hak sahibine tahsis edilir.

İpotek yapılmış olan taşınmazı borçlu alacaklının rızası olmaksızın başkasına kiraya verir ve keyfiyeti tapuya tescil ettirirse bu tescil ipotekli alacaklının hakkına tesir etmez.

Bu hüküm haczedilmiş olan taşınmazlarda da caridir.

İhalenin feshi ve farkının tahsili

Madde 133.- [231]

İhalenin neticesi ve feshi

Madde 134.- [232]İcra dairesi tarafın­dan taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşın­mazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. [233]İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şe­kilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır. “İhale alıcısının talebi üzerine icra dairesi, satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hâllerde ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi marifetiyle tespit edilen aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emreder. İlgili, ihtara rağmen kirayı veya belirlenen bedeli icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Bu şekilde depo edilen bedel, ihalenin sonucuna göre hak sahibine ödenir.”[234]

“İhalenin feshini, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 281 inci maddesinde yazılı sebepler de dâhil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikâyet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir.”[235]

“Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü hâlinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve istem hâlinde iade edilir. Talebin reddi hâlinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir.

Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken, ilgili kişilerin muhtemel zararına karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır. Talebin reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde genel hükümlere göre tazminat davasının açılmaması hâlinde hükmedilen para cezasının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tahsili için durum mahkemece tahsil dairesine bildirilir. Tahsil dairesi alınan teminattan, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde para cezasını tahsil etmezse talep hâlinde teminat ilgilisine iade edilir.

İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi;

1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle,

2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle,

3. İşin esasına girerek,

talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.”[236]

[237]"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, “beşinci fıkrada”[238] yer alan oran yüzde yirmi olarak uygulanır."

[239]İhalenin feshini, Borçlar Ka­nununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız sa­tış isteyen ala­caklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteye­bilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde du­ruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir “ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine gönderir”[240]. Talebin red­dine karar verilmesi halinde icra mahkemesi davacıyı feshi iste­nilen ihale be­delinin yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. [241]Ancak işin esasına girilmemesi nedeniyle ta­lebin reddi hâlinde para cezasına hükmolunamaz.

[242]İhalenin feshine ilişkin şikâyet görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesi veya mah­keme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir. Bu kararlar kesindir.

[243] Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alaca­ğına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhâl veya 130 uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden öde­mek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak, ihalenin fes­hine yönelik şikâyet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para banka­larda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin şikâyetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine öde­nir.

“İhale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim edilmedikçe veya teslime hazır hâle getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmez. İhale konusu malın teslim edilemeyeceği veya teslime hazır hale getirilemeyeceği durumlarda ihale icra müdürü tarafından iptal olunarak ihale bedeli alıcısına ödenir.”[244]

Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki ha­taya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet “ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten”[245] itibaren bir seneyi geçemez.

İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vakı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.

Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kara­rın kesinleşmesinden sonra yapılır.

[246]

Tescil için tapuya tebliğ ve zorla çıkarma

Madde 135.- Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı na­mına tescil edilmesi için (134) üncü maddede yazılı müddete riayet edile­rek tapuya mü­zekkere yazılır.

[247]Taşınmaz borçlu tarafından veya ha­ciz­den evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayan­maya­rak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur. “Taşınmazın ihale alıcısı adına tescilinden sonra henüz tahliye yapılmadan taşınmazı ihale alıcısından satın alan da bu fıkra gereğince tahliye isteme hakkına sahiptir.”[248]

Taşınmazların satışına ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması: [249]

MADDE 136 – Taşınmaz malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi siciline kayıtlı bütün gemiler hakkında da uygulanır. Bu hükümlerde geçen “tapu sicili” terimi gemi sicilini, “ipotek” terimi gemi ipoteklerini ve “irtifak hakkı” terimi sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını ifade eder.

Aile yurtları

Madde 137.- Aile yurtlarına dair Kanunu Medeni hükümleri mahfuzdur.

4. Paranın paylaştırılması

Paraların paylaştırılması zamanı, masraflar ve vekalet ücreti

Madde 138.- Mahcuz mallar tamamiyle satıldıkta bedelleri alakadarlara his­selerine göre paylaştırılır ve bir kısmı satıldıkta icabına göre bedeli hisseleri nispe­tinde alakadarlara avans olarak dağıtılır.

Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.

Vekil vasıtasiyle yapılan takiplerde ve­kalet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleş­meye bakılmak­sızın, icra müdürü tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanır. Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına da­hildir.[250]

Muvakkat hacizler için ayrılmış hisseler vaziyet anlaşılıncaya kadar sağlam bir bankaya, banka bulunmıyan yerlerde mahkeme veya icra sandıklarına yatırılır.

İcra dairesinin tamamlama hacizleri

Madde 139.- Satış tutarı bütün alacakları ödemiye yetmezse icra mü­dürü kendiliğinden yeni hacizler yaparak haczi tamamlar; ancak bu suretle haczolunan mallar üzerinde sonra gelen derecelerin evvelce koydurdukları hacizler varsa bu hacizlerin doğurduğu haklara halel gelmez. Yeniden hacze­dilen mallar ayrıca satış talebine hacet kalmaksızın ve mümkün olduğu kadar çabuk satılır.

Sıra cetveli

Tasarruflu Yazılar 1

Madde 140.- Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemiye yet­mezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.

Alacaklılar 206 ncı madde mucibince iflâs halinde hangi sıraya girme­leri lazım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.

Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tari­hidir.

Cetvel suretlerinin tebliği

Madde 141.- Sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından ala­kadar­lara tebliğ edilir.

Cetvele itiraz

Genelgeler 1

Madde 142.- [251] Cetvel suretinin tebliğin­den yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadar­lar aleyhine dava etmek suretiyle cet­vel mündericatına itiraz edebilir.

Dava basit muhakeme usuliyle görülür.

İtiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoliyle icra mahkemesine arzolunur.

Teminat karşılığı ödeme

Madde 142/a.- [252]“Sıra cetvelinin düzenlenmesi üzerine”[253] tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın kesin “ve süresiz”[254] teminat mektubunu dosyaya ibraz ederek payına düşen meb­lâğı tahsil edebilir. 36 ncı maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır.

Teminat mektubunda, alacaklının dosyadan tahsil ettiği meblâğ ile bu meblâ­ğın kısmen veya tamamen icra dosyasına iadesinin gerekmesi hâlinde iade tarihine kadar geçecek süreye ait olan faizin, icra dairesinin ilk yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi taahhüt edilmelidir. Bu esaslar dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek miktar icra dairesince belirlenir.

Borç ödemeden aciz vesikası

Madde 143.- [255] [256] Alacaklı alaca­ğının ta­mamını alamamış ve aciz vesi­kası düzenlenmesi için gerekli şartlar yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için he­men bir aciz vesikası dü­zenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tâbi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderi­lir. Aciz vesikası sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içereceği Adalet Bakanlığı tarafın­dan ha­zırlanan yönetmelikle belirlenir.

Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun ikrarını mutazammın senet mahiyetinde olup alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir.

Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenemez.

Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül edenler bu miktar için ver­meğe mecbur oldukları faizlerden dolayı borçluya rücü edemezler.

[257]Bu borç, borçluya karşı, aciz vesika­sının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir sene içinde alacaklı hakkını arama­mışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler.

[258]Borçlu, aciz vesikasını düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle birlikte her zaman ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı alacaklıya verir veya gerektiğinde 9 uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya yatırır. Borcun bu şekilde tamamının öden­mesinden sonra aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya borcunu öde­yerek aciz vesikasını sicilden terkin ettirdiğine dair bir belge verilir. Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya iptal edi­lirse yahut borçlunun borçlu olma­dığı mahkeme kararıyla sabit olursa ya da alacaklı icra takibini geri alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya buna ilişkin bir belge verilir.

Senedin geri verilmesi ve ilâmın icrası vesikası

Madde 144.- Alacağı tamamen ödenmiş olan alacaklıya ait senet icra daire­since borçluya verilir.

Alacağının yalnız bir kısmı ödenmiş olan alacaklı, senedini geri alabilir. Şu ka­dar ki, icra dairesi senede bundan sonra ne miktar para için muteber olacağını yazar yahut senedin mahiyetine göre alakadar dairelere yazdırır.

İlamların icrasında borçlu isterse kendisine ilâmın tamamen veya kıs­men icra edilmiş olduğuna dair bedava ve pulsuz bir vesika verilir.

Bir taşınmazı paraya çeviren icra dairesi o taşınmaz üzerindeki irtifak hakla­rına, taşınmaz mükellefiyetlerine ve taşınmaz rehin haklarına dair ka­yıtların tapu sicilinden terkin ve nakillerini de yaptırır.

[259]

Paranın paylaştırılmasına ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması:[260]

MADDE 144/a – Paranın paylaştırılmasına ilişkin hükümler, gemilerin satışı hâlinde de uygulanır. Şu kadar ki, 140 ıncı madde uyarınca yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın, bütün gemiler hakkında Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine tâbidir.

Türk gemi siciline kayıtlı olan gemiyi paraya çeviren icra dairesi, sicile kayıtlı ipotek ve intifa haklarına ait kayıtların terkin veya nakillerini yaptırır; yabancı sicile kayıtlı gemilerde, bu işlemin yapılması için geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna bildirimde bulunur.

BEŞİNCİ BAP

I. TAŞINIR REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ

Takip talebi

Madde 145.- [261]Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58 inci maddede yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından verilmiş veya merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise onun ve merhun üzerinde sonra gelen rehin hakkı mevcut ise bu hakka sahip olan şahsın ismini de bildirir.

Ödeme emri

Madde 146.- [262]Takip talebi üzerine, icra dairesi, keyfiyeti merhun üzerinde sonra gelen re­hin hakkı sahibine bir ihbar­name ile bildirir ve borçlu ile rehin maliki üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere birer ödeme emri gön­derir:

1. Ödeme müddeti onbeş gündür.

2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde borç ödenmezse rehnin satılacağı bildirilir.

Ödeme emrine itiraz

Madde 147.- [263]Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hü­kümler uygulanır. Ancak;

1. Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemişse, alacaklının rehin hakkı ta­kip saf­hası içinde artık tartışma konusu olamaz.

2. Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde, alacaklı, rehnin paraya çevril­mesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz yolu ile devamını istiyebilir. Bu tak­dirde, borçluya mal beyanında bulunması için yedi gün mühlet verilir.

II. İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ

Takip talebi

Madde 148.- [264]Taşınmaz ipotek ala­cak­lısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra daire­sine elindeki ipotek belgesi­nin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın mik­tarını bildirir ve 58 inci maddeye göre takip talebinde bulunur.

Adres gösterme zorunluluğu

Madde 148/a.- [265]İpotek sözleşmesinin ta­rafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra sa­tın alan­lar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi tak­dirde ilgililerin tescil ta­lebi, tapu sicili müdürlü­ğünce reddolunur.

Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde so­nuç doğu­rur. Yeni adresin bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih te­bellüğ tarihi sayılır.

1. İcra emri

Madde 149.- [266]İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ik­rarını ihtiva ettiğini ve ala­cağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geç­mişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir.

Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getiril­mezse, alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir.

İcranın geri bırakılması

Madde 149/a.- [267]İcranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fık­raları uygulanır.

İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Bölge adliye mahkemesince talebin reddi hâlinde bu teminat, ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat olarak ödenir. [268]

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde otuz olarak uygulanır. İstinaf talebinin reddi halinde, teminat olarak alınan tutarın yarısı tazminat olarak alacaklıya ödenir. Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre, merhunun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa kalan tutar teminatın geriye kalan kısmından karşılanır, varsa teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade edilir. [269]

2. Ödeme emri

Madde 149/b.- [270]149 uncu maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra müdürü, borçluya ve varsa taşınmaz sa­hibi üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere 60 ıncı maddeye göre birer ödeme gönderir.

1. Ödeme müddeti otuz gündür.

2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde borç ödenmezse alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir.

Ödeme emrine itiraz

Madde 150.- [271]Borçlu veya üçüncü şa­hıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilirler. An­cak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması ha­linde 72 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır.

İtirazın incelenmesi usulü ve hükümleri

Madde 150/a.- [272]Ödeme emrine itiraz hak­kında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hü­kümler uygulanır. Ancak;

1. İpotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire gibi bir muka­velenin teminatı olarak verilmişse, icra mahkemesi bu mukavele ve bununla ilgili sair belge ve makbuzları 68 inci maddedeki esaslara göre incelemek yetki­sini haizdir.

2. İtirazın kaldırılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde 149/a maddesinin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. [273]

Kiracılara haber verme

Madde 150/b.- [274]Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra müdürü, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleye­cek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. [275]Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddeler­deki hakları ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtara rağmen kira paralarını icra dairesine yatır­mazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır.

Tapu idaresine haber verme

Madde 150/c.- [276]İcra müdürü, ipoteğin pa­raya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mec­burdur. Tapu memuru, keyfiyeti taşınma­zın siciline şerh verir. Taşınmazı bu şerh tarihinden sonra iktisap edenlere icra veya ödeme emri tebliğ olunmaz.

Satış hazırlıkları

Madde 150/d.- [277]İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazır­lıklarına başlar. Bu mak­satla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin ke­sinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yap­tırır.

III. MÜŞTEREK HÜKÜMLER

Paraya çevirme müddeti

Madde 150/e.- Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir. [278])

Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer.

78 inci maddenin 2 nci fıkrası hükmü rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipte de kıyasen uygulanır.

Muvakkat rehin açığı belgesi

Madde 150/f.- [279]Alacaklının satış talebin­den sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhunun alacağı karşılamıyacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir.

Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra müdü­ründen talebedebilir ve 100 üncü maddedeki esaslar dahilinde diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı, rehnin satışı neti­cesinde, alacağının tahsil edilemiyen kısmını borçlunun diğer mahcuz malla­rından rüçhansız olarak alır.

Paraya çevirme usulü

Madde 150/g.- [280]Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112`den 137 nci maddeye ka­dar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır.

Alacağın veya rehnin ilâmla tesbit edilmiş olması

Madde 150/h.- [281]Alacağın veya rehin hakkı­nın yahut her ikisinin bir ilâmda veya ilâm mahiyetini haiz belgelerde tesbit edilmiş olması halinde, ilâmların icrasına dair hükümler kıyasen uygulanır.

Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işle­yen nakdi kredileri ve gayri nakdi kredileri teminen alınan ipotekler

Madde 150/ı.- [282]Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu ka­yıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, kre­diyi kullandıran ta­raf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem ya­par. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine iliş­kin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkeme­sine şikâ­yette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alaca­ğını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabili­yorsa, krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebi­nin veya ihtarın ipotekli ta­şınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine ge­çer.

Paylaştırma

Madde 151.- Rehin bedelinden masrafların çıkarılmasında ve artanın alacak­lılar arasında paylaştırılmasında 138 inci madde hükmü tatbik olunur.

Satış tutarı alacaklıların alacağını ödemeğe yetmezse icra müdürü 206 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre alacaklıların her birine ait sıra ve payları tayin eder.

141, 142 ve 144 üncü maddelerin hükümleri burada da caridir.

Rehin açığı belgesi

Madde 152.- [283]Rehin, satış istiyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer re­hinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satı­lamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bü­tün veya geri kalan alacağı için bir belge verilir.

Alacağın irat senedinden veya bir taşınmaz mükellefiyetinden doğmıyan ala­caklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için borçlunun sıfatına göre iflâs veya haciz yoluna gidebilir.

Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yolu ile takip talebinde bulu­nursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

Rehin açığı belgesi, borç ikrarını mutazammın senet mahiyetindedir.

İpotekli alacakta alacaklının gaip bulunması veya borcu almaktan imtinaı

Madde 153.- İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina etti­ğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı alma­sını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan et­meksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen pa­ranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın sicilline geçirilir.

Vadesi gelmeyen borcun ipotek senedi mucibince işlemiş ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte tediyesini deruhde eden borçlu hakkında da yukarıki hüküm ce­reyan eder.

[284]

Rehnin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin gemilere uygulanması: [285]

MADDE 153/a – Taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bir gemi üzerindeki hapis hakkı ile gemi alacağının verdiği rehin hakkının paraya çevrilmesinde de uygulanır.

İpoteğin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, gemi ipoteğinin paraya çevrilmesine de uygulanır. Bu hükümlerde geçen “taşınmaz” terimi Türkiye’de veya yurt dışında sicile kayıtlı olan gemileri; “tapu sicili” terimi gemi sicilini ve “ipotek” terimi gemi ipoteklerini anlatır. Gemi ipoteklerinin paraya çevrilmesinde, geminin ihtiyaten haczedildiği veya geminin sicile kayıtlı olduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Taşınır rehninin ve ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin müşterek hükümler, gemiler üzerindeki rehin haklarının paraya çevrilmesine de uygulanır; şu kadar ki, bu Kanunun:

1. 150/e maddesinin birinci fıkrasında öngörülen süre, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için üç aydır.

2. 150/h maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1377 nci maddesi uygulanır.

3. 151 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre düzenlenir.

4. 153 üncü maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1052 ve 1053 üncü maddeleri uygulanır.

ALTINCI BAP

İflas Yoliyle Takip

I. YETKİ

İflas takiplerinde yetkili merci

Madde 154.- [286]İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bu­lunduğu mahaldeki icra dairesidir.

Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye`deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde mer­kez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir.

Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmiş­lerse, o yerin icra dairesi dahi iflâs takibi için yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflâs davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflâs davası mutlaka borçlu­nun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır.

II. İFLAS YOLİYLE ADİ TAKİP

Ödeme emri ve münderecatı

Madde 155.- [287] Borçlu iflâs yoliyle ta­kibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme em­rine yedi gün içinde borç öden­mediği takdirde alacaklının mahke­meye müracaatla iflâs talebinde bulunabile­ceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendi­sinin iflasa tabi kimseler­den bu­lunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde is­tida ile icra dairesine bil­dirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olu­nur.

İflas talebi ve müddeti

Madde 156.- [288] Ödeme emrindeki müd­det içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa ala­caklı bir dilekçe ile ticaret mah­kemesinden iflâs kararı isteyebilir.

Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldı­rılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile ticaret mah­kemesinden isteyebilir.

İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.

Talebin geri alınması ve yenilenmesi

Madde 157.- İflâs talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu ta­lebini yenileyemez.

Yargılama usulü

Madde 158.- [289]Alacaklının iflâs ta­kibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkra­sındaki usulle ilân edilir. İflas tale­binin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden ta­lebin reddini isteyebilirler.

Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre du­ruşma yaparak, gerek iflâs talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü daire­sinde itiraz etme­miş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflâs davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri daire­sinde yapılacak tebliğ ile em­reder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.

Muhafaza tedbirleri

Madde 159.- [290]İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için za­ruri gör­düğü bütün muhafaza ted­birlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etme­mişse, alacaklının talebi üze­rine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflâs dairesince yerine getirilir.

Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen ala­caklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüz­den uğruyabile­cekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakeme­leri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilâma bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yar­dıma nail kimseler de teminat göstermek mecbu­riyetinde değillerdir.

Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiple­rine tesir etmez.

Masrafların peşin verilmesi

Madde 160.- [291]İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflar­dan so­rumludur.

Mahkeme, bu masraflar ile iflâs ka­rarının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin ve­rilmesini ister. [292]

Defter tutulması

1. Usulü

Madde 161.- İflâs talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borç­luya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflâs dairesi tarafın­dan tutulur.

Borçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur.

2. Neticeleri

Madde 162.- [293]Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflâs memurunun bıraktığı mallar müs­tesna olmak üzere borçlu, def­teri yapılmış olan malları aynen veya iste­nildiği za­manki kıymetiyle vermeye mec­burdur.

3. Devam müddeti

Madde 163.- Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflâs memuru tarafından iptal olunur.

Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar.

Kanun yollarına başvurma [294]

Madde 164. — Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re'sen taraflara tebliğ olunur.

Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[295] içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[296] içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflâsın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz.

Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.

İflas tarihi

Madde 165.- İflâs hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir.

İflasa karar verilmesinden sonra iflâs da­vasından feragat geçersizdir.[297]

İflas kararının tebliği ve ilanı

Genelgeler 1

Madde 166.- [298]İflâs kararı, iflâs dai­resine bildirilir.

Daire, kararı kendiliğinden ve der­hal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Banka­lar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bil­dirir. Daire, ayrıca kararı, karar tarihinde,[22] traji ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden[23] biri ile birlikte iflâs edenin muamele merkezinin bulun­duğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilân eder. Tiraji ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan22 gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilân yapılmaz. [299]

İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilân olu­nur.

III. KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ

Takibin kabulü şartları

Madde 167.- [300]Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıs­lardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabilir.

Alacaklı, takip talebinde 58 inci maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflâs yollarından hangisini istediğini bildir­meğe ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tas­dikli örneğini eklemeğe mecburdur.

A. Haciz yolu ile takip

Ödeme emri

Madde 168.- [301]İcra müdürü senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılır:

1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar, [302]

2. Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı, [303]

3. Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu,

4. [304]Takip müstenidi kambiyo sene­din­deki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir di­lekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo se­nedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceği ve icra mahkemesinden itirazının ka­bulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.

5. [305]Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir di­lekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam oluna­cağı ihtarı.

6. [306]İtiraz edilmediği ve borç öden­me­diği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de redde­dildiği tak­dirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulun­ması ve bulun­mazsa ha­pisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı be­yanda bulu­nursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı.

60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.

a. Borca itiraz

Madde 169.- [307]Borçlu, 168 inci madde­nin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapa­cağı itira­zını bir dilekçe ile icra mah­kemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip mua­melelerini durdurmaz.

İtirazın incelenmesi

Madde 169/a.- [308]İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda bor­cun olma­dığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazı­nın in­celenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.

İcra mahkemesi hâkimi, borçlu­nun iti­raz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı ya­hut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hak­kındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.[309]

Borçlunun ibraz ettiği belge altın­daki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra hâkimi, 68/a madde­sindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait oldu­ğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belge­nin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıl­dığı duruşmaya gelmediği takdirde icra hâkimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde icra mahkemesi önünde duruşma talep ede­rek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek sure­tiyle, takibin devamına ka­rar alabilir. İcra mahkemesi, imzanın alacaklıya ait olmadı­ğına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.[310]

İcra hâkimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.

İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı mahfuzdur. Alacaklı, genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hak­kında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar.

Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle ka­bulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan ala­caklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itira­zın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden[311] aşağı olmamak üzere taz­minata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istir­dat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazmi­natın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.[312]

İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması, hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur. [313]

b. İmzaya itiraz

Madde 170.- [314]Borçlu, 168 inci mad­denin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki im­zanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildi­rir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdur­maz.

İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilek­çesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre iti­razı ciddi gör­mesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.

İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imza­nın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fık­raya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden[315] aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükme­dilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar. [316]

İcra mahkemesi, itira­zın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır ku­suru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yir­misinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para ceza­sına mahkûm eder[317]. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tah­sili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.

Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti

Madde 170/a.- [318]Borçlu, alacaklının bu fa­sıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir.

İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dai­re­sinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal ede­bilir.

[319]Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.

Uygulanacak diğer hükümler

Madde 170/b.- [320]61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ilâ 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mah­sus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır.

B. İflas yolu ile takip

Ödeme emri

Madde 171.- [321]İcra müdürü, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.

Ödeme emrine şunlar yazılır:

1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar, [322]

2. Borcun ve takip masraflarının beş gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı, [323]

3. Kambiyo senedine ve borca dair her türlü itiraz ve şikayetlerini se­beple­riyle birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile beş gün içinde icra dairesine bildirmesi ihtarı,

4. Beş gün içinde borç ödenmediği, itiraz ve şikayet edilmediği tak­dirde, ala­caklının ticaret mahkemesinden borçlunun iflasını talep edebileceği ihtarı.

60 ıncı maddenin son iki fıkrası burada da tatbik olunur.

İtiraz veya şikayet

Madde 172.- [324]Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emri­nin tebli­ğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini se­bepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edi­lecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilek­çenin bir nüshası derhal ala­caklıya tebliğ olunur.

İflas davası

a. İtiraz veya şikayet olunmaması

Madde 173.- [325]Borçlu beş gün içinde borcu ödemez, itiraz veya şikayette de bulun­mazsa, alacaklı, bu durumu tevsik eden ödeme emri nüshası ile ticaret mah­kemesinden borçlunun iflasına karar verilmesini istiyebilir.

[326]İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı mad­denin ikinci fıkrasındaki usulle ilân edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ede­rek iflası gerek­tiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.

Mahkeme, takip dosyasını getirtir ve basit yargılama usulü ile yapacağı ince­leme sonunda borcun ödenmediği, itiraz ve şikayette de bulunmadığını tesbit ederse yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini 158 inci madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar veri­lir. Şu kadar ki, borçlu ödeme emrinde yazılı müddetin geçmesinden sonra borcu ödediğine dair resmi bir belge ibraz ederse iflâs yolu ile takip talebi ve iflâs davası düşer.

Borçlu, ticaret mahkemesine 65 inci maddeye göre gecikmiş itirazda buluna­bilir. Mahkeme mazereti yerinde görürse iflâs davasını 174 üncü madde uyarınca karara bağlar.

b. İtiraz veya şikayet olunması

Madde 174.- [327]Alacaklı, borçlunun iti­raz ve şikayetinin kaldırılmasını ve iflasına karar veril­mesini ticaret mahkemesin­den istiyebilir. Mahkeme 158 inci madde uya­rınca iflâs davasını karara bağlar.

c. İstirdat davası

Madde 175.- [328]İflâs takibine itiraz etmemesi yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödeyen kimse 72 nci madde uyarınca geri almak hakkını haizdir.

d. Uygulanacak hükümler

Madde 176.- [329]156 ncı maddenin son fıkrası ile 157 ilâ 166 ncı madde hükümleri bu­rada da uygulanır.

C. Müşterek hükümler

Alacaklı ve borçluya verilecek belgeler

Madde 176/a.- [330]İcra dairesi 60 ve 64 üncü maddeler gereğince alacaklıya ödeme em­rinin bir nüshasını verir.

Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.

Birden fazla borçlu bulunması

Madde 176/b.- [331]Bir çek, poliçe veya emre muharrer senedin takip edilen borçlusu bir­den zi­yade olup da hepsi iflasa tabi şa­hıslardan ise, alacaklının bunlar hak­kında aynı ta­lepte (haciz veya iflas) bulunması lazımdır. Bu halde, borçlu tarafından itiraz vuku­unda talebin mahiyetine göre 169, 169/a ve 170 inci veya 174 üncü maddeler hü­kümleri uygulanır.

Bir senetle takip edilen borçlular içinde iflasa tabi olmıyan bir şahıs bulunup da alacaklı iflasa tabi olanlar aleyhine iflas, tabi olmıyanlar aleyhine haciz yoluna gitmek isterse, bu yollara mahsus ayrı iki takip talebinde bu­lunmaya mecburdur. Bu halde takip taleplerinden birine kambiyo senedinin icra müdürü tarafından tasdik edilmiş bir sureti eklenir. İcra müdürü, sene­din bu suretine, senedin aslının kendi­sinde bulunduğunu yazar.

IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ

Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas

A. Alacaklının talebi

Madde 177.- Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmak­sızın if­lasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.

1. Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulu­nur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;

2. Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;

3. 308 inci[332] maddedeki hâl varsa;

4. İlâma müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Tür­kiye`de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.

[333]Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fık­rası burada da uygulanır.

B. Borçlunun müracaatiyle

Madde 178.- [334]İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildi­rerek yetkili mahkeme­den iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflâs talebine ekle­mek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilme­dikçe iflasa karar verile­mez.

[335]İflâs talebi l66 ncı maddenin ikinci fık­ra­sındaki usulle ilân edilir. Alacaklılar iflâs talebinin ilanından itiba­ren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflâs talebini, hakkındaki ta­kipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.

İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile ta­kibi neti­cesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülül edecek diğer borçlarını ödemeye ye­tişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını is­temeye mecburdur.

Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı:[336]

MADDE 179- Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır.

Erteleme yargılaması:

MADDE 179/a- [337]

Erteleme kararı ve sonuçları:

MADDE 179/b- [338]

Kanun yolları:

MADDE 179/c- [339]

Reddolunan miraslar

Madde 180.- Reddolunan mirasların tasfiyesi sekizinci bap hükümlerine göre ait olduğu mahkemece yapılır. Terekenin resmen tasfiyesine dair Kanunu Me­deni hükümleri mahfuzdur.

Usul

Madde 181.- 159, 160, 164, 165 ve 166 ncı maddeler bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslara da tatbik olunur.

V. İFLASIN KALDIRILMASI

İflasın kaldırılması

Madde 182.- Borçlu bütün alacaklılarının taleplerini geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunun konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalk­masına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir.

İflâsın kaldırılmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydı için muayyen müddetin bitmesinden iflâsın kapanmasına kadar karar verilir. İflâsın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[340] içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[341] içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. [342]

İflasın kaldırıldığı ilân olunur.

Reddolunmuş bir miras tasfiyesinin durdurulması

Madde 183.- Bir tereke 180 inci madde mucibince tasfiye halinde bu­lunur ve tasfiyenin kapanmasından evvel mirasçılardan biri gelerek mirası kabul eylediğini bildirirse borçların ödenmesi için mirasçının teminat gös­termesi mukabilinde mah­keme tasfiyeyi durdurur.

YEDİNCİ BAP

İflasın Hukuki Neticeleri

I. BORÇLUNUN MALLARI HAKKINDA İFLASIN NETİCELERİ

İflas masası

Madde 184.- İflâs açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenme­sine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer.

Müflis namına gelen mektuplar iflâs idaresi tarafından açılır ve sair mevrudelerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir.

Rehinli mallar ve üretime yönelik yerler

Madde 185.- Üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer ve iflâs idaresi tarafın­dan en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masraf­ları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir. [343]Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir.

Rehinin kıymeti rehinle temin edilen alacağa kafi gelmiyeceği borsa rayiciyle tahakkuk eder ve mürtehin rehnin satılmasını istemezse rehin, masadan muvakka­ten çıkarılır.

Rehinli alacak sahibi bu işlere ait muamelelerden dolayı icra mahkemesine şi­ka­yet hakkına haizdir.

210 uncu maddenin birinci fıkrası uyarınca masa hakkında faydalı olmayacağı anlaşıldığı için kapatılıp mühürlenen yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, ilk alacaklılar toplanması tarafından da uygun bulunması hâlinde iflâs idaresince derhâl satışı yapılır.[344]

Bu maddeye göre yapılacak sa­tışlar, 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilân edilir.[345]

İhtiyaten veya icraen haczedilen şeyler

Madde 186.- [346]İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflâs açıldığı zaman paraya çevrilmemiş

mah­cuz mallar masaya girer.

İflasın açılmasından evvel paraya çevrilmiş bulunan mahcuz malların bedeli, 138 ilâ 144 üncü maddeler hükümlerine göre

haciz koyduran alacaklı­lara paylaştırı­lır. Artan kısım iflâs masasına intikal eder.

İptal davasına tabi haklar

Madde 187.- 201 inci madde ile 277 den 284 üncüye kadar olan mad­deler mucibince iptal davasına mevzu olabilecek

bütün şeylerin masaya inti­kali için iflâs idaresi lazımgelen davaları açar.

Bedelinin tahsili için verilmiş emre veya hamiline muharrer senetler

Madde 188.- Sırf bedelini tahsil etmek için yahut tayin edilen ilerdeki bir tediyeye karşılık olarak müflise devredilmiş olan hamiline veya emre muharrer se­netleri devredenler geriye istiyebilir.

Başkasına ait malın satış bedeli

Madde 189.- Müflis başkasına ait bir malı satıp da iflasın açılmasından evvel parasını almamış ise mal sahibi, bu mal için yapılan masrafların masaya tesviyesi mukabilinde alıcıda olan alacağın kendisine temlikini yahut satılan şeyin bedeli ma­saya ödenmiş ise bu bedelin kendisine verilmesini istiyebilir.

Satıcının geri alma hakkı

Madde 190.- Satıldığı ve gönderildiği halde iflasına hükmolunmazdan evvel müflisin eline geçmiyen mallar için masa tarafından bedeli verilmiş olmadıkça satıcı istirdat iddiasında bulunabilir.

[347]Bu mallar iflasın ilanından evvel ta­şıma senedi, konişmento, makbuz senedi, varant gibi emtiayı temsil eden bir senetle iyi niyet sahibi üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmiş olurlarsa artık geri alı­namazlar.

Müflisin tasarrufa ehliyetsizliği ve poliçe ödenmesi hükümleri

Madde 191.- Borçlunun iflâs açıldıktan sonra masaya ait mallar üze­rinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür.

İflas açılmadan evvel borçlu tarafından imza edilmiş emre muharrer bir se­net veya üzerine keşide olunmuş bir poliçe iflasın ilanından evvel vade­sinde müflis tarafından ödenmiş olursa iflastan haberdar olmıyan ve ödeme­nin reddi halinde üçüncü bir şahsa rücu hakkını kullanabilecek vaziyette bu­lunan hamilden ödenen meblağ geri alınamaz.

Müflise ödeme

Madde 192.- İflasın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez. Müflise ödemede bulunan kimse müflisin alacaklılarına karşı ancak masaya giren para veya kıymet nispetinde borcundan kurtulur. Bununla be­raber iflasın ilanından evvel müflise ödemede bulunan borçlu iflastan haberi yoksa borcundan kurtulur.

Takibin durması ve düşmesi

Madde 193.- [348]İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle temi­nat gös­terilmesine ilişkin ta­kipleri durdurur.

İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.

İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takipler­den hiç­biri yapılamaz.

[349]Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflâs masa­sına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacak­lılara paylaştırılır. Artan kısım iflâs masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ta­kipten vazgeçerek, rehnin 185 inci mad­deye göre satılmasını isteyebilir.

Hukuk davalarının tatili

Madde 194.- [350]Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra de­vam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazmi­nat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip­lerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz.

Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işle­mez.

II. ALACAKLILARIN HAKLARI ÜZERİNE İFLASIN TESİRLERİ

Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi

Madde 195.- Borçlunun gayri taşınır mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçla­rını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.

[351]Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanuni faiz hesabıyla iskonto yapılır.

Faiz

Madde 196.- [352]İflasın açılması ile birlikte, iflâs masasına giren alacaklarda faiz işle­meye de­vam eder.

Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticari olmayan işlerdeki faiz oranı uygu­lanır.

Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek faiz ödemeleri, 195 inci maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır.

Şarta muallak alacaklar

Madde 197.- Alacaklı talikı bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallak bulunan alacağını da kaydettirebilir. Fakat hissesini şartın tahakku­kunda veya vade­nin hulülünde alır.

Kaydı hayatla irat mukavelenamesinden doğan iddialarda Borçlar Ka­nununun 509 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü caridir.

Mevzuu para olmıyan alacakların paraya çevrilmesi

Madde 198.- Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alaca­ğına çevrilir. Şu kadar ki iflâs idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebi­lir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflâs idaresi teminat gösterir.

Borçlar Kanununun 290 ıncı maddesi hükümleri mahfuzdur.

Tamam olmuş satışların ifası

Madde 199.- İflasın açılmasından evvel borçluya bir mal satıp teslim eden sa­tıcı fesih ve geri almak hakkını açıkça muhafaza etmiş olsa bile, akti feshedemez ve sattığını geri alamaz.

Takas

Madde 200.- Alacaklı alacağını müflisin kendinde olan alacağı ile takas ede­bi­lir.

Aşağıdaki hallerde takas yapılamaz.

1. Müflisin borçlusu iflâs açıldıktan sonra müflisin alacaklısı olursa;

2. Müflisin alacaklısı iflâs açıldıktan sonra müflisin veya masanın borçlusu olursa;

3. Alacaklının alacağı hamile muharer bir senede müstenit ise.

[353]Anonim, limited ve koopera­tif şir­ketlerin iflasları halinde esas mukavele gereğince verilmesi lazımgelen hisse senedi bedellerinin henüz ödenmemiş olan kısımları veya konması taah­hüt edilen ve fakat konmamış olan sermayeler bu şirketlerin borçlariyle takas edilemez.

Takasa itiraz

Madde 201.- Müflisin borçlusu iflasın açılmasından evvel alacaklısının aciz halinde bulunduğunu bilerek masanın zararına kendisine veya üçüncü bir şahsa takas suretiyle bir menfaat temin etmek için müflise karşı bir alacak ihdas ederse bu takasa mahkemede itiraz olunabilir.

Müflisin kefil olduğu borçlar

Madde 202.- Müflisin kefil olduğu borçlar vadeleri gelmese bile ma­saya zim­met olarak kaydolunur.

Masa ödediği para nispetinde asıl ve müşterek borçluların alacaklıları yerine geçer (Borçlar Kanunu 496). Asıl borçlunun veya müşterek borçlular­dan birinin if­lası halinde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur.

Müşterek borçluların bir zamanda iflası

Madde 203.- Bir borcu birlikte taahhüt edenlerin iflâs muameleleri bir za­mana tesadüf ederse alacaklı alacağının tamamını müflislerin her biri­nin masasından istiyebilir.

Toplanan hisseler alacak yekünundan fazla ise bu fazla müşterek borçlusuna karşı mükellef olduğu hisseden ziyade ödemede bulunmuş olan masalara intikal eder.

Ödedikleri hisselerin mecmuu alacak miktarını geçmedikçe masaların yekdi­ğerine rücu hakları yoktur.

Müflisle birlikte borçlu tarafından borcun kısmen ödenmesi

Madde 204.- Alacaklı müflisle birlikte borçlu olandan alacağının bir kısmını almış ise müşterek borçlunun müflise rücu hakkı olsun olmasın borcun tamamı ma­saya kaydolunur.

İflas masasına kaydolunmak hakkı alacaklının ve müşterek borçlunun­dur.

Alacaklı masaca yapılan taksimde alacağının tamamına düşen hisseden alaca­ğını tamamlıyacak kadarını alır; geriye kalan paradan müşterek borç­luya, rücu hakkı olduğu miktara düşen hisse verilir. Artan para da masaya kalır.

Kollektif şirketin ve gayrimahdut mesuliyetli şeriklerin iflası

Madde 205.- Bir kollektif şirket ile şeriklerden birisinin iflâs muame­leleri bir zamana tesadüf ederse şirketin alacaklıları bütün alacaklarını şeri­kin de masa­sına kaydettirirler; ancak şirket masasından alamadıkları miktarı müflis şerikin masasından istiyebilirler. Bu miktarın mütaaddit şerikler ta­rafından ödenmesi ha­linde 203 ve 204 üncü maddeler tatbik olunur. Şirket iflâs etmeksizin şeriklerden birisi iflâs ederse şirketin alacaklıları alacakla­rının tamamıyle masaya kabul olunur­lar. Müflis şerikin masası 202 nci mad­dede yazılı olduğu gibi şirket alacaklıları ye­rine geçer.

Adi ve rehinli alacakların sırası

Tasarruflu Yazılar 1

Madde 206.- [354] Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir. [355]

Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaş­tırmada lazım gelen tenacübe riayet edilir.

Alacakları taşınmaz rehniyle temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu te­minatın faiz ve eklentisine şümulü Kanunu Medeninin taşınmaz rehnine müteallik hükümlerine göre tayin olunur.[356] (…)[357]

[358]Teminatlı olup da rehinle karşılan­mamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşa­ğıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Gemilerin paraya çevrilmesi hâlinde yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre düzenlenir. [359]

Birinci sıra

A. İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kı­dem tazminatları,

B. İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşki­latı ku­rulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazan­mış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,

C. İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nak­den ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.

İkinci sıra

Velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları;

Ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.

Üçüncü sıra

Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar.

Dördüncü sıra

İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar.

[360]Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin he­sap­lanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:

1. İflâsın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkor­dato süresi.

2. İflâsın ertelenmesi süresi.

3. Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre.

4. Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre.

Sıralar arasındaki münasebet

Madde 207.- Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka malik­tirler.

Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sıra­dakiler bir şey alamazlar.

SEKİZİNCİ BAP

İflasın Tasfiyesi

I. MASANIN TEŞKİLİ

Defter tanzimi

Madde 208.- İflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflâs dai­resi müflisin mallarının defterini tutmağa başlar ve muhafazaları için lazımgelen ted­birleri alır.

Başka bir kaza dahilinde bulunan mallar hakkında bu muamele ora iflâs dairesi vesatatiyle yapılır.

İflâs dairesi iflâs kararının ken­disine tebliğinden itibaren en geç iki[361] ay içinde tasfiyenin adi veya basit şe­kilde yapılaca­ğına karar vermek zorundadır.[362]

Müflisin vazifeleri

Madde 209.- Müflis defter tutulurken bulunarak mallarını iflâs daire­sine göstermeğe ve emrine hazır bulundurmağa mecburdur.

Müflisi hazır bulundurmak mümkün olmazsa bu mecburiyet onunla bir arada yaşamış kimselerin reşit olanlarına düşer.

İflas dairesi bu mecburiyet kendilerine teveccüh eden kimselere ka­nunun hükmünü ihtar eder.

Teminat tedbirleri

Madde 210.- İflâs dairesi; müflisin mağazalarını, eşya depolarını, fabrikalarını, imalathanelerini ve üretime yönelik sair yerlerini, perakende satış dükkânlarını ve buna mümasil yerlerini, masa hakkında faydalı olacağı anlaşılırsa ilk alacaklılar toplanmasına kadar kontrolü altında idare eder; aksi takdirde bu yerleri kapatıp mühürler. [363]

…. [364]

Daire, paraları, kıymetli evrakı, ticari ve ev idaresine ait defterleri ve sair her hangi ehemmiyeti haiz evrakı muhafaza altına alır.

Başka malları defter tutuluncıya kadar mühürler. Daire lüzum görürse defter tutulduktan sonra tekrar mühürler.

Daire müflisin kullandığı yerler haricinde bulunan eşyayı da muhafaza altına alır.

Haczi caiz olmıyan eşya hakkında

Madde 211.- Daire 82 nci maddede sayılan malları deftere kaydet­mekle be­raber müflisin elinde bırakır.

Üçüncü şahıslara ait mallar

Madde 212.- Üçüncü şahısların mülkü olarak gösterilen yahut bunlar tarafın­dan mülkiyeti iddia olunan mallar, bu cihetler de şerh verilerek def­tere kay­dolunur.

Taşınmazlar üzerinde üçüncü şahısların hakları

Madde 213.- Müflisin taşınmazları üzerinde sicilden anlaşılan üçüncü şahıs­lara ait haklar re`sen deftere işaret olunur.

Kıymet takdiri

Madde 214.- Deftere geçirilen her malın kıymeti takdir olunur.

Defterin müflis tarafından tanınması

Madde 215.- Daire doğruluğu ve noksansızlığı hakkında beyanda bu­lunmak üzere tutulan defteri müflise gösterir.

Müflisin cevabı deftere yazılır ve kendisine imza ettirilir.

Müflisin mükellefiyetleri

Madde 216.- Kendisine ayrıca müsaade edilmiyen müflis tasfiyenin de­vamı müddetince iflâs idaresinin emri altında bulunmakla mükelleftir ve ica­bında zabıta kuvvetleriyle getirilir. İflâs idaresi müflise hususiyle emri al­tında tuttukça münasip miktarda muavenette bulunabilir.

Tasfiyenin tatili

Madde 217.- Masaya ait hiç bir mal bulunmazsa iflâs dairesi tasfiye­nin tati­line karar verir ve ilân eder. Bu ilanda alacaklılar tarafından otuz gün içinde iflasa mütaallik muamelelerin tatbikına devam edilmesi istenilerek masrafı peşin verilme­diği takdirde iflasın kapatılacağı yazılır.

II. ALACAKLILARI DAVET

Basit tasfiye

Madde 218.- İflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye mas­raflarını koruyamıyacağı anlaşılırsa basit tasfiye usulü tatbik olunur.

Bu takdirde iflâs dairesi, alacaklıları yirmi günden az ve iki aydan çok olma­mak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bil­dirmeğe ilanla davet eder. Bu müddet içinde alacaklılardan biri masrafları peşin vermek suretiyle tasfiyenin adi şekilde yapılmasını isteyebilir.

Basit tasfiyede iflâs dairesi alacaklıların menfaatlerine muvafık su­rette malları paraya çevirir ve başka merasime mahal kalmaksızın alacakları tahkik ve sıralarını tayin ederek bedellerini dağıtır.

Tasfiyenin kapandığı ilân olunur.

Adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanı

Madde 219.- [365]Tas­fiye adi şekilde yapılacak ise, iflâs dairesi 208 inci maddeye göre vere­ceği karar tari­hinden itibaren en geç on gün içerisinde keyfiyeti 166 ncı maddenin ikinci fıkra­sın­daki usulle ilân eder. Bu maddedeki sürelerin hesa­bında son ilân tarihi esas alınır.

İlanda:

1. Müflisin hüviyeti, yerleşim yeri ve iflasın açıldığı tarih;

2. Alacaklılara ve istihkak iddiasında bulunanlara alacaklarını ve istih­kaklarını ilandan bir ay içinde kaydettirmeleri ve delillerinin (senetler ve defterler hulasaları v.s.) asıl veya musaddak suretlerini tevdi eylemeleri, (pek uzak yerlerde veya ya­bancı memleketlerde ikamet eden alacaklılar için müddet uzatılabilir);

3. Hilafına haraket cezai mes`uliyeti müstelzim olmak üzere müflisin borç­lularının aynı müddet içinde kendilerini ve borçlarını bildirmeleri;

4. Müflisin mallarını her ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduran­ların o mallar üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartiyle bunları aynı müddet içinde daire emrine tevdi etmeleri ve etmezlerse makbul mazeretleri bulun­madıkça cezai mes`uliyete uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları;

5. İlandan nihayet on gün içinde toplanmak üzere alacaklıların ilk içti­maa gelmeleri ve müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada bulunmağa hakları olduğu yazılır.

Reddedilen miraslarda alacaklıları davet

Madde 220.- [366] Reddedilen bir mirasın tasfiyesi lazım geldikte miras hükümleri muci­bince evvelce alacaklılar davet edilmiş ise yukarıdaki maddeye göre kayıt müddeti on güne indirilir. Evvelce alacaklarını kayıt ettirenler için yeniden müracaata lüzum yoktur.

III. MASANIN İDARESİ

İlk alacaklılar toplanması

Madde 221.- [367]İlk alacaklılar top­lan­tısına iflâs müdürü veya yardım­cılarından biri başkanlık eder. Müdür, alacaklı ol­dukları tercihan ellerinde noter veya ipo­tek senedi gibi resmi senetle yahut 68/b ve 150/ı maddelerinde belirtilen belgelerle sabit olan kişilerden bir veya iki alacaklı veya mümessilleriyle birlikte bir büro teşkil eder.

Kendileri veya mümessilleri bulunan alacaklılar, malum alacaklar tuta­rının en az dörtte birini temsil etmesi halinde toplantı nisabı hasıl olur. Toplantıda bulunan­lar beş kişiden az ise bunların, alacak tutarının yarısına sahip olması şarttır.

Kararlar, alacak tutarı ekseriyeti ile alınır.

Reylerin muteber olup olmayacağı hakkındaki ihtilafı büro halleder. Büronun işlemlerine karşı ilgililer toplantı tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkeme­sine şikayette bulunabilirler. Şikayet sebebinin yerinde görülmesi ancak karar ek­seriye­tinin bozulması halinde nazara alınır. Aksi takdirde şikayet ret olunur.

Toplantı veya karar nisabının oluşmaması[25]

Madde 222.- [368]Alacaklılar toplan­ması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu hâlde daire, ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare eder ve tasfiyeye başlar.

İflas idaresi ve iflâs dairesinin vazifeleri

Madde 223.- [369]İflâs idaresi üç kişi­den oluşur. Toplanan alacaklıların yapacağı seçimde, bu sayının iki katı, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip kişi aday gösterilir. Bu adaylardan dört adedi alacak tuta­rına göre ekseriyeti teşkil edenlerce, iki adedi ise alacaklılar sayısı itibariyle ekse­riyeti teşkil edenlerce seçilir ve icra mahkemesine bildirilir. İcra mahkeme­sine, iflâs idaresini teşkil edecek üç kişiden ikisini ala­cak ekseriyetine sahip olanla­rın gösterdiği dört aday, birini ise alacaklı ekseriyeti­nin gösterdiği iki aday arasın­dan seçer.

Tasfiye, iflâs dairesince, yukarıdaki fıkraya göre teşkil edilen iflâs idaresine havale olunur.

[370]İflâs idaresi toplantıları, idare me­murlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek sure­tiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce gönde­receği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplan­tıya her üç iflâs idare memurunun da katılma­ması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresi­nin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğ­rultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebli­gata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs ida­resince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış ala­caklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.

İflas idaresine, Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve iki yılda bir yenile­nen üc­ret tarifesine göre ücret ödenir.

İflas idaresi iflâs dairesinin murakabesi altındadır. Bu halde iflâs dai­resi aşağıdaki görevleri yerine getirir:

1. Alacaklılar toplantısının kararlarına, alacaklıların menfaatine uygun gör­mediği bütün tedbirlere ve idarece kabul edilen alacaklar ile istihkak iddialarının kabulüne dair olan kararlardan kanuna ve hadiseye uygun görme­diklerine yedi gün içinde icra mahkemesine müracaatla itiraz etmek.

2. İflası idare edenlerin ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarını icra mahkemesinin tasdikine arz etmek.

“İflâs idare memurları, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan iflâs idare memurları listesinden seçilir. Bu şekilde seçilen iflâs idare memurlarından birinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, birinin ise hukukçu olması zorunludur. Listeye kayıt için, Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması şarttır. Listede görevlendirilecek memurun bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir iflâs idare memuru, eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada görev alamaz. İflâs idare memurlarının nitelikleri, denetimi, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte belirlenir.”[371]

Toplanmada verilen kararlar

Madde 224.- Alacaklılar toplanması, bilhassa müflisin sanat veya ticaretinin devamı, fabrikaları, imalathaneleri ve üretime yönelik sair yerleriyle mağazalarının, eşya depolarının, perakende satış dükkânlarının faaliyetlerine devam edip etmemesi, muallak davalar ve pazarlıkla satışlar hakkında müstacel kararlar verebilir. [372]

Müflis bir konkordato teklif ederse alacaklılar tasfiyeyi tatil edebi­lirler.

Kararlar aleyhine müracaat

Madde 225.- [373] Alacaklılar toplanması­nın kararlarından dolayı her alacaklı tarafından yedi gün içinde icra mahkemesine şi­kayet olunabilir. İcra mahkemesi iflâs dairesinin mütalaasını aldıktan ve icabında şikayet edeni ve dinlenmelerini istiyen ala­caklıları da dinledik­ten sonra kısa bir zamanda kararını verir.

İflas idaresinin vazifesi

Madde 226.- Masanın kanuni mümessili iflâs idaresidir. İdare masanın men­faatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükelleftir.

[374]İdare, ikimilyar[26] liraya ka­dar olan ala­caklardan doğrudan doğruya, daha ziyade alacaklardan alacaklılar toplanmasının vereceği yetkiyle sulh olabilir ve tahkim yapabilir.

İflas idaresinin vazife ve mes`uliyeti

Madde 227.- [375]8 inci maddenin bir ve ikinci fıkraları ve 9, 11, 16 ve 359 uncu maddele­rin icra dairelerine ait hükümleri iflâs idaresi hakkında da uygulanır. İflâs idaresi, iflâs masasına kabul edilen alacaklılara, talepleri hâlinde iflâs tasfiyesinin seyri ile müteakip işlemlerin planı ve takvimi hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.[376]

[377]

İcra mahkemesi, iflâs idaresi üzerinde gözetim yetkisine sahip olup gerek­ti­ğinde iflâs idaresini teşkil edenlerin görevine son verebilir. İcra mahkemesi, göre­vine son verilen veya istifa edenin yerine, önceki adaylar arasın­dan 223 üncü mad­dedeki esaslar dairesinde yenisini seçer.

İflas idaresini teşkil edenler kusurlarından ileri gelen zarardan so­rumludur­lar. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.

İflas idaresini teşkil edenler Türk Ceza Kanununun uygulanmasında memur sayılırlar.

Üçüncü şahısların istihkak iddiaları

Madde 228.- [378]Üçüncü şahıslar tara­fından istihkak iddiasında bulunulan eşyanın ken­dilerine verilip verilmiyeceğini iflâs idaresi kararlaştırır.

İflas idaresi; istihkak iddiasını reddederse, üçüncü şahsa icra mahkemesinde istihkak davası açması için yedi günlük bir mühlet tayin ve tebliğ eder. Bu mühleti geçiren üçüncü şahıs, masaya karşı istihkak iddiasından vazgeç­miş sayılır.

İstihkak davasına, genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usu­lüne göre bakılır.

İcra mahkemesi, icabında istihkak davacısından masanın muhtemel zara­rına karşı teminat istiyebilir.

Masa alacaklarının tahsili, müstacel satış

Madde 229.- İflas idaresi, masanın vadesi gelmiş alacaklarını tahsil ve lüzu­munda takip veya dava eder.

Kıymeti düşecek yahut muhafazası masraflı olacak şeyler geciktiril­meksizin satılır. Borsa veya piyasada fiyatı bulunan esham ve eşya derhal paraya çevrilebilir. Sair mallar ancak ikinci alacaklılar toplanmasından sonra satılır.

Üzerinde rehin hakkı bulunan mallar 185 inci madde hükmüne tabidir.

IV. ALACAKLARIN TAHKİKİ VE SIRALARIN TAYİNİ

İddia edilen alacakların tetkiki

Madde 230.- İdare, alacak ve istihkak iddialarının kaydı için tayin olu­nan müddet bittikten sonra iddiaları tahkik ve tetkik eder. Müflisi bulun­durmak müm­künse her iddia hakkında ne diyeceğini sorar ve icabına göre kabul veya ret kararı verir.

Tapu siciline yazılı alacaklar

Madde 231.- Tapu siciline yazılı olan alacaklar; kayıt için müracaat edilme­miş olsa bile işliyen faizle kabul olunurlar.

Alacaklılar sıra cetvelinin müddet ve şekli

MADDE 232- Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflâs idaresinin seçilmesinden itibaren en geç iki ay içinde iflâs idaresi tarafından 206 ncı ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır ve iflâs dairesine bırakılır. Zorunlu hâllerde iki ayın hitamından önce iflâs idaresinin icra mahkemesine başvurması hâlinde icra mahkemesi bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi en çok iki ay daha uzatabilir. Süresi içinde sıra cetvelinin verilmemesi hâlinde iflâs dairesinin durumu icra mahkemesine intikal ettirmesi üzerine iflâs idaresi üyelerinin vazifesine son verilir ve sebketmiş hizmetleri için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmez. Mahkeme ayrıca bu üyelerin bir yıldan az olmamak ve üç yılı geçmemek kaydıyla herhangi bir iflâs idaresinde görev almalarını yasaklayabilir, bu karar kesindir. [379]

Reddedilen alacaklar

Madde 233.- [380]Sıra cetvelinde ka­bul edilmeyen alacaklar ret sebepleri ile birlikte gösterilir. Ancak, iflâs idaresi ipo­tekle temin edilmiş alacakla ilgili olarak bunu doğuran sebep veya ipotek limiti mik­tarı bakımından ret kararı verme­yip, kabul etmediğini ikinci alacaklılar toplantısına bil­dirir. İpoteğin iptali veya miktarının tenzili iddiasını takip hakkı, isteyen alacak­lıya 245 inci madde hükmü çerçevesinde devrolunur.

Alacaklılar sıra cetveli, ilân ve ihbar

Madde 234.- [381]İflâs ida­resi sıra cetvelini iflâs dairesine verir ve alacaklıları 166 ncı mad­denin 2 nci fıkra­sındaki usule göre ilân yoluyla haberdar eder.

İddialarının tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sı­raya ka­bul edilmiyen alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir.

Sıra cetveline itiraz ve neticeleri

Madde 235.- [382]Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itiba­ren onbeş gün içinde if­lasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mec­burdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya ba­kan mahkeme, davacı­nın isteği halinde ikinci alacak­lılar toplantısına katılıp katılma­ması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına[383] kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.

İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar.

Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın ala­cağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cet­veline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür.

Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sı­raya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur.

Geç kalan müracaatlar

Madde 236.- Vaktinde deftere kaydettirilmiyen alacaklar iflasın ka­panma­sına kadar kabul olunur.

Geç kalmadan ileri gelen masraflar alacaklıya aittir. Alacaklı bu mas­rafları peşin vermeğe cebrolunabilir.

Müracaattan evvel kararlaştırılmış paylaşmıya alacaklının iştirak hakkı yok­tur.

İflas idaresi alacağı kabul ederse alacaklılar sıra cetvelini düzeltir ve bunu ilân ile alacaklılara bildirir.

235 inci madde hükmü burada da caridir.

V. MASANIN TASFİYESİ

İkinci alacaklılar toplanması

Madde 237.- [384]İflâs idaresi, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232 nci maddedeki sürenin biti­minde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen ala­caklılar ile sıra cet­veline kayıt davası açmış alacaklılardan 235 inci maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanları da ikinci toplantıya ilanla davet eder.

İlan, en az yirmi gün evvel yapılır ve ilanın birer nüshası alacaklılara gönderi­lir.

Konkordato teklifi hakkında müzakere cereyan edecekse davette bu cihet de bildirilmelidir.

Toplanmıya iflâs memuru veya muavini reislik eder. 221 inci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları burada da caridir.

İkinci alacaklılar toplanmasının yetkisi

Madde 238.- İflâs idaresi tasfiyenin cereyanı şekline ve alacaklarla borç­la­rın vaziyetine dair alacaklılar toplanmasına mufassal bir rapor verir.

Alacaklılar toplanması iflâs idaresini vazifelerinde bırakmak isterse bu hu­susta ve masanın menfaati için zaruri gördüğü diğer hususlarda icap eden kararları verir.

Toplantı ve karar nisabının oluşmaması[27]

Madde 239.- [385]Alacaklıların toplan­ması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durum tespit olunur. Bu halde iflâs idaresi tasfiye kapanıncaya kadar işe devam eder.

Yeniden alacaklılar toplanması

Madde 240.- [386]Alacaklıların ekseri­yeti ister yahut iflâs idaresi lüzumuna kani olursa yeniden alacaklılar toplanması için davet yapılabilir. Yeniden alacaklılar top­lantısının günde­mindeki konular hakkında alacaklıların oyu, kendilerinin bili­nen adreslerine taah­hütlü bir mektupla yazılacak davet üzerine ve imzası noterlikçe tasdikli cevap yazısı ile elde edilebilir.

Nisap hakkında 221 inci madde hükümleri uygulanır.

Malların paraya çevrilmesi usulü

Madde 241.- Masaya ait mallar iflâs idaresi marifetiyle açık artırma yahut alacaklılar karar verirlerse pazarlık suretiyle satılır.

Üzerlerinde rehin hakkı bulunan eşya ancak rehin sahibi alacaklıların da mu­vafakati halinde pazarlık suretiyle satılabilir.

“Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün hâlinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmeler bir bütün olarak satılır. Satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısı gözetilir. Bu hâlde taşınmazın paraya çevrilmesi hükümleri uygulanır. Bir bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve haklar ayrı ayrı satılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir.”[387]

Artırmanın ilanı

Madde 242.- “Artırma ilanı ve hazırlık tedbirleri 126 ncı madde hükmü uyarınca yapılır.”[388]

İpotek alacaklısına ilandan bir nüsha verilir ve kendisine tahmin edilen bedel bildirilir.

Artırma ve ihale

Madde 243.- İflâs idaresi tarafından artırma ile satılacak taşınır ve taşın­maz malların ihalesi 115 ve 129 uncu maddelerin 185 inci maddeye mu­halif olmıyan hükümlerine göre yapılır.

Taşınır satışlarında 242 nci madde[389] hükmü tatbik olunur.

Artırma suretiyle satışın şartları

Madde 244.- [390]117, “111/b,” 118, 124, 125, 130, 131, , 134 ve 135 inci maddeler burada da uygula­nır. İcra dai­resine ait vazi­feler iflâs idaresi tarafından görülür. [391]

Münazaalı hakların talep eden alacaklılara temliki

Madde 245.- Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum gör­medikleri bir iddianın takibi hakkı istiyen alacaklıya devrolunur. Hasıl olan netice­den masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masaya yatırı­lır.

Aile yurtları

Madde 246.- Aile yurtları hakkındaki Kanunu Medeni hükümleri mah­fuzdur.

VI. PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI

Pay cetveli ve son hesap

Madde 247.- Satılan malların bedeli tahsil edilip alacaklıların sıra cet­veli ka­tileşince iflâs idaresi paraların pay cetvelini ve son hesabını yapar.

İflas masrafları ve masanın borçları

Madde 248.- İflasın açılmasından ve tasfiyeden doğan masraflar önce çı­ka­rı­lır. Rehinlerin bedelinden yalnız rehinin muhafaza ve paraya çevrilmesi masraf­ları çıkarılır.

Pay cetvelinin iflâs dairesine bırakılması

Madde 249.- Pay cetveli ve son hesap iflâs dairesine bırakılır ve orada on gün kalır.

İflas idaresince bırakılma keyfiyeti ve payının miktarı her alacaklıya bildiri­lir.

Dağıtma

Madde 250.- [392]Dağıtıma yukarıdaki maddede yazılı bırakılma müddeti bittikten sonra başla­nır. Şikâyet vaki olmuşsa, dağıtım bu şikâyet üzerine verilecek kararın dağıtıma etkili olabileceği oranda er­telenebilir. 144 üncü madde hükümleri burada da uygula­nır. Tâlikî bir şarta veya belirli olmayan bir vadeye bağlı alacaklar için ayrılan paylar hakkında 9 uncu madde hükümleri uygulanır.

Borç ödemeden aciz vesikası

Madde 251.- [393]İdare, paraları dağı­tır­ken alacağının tamamını alamamış olan her ala­caklıya ödenmemiş miktar için aciz vesikası verir. Vesikada müflisin alacağı kabul veya red­dettiği yazılır. Kabul halinde vesika 68 inci maddenin 1 inci fıkrasında yazılı senet mahiyetinde olur.

[394]196 ncı madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, aciz vesikası 143 üncü maddede yazılı olan hu­kukî sonuçları doğurur. Fakat, müflis yeni mal iktisap etmedikçe hakkında yeniden takip talebinde bulunulamaz. Müflis, bu yeni takip üzerine kendisine gönderilen ödeme emrine yeni mal iktisap etmediği yolunda itiraz ederse, ihtilaf icra mahkemesinde genel hüküm­ler ve basit yargılama usulüne göre karara bağlanır. [395]Müflise yeni mal iktisap etmediği itirazında bulunma imkânını sağ­lamak niye­tiyle üçüncü kişinin hak sahibi kılındığı ama müflisin fiilen tasarruf ettiği mallar, üçüncü kişi bu durumu biliyor veya bil­mesi gerekiyorsa, yeni mal sayılır.

Muvakkat dağıtmalar

Madde 252.- İtiraz müddetinin bitmesinden sonra muvakkat dağıtma­lar ya­pılabilir.

İtiraz üzerine mahkemece henüz intaç edilmemiş bulunan ihtilaflı ala­caklar için pay ayrılıp 250 nci madde hükmü dairesinde muhafaza edilir.

Kaydettirilmemiş alacaklar

Madde 253.- Evvelce kaydedilmemesinden dolayı tasfiyeye girmemiş olan ala­caklara aciz vesikası verilen alacaklar hakkındaki hükümler tatbik olunur.

VII. İFLASIN KAPANMASI
Nihai rapor ve kapanma kararı

Madde 254.- Paralar dağıtıldıktan sonra idare iflasa hükmeden mah­kemeye son bir rapor verir.

Mahkeme iflasın idaresinde hata ve noksan görürse icra mahkemesine bundan haber verir.

Mahkeme, tasfiyenin bittiğini anladıktan sonra kapanma kararı verir.

İflas dairesi kapanmayı ilân eder.

İflâsın kapanması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[396] içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[397] içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.[398]

İflas kapandıktan sonra

Madde 255.- İflâs kapandıktan sonra tasfiyeden hariç kalmış bir mal bulun­duğu haber alınırsa iflâs dairesi o mala vaziyed edip sattıktan sonra başka bir me­rasime hacet kalmaksızın bedelini eksik alan alacaklılara sırala­rına göre dağıtılır.

Evvelce bankaya yatırılmış olupta tasarrufu kabil bir hale gelen para­lar hak­kında da hüküm böyledir.

Şüpheli bir hak mevzuubahis oldukta iflâs dairesi alacaklılara keyfi­yeti ilân eder yahut mektupla bildirir ve 245 inci madde mucibince muamele yapılır.

İflasın tasfiyesi müddeti

Madde 256.- İflâs açıldıktan altı ay içinde tasfiye edilmek lazımdır. Bu müd­det içinde tasfiye muamelesi bitmediği takdirde alacaklılar toplanıp basit tas­fiye usulünün tatbikına karar verebilir. Bu karar da ekseriyeti meblağiyenin husulü şart­tır. Böyle bir karar verilmemişse icra mahkemesi ica­bına göre müddeti uzatır.

DOKUZUNCU BAP

İhtiyati Haciz

İhtiyati haciz şartları

Madde 257.- Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para bor­cunun[29] ala­caklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati ha­ciz iste­nebilir:

1. Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;

2. Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçır­mağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;

Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.

[399]

[400]

İhtiyati haciz kararı

Madde 258.- İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme ta­rafın­dan karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye ka­naat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.

Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.

“İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yüzüne karşı aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen taraf da istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruları öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”[401]

İhtiyati hacizde teminat

Madde 259.- [402] İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlu­nun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğra­yacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.

Ancak alacak bir ilâma müstenid ise teminat aranmaz.

Alacak ilâm mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.

Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.

İhtiyati haciz kararının muhtevası

Madde 260.- [403]İhtiyati haciz kara­rında:

1. Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve yerleşim yeri,

2. Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konul­duğu,

3. Haciz konulmasının sebebi,

4. Haczolunacak şeyler,

5. Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen temi­natın ne­lerden ibaret bulunduğu,

Yazılır.

İhtiyati haciz kararının icrası

Madde 261.- [404]Alacaklı, ihtiyati ha­ciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde ka­rarı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını iste­meye mecburdur. Aksi halde ihti­yati haciz kararı kendiliğinden kalkar.

İhtiyati haciz kararları, 79 dan 99 uncuya kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir.

[405]İhtiyati haczin infazı ile ilgili şi­ka­yetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.

Zabıt tutma ve haciz tutanağının tebliği

Madde 262.- [406]Haczi icra eden me­mur bir tutanak düzenler. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve der­hal icra dairesine verilir.

İcra dairesi, ihtiyati haciz tutanağının birer suretini üç gün içinde ha­ciz sıra­sında hazır bulunmıyan alacaklı ve borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ eder.

Borçlu tarafından gösterilecek teminat

Madde 263.- [407]Haczolunan mallar is­tenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hu­susu temin için malların kıy­metleri depo edilmek veya icra müdürü ta­rafından kabul edilecek esham ve tah­vilat veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir banka kefaleti gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alı­narak bu şahsa bırakılabi­lir. İstenilecek teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez.

İhtiyati haczi tamamlıyan merasim

Madde 264.- [408]Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbi­kinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip ta­lebinde (haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.

İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesin­den itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır.

[409]İhtiyatî haciz, alacak dava­sının mah­kemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahke­mede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahke­mece tebliğinden itiba­ren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.

Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazge­çerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildiri­lir.

Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkeme­since kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğin­den icrai hacze inkılabeder.

İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz

Madde 265.- [410]Borçlu kendisi dinlen­meden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetki­sine ve temi­nata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği ta­rihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.

[411]Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişi­ler de ih­tiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî hac­zin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.

Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.

İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mec­burdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gel­mezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.

İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. [412]

İhtiyati haczin kaldırılması

Madde 266.- [413]Borçlu, para veya mah­kemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşın­maz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırıl­masını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkeme­sine geçer.

İhtiyati hacizde iflâs yolu ile takip

Madde 267.- [414]Alacaklı, iflasa tabi borçlusu aleyhine 264 üncü maddenin, birinci fık­rası ge­reğince iflâs yolu ile takipte bulunmuş veya iflâs yolu ile takipte bu­lunduktan sonra borçlunun mallarını ihtiyaten haczettirmiş ise, aşağıdaki hükümler tatbik olunur.

Borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkeme­sine başvurarak itirazın kaldırılmasiyle beraber borçlunun iflasına karar verilmesini istemeye mec­burdur.

Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, bu durum hemen alacaklıya teb­liğ olu­nur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ticaret mah­kemesine başvu­rarak borçlunun iflasına karar verilmesini istemeye mecbur­dur.

264 üncü maddenin 4 üncü fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.

İcrai hacizlere iştirak

Madde 268.- [415]261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyatî haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre hac­zedilirse, ihtiyatî haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Re­hinden önce ihtiyatî veya icrai haciz bulunması hâlinde âmme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez.

İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır.

İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.

ONUNCU BAP

Kiralar Hakkında Hususi Hükümler ve
Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi
Adi kira ve hasılat kiraları için ödeme emri ve itiraz müddeti

Madde 269.- [416]Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borç­lar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtik­ten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebli­ğini ihtiva eder.

Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hü­kümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu iti­razında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.

İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde iti­razın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan do­layı ilâmsız icra yoliyle takip yapamaz.

Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hita­mında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.

İtiraz etmemenin sonuçları

Madde 269/a.- [417]Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da öde­mezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.

İtiraz ve kaldırılması usulü

Madde 269/b.- [418]Borçlu itirazında kira ak­dini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re`sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itırazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kirala­nanın tahliyesini istiyebilir.

Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def`ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır.

Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olma­dığı ta­hakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def`ide bulunamaz.

Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hü­kümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanunu­nun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer.

[419]Kira sözleşmesindeki imza­nın inka­rından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahkûm edilir.

Kira akdi dışındaki itirazlar ve tahliye

Madde 269/c.- [420]Borçlu akdi reddetme­yip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebep­lerini ve isteğini noterlikçe re`sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yet­kili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mec­burdur.

Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır.

İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklen­mez. An­cak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden iti­baren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hük­münden faydala­nabilir.

Kıyasen uygulanacak maddeler

Madde 269/d.- [421]62, 63, 65, 66, 68, 70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile bu­rada da uygulanır.

Hapis hakkı için defter yapılması

Madde 270.- Kiralıyan evvelce yapılması lazımgelen icrai takibi yapma­dan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteye­bilir. (B.K. 267, 269, 281).

Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yar­dımı is­tenebilir.

İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini ya­par ve rehinleri paraya çevirme yoliyle takip talebinde bulunması için kiralıyana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir.

Kaçırılan eşyayı takip hakkı

Madde 271.- [422]Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya, götürülmelerinden on gün içinde icra dairesinin emri ile ve zabıta kuvvetiyle geri alınabilir. İyi niyet sahibi üçüncü şahıs­ların hakları saklıdır.

İhtilaf halinde mahkeme basit yargılama usulü ile meseleyi halleder ve karara bağlar.

Mukavelename ile kiralanan taşınmazların tahliyesi

1. Tahliye emri ve münderecatı

Madde 272.- [423] Mukavelename ile kira­la­nan bir taşınmazların müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir.

Bunun üzerine icra müdürü bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınma­zın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder.

Tahliye emrinde:

Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerle­şim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır.

2. Tahliye ve teslim

Madde 273.- Müddeti içinde itiraz olunmaz veya itiraz refolunursa ki­rala­nan taşınmaz müddetin hitamında zorla tahliye ve kiralıyana teslim olu­nur. Ancak tah­liye emrindeki müddetin geçmesi lazımdır.

Tahliye edilecek yerde kiralıyana ait olmıyan eşya bulunursa 26 ncı maddenin hükmü kıyas yoliyle tatbik olunur.

İtiraz

1. Müddet ve şekli

Madde 274.- [424] İtiraz etmek isteyen ki­racı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itiba­ren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir.

Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.

63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir.

2. İtirazın kaldırılması

Madde 275.- [425]İtiraz vukuunda kiralıyan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını is­teyebilir.

Tahliye talebi noterlikçe res`en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gös­teremezse itiraz kal­dırılır.

Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur.

İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralıyanın umumi hü­kümlere göre mah­kemeye müracaat hakları saklıdır.

[426]Mahkemede açılan davada icra ta­kibi sırasında inkar olunan imzanın kendisine ait olduğu anlaşılan kiracı veya kirala­yan yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahkûm edilir.

Kiralanan taşınmazda üçüncü şahıs bulunursa

Madde 276.- [427]Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı ol­duğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur.

Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber dai­reye ibraz olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulundu­ğunu beyan eder ve bu beyanı icra müdürü tarafından ma­hallinde yapılacak tahki­katla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti icra mahke­mesine bildirir.

İcra mahkemesi, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya ta­raf­lardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumuna karar verir. Bu müd­det içinde mahkemeye müracaat edilirse, davanın neticesine göre hareket olunur. 36 ncı madde hükümleri burada da uygulanır. Dava etmiyen taraf iddiasından vaz­geçmiş sayılır.

Borçlunun nesep ve sebepten usul ve füruu, karı veya kocası, ikinci de­receye kadar kan ve sıhri hısımları ve iş ortakları ile borçluya tebaan mecurda oturdukları anlaşılan diğer şahıslar, bu madde hükmünün tatbikında üçüncü şahıs sayılmazlar.

ONBİRİNCİ BAP

İptal Davası

İptal davası ve davacılar

Madde 277.- [428]İptal davasından mak­sat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı ta­sarrufla­rın butlanına hükmettirmek­tir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabi­lirler:

1. Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı,

2. İflâs idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkra­sında yazılı hallerde alacaklıların kendileri.

İvazsız tasarrufların butlanı

Madde 278.- [429]Mutat hediyeler müs­tesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bu­lunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklar­dan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışla­malar ve ivazsız tasar­ruflar batıldır.

Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi ge­çemez.

Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.

1. [430]Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edi­nenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,

2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,

3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri.

Acizden dolayı butlan

Madde 279.- Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tara­fından hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle hacizden yahut iflasın açıl­masından ev­velki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır:

1. Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müs­tesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler.

2. Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler.

3. Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler.

4. [431]Kişisel hakların kuvvetlendi­rilmesi için tapuya verilen şerhler.

Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hâl ve vaziyetini bil­mediğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez.

Zarar verme kastından dolayı iptal[32]

Madde 280.- [432]Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yap­tığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinme­sini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işle­min gerçek­leştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflâs yo­luyla takipte bulunulmuş olmalıdır.

[433]

[434]Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan du­rumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir.

Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mü­him bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla bera­ber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olu­nur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiye­tin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir lev­haları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilân olunduğunu ispatla çürütülebi­lir.

İptal davalarında yargılama usulü

Madde 281.- [435]Mahkeme, iptal dava­larını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara mütaallik ihtilaf­ları hâl ve şartları gözönünde tutarak ser­bestçe takdir ve halleder.

Hâkim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklı­nın talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tak­dir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.

Davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği takdirde, dava reddolunur. Bu halde hâkim, duruma göre herbirini masrafla ilzam veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder.

İptal davasında davalı

Madde 282.- [436]İcra ve İflâs Kanunu­nun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kim­seler ile bunların mi­rasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlal et­mez.

İadenin şümulü

Madde 283.- [437]Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşın­mazın haciz ve satışını istiyebilir.

İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine ge­çen de­ğere taallük ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacı­nın alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilir.

İptal davası üzerine üçüncü şahıs da, mamelekinde hasıl olacak eksikli­ğin borçludan tahsilini aynı davada istiyebilir. Bu talep, iptal davasının tefrik edilerek daha önce hükme bağlanmasına mani değildir.

İptal davasını kaybeden üçüncü şahıs, karşılık olarak şeyi veya bedelini borç­ludan veya iflâs masasından geri istiyebilir.

Batıl bir tasarruf neticesinde kendisine ödenilen şeyi geri veren ala­caklı eski haklarını muhafaza eder.

Kendisine bağış yapılan iyi niyetli ise yalnız dava zamanında elinde bu­lunan miktar geri vermeye mecburdur.

Hak düşürücü müddet

Madde 284.- [438]İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geç­mekle düşer.

ONİKİNCİ BAP

Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin

Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması[33]

I. ADÎ KONKORDATO[34]

Konkordato talebi

MADDE 285- [439] Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.

İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.

Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur. Bu durumda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen uygulanır.

Konkordato talebine eklenecek belgeler: [440]

MADDE 286- Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler.

a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.

b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.

c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.

d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.

e) [441]Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.

…(Mülga fıkra:6/12/2018-7155/13 md.)

Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.

[442]Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır.

[443]Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.

Geçici mühlet: [444]

MADDE 287- [445]Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.

Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.

Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. [446]Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır.

Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.

291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.

Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

Geçici mühletin sonuçları, ilânı ve bildirimi: [447]

MADDE 288- Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur.

Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir.

Geçici mühletin uzatılmasına ve geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar da ikinci fıkra uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.

Kesin mühlet: [448]

MADDE 289- Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir.

Kesin mühlet hakkında bir karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır.

Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder.

Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Alacaklılar kurulu oluşturulurken komiserin de görüşü alınır. Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Komiser bu toplantıda hazır bulunarak alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar. Alacaklı sayısı, alacak miktarı ve alacakların çeşitliliği dikkate alınarak alacaklılar kurulunun zorunlu olarak oluşturulacağı hâller ile alacaklılar kuruluna ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte gösterilir.

Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir; bu takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır.

Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

Konkordato komiseri ve alacaklılar kurulu ile bunların görevleri: [449]

MADDE 290- Dosyayı teslim alan komiser kesin mühlet içinde, konkordatonun tasdikine yönelik işlemleri tamamlayarak dosyayı raporuyla birlikte mahkemeye iade eder.

Komiserin görevleri şunlardır:

a) Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.

b) Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek.

c) Bu kanunda verilen görevleri yapmak.

d) Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak.

e) Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek.

f) Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek.

g) Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek.

8 inci, 10 uncu, 11 inci, 16 ncı, 21 inci ve 359 uncu maddeler hükümleri kıyas yoluyla komiserler hakkında da uygulanır.

Komiserin konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikayetler, asliye ticaret mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır.

[450]Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, komiser olarak görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına bildirir. Listede görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamaz. Komiserin sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümleri uygulanır.

[451]Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile komiserliğe ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.

Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret eder; komisere tavsiyelerde bulunabilir ve kanunun öngördüğü hâllerde mahkemeye görüş bildirir. Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa, mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilir. Mahkeme bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin olarak karar verir.

Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret eder; komisere tavsiyelerde bulunabilir ve kanunun öngördüğü hâllerde mahkemeye görüş bildirir. Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa, mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilir. Mahkeme bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin olarak karar verir.

Borçlunun malî durumunun düzelmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılması: [452]

MADDE 291- Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece resen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir. Bu karar, 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

Mahkeme, bu madde kapsamında kesin mühletin kaldırılmasına karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.

Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılması: [453]

MADDE 292- İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:

a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.

b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.

c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.

d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.

İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.

Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.

Kanun yolları: [454]

MADDE 293- Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.

Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren iki hafta[455] içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir.

Mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflâsına da karar verdiği hâllerde 164 üncü madde hükmü uygulanır.

Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları: [456]

MADDE 294- Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.

Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.

Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir. Bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilânı tarihi esas alınır.

Hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde 186 ncı madde hükmü uygulanır.

Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür.

Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir.

Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları: [457]

MADDE 295- Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.

“Şu kadar ki, rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre satışına izin verilebilir. Satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin bedeli kadar ödeme yapılır.”[458]

Kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları: [459]

MADDE 296- Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden “sözleşmelerin devamı esastır. Bu”[460] sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. “Bu fıkra kapsamında geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler karşılıklı olarak ifa edilir.”[461]

Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen “aşırı külfetli”[462] sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin “izniyle”[463] herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur. Hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.

Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları: [464]

MADDE 297- Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.

“Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.”[465]

Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranırsa mahkeme, borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292 nci madde çerçevesinde karar verir.

Birinci ve üçüncü fıkra kapsamında alınan kararlar 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri: [466]

MADDE 298- Komiser, görevlendirilmesini müteakip borçlunun mevcudunun bir defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.

Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulundurur; kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir.

İlgililer, yedi gün içinde ve masrafını önceden vermek kaydıyla, mahkemeden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini isteyebilirler. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilir.

Rehinli taşınmaz malların bu madde kapsamındaki kıymet takdiri, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı ile yetkilendirilen kişilere yaptırılabilir.

Alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet: [467]

MADDE 299- Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.

Alacaklar hakkında borçlunun beyana daveti: [468]

MADDE 300- Komiser, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini 302 nci madde gereğince vereceği raporda belirtir.

Alacaklılar toplantısına davet: [469]

MADDE 301- Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, 288 inci madde uyarınca yapacağı yeni bir ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet eder. Toplantı günü ilândan en az on beş gün sonra olmak zorundadır. İlanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri inceleyebilecekleri de bildirilir. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir.

Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk: [470]

MADDE 302- Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir.

Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.

Konkordato projesi;

a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya

b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini,

aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.

Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz.

Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar.

Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.

Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur.

Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.

Borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı haklar: [471]

MADDE 303- Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder.

Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az on gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanır.

Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin borçtan birlikte sorumlu olan kişilere konkordato müzakerelerine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.

Konkordatonun mahkemede incelenmesi: [472]

MADDE 304- Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.

Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.

Konkordatonun tasdiki şartları: [473]

MADDE 305- 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:

a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.

b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).

c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.

d) 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır).

e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.

Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.

Konkordatonun tasdiki kararı, kapsamı ve ilânı: [474]

MADDE 306- Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir.

Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler.

Tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.

Rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi: [475]

MADDE 307- Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.

a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.

b) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.

c) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.

Rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesinin ertelenmesi hâlinde satış isteme süresi işlemez.

Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.

a) Borçlu finansal kiralama sözleşmesinin aynen ifasını 294 üncü maddenin yedinci fıkrası uyarınca üstlenmiş olmalıdır.

b) Finansal kiralamadan doğan kira alacağı konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.

c) Ödenmemiş kira borcu, üç aylık tutarı aşmamalıdır.

d) Bu erteleme nedeniyle finansal kiralama konusu malın değer kaybından kaynaklanabilecek zarar, teminat altına alınmış olmalıdır.

e) Borçlu finansal kiralama konusu malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve iade edilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.

Birinci ve üçüncü fıkrada belirtilen alacaklılar yazılı görüşlerini konkordatonun tasdikine ilişkin duruşmadan önce sunmaya davet edilirler; bu alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına çağırılırlar.

Borçlu, rehinli veya finansal kiralama konusu malı rızasıyla devreder, iflâs eder veya ölürse, erteleme kendiliğinden hükümsüz hâle gelir.

Konkordatoyu tasdik eden mahkeme, ilgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu da davet ederek aşağıdaki hâllerden birinin varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi kaydıyla erteleme kararını kaldırır.

a) Borçlu ertelemeyi yanlış bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.

b) Borçlunun serveti ve gelirleri artmış ve borçlu, ekonomik varlığını tehlikeye sokmadan borcu ödeyebilecek hâle gelmişse.

c) Rehinli malın paraya çevrilmesi veya finansal kiralama konusu malın iadesi, borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa.

Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflâsı: [476]

MADDE 308- Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir.

“Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır.”[477]

Kanun yolları:[478]

MADDE 308/a- Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren iki hafta[479] içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı iki hafta[480] içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Çekişmeli alacaklar hakkında dava: [481]

MADDE 308/b- Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.

Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.

Konkordatonun hükümleri: [482]

MADDE 308/c- Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.

Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.

206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

“Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dâhil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir, temerrüt hâlinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilir ve 206 ncı madde kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra, diğer bütün alacaklardan önce ödenir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflâsta 248 inci madde kapsamında masa borcu sayılır.”[483] Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.

Konkordatonun sonuçlanmayan takiplere etkisi: [484]

MADDE 308/ç- Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.

Birinci fıkra hükmü, 308/c maddesinin üçüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar için konulan hacizler hakkında uygulanmaz.

Konkordato haricinde yapılan vaatler: [485]

MADDE 308/d- Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüzdür.

Konkordatonun kısmen feshi: [486]

MADDE 308/e- Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.

Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren iki hafta[487] içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[488] içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

Konkordatonun tamamen feshi: [489]

MADDE 308/f- Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir.

Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.

308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.

Konkordatoda harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri: [490]

MADDE 308/g- Tasdik edilen konkordato projesi kapsamında;

a) Yapılacak işlemler, 492 sayılı Harçlar Kanununa tabi harçlardan; bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, damga vergisinden,

b) Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,

c) Borçluya kullandırılacak krediler, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan,

istisna edilmiştir.

Bu istisna hükümleri konkordato projesinde belirtilen işlemler bakımından borçlu ile proje kapsamındaki alacaklılara özgü olarak uygulanır. Üçüncü kişiler bu istisna hükümlerinden yararlanamaz. 

Konkordato projesine göre borçları yeni bir itfa plânına bağlanan borçlulara ait olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, geçici mühlet kararının verildiği tarihten konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar işlemez.

II. REHİNLİ ALACAKLILARLA MÜZAKERE VE BORÇLARIN YAPILANDIRILMASI[491]

Rehinli alacaklılarla müzakere şartları ve yapılandırmanın hükümleri: [492]

MADDE 308/h- Adi konkordatoda borçlu, ön projede belirtmek suretiyle, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılmasını bu madde uyarınca talep eder.

Komiser, kesin mühlet içinde uygun göreceği zamanda bütün rehinli alacaklıları borçlunun anapara indirimi, faiz indirimi, vadelendirme veya diğer ödeme tekliflerini müzakere etmek üzere tebligat çıkartarak davet eder.

Müzakerede ve müzakereyi takip eden yedi günlük iltihak süresi içinde rehinli alacaklıların, alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunluğu ile bir anlaşma hasıl olursa, komiser, imzalanan anlaşmaları tutanağa bağlar ve rehinli alacaklılarla anlaşma yapıldığını 302 nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli raporuna ayrı ve bağımsız bir başlık altında işler.

Borçlunun tekliflerinin alacak miktarı itibarıyla üçte ikiyi aşan çoğunlukla kabul edilmesi hâlinde, borçlu ile anlaşamayan rehinli alacaklı, konkordato talep tarihinden itibaren, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle, diğer rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmalardan en uzun vadelisine tabi olur. Bu husus ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılara borçlu tarafından yapılacak ödemelere ilişkin plan komiser tarafından tutanağa geçirilir ve komiserin 302 nci madde uyarınca mahkemeye tevdi edeceği gerekçeli rapora da işlenir.

Rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamamışsa, bu husus da komiserin gerekçeli raporuna işlenir.

Mahkeme, rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmaları üçte iki oranına ulaşılıp ulaşılmadığı ve anlaşmaya varılamayan rehinli alacaklılar varsa bunlara uygulanacak ödeme planının bu maddede öngörülen şartlara uyup uymadığı bakımından kontrol ettikten sonra anlaşmaları ve ödeme planını, 305 inci ve 306 ncı maddeler uyarınca vereceği karara dahil eder.

302 nci madde uyarınca yapılacak alacaklılar toplantısı borçlunun konkordato projesini kabul etmezse, bu madde uyarınca anlaşma yapmış olan rehinli alacaklıların borçluyla akdetmiş bulundukları anlaşmalar ve anlaşma yapmamış olan rehinli alacaklılar için hazırlanmış olan ödeme planı geçerli hâle gelmez.

Yapılan anlaşmaya uygun olarak kendisine karşı ifada bulunulmayan her rehinli alacaklı tasdik kararını veren mahkemeye başvurarak o rehinli alacağa ilişkin anlaşmayı feshettirebilir. Ancak bu fesih sonucunda üçüncü fıkrada belirtilen üçte iki oranının altına düşüldüğü takdirde, borçlunun teklifini kabul etmeyip ödeme planına tabi tutulan rehinli alacaklılar bu planla bağlı olmaktan çıkar, borçlu ile anlaşmış olan rehinli alacaklılar ise anlaşmayı sona erdirebilir.

Bu madde münhasıran adi konkordatoda borçlunun, alacaklı lehine rehin tesis edilmiş borçlarının yapılandırılması teklifinde bulunması hâlinde uygulanır. 285 ilâ 309/l maddeleri, açıkça belirtilmedikçe rehinli alacaklılar hakkında uygulanmaz.

III[493]. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO[44]

Şartları ve hükümleri

MADDE 309-[494] İflâsına hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato talep ederse veya bu borçlunun alacaklılarından biri konkordato işlemlerinin başlatılmasını isterse, iflâs idaresi, görüşüyle beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere alacaklılara bu talebi bildirir.

302 ilâ 307 nci maddeler ile 308/a ilâ 308/g maddeleri burada da uygulanır. Komisere ait görevler iflâs idaresi tarafından yapılır.

Konkordato talebinin alacaklılar tarafından kabul edildiği toplantının yapıldığı tarihten, konkordatonun mahkemece tasdik edildiği tarihe kadar geçen sürede müflisin mallarının paraya çevrilmesi durur. Bu süre altı ayı geçemez.

Konkordato hakkında verilen karar iflâs idaresine bildirilir.

Konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesi üzerine iflâs idaresi iflâsa hükmeden mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister.

İflâstan sonra konkordato iflâs tasfiyesi içinde ancak bir defa istenebilir.

IV[495]. MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO[46]

Genel olarak

Madde 309/a.- [496]Malvarlığının terki sure­tiyle konkordato ile alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kıs­mını üçüncü kişiye devretmek yetkisi verilir.

Alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar ku­rulu ara­cılığıyla kullanırlar. Konkordato tasfiye memurları ve alacaklılar ku­rulu konkordato talebi hakkında karar veren alacaklılar tarafından seçilir. Konkordato tasfiye me­muru asliye ticaret[497] mahkemesinin seçime ilişkin kararı onaylama­sından sonra göreve başlar. Konkordato komiseri de tasfiye memuru olabilir.

Zorunlu içeriği

Madde 309/b.- [498]Malvarlığının terki sure­tiyle konkordato aşağıdaki hususları içerir:

1. Alacaklıların malların tasfiyesi ya da üçüncü kişiye devri suretiyle karşıla­namayan alacaklarından feragat edip etmedikleri, feragat etmiyor­larsa borçlunun sorumluluğunun ne olduğu.

2. Konkordato tasfiye memurları ile alacaklılar kurulu üyelerinin be­lirlenmesi ve bunların yetkileri.

3. Kanun tarafından belirlenmemişse, malların tasfiye usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye devredilecekse, bu devrin şekli ve teminatlandırılması.

4- Alacaklılara yönelik ilânların ve ilgili yerlere bildirimlerin 288 inci madde uyarınca yapılacağı. [499]

Konkordato kapsamı dışında kalan mallar varsa bunlar açıkça belirtilir.

Tasdikin sonuçları

Madde 309/c.- [500]Malvarlığının terki sure­tiyle konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesin­leşmesinden itibaren, borçlu mal­ları üzerinde tasarruf edemez ve bu mallar hak­kında tasarruf yetkisine sahip kişi­lerin imza yetkisi sona erer.

Borçlu ticaret siciline kayıtlı ise ticaret unvanına “konkordato tasfi­yesi hâ­linde” sözcükleri eklenir. Konkordato masası, konkordato kapsamına girmeyen borçlardan dolayı bu unvan altında takip edilir.

Konkordato tasfiye memurları konkordato masasının muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu hâlinde malların devri için gerekli bütün iş­lemleri yerine getirir.

Konkordato tasfiye memurları mahkemelerde konkordato masasını temsil eder. 228 inci madde kıyas yoluyla uygulanır.

Konkordato tasfiye memurlarının hukukî durumu

Madde 309/ç.- [501]Konkordato tasfiye me­murları alacaklılar kurulunun nezaret ve dene­timine tâbidir. Konkordato tasfiye memurlarının malvarlığının paraya çevril­mesine ilişkin kararlarına karşı öğrenilme­sinden itibaren yedi gün içinde ala­caklılar kurulu nezdinde itiraz edilebilir ve bu kurulun kararlarına karşı da şikâyet yoluna başvuru­labilir.

8, 9, 10, 11, 21 ve 359 uncu maddeler konkordato tasfiye memurlarının iş­lemlerinde de kıyas yoluyla uygulanır.

Paylaştırmaya katılacak alacaklıların belirlenmesi

Madde 309/d.- [502]Tasfiyeden elde edilen hasılatın paylaşımına katılacak olan alacaklıları ve sı­ralarını belirlemek üzere kon­kordato tasfiye memurları, alacaklılara yeni bir davet yapmaya gerek kalmaksızın, sadece ticarî defterlere ve yapı­lan alacak kayıtlarına dayanarak bir sıra cetveli hazırlar ve bu sıra cetvelini alacaklıların incelemesine hazır tutar.

230 ilâ 236 ncı maddeler kıyas yoluyla uygulanır.

Paraya çevirme

Madde 309/e.- [503]Konkordato masasını oluşturan malvarlığı ayrı ayrı veya bir bütün hâ­linde pa­raya çevrilir. Paraya çevirme, eğer bir alacak söz konusu ise bu ala­cağın tahsili veya talep hakkının satılması, di­ğer mallar için pazarlık veya açık artırma yoluyla ger­çekleştirilir.

Paraya çevirmenin usulü ve zamanı konkordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine alacaklılar kurulunca kararlaştırılır.

Rehinli taşınmazlar

Madde 309/f.- [504]Malların üçüncü kişiye devredildiği hâller dışında, rehinli taşınmazların kon­kordato tasfiye memurları ta­rafından pazarlık suretiyle satışı ancak, rehinli taşın­mazın satış bedelinden alaca­ğını tahsil edemeyen rehinli alacak­lıların muvafakatıyla mümkündür. Aksi takdirde, söz konusu taşınmazlar an­cak açık artırma yoluyla pa­raya çevrilebilir. Taşınmaz üzerindeki irtifaklar, taşınmaz yükleri, ipotekler ve şerh edilmiş kişisel hakların varlığı ve sırası, sıra cetveline göre belirlenir.

Taşınır rehinleri

Madde 309/g.- [505]Alacağı taşınır rehniyle temin edilmiş olan alacaklılar rehinli taşınırları kon­kordato tasfiye memurlarına tevdi etmek zorunda değildirler. Konkorda­toda başka bir süre öngörülmedikçe, rehinli alacaklılar rehinli taşınırı uygun gördükleri za­manda, rehnin paraya çevril­mesi yoluyla veya rehin sözleşme­sinde yetki verilmişse pazarlık yoluyla ya da bor­sada satmak suretiyle pa­raya çevirebilirler.

Ancak, rehnin paraya çevrilmesi konkordato masasının yararına ise, konkor­dato tasfiye memurları rehinli alacaklıya rehinli malı altı ay içinde paraya çevirmesi için yetki verebilir. Konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya, aynı zamanda 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289 uncu[506] maddesinde öngörülen cezayı da hatırlata­rak, bu süre içinde paraya çevirme işlemini gerçekleştirmediği takdirde re­hinli malı kendilerine teslim etmesini, haklı bir sebep olmaksızın teslim et­mezse rüçhan hakkından mahrum kalacağını ihtar eder.

Tahsili güç ve ihtilaflı hakların alacaklılara devri

Madde 309/ğ.- [507]Alacaklılar kurulu, kon­kordato tasfiye memurlarının teklifi üzerine ih­tilaflı veya tahsili güç bir alacaktan, özellikle bir iptal davasından, borçlunun organlarına veya çalışanlarına karşı sorum­luluk davasından vazgeçerse, ala­caklıları yazıyla veya ilân yoluyla haberdar eder ve 245 inci maddeye uygun olarak bu iddiaların takibi hakkını devretmeyi teklif eder.

Paraların paylaştırılması

Madde 309/h.- [508]Konkordato tasfiye me­murları, geçici de olsa her dağıtımdan önce, bir pay cetveli düzenler ve payının mik­tarını her alacaklıya bildirir; konkordato tasfiye memurları pay cetvelini on gün süreyle iflâs dairesinde alacaklıların incelemesine hazır tutar. Pay cetveline karşı şikâyet yoluna başvurulabilir.

Konkordato tasfiye memurları, pay cetveli ile birlikte masrafları da içeren son hesabı iflâs dairesine tevdi ederler.

Rehin açığı

Madde 309/ı.- [509]Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehni paraya çevrilmiş bulunan rehinli alacaklılar, alacaklarının açık kalan kısmı için geçici dağıtıma katılır­lar. Açık kalan kısım konkordato tasfiye me­murları tarafından belirlenir ve bu karara karşı şikâyet yoluna gidilebilir.

Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehin paraya çevrilmemişse, re­hinli ala­caklı komiser tarafından açık kalacağı öngörülmüş olan miktar için dağıtıma katılır. Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedelin öngörülen miktarın altında kaldı­ğını ispatlayan rehinli alacaklı, buna tekabül eden öde­melere hak kazanır.

Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedel ile o zamana kadar ya­pılan geçici ödemeler toplamı alacak tutarını aşarsa, rehinli alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır.

Tevdi

Madde 309/i.- [510]Konkordato tasfiye me­murları tarafından belirlenen sürede hak sa­hipleri ta­rafından tahsil edilmeyen pay­lar 9 uncu madde hükümlerine göre bankaya yatırılır.

Beş yıl içinde hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar iflâs dairesi tarafından dağıtılır; 255 inci madde kıyas yoluyla uygulanır.

Faaliyet raporu

Madde 309/j.- [511]Tasfiye sona erince kon­kordato tasfiye memurları bir nihaî rapor dü­zenler. Bu nihaî rapor alacaklılar kuru­lunun onayına sunulur. Kurul onayladığı nihaî raporu tasdik makamı olan ticaret mah­kemesine gönderir ve tasdik makamı da alacaklıların incelemesine hazır tutar.

Tasfiyenin bir yıldan uzun sürmesi hâlinde konkordato tasfiye me­murları, her yıl en geç Aralık ayı sonuna kadar, tasfiye edilen malvarlığının ve henüz paraya çev­rilmemiş malların durumunu belirten bir cetvel ve faali­yetleri hakkında bir rapor düzenleyip alacaklılar kuruluna tevdi eder. Bu cetvel ve rapor, takip eden yılın Şu­bat ayı sonuna kadar alacaklıların incele­mesine hazır bulundurulmak üzere alacaklı­lar kurulu aracılığıyla tasdik ma­kamına sunulur.

Hukukî işlemlerin iptali

Madde 309/k.- [512]Borçlu tarafından kon­kordatonun tasdikinden önce yapılmış hukukî iş­lemler 277 ilâ 284 üncü maddelere göre iptale tâbidir.

Geçici konkordato mühletinin verildiği tarih, iptal davası açma sürelerinin hesaplanmasında haczin veya iflâsın açılmasının yerini tutar. [513]

Konkordato masasına yöneltilen taleplerin tasarrufun iptali yoluyla kısmen veya tamamen reddini sağlamak mümkün ise konkordato tasfiye me­murları, def`î yoluyla iptal talebinde bulunmaya yetkili ve yükümlüdürler.

Uygulanacak ortak hükümler

Madde 309/l.- [514]Niteliğine aykırı düşme­dikçe 285 ilâ 308/g maddeleri,[515] malvarlığının terki su­retiyle konkordatoda da uy­gulanır.

V[516]. SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI

Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma

MADDE 309/m.- [517]Muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda olan veya mevcut ve alacakları borçlarını karşılamaya yet­meyen ya da bu hallerden birine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel olan bir sermaye şirketi veya kooperatif, önceden müzakere edilmiş ve projeden etkilenen alacaklılar tarafından gerekli çoğunluk sağlanarak kabul edilmiş olan yeniden yapılandırma projesi ile birlikte, muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine, uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma için başvurabilir.

309/m ilâ 309/ü maddelerinde geçen “projeden etkilenen alacaklılar” terimi, yeniden yapılandırma projesi ile alacakları, hakları veya menfaatleri yeniden yapı­landırılacak alacaklıları ifade eder.

“Gerekli çoğunluk” terimi, projeden etkilenip oylamaya katılan alacaklıların sayı itibarıyla en az yarısını aşan ve oy kullanan alacaklıların alacaklarının en az üçte ikisini oluşturan ve projenin kabulü için gerekli olan çoğunluğu ifade eder. Projenin birden fazla alacaklı sınıfı içermesi hâlinde, her alacaklı sınıfının kendi içinde pro­jeyi gerekli çoğunluk ile kabul etmiş olması gerekir.

Yeniden yapılandırma projesi

MADDE 309/n.- [518]Asliye ticaret mahke­me­sine sunulacak yeniden yapılandırma projesi, aşağıdaki hususları içerir :

1. Projeden etkilenen alacaklıların tâbi olacağı koşullar ve benzer alacaklara sahip olan alacaklılar arasında eşitliğin ne şekilde sağlanacağı.

2. Projenin, borçlunun taraf olduğu sözleşmelere etkisi.

3. Projenin, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisine etkisi.

4. Borçların yeniden yapılandırılması için gerekli görülüyorsa, borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurup başvurmayacağı.

5. Borçlunun işletmesinin kısmen ya da tamamen devri, diğer bir şirket veya şirketlerle birleşmesi, sermaye yapısının veya ana sözleşmesinin değiştirilmesi, borçlu işletmenin yönetiminde yer alacak kişilerin belirlenmesi, borçların vadeleri­nin uzatılması, faiz oranlarının değiştirilmesi, menkul kıymet ihracı gibi projenin uy­gulanabilirliğini sağlayabilecek yöntemler.

6. Tasdik kararından sonra projenin uygulanmasının kim tarafından ve nasıl denetleneceği.

7. Projeyi reddeden alacaklının alacağının, bu alacaklı projede kendi sınıfı için öngörülen haktan daha azını açıkça kabul etmediği sürece, nitelik itibarıyla benzer­lik gösteren alacaklarla eşit muameleye tâbi olacağı.

Hukukî nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer olan alacakların aynı sınıfta yer almaları şartıyla, proje, alacaklıları birden fazla sınıf içerisinde gruplandırabilir.

Başvuruya eklenecek belgeler

MADDE 309/o.- [519]Başvuruya eklenecek belgeler şunlardır:

1. Yeniden yapılandırma projesi.

2. Borçlunun malî durumunu gösterir belgeler, ayrıntılı bilanço, defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel, gelir tablosu ve borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler.

3. Projenin, borçluyu yeniden ödeme kabiliyetine kavuşturarak muaccel borçlarını ödeme plânına göre ödeyebilecek ve nakit akışını gerçekleştirecek du­ruma getireceğini gösteren belgeler.

4. Projeden etkilenen ve etkilenmeyen alacaklılar ile bunların alacaklarının listesi.

5. Başvuru öncesi müzakere sürecini tanımlayan ve projeden etkilenen ala­caklıların proje hakkında karar vermelerine olanak sağlayan yeterli bilgilendirmenin iadeli taahhütlü mektup ya da noter ihbarnamesi gibi uygun araçlarla yerine getiril­diğini gösteren delilleri de içeren açıklamalar.

6. Projeden etkilenip de onay veren alacaklıların, bu beyanlarını içeren, im­zası ve tarihi noterlikçe onaylı tutanaklar.

7. Projeye göre alacaklıların eline geçecek miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren belge.

8. Sayı ve meblağ itibarıyla çoğunluk koşulunun gerçekleştiğini gösteren cet­vel.

9. Borçlunun ödeme kabiliyetine kavuşabileceğini ve projede yer alan koşul­lara uymasının mümkün olduğunu gösteren ve gerekli nitelikleri haiz bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanmış bulunan finansal analiz raporları ile daya­nakları.

Başvuru üzerine ve ara dönemde mahkemece yapılacak işlem ve alınacak tedbirler

MADDE 309/ö.- [520]Mahkeme, başvurudan itibaren otuz gün içinde gerçekleşecek olan duruşmanın gününü belirler; başvuruyu, 288 inci maddede öngörülen usule göre ilânen duyurur ve projeden etkilenip adresi bilinen tüm alacaklılara tebliğ eder. Yapılacak olan ilân ve tebligatta, başvurunun kapsam ve sonuçları, başvuru dosyasının hangi tarihten itibaren nerede görülebile­ceği ve itirazların da ileri sürülebileceği duruşmanın günü ve saati gösterilir.

Mahkeme, ayrıca, borçlunun veya alacaklılardan birinin talebi üzerine, baş­vuru hakkında verilecek nihai kararın verilmesine kadar geçecek olan dönem için borçlunun malvarlığını korumaya yönelik ve borçlunun faaliyetleri bakımından gerekli gördüğü tedbirleri derhal alır. Bu durumda mahkeme, tespit edilen duruşma gününü beklemeksizin ayrıca bir duruşma günü tayin edebilir, alacaklılar ve borçlu tarafın­dan seçilmiş, atanmasından projenin tasdikine veya reddine ilişkin kararın verilme­sine kadar borçlunun faaliyetlerinin sevk ve idaresini bizzat üstlenecek ya da bu faaliyetleri denetleyecek olan ve lazım gelen bilgi ve tecrübeye sahip ve gerekli nitelikleri haiz bir veya birkaç ara dönem denetçisi tayin edebilir. Alacaklılar ve borçlunun ara dönem denetçisi seçmedikleri ya da herhangi bir denetçi üzerinde anlaşmaya varamadıkları, ancak şartların ara dönem denetçisi atanmasını gerekli kıldığı hallerde mahkeme, niteliği ve yetkileri yönetmelikle belirlenecek olan bir veya birkaç ara dönem denetçisini re'sen atayabilir.

Mahkeme, projeden etkilenen alacaklıların borçluya karşı başlattıkları takip­lerin ve bu takiplerle ilgili olan davaların, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipleri ve davaları da kapsayacak şekilde durdurulmasına, yeni icra takibi yapılmasının etkilenen alacaklılar için yasaklanma­sına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına ara dönem için karar verebilir. Bu durumda, bir takip muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlemez.

Ara dönemde borçlu, işletmenin devamı için zorunluysa veya malvarlığının kıymetinin korunması ya da artırılması için gerekli görülmesi hâlinde, kredi gibi fi­nansman araçlarına başvurabilir. Bir finansman kaynağının kullanılabilmesi için temi­nat verilmesi gerekiyorsa, bu teminat öncelikle borçlunun daha önce üzerinde rehin tesis edilmemiş taşınır veya taşınmaz malları üzerinde sağlanır.

Finansman kaynağı terimi, borçluya hammadde gibi işletmenin faaliyet göste­rebilmesi için gerekli mal ve hizmetleri sağlayanları da kapsar.

Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları

MADDE 309/p.- [521] Tasdik duruşmasında mahkeme, ara dönem denetçisini, borçlu işletmenin yetkililerini ve duruşmada hazır bulunan alacaklıları dinler. Mahkeme, borçlunun yeniden yapılandırmaya iyiniyetle başvurduğunu, 309/m ilâ 309/o maddelerindeki şartların yerine geldiğini ve projeyi reddetmiş olan her alacaklının projeyle eline geçecek miktarın en az iflâs tasfiyesi sonunda eline geçecek miktara eşit olduğunu tespit ettiği takdirde, en geç otuz gün içinde başvurunun tasdikine, aksi halde reddine karar verir.

Mahkeme, tasdik kararı ile birlikte, borçlu ile alacaklıların bu konudaki gö­rüşlerini de dikkate alarak, yetkileri sadece projenin yerine getirilmesine ilişkin esasları denetleyip alacaklılara durumu düzenli olarak rapor etmekten ibaret olan bir veya birkaç proje denetçisi tayin edebilir. Borçlu ve alacaklılar, denetçi seçme­dikleri ya da herhangi bir denetçi üzerinde anlaşmaya varamadıkları takdirde, mah­keme, nitelikleri ve görev alanı yönetmelikle belirlenecek olan bir denetçiyi re'sen atayabilir.

Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurabilir.[522]

Tarafların itirazı ile istinaf[523] ve temyiz maktu harca tâbidir.

Kararın sonuçları

MADDE 309/r.- [524] Yeniden yapılandırma projesi, tüm hüküm ve sonuçlarını, başvurunun tasdikine ilişkin kararın verildiği andan itibaren doğurmaya başlar. Projenin koşulları, projeden etkilenen alacaklılarla yapılmış olan tüm sözleşme hükümlerinden önce gelir.

Kararın temyiz incelemesi sonunda Yargıtayca bozulması üzerine, projenin tasdik kararının icrası kendiliğinden durur. Bozma kararına kadar yapılan işlemler geçerliliğini muhafaza eder.

Projeden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu sözleşmelerde projenin tadiline veya feshine yol açabilecek veyahut borçlunun ye­niden yapılandırma yoluna başvurmasının temerrüt hali oluşturacağına ya da akde aykırılık teşkil edeceğine ilişkin hükümler bulunması hâlinde, bu hükümler borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurması durumunda uygulanmaz.

Başvurunun tasdiki talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının verilmesi hâ­linde, mahkemece verilmiş tedbirler kalkar, durmuş olan dava ve takiplere devam edilir.

Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi

MADDE 309/s.- [525] Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında, 308/e maddesi ile 308/f maddesini[526] birinci fıkrası kıyasen uygulanır. Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine karar verilir ve bu karar kesinleşirse, durum mahkemece 288 inci maddede öngörülen usule göre ilânen duyurulur. İlândan itibaren on gün içinde, projeden et­kilenen alacaklılar tasdik kararını vermiş olan mahkemeden borçlunun derhal iflâsına karar verilmesini isteyebilirler.

Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin tadili

MADDE 309/ş.- [527] Projenin bir kısmının ih­lâli hâlinde, bu ihlâl sadece bazı alacaklıları etkiliyorsa, hakları ihlâl edilen bu ala­caklıların borçlu ile projenin tadili konusunda anlaşmaya varmaları durumunda, tadil edilmiş proje mahkemenin tasdikine sunulur. Projenin devamı için bu tadilatın yapıl­ması zorunlu ise ve tadil edilmiş proje hakları ihlâl edilmiş olan alacaklıları projeden etkilenen diğer alacaklılardan daha uygun bir duruma getirmiyorsa, mah­keme tadil edilmiş projeyi tasdik eder. Yeniden yapılandırma projesinin tasdikine ilişkin usul projenin tadili hakkında da uygulanır.

Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin ihlâli ve muhtelif hü­kümler

MADDE 309/t.- [528] Borçlunun projeden do­ğan yükümlülüklerini tamamen veya kısmen zamanında yerine getirmemesi hâlinde durum proje denetçisi, borçlu veya projeden etkilenen alacaklılar tarafından pro­jeyi tasdik etmiş olan mahkemeye bildirilir. Aynı hak, projenin tasdikinden önce borçluya teminat mukabili veya teminatsız olarak kredi gibi finansman kaynağı yara­tıp bundan kaynaklanan alacağını kısmen veya tamamen elde edemeyen alacaklı için de söz konusudur. Bu bildirim üzerine mahkeme, borçlunun malvarlığının korunabil­mesi için, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruflarını önleyici tedbirler de dahil olmak üzere, gerekli muhafaza tedbirlerini alır ve bir duruşma günü tayin ederek 288 inci maddede öngörülen usule göre ilânen duyurur. Mahkeme, projeden etkile­nen veya etkilenmeyen alacaklıların vakî itirazlarını inceledikten sonra, borçlunun yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini, projenin uygulanmayıp tadilinin de söz konusu olmadığını veya finansman alacaklısının alacağını tamamen ya da kısmen elde edemediğini tespit edince derhal borçlunun iflâsına hükmeder.

Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılma­sına, bankalar ve sigorta şirketleri borçlu sıfatı ile başvuramazlar.

Ara dönem denetçisi ve proje denetçisi hakkında 334/a madde hükümleri uy­gulanır.

Harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri

MADDE 309/u.- [529] Tasdik edilen proje kap­samındaki;

1. Yapılacak işlemler ve düzenlenecek kâğıtlar, 488 sayılı Damga Vergisi Ka­nununa göre ödenecek damga vergisi ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan,

2. Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tu­tarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta mua­meleleri vergisinden,

3. Borçluya kullandırılan ve kullandırılacak krediler, Kaynak Kullanımı Des­tekleme Fonundan,

4. Diğer benzeri işlemler, kâğıtlar ve krediler vergi, resim, harç ve fon yü­kümlülüklerinden (4306 sayılı Kanun uyarınca ödenmesi gereken Eğitime Katkı Payı hariç),

İstisna edilmiştir.

İstisna, alacaklıların tasdik edilen proje kapsamında edindikleri varlıkları el­den çıkardıkları hallerde de uygulanır.

Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınır.

Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca uygulamaya konulan işlemlerin ger­çekleşmemesi hâlinde dahi, bu madde uyarınca uygulanmış istisnalar geri alınmaz.

Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesine göre borçları yeni bir itfa plânına bağlanan borçlular tarafından alınmış olan teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, projeler ile belirlenen süreler kadar uzatılmış sayılır.

Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılma­sının uygulanması sırasında aranacak noter onaylı belgelere ilişkin noter harcı maktu olarak alınır.

Yönetmelik

MADDE 309/ü.- [530] Bu Kanunun yayımı tari­hinden itibaren iki ay içinde Adalet Bakanlığınca sermaye şirketleri ve kooperatif­lerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasının uygulanmasına ilişkin yönetmelik yürürlüğe konulur.

ONÜÇÜNCÜ BAP

Taksiratlı ve Hileli İflas

I. TAKSİRATLI İFLAS

Taksiratlı iflâs halleri

Madde 310.- Aşağıdaki hallerden biri kendisinde bulunan müflis taksi­ratlı sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılır:

1. Ziyanları için makul sebepler gösteremezse;

2. Evinin masrafları hadden fazla ise;

3. Kumar yahut mücerret baht oyunlarında ve borsa muamelelerinde külliyetli para sarfetmişse;

4. Borcunun, mevcudu ile alacağından çok olduğunu bildiği halde bu va­ziyetin­den haberleri olmıyan kimselerden ehemmiyetli miktarda veresiye mal satın yahut borç para almış ise;

5. [531]Ticaret Kanununun 66 ncı mad­de­sinin birinci fıkrasının 1 ilâ 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri hiç veya kanunun emrettiği şekilde tutmamış ise;

6. Mevcudu ile alacağından çok fazla mebaliğ için senetler imza etmiş ise;

7. [532]İflâs takibi sırasında mahkeme, iflâs idaresi veya iflâs dairesi tarafından çağrıldığı halde makbul bir mazeret ol­maksızın gelmemiş ise;

8. İşlerini terkederek kaçmış ise;

9. Evvelki bir konkordato şartlarını ifa etmeden yeniden iflasına hükmolun-muş ise;

10. 178 inci maddenin son fıkrası hükmüne riayet etmeyipte bir sene içinde iflası vuku bulmuşsa.

II. HİLELİ İFLAS
Hileli iflâs halleri

Madde 311.- [533]İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanununa göre ceza­landırılır:

1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kıs­men kaçırır, gizler veya tahrip ederse;

2. Alacaklıların zararına olarak hakikata aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse;

3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa;

4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa;

5. Hakikata aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukave­leler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa;

6. Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehem­miyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piya­sasından, hem de malolduğu veya satınalındığı kıymetten pek aşağı bir fiyatla sat­mak suretiyle mevcudunu israf ederse;

7. Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler te­min ederse;

8. Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte oldu­ğundan fazla veya noksan gösterirse.

[534]Bir numaralı bentte yazılı malların kıymetine göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi tatbik olunur.

Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kim­seler ise müflis gibi cezalandırılırlar.

Türk Ceza Kanununun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi, müflisin ak­tifini azaltmak maksadiyle ona ait taşınır ve taşınmaz malları kısmen veya tamamen saklıyan veya kaçıran ve muvaza ile temellük eden veya bu husus­larda yataklık veya tavassut eden veya iflâs masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız ala­caklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliye­tini azaltmak maksadiyle kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı ce­zalar uygulanır.

ONDÖRDÜNCÜ BAP

İtibarın Yerine Gelmesi

A. Hileli müflis

Madde 312.- Hileli müflis itibarının yerine gelmesini Ceza Muhake­meleri Usulü Kanununun memnu hakların iadesine dair faslındaki hükümlere göre elde ede­bilir. Ancak mezkür fasılda yazılı şartların ifasından başka istidasına, masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacakları tamamen itfa edildiğine dair makbuzlarını veya sair vesikalarını raptetmesi lazımdır.

B. Taksiratlı müflis

Madde 313.- Taksiratlı müflis infazı lazımgelen cezasını çektikten veya ka­nuni sebeplerle ceza düştükten sonra iflâs kararını veren mahkemeye arzuhal ile müracaat ederek itibarının yerine gelmesini talep edebilir. İstida masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların alacaklarını gösteren iflâs dairesin­den alınmış bir def­terle bu borçların tamamen itfa edildiğine dair makbuzlar veya sair ispat edici ev­rak ile tevsik edilir.

C. Adi müflis

Madde 314.- Adi müflis masaya kabul edilmiş bütün alacaklıların ala­caklarını itfa ettiğine dair makbuz veya vesikaları göstererek iflasa karar veren mahkeme­den itibarının yerine gelmesini isteyebilir.

İlan

Madde 315.- Yukarki maddelere göre talebin kabulü üzerine verilen hüküm, Resmi Gazete ile ilân olunur.

Ölümden sonra itibarın yerine gelmesi

Madde 316.- Hileli veya taksiratlı yahut adi müflisin itibarının yerine gelme­sine ölümünden sonra mirasçılarından birinin talebiyle de hükmolunabilir.

ONBEŞİNCİ BAP

Fevkalade Hallerde Mühlet ve Tatil

I. FEVKALADE MÜHLET

Bu babın tatbiki şartları

Madde 317.- Fevkalade hallerde husus ile devamlı iktisadi buhranlarda Cumhurbaşkanı[535] 318 den 329 uncuya kadar olan maddeler hükümlerinin muayyen bir müddet için bu hallerden müteessir olan mıntaka borçlularına tatbik edilmesine karar verebilir.

Fevkalade mühletin kabulü, borçlunun dilekçesi

Madde 318.- Cumhurbaşkanınca[536] bu suretle tayin edilen mıntakalarda 317 nci maddede gösterilen haller sebebiyle kusuru olmaksızın taahhütlerini ifa edemiyen borçlu mühletin hitamında borçlarını tamamen tediye edebileceğini ahval ümit ettiriyorsa icra mahkemesinden nihayet altı ayı geçmemek üzere fevkalade bir mühlet istiyebilir.

Borçlu dilekçesine mali vaziyetini gösteren vesikaları, alacaklıların lis­tesini raptetmeğe ve icra mahkemesi tarafından talep olunan bütün malümatı vermeğe ve kendisinden istenebilecek evrakın hepsini göstermeğe mecbur­dur. Borçlu iflâs yoliyle takibe tabi ise istidasına fazla olarak bilanço ve defterlerini de rapteder.

[537]Dilekçenin verilmesinden sonra icra mah­kemesi, 326 ncı maddede öngörülen alacaklar hariç, tedbir yo­luyla derdest takipleri durdurabilir. İcra mahkemesi, takiplerin durdurulması süresinin fevkalâde mühlet­ten indirilip indirilmeyeceğini ve indirilecekse ne ölçüde indirileceğini belir­ler.

İcra mahkemesince yapılacak tetkikler

Madde 319.- İcra mahkemesi lüzum gördüğü tahkikleri de yaptıktan sonra mühlet talebi ilk bakışta esassız gibi görünmezse bir gün tayin ve o gün için ilân tarikiyle bütün alacaklıları davet ve icabında ehli hibreye de müracaat eyler.

Alacaklılar tayin olunan günden evvel dosyayı tetkik edebilirler; ala­caklıların mühlet talebine karşı tahriri itirazlarını dermeyan etmek yetkileri de vardır.

İcra mahkemesi kısa bir müddette kararını verir; mühlet vermekle bera­ber borçluyu bir veya mütaaddit taksitlerle ödemeğe de mecbur edebilir.

İstinaf yoluna başvurma [538]

Madde 320. — Karar hakkında tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[539] içinde borçlu ile alacaklılardan her biri istinaf yoluna başvurabilir.

İcra mahkemesi tarafından verilmiş olan fevkalâde mühletin hükmü, bölge adliye mahkemesinin kesin kararına kadar geçerlidir.

Defter tanzimi, komiser

Madde 321.- İcra mahkemesi, mühlet kararını vermezden evvel veya ve­rir­ken defter tutulmasını emreder ve alacaklıların haklarını korumak maksadiyle diğer bütün tedbirleri alır.

İcra mahkemesi mühlet vermekle beraber borçlunun muamelelerine nezaret et­mek üzere bir komiser tayin edebilir.

Kararın tebliği

Madde 322.- Mühlet kararı katileşince icra dairesine tebliğ ve hemen ilân olunur.

Neticeler, takipler ve müddetler

Madde 323.- [540]Mühlet içinde borç­luya karşı takip yapılabilir ve bu takiplere hacze veya depo emrine kadar devam edilebilir. Haczedilen ücretler mühlet sıra­sında da tahsil edilir; mühlet sırasında veya mühletten önce başlatılmış bir takip çerçevesinde aynî temi­nat kapsamına girdiği takdirde kiralar için de aynı kural geçerlidir. Buna mukabil, rehnin paraya çevrilmesi talebi, haciz veya depo emri mühletin verilmesinden önce vuku bulmuş olsa bile, satış ya­pılamaz veya iflâsa karar verilemez.

106, 150/e, 156, 206, 278, 279 ve 280 inci maddelerde öngörülen sü­reler mühlet süresince uzatılır. Aynı kural, aynî teminatlarda, taşınmaz rehni ile temin edilmiş alacakların faizleri için de geçerlidir.

Borçlunun tasarruf hakları

A. Umumiyetle

Madde 324.- Borçlu işlerine devam edebilir. Ancak mühletin deva­mınca ala­caklıların kanuni menfaatlerine dokunacak yahut alacaklılardan bir kısmını diğerleri­nin zararına olarak tercih suretiyle yapılacak muameleler memnudur.

B. Yetkili makam tarafından alınan hususi tedbirler hakkında

Madde 325.- İcra mahkemesi fevkalade mühleti verirken komiserin, yoksa biz­zat icra mahkemesinin muvafakati olmaksızın borçlunun taşınmazlarını temlik ya­hut bunlar üzerinde ayni haklar tesis, rehinler ihdas, ivazsız tasarruflar icra etmiyeceğine ve fevkalade mühletten evvel doğmuş borçlara karşı öde­meler yapamıyacağına ve ke­falet edemiyeceğine ve ederse hükümsüz olaca­ğına karar ve­rebilir.

Ancak 206 ncı maddede mezkür ikinci ve üçüncü sıradaki borçların ödenmesi ve 319 uncu maddenin üçüncü fıkrasında bahsolunan taksitlerin tediyesi için muva­fakat almağa lüzum yoktur.

Fevkalade mühlet kararında yukardaki kayıtlar bulunursa bunlar da ilana ya­zılır ve fevkalade mühlet tapu siciline temlik hakkının tahdidi sure­tiyle geçirilir.

Fevkalade mühlete tabi olmıyan alacaklar

Madde 326.- [541]Müh­let, beşyüzmilyon liradan aşağı alacaklara ve 206 ncı maddenin birinci sırasındaki ala­caklara uygulanmaz.

Bu alacaklar, borçlu iflâs yoliyle takibe tabi bulunmuş olsa bile fevka­lade mühlet esnasında ancak haciz yoliyle yahut rehinin paraya çevrilmesi suretiyle takip olunabilir.

Uzatma

Madde 327.- 317 nci madde hükümlerine göre tayin olunan müddet içinde borçlunun istidası üzerine icra mahkemesi tarafından verilen fevkalade mühlet; bunu icap ettiren sebepler borçlunun kusuru olmaksızın devam edi­yorsa nihayet dört ay uzatılabilir.

Borçlu dilekçesine alacaklıların mütemmim bir listesini ve eğer iflâs yoliyle takibe tabi ise mütemmim bir bilanço raptetmeğe mecburdur.

İcra mahkemesi alacaklıların itirazlarını yazı ile bildirmeleri için bir müddet ta­yin ede­rek uzatma talebini ilanla tebliğ eder.

Bir komiser tayin edilmiş ise o da rapor vermeğe davet olunur.

Müddet bittikten sonra icra mahkemesi kararını verir ve bu karar aynı şart­lara göre ilân olunur. Fevkalade mühlette olduğu gibi bu karar hakkında da istinaf yoluna başvurulabilir.[542]

Bölge adliye mahkemesi bu halde dosya üzerine kararını verir. [543]

Refi

Madde 328.- İcra mahkemesi aşağıdaki hallerde alacaklılardan birinin veya ko­miserin talebi üzerine mühletin kalkmasına karar verebilir:

1. Borçlu tayin olunan taksitleri vaktinde ödemezse;

2. Borçlu komiserin talimatı hilafına hareket eder ve alacakların ka­nuni men­faatlerini ihlal yahut bazılarını diğerlerinin zararına olarak iltizam eylerse;

3. Borçlunun icra mahkemesine verdiği malümatın hakikata muhalif olduğunu ya­hut borçlunun bütün taahütlerini ifaya muktedir bulunduğunu alacaklılardan biri ispat ederse.

Borçlu dinlenmeğe yahut itirazlarını yazı ile bildirmeğe davet olunur. İcra mahkemesi icabı halinde mütemmim malümat elde ettikten sonra dosya üzerine kararını verir. Müracaat vukuunda bölge adliye mahkemesi de [544] aynı veçhile hareket eder. Refi kararı mühlet kararı­nın tabi olduğu şartlar dairesinde ilân olunur.

Refi kararı ikinci ve üçüncü numaralara göre verilmiş ise borçluya kon­kordato mühleti veya yeni bir fevkalade mühlet verilemez.

Fevkalade mühlet izinde konkordato ve yeniden mühlet verilmemesi

Madde 329.- Fevkalade mühletin devamı esnasında konkordato talep etmek arzusunda bulunan borçlu vesikalarını ve komiserin mütalaanamesiyle birlikte kondordato projesini mühletin bitmesinden evvel vermeğe mecbur­dur.

Fevkalade müddetin bitmesinden sonra başlıyan altı ay içinde konkor­dato mühleti verilemiyeceği gibi yeniden fevkalade mühlet de verilemez.

İflâsın ertelenmesi ile ilişki

Madde 329/a.- [545]

II. FEVKALADE HALLERDE TATİL

İcra takiplerinin durdurulması halleri

Madde 330.- Salgın hastalık, umumi bir musibet veya harb halinde Cmhurbaşkanınca[546] karariyle memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler le­hine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir.

ONALTINCI BAP

I. CEZAİ HÜKÜMLER

Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksilten borçluların cezası

Madde 331. – [547]Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur.

Aczine kendi fiiliyle sebebiyet veren veya vaziyetinin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçlunun cezası

Madde 332. – [548]Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu, adet üzere tecviz edilemiyecek bir hiffetle hareket ederek veya haddinden ziyade masraflar yaparak yahut cüretli talih oyunlarına veya basiretsizce spekülasyonlara girişerek yahut işlerinde ağır ihmallerde bulunarak aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa, aleyhine aciz belgesi istihsal edildiği veya alacaklı alacağını istifa edemediğini ispat ettiği takdirde, onbeş günden altı aya kadar hapis cezasiyle cezalandırılır.

Konkordato mühleti talebinden önceki iki yıl içinde birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Bu suç alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur. Borçluyu fazla borç altına girmeye veya talih oyunu ile spekülasyonlarda bulunmaya sevk etmiş yahut ağır faiz almak suretiyle zaafından istifade etmiş olan alacaklıların şikâyet hakkı yoktur.

İflas ve konkordato işlerinde hususi menfaat temin edenlerin ce­zası

Madde 333. – [549]Her kim iflas bürosu veya idaresinin yahut bir alacaklının veya alacaklılar toplanmasındaki mümessilinin reyini yahut konkordatoya muvafakatini kazanmak için ona hususi bir menfaat temin veya vaat ederse altı aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Menfaat temin eden alacaklı yahut mümessili de aynı ceza ile cezalandırılır.

Suçun iflas bürosu veya idaresi üyesi tarafından işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.

Ticari işletmede yöneticinin sorumluluğu

Madde 333/a. – [550]Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde, alacaklının şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, alacaklının şikâyeti üzerine, fail hakkında zararın ağırlığına göre ikibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Konkordatoda veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında yetkili kimseleri hataya düşüren ya da konkordato veya uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma koşullarına uymayan borçlunun ce­zası

Madde 334. – [551]Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesini tasdik ettirmek için hileli tutum ve davranışlarıyla malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri, ara dönem denetçisini veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Konkordato komiserinin sorumluluğu

Madde 334/a.- [552]

Kiracının cezalandırılacağı haller

Madde 335.- Üzerlerinde kiralayanın hapis hakkı tanınmış ve 270 inci madde mucibince defteri yapılmış eşyayı kaçıran veya gizleyen borçlu ile tahliyesi emrolunan yeri kiralayana zarar vermek maksadiyle işgal ettiren şahıs Türk Ceza Kanununun (276) ncı maddesine göre cezalandırılır.

Müflisin mallarını vermeyenler hakkındaki cezalar

Madde 336. – [553]Müflisin mallarını ellerinde bulunduran veya müflise borçlu olan üçüncü şahıslar, iflasın açıldığına dair ilana muttali oldukları tarihten itibaren bir ay içinde makbul bir mazeret olmaksızın o malları iflas idaresi emrine vermezler veya borçlarını bildirmezlerse, doksan güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Kendisine teslim edilen malları vermeyenler hakkındaki cezalar

Madde 336/a.-[554]

Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi: [555]

Madde 337. – Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılır. Alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi hâlinde, bu ceza düşer.

162, 209 ve 216 ncı maddeler hükümlerine muhalefet edenler hakkında da iflas idaresinin vereceği müzekkere üzerine, aynı ceza verilir. Bu maddelerde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi hâlinde, verilen ceza düşer.

Ticareti terk edenlerin cezası

Madde 337/a. – [556]44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.

Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır.

Hakikata muhalif beyanda bulunanların cezası

Madde 338. – [557]Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Hakkında aciz vesikası alınmış borçlu, asgari ücretin üstünde bir geçim sürdürdüğü, aciz vesikası hamili alacaklının alacağının aciz vesikasına bağlanmasından en geç beş sene içinde müracaatı üzerine sabit olursa, asgari ücretin üstünde kalan gelirlerinden icra tetkik merciinin dörtte birden az olmamak üzere tespit edeceği kısmını merci kararının kesinleşmesinden itibaren en geç bir ay içinde ve aciz vesikasındaki borcun ödenmesine kadar her ay icra dairesine yatırmaya mecburdur. Bu mükellefiyeti yerine getirmeyen borçlu hakkında bir yıla kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi bir yılı geçemez.

Borçlunun nafaka borçluları dahil üçüncü şahıstan yardım görmesi, asgari ücretin üstünde eline geçen para ve menfaatlerin icra mahkemesi kararı ile belirlenecek kısmını, icra veznesine yatırmak mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.

İkinci fıkradaki hükmün tatbikini birden fazla aciz vesikası hamili alacaklı talep etmiş ise, bunlar talep tarihi sırasıyla öncelik hakkını haizdir.

Beyandan sonra mal ve kazançta olan tezayüdü bildirmeyen borç­lunun cezası

Madde 339. – [558]Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.

Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer.

Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza

Madde 340. – [559]111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

Çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası

Madde 341. – [560]

İcra dairesince teslim edilen taşınmaz veya gemiye tekrar giren­lerin ce­zası

Madde 342. – [561]İcra dairesi marifetiyle alacaklıya veya alıcıya teslim edilen bir taşınmaza veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 290 ıncı maddesi mucibince umumi hükümler dairesinde cezalandırılır.

30 ve 31 inci maddeler hükmüne muhalefet edenlerin cezası

Madde 343. – [562]Yalnız kendisi tarafından yapılacak olan bir işin yapılması veya bir işin yapılmaması yahut bir irtifak hakkının tesisi veya kaldırılması hakkındaki ilâm hükümlerine makbul mazerete müstenit olmayarak muhalefet eden borçluların, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası[51]

Madde 344. – [563]Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.

Hükmi şahısların muamelelerinde kimlerin ceza göreceği

Madde 345.- Bu Kanunda yazılı suçlar, hükmi bir şahsın idare veya mu­amele­lerini ifa sırasında işlenmiş ise ceza o hükmi şahsın müdürlerinden, mümessil ve vekillerinden, tasfiye memurlarından, idare meclisi reis ve aza­sından veya murakıp ve müfettişlerinden fiili yapmış olan hakkında hükmolunur.

...[564]

Sermaye şirketlerinin iflasını istemek mecburiyetinde olanların cezası

Madde 345/a. – [565]İdare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurları, 179 uncu maddeye göre şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemezlerse, alacaklılardan birinin şikâyeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Artırmadan çekilme

Madde 345/b. – [566]Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaat olunan veya sağlanan yarar karşılığında artırmadan çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye bir yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

Aracılara da aynı ceza verilir.

Görev ve birleştirilme yasağı: [567]Madde 346. – Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir.

İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez.

Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır.

Şikayet süresi

Genelgeler 1

Madde 347. – [568]Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.

Yetki

Madde 348. – [569]Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili icra mahkemesi, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemedir.

Muhakeme usulü

Madde 349.- Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçi­nin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.

İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gel­meğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar.

İcabında icra mahkemesi, tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir.

Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoliyle sorguya çekilir.

Maznun, şikayeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gel­mez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marife­tiyle getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıya­bında görülür.

Şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı düşer.

Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur.

Duruşma

Madde 350.- İcra mahkemesi iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek ta­raf­ların gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir.

Cumhuriyet savcısı hazır bulundurulmaz.

Tahkikat

Madde 351.- Şikayetçi dilekçe veya beyanında gösterilmiş olduğu de­lillerle bağlıdır.

Maznun müdafası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere istiyebilir.

Karar

Madde 352.- İcra mahkemesi iki tarafın ifadelerini ve bütün delillerini ve id­dia ve müdafaalarını dinledikten sonra nihayet beş gün içinde kararını verir ve hula­sa­sını Cumhuriyet savcısına bildirir.

[570]Takibi şikâyete bağlı suç­larda dava ve ce­zanın 354 üncü maddede yazılı sebeplerle düşeceği kararda belirtilir.

Ceza kararnamesi

Madde 352/a.- [571]

Madde 352/b.-[572]

İtiraz: [573]

Madde 353. – İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, [574] tebliğ tarihinden itibaren iki hafta[575] içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.[576]

İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır.

Davanın ve cezanın düşmesi ile ceza verilemeyecek hâller[577]

Madde 354.- Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olan­ların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer.

İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez. [578]

Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz.[579]

ONYEDİNCİ BAP

Hususi Hükümler

Maaş ve ücretlerin kesilmesinde usul

Madde 355.- Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu me­mur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye gön­dermeğe mecburdurlar.

Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş al­mağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamele­sinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mec­burdur.

Yukarıdaki maddeye riayet etmeyenler hakkında hükümler

Madde 356.- Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesme­dikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınma­sına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.

Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır.

Yukarki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya amir hakkında istenecek malümatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup ol­duğu dairenin vazifesidir.

Cumhuriyet savcılığınca takip

Madde 357.- İcra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeğe ala­kadarlar mec­burdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmıyanlar hakkında ait olduğu dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuri­yet savcılığınca doğrudan doğruya takibat yapılır.

Üçüncü şahsa bırakılan mallar

Madde 358.- Üçüncü şahıs icraca haczolunup kendisine bırakılan mal­ları icra dairesinden istendiği anda evvelki vaziyetinde iade ile mükelleftir.

Bu suretle eline bırakılan malların kendisine atfolunamıyacak bir se­bepten dolayı telef veya ziyaını ispat edemiyen üçüncü şahıs hakkında ceza takibinden başka evvelce tesbit edilmiş olan kıymetler, hükme hacet kal­maksızın icra daire­since re`sen tanzim ettirilir.

Bu kıymetleri tanzim ile mükellef olanlar, icra dairesinin bu baptaki talep ve kararına karşı icra mahkemesine, 16 ncı maddede tayin edilen müddet içinde şika­yette bulunabilirler.

İcra dairelerinin muhabereleri

Madde 359.- İcra memurları yaptıkları muameleden dolayı her daire ve ma­kam ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler.

Haczedilen malların istinabe suretiyle satışı

Madde 360.- Haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış, is­tinabe suretiyle yapılır. Artırma ve ihaleye mütedair ihtilaflar isti­nabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince hallolunur.

Fazla verilen paranın geri alınması

Madde 361.- İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacak­lıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimse­den geri alınır.

Emanetler hakkında zamanaşımı

Madde 362.- İcra veznesine tevdi yahut dairece tahsil olunan para veya icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşya tevdi veya tahsil yahut hıfız tari­hin­den itibaren on seneye kadar alakadarları tarafından mü­racaat olunmazsa talep hakkı Hazine lehine düşer.

Özel okullar ile özel öğrenci yurt ve benzeri kurumların taşınır ve taşınmaz mallarının haczi:[580]

MADDE 362/a- 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar ile 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun kapsamında faaliyet gösteren özel öğrenci barınma hizmetleri veren yurt ve benzeri kurumların taşınır ve taşınmaz malları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler hariç olmak üzere içinde bulunulan eğitim ve öğretim yılı sonunda haczedilir.

KANUN YOLLARINA BAŞVURMA VE SON MADDELER[581]

Genelgeler 1

İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi [582]

Madde 363. — İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını[583] geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvuru süresi [584] tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır.[585].

İcra mahkemesi kararları aleyhine işlemleri uzatmak gibi kötüniyetle istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılırsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 422 nci maddesi hükmü uygulanır.

Kesin bir karara karşı kötüniyetle istinaf yoluna başvuranlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

İstinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. İcranın devamı için gereken evrak alıkonularak bunların birer örneği bölge adliye mahkemesine gönderilecek dosyaya konulur.

Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi [586]

Madde 364. — Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen ve miktar veya değeri “elli sekiz bin sekiz yüz”[587] Türk lirasını geçen nihaî kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.

Birinci fıkrada belirtilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir; temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.[588] Bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır.

Temyiz yoluna başvurma, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz.

İstinaf dilekçesinin reddi [589]

Madde 365. — İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir.

İstinaf yoluna başvuran kişi ret kararını kabul etmezse, istinaf dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildikten sonra, karar sureti ve verilirse cevap dilekçesiyle birlikte yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Şu kadar ki bu hâlde satış dahil hiçbir icra işlemi durmaz.

Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar.

Bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay kararları [590]

Madde 366. — İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre yapılır ve onbeş gün içinde karara bağlanır.

İlgili ister ve ücretini verir veya gönderirse karar özeti en seri vasıtalarla mahalline bildirilir.

Yargıtayın icra ve iflâs işlerine bakan hukuk dairesinin kararlarına karşı genel hükümlere göre direnme kararı verilebilir. Direnme kararları, Hukuk Genel Kurulunda acele işlerden sayılır.

Yargıtayın bozma kararı veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma, düzelterek veya yeniden esas hakkında vereceği kararları üzerine icra ve iflâs işlerinde 40 ıncı madde hükmü kıyas yoluyla uygulanır.

Borçlunun mevcudu hakkında malümat vermek mecburiyeti

Madde 367.- İcra veya iflâs dairelerinin borçlunun mevcuduna dair istiyeceği bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeğe ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.

İlga edilen kanunlar

Madde 368.- Noter Kanununun 69 ve 71 inci maddeleri ve İcarı Akar Nizam­namesiyle buna müzeyyel kanunun mecur tahliyesine ve 49 uncu madde ile kabul edilen hususlardan gayrı hususi kanun ve nizamların rehinin paraya çevrilmesine mütaallik hükümleri ile 1424 numaralı İcra ve İflas Kanunu ve mezkür kanunun 342 nci maddesiyle ilga edilmiş olan kanun ve hükümler ve 1425 numaralı Kanun mülgadır.

EK MADDE 1.- [591]Bu Kanunun 119, 226, “326, 363 ve 364 üncü” üncü maddelerindeki parasal sınırlar; her takvim yılı başın­dan geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uya­rınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların “bin[592] Türk lirasını” aşmayan kısımları dikkate alınmaz.[593]

363 ve 364 üncü maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.[594]

İstinaf ve temyiz kanun yoluna başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artış, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaz, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlar esas alınır.[595]

EK MADDE 2[596]Türkiye Cumhuriyeti adına 16/11/2001 tarihinde Cape Town’da imzalanan ve 10/3/2011 tarihli ve 6192 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme” ve “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı Donanımına Özgü Konulara Dair Protokol” çerçevesinde, “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme”nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarını kullanan güvence lehtarı ve 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarını kullanan şartlı satıcı veya kiralayan, herhangi bir yargı kararı aranmaksızın, hak sahibi olduğunu gösteren ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenecek tescil belgesiyle Ankara İcra Dairesine başvurarak, tercih ettiği hakkın yerine getirilmesini talep edebilir.

Talep üzerine icra müdürü tarafından başkaca herhangi bir araştırma yapılmaksızın, hak sahibi lehine üzerinde güvence tesis edilen nesnenin zilyetliği veya kontrolünün devrine ilişkin karar verilir ve karar borçluya tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren üç iş günü içinde borçlu taraf, bu emri yerine getirmezse icra müdürü, Sözleşme’nin anılan 8 inci ve 10 uncu maddeleri çerçevesinde gereğini yerine getirmesi için almış olduğu kararı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne gönderir.

Bu madde gereğince İcra Dairesince yapılan işlemler nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanununun hükümlerine göre 10.000 Türk Lirası maktu harç dışında herhangi bir vergi, resim ve harç alınmaz. Harç ve giderler, talep edene aittir.

İcra Dairesince, Sözleşme ve Protokol çerçevesinde yapılacak iş ve işlemler ile takibe ilişkin esas ve usuller Adalet Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

EK MADDE 3- Bu Kanun uyarınca görevlendirilecek bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bunlar hakkında Bilirkişilik Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümleri uygulanır.[597]

Geçici Madde 1.- (2004 sayılı Kanunun kendi numarasız geçici mad­desi olup teselsül için numaralandırılmıştır.)

1. Cezai hükümlerin şümul dairesi Türk Ceza Kanununun ikinci maddesi hü­kümlerine tabidir.

2. Bu Kanunun mer`i olmasından evvel konulmuş haciz veya rehinin pa­raya çevrilmesi hakkında yapılmış taleplere, bu Kanunun hükümleri tatbik olunmaz.

3. İlâmların icrası hakkındaki ikinci babın hükümleri bu Kanunun mer`iyetinden evvel icraya tevdi edilmiş olan ilâmlara da şamildir.

4. 4 Eylül 1929 tarihinden evvel taşınmazlara konulmuş olan ihtiyati veya icrai hacizler üzerine 4 Eylül 1932 tarihine kadar hiç bir muamele ve takip yapılma­mışsa bu hacizler kendiliğinden kalkar.

Takip ve muamelesi derdest olupta henüz intaç olunmıyanlar mezkür tarihten sonra bu Kanun hükmüne tabi olur.

5. 4 Eylül 1929 tarihinden evvel verilen iflâs kararlarına mütaallik tasfiyeler 4 Eylül 1932 tarihine kadar intaç edilmemişse dosyaları iflâs dai­relerine tevdi olu­nur. Dairelerce bu Kanunun sekizinci babı hükümlerine tev­fikan tasfiyeye devam olunur.

6. 13 Eylül 1331 ve 15 Nisan 1339 tarihli kanunlarla emvali milliye meyanına giren ebniyeden ari araziden 1341 senesi Muvazenei Umumiye Ka­nununun 6 ve 23 üncü maddelerine tevfikan alınagelmekte olan Hazine ala­cakları hakkındaki hüküm­ler bakidir.

7. Bu Kanunun neşrinden evvel icra veznesine tevdi yahut dairece tah­sil edil­miş olan paranın ve icra muamelesi sebebiyle hıfzedilmekte olan eşya­nın tevdi veya tahsil yahut hıfız tarihinden on sene geçmiş olsa bile bu Kanu­nun meriyete girme­sinden itibaren üç sene geçmedikçe sahiplerinin talep hakkı düşmez.

Geçici Madde 2.- [598]Bu Kanun ile diğer ka­nun ve kanun hükmünde kararnamelerde yer alan icra memuru unvanı “icra mü­dürü”, icra memur yardımcısı unvanı “icra müdür yardımcısı”, iflâs memuru unvanı “iflas müdürü” olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik sebebiyle ilgililerin yeniden atanmaları gerekmez. Bunlar, yeni unvanları yan ödeme kararnamelerinde yeralıncaya kadar eski unvanları üzerinden yan ödeme almaya devam ederler.

Geçici Madde 3.- [599]2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununda yer alan “icra reisi”, “icra hâkim yardımcısı” ve “icra hâkimliği” ibareleri “icra tetkik mercii hâkimi”; “ikametgâh”, “menkul”, “gayrimenkul” ve “te­ferruat” ibareleri sırasıyla “yerleşim yeri”, “taşınır”, “taşınmaz” ve “eklenti” olarak değiştirilmiştir.

Geçici Madde 4.- [600]Adalet Ba­kanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muha­fazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur.

Geçici Madde 5.- [601] Bu Kanun ile değişti­rilen 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun;

1. 4, 13, 26 ve 250 nci maddeleri ile 88 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesin­den itibaren üç ay sonra,

2. 14 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den itibaren 6 ay sonra,

3. 18 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe gir­mesinden sonra yapılacak şikâyetler hakkında,

4. 24, 79, 85, 92 ve 94 üncü maddeleri ile 88 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra yapı­lacak hacizlerde,

5. 25/b maddesi, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ilâm hükmünün zorla icra edileceği çocuk teslimlerinde ve çocukla şahsi münasebet tesisle­rinde,

6. 30 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra ilâm hükmünü ortadan kaldıracak borçlu eylemlerinde,

7. 32 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe gir­mesinden sonra gönderilecek icra emirlerinde,

8. 44 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra verilecek mal beyanlarında,

9. 58 ve 269/a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yü­rürlüğe girmesinden sonra yapılacak takiplerde,

10. 62, 67, 68/a ve 170 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanu­nun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazlarda,

11. 63 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girme­sinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması duruşmalarında,

12. 68 inci maddesinin son fıkrasının ilk cümlesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak itirazın kaldırılması taleplerine,

13. [602]68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe gir­mesinden sonra gönderilen hesap özetleri ve ihtarna­melerde,

14. 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında değişiklik yapan hükmü, Ka­nunun yürürlüğe girdiği tarihte eski düzenlemeye göre ikinci ihbarnamenin henüz gönde­rilmemiş ya da gönderilmiş ama menfi tespit davası açma süre­sinin dolmamış bulun­duğu hacizlerde; beşinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü, eski düzenlemeye göre ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve menfi tespit davası açma süresi sona er­mişse açılacak davalarda,

15. 91 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra vuku bulacak el değiştirmelerde,

16. 111 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den önce yapılan sözleşmelerde de,[55]

17. 114, 115, 116, 126 ve 129 uncu maddelerinde değişiklik yapan hü­kümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ve ilân metni Kanu­nun yürürlüğe girdiği tarihte Basın-İlan Kurumuna henüz gönderilmemiş bu­lunan satışlarda,

18. 118, 119, 130 ve 133 üncü maddelerinde değişiklik yapan hüküm­leri, Kanu­nun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak satışlarda,

19. 128 ve 128/a maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürür­lüğe girmesinden sonra yapılan kıymet takdirlerinde,

20. 134 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girme­sinden sonra yapılan ihalenin feshi taleplerinde,

21. 142/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe gir­mesin­den sonra düzenlenen sıra cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada der­dest bir şikâyet ve/veya itiraza konu teşkil etmiş olan sıra cet­vellerinde,

22. 143 üncü maddenin birinci fıkrasında değişiklik yapan hükmü ve 143 üncü maddeye bu Kanunla eklenen yedinci fıkra, Kanunun yürürlüğe gir­mesinden itibaren altı ay sonra, 143 üncü maddesinin altıncı fıkrasında deği­şiklik yapan hükmü, Kanu­nun yürürlüğe girmesinden itibaren,

23. 148/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe gir­mesin­den sonra akdedilecek ipotek sözleşmelerinin tapu siciline tescilinde,

24. 150/b ve 150/ı maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürür­lüğe girmesinden sonra başlatılacak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde,

25. 166 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra verilen iflâs kararlarında,

26. 168 ve 170/b maddelerinde değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürür­lüğe girmesinden sonra başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip­lerde,

27. 169/a maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest itiraz yargılamalarında,

28. 179 uncu maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girme­sinden sonra yapılacak iflâsın ertelenmesi taleplerinde,

29. 179/a ve 179/b maddeleri, Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest iflâsın ertelenmesi taleplerinde,

30. 185 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanun yürürlüğe gir­diği sı­rada devam eden iflâs tasfiyelerinde,

31. 206 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra düzenlenecek sıra cetvellerinde,

32. 222 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra yapılacak ilk alacaklılar toplanmalarında,

33. 223 üncü maddesinde değişiklik yapan hükmü, bu Kanunun yürür­lüğe gir­mesinden sonra yapılacak iflâs idaresi toplantılarında,

34. 226 ncı maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra yapılacak sulh ve tahkimlerde,

35. 250 nci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesin­den sonra düzenlenen pay cetvellerinde veya Kanun yürürlüğe girdiği sırada derdest bir şikâyete konu teşkil etmiş olan pay cetvellerinde,

36. 251 inci maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde değişiklik yapan hükmü, yollama yaptığı 143 üncü maddenin birinci fıkrası ve yedinci fıkrası bakımın­dan Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay sonra, yollama yaptığı 143 üncü maddenin altıncı fıkrası bakımından Kanunun yürür­lüğe girmesinden itibaren; 251 inci maddenin ikinci fıkrasına eklenen dör­düncü cümlesi ise Kanunun yürürlüğe gir­mesinden itibaren,

37. 257, 258, 261, 264, 265 ve 268 inci maddelerinde değişiklik ya­pan hü­kümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ihtiyati haciz taleplerinde,

38. 280 inci maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girme­sinden önce açılmış ve derdest olan iptal davalarında da,[56]

39. 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 296, 297, 298, 300, 301, 302, 303 ve 309 uncu maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile bu Kanunla getirilen 298/a ve 309/a ilâ 309/l maddeleri hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak konkordato taleplerinde,

40. 318, 323 ve 326 ncı maddelerinde değişiklik yapan hükümleri ile 329/a maddesi hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak fev­kalâde mühlet taleplerinde,

Uygulanır.

GEÇİCİ MADDE 7. — Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar İcra ve İflâs Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır. [603]

GEÇİCİ MADDE 8 – [604] Bu Kanunun 128 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile 128/a maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girmesini izleyen üçüncü yılın sonuna kadar 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, taşınmaz için kıymet takdiri veya bilirkişi incelemesi, Sermaye Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki verilmiş kişi veya kurumların yanı sıra diğer uzman bilirkişiler marifetiyle de yapılabilir.

GEÇİCİ MADDE 9 – 9 uncu maddenin ikinci fıkrası gereği ödeme yapılabilmesi için ilgilisi tarafından, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde banka hesap numarasının bildirilmesi gerekir. [605]

GEÇİCİ MADDE 10 – Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir. [606]

GEÇİCİ MADDE 11 – [607] Adalet Bakanlığı, 88 inci maddenin beşinci fıkrası gereğince hukuki ve teknik her türlü altyapıyı anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tamamlar. Lisanslı yediemin depoları faaliyete geçinceye kadar o yerdeki mevcut depo ve garajlarda muhafaza işlemlerine, mevcut yönetmelik ve ücret tarifeleri çerçevesinde devam olunur.

Mevcut depo ve garajlarda muhafaza edilen ancak hukuken muhafazasına gerek kalmayan malların, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde teslim alınması için icra müdürü tarafından ilgilisine resen bildirim yapılır.

İlgilisine tebligat yapılamazsa veya verilen süre içinde mal geri alınmazsa, üç ay içinde, 88 inci maddenin altıncı fıkrası hükmü uyarınca satış işlemi yapılır.

Ancak, satış yapılamazsa Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilecek icra müdürünün başkanlığında kaymakamlık, belediye, ilgili yer baro başkanlığı ve ticaret odası tarafından bildirilecek birer kişinin katılımıyla oluşturulacak değer tespit komisyonu tarafından tespit edilecek değer üzerinden, yedieminin alacağına mahsup için malın mülkiyeti yediemine devredilebilir; komisyon, ekonomik bir değerinin kalmadığına karar verirse mal bir tutanakla imha edilir.

Satılan veya mülkiyeti devredilen malın bedelinden, muhafaza ve diğer giderler mahsup edildikten sonra varsa artan miktar talep halinde ilgilisine ödenir.

GEÇİCİ MADDE 12- [608] Bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen hükümler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan iflasın ertelenmesi talepleri hakkında uygulanır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş iflasın ertelenmesi kararına dayanılarak yapılan uzatma talebi hakkında verilecek karar da iflasın ertelenmesi talebi hakkında verilmiş karara ilişkin kanun yoluna tabidir.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan dosyalarda kayyım olarak atanan kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlıklarına bildirilir. Üçten fazla dosyada görevi devam eden kayyımlara yeni görev verilmez.

GEÇİCİ MADDE 13- [609] İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir, Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez.

Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır.

GEÇİCİ MADDE 14- [610] Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.

GEÇİCİ MADDE 15 [611]- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

290 ıncı maddenin beşinci fıkrası uyarınca komiser listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın komiser görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada komiser olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen geçici komiser ve komiserler mahkemenin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir.

“GEÇİCİ MADDE 16 [612] 2/12/2016 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen nihai kararlar bakımından 364 üncü maddenin birinci fıkrasında düzenlenen temyiz yoluna başvurma sınırı, kırk bin Türk lirası olarak uygulanır.”

“GEÇİCİ MADDE 17 [613]– 223 üncü maddenin altıncı fıkrası uyarınca iflâs idare memurları listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme usulü dikkate alınmaksızın iflâs idare memuru görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada memur olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen iflâs idare memurları, icra mahkemesinin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir.”

“GEÇİCİ MADDE 18 [614] 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmelik ile 106 ncı madde uyarınca çıkarılması gereken tarife, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde çıkarılır.

87, 88, 106, 110, 111/b, 114, 115, 118, 124, 126, 127, 129, 130, 133, 242 ve 244 üncü maddeler ile 134 üncü maddenin dokuz ve onuncu fıkralarında bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişikliklerin uygulanmasına Adalet Bakanlığınca belirlenen il veya ilçelerde, 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlanır ve bu değişiklikler en geç bir yılın sonunda ülke genelinde uygulanır. Değişikliklerin hangi il veya ilçede ne zaman uygulanacağı Adalet Bakanlığının resmi internet sitesinde duyurulur. Bu değişikliklerin uygulanmasında aşağıdaki esaslar dikkate alınır:

1. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra haczedilen mallar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 87, 106 ve 110 uncu madde hükümleri uygulanır. Geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

2. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen 88, 114, 115, 118, 124, 126, 127, 129 ve 130 uncu maddeler, 134 üncü maddenin dokuz ve onuncu fıkraları ile ihdas edilen 111/b maddesi uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

3. Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi, iflas tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar bakımından, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

4. Geçiş tarihinden önce yapılan ilan üzerine ihalesi gerçekleştirilemeyen ve yeniden satışı talep edilen açık artırmalar hakkında da bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır.

106 ncı madde uyarınca çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hâllerde bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.

134 üncü maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında uygulanmaz. Ancak, ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm görülmekte olan ihalenin feshi talepleri hakkında da uygulanır. Temyiz kanun yolu incelemesi aşamasında bulunan dosyalar bakımından para cezasının oranına ilişkin olarak yapılan değişiklik tek başına bozma nedeni yapılamaz. Yargıtay değişikliği uygulamak suretiyle hükmü düzeltebilir.”

“GEÇİCİ MADDE 19 [615]- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanuna eklenen 79/a maddesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz yapılmasına ilişkin kararlar hakkında uygulanmaz. Bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz kararları hakkında, bu değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile ikinci fıkrasında yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilmiş eşyalar hakkında uygulanmaz. Bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilen eşyalar hakkında, bu değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.”

“GEÇİCİ MADDE 20 [616]- Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı yer icra dairesince bu madde uyarınca resen tasfiye edilir. Adalet Bakanlığı, tasfiye edilecek malların sayısını dikkate alarak takibin yapıldığı yer icra dairelerinden birini veya birkaçını ya da takibin yapıldığı yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan icra dairelerinden birini veya birkaçını tasfiye işlemlerini yürütmekle görevlendirebilir.

Tasfiye edilecek mallara ilişkin bilgiler, icra dairesince Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde duyurulur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde gümrük idaresi, 4458 sayılı Kanun kapsamında serbest dolaşımda olmayan tasfiye konusu malı, gümrük işlemlerini yapmak üzere teslim almazsa, müteakip fıkralar uyarınca mal tasfiye edilir.

Yukarıdaki fıkra uyarınca mal tasfiye edilmez ve tahsil dairesi, üçüncü fıkradaki süreyi takip eden on gün içinde, 6183 sayılı Kanun uyarınca üzerinde haciz bulunan tasfiye konusu malı muhafaza ve/veya satış işlemlerini yapmak üzere teslim almazsa, müteakip fıkralar uyarınca mal tasfiye edilir.

Yukarıdaki fıkra uyarınca mal tasfiye edilmez ve borçlu, dördüncü fıkradaki süreyi takip eden on gün içinde, tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücretini ödemek suretiyle malı teslim almazsa müteakip fıkralar uyarınca mal tasfiye edilir.

Yukarıdaki fıkra uyarınca mal tasfiye edilmez ve rehin hakkı sahibi, beşinci fıkradaki süreyi takip eden on gün içinde, rehinden kaynaklanan haklarını kullanarak bu durumu icra dairesine bildirmezse müteakip fıkralar uyarınca mal tasfiye edilir.

Sicile kayıtlı mallar bakımından yukarıdaki fıkra uyarınca mal tasfiye edilmezse icra dairesi, altıncı fıkradaki sürenin dolmasını müteakip gecikmeksizin malın, kanunun elektronik ortamda açık artırma suretiyle satışa ilişkin hükümleri uyarınca resen satışını yapar. Satış ilanları, sadece elektronik satış portalında yapılır. Malın son iki yıl içinde yapılan kıymet takdiri yoksa resen kıymet takdiri yapılır. İkinci artırmada malın satılamaması halinde, artırma sonuç tutanağının ilan edildiği tarih esas alınmak suretiyle müteakip fıkralar uyarınca mal tasfiye edilir.

Yukarıdaki fıkralar uyarınca malın tasfiye edilememesi halinde yediemin, altıncı ve sicile kayıtlı mallar bakımından yedinci fıkralarda belirtilen süreleri takip eden on gün içinde malın mülkiyetini almayı kabul eder ve varsa malın son iki yıl içinde yapılan, yoksa icra dairesince takdir edilen kıymetinin yüzde otuzu üzerinden, tarifeye göre belirlenen yedieminlik ücreti mahsup edildikten sonra bakiye tutarı öderse icra dairesi, malın mülkiyetinin yediemine devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir.

Sicile kayıtlı mallar bakımından yedieminin malın mülkiyetinin devrini kabul etmemesi halinde Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi, sekizinci fıkradaki süreyi takip eden bir ay içinde malın 7330 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenen hurda bedelini ödeyeceğini bildirmesi ve bildirimde bulunduğu tarihten itibaren üç ay içinde hurda bedelini ödemesi halinde icra dairesi, hurdaya ayırma işlemlerini tamamlayarak malın mülkiyetinin Şirkete devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir.

Yukarıdaki fıkralar uyarınca malın tasfiye edilememesi halinde icra dairesi, malın mülkiyetinin bedelsiz olarak Türkiye Kızılay Derneğine devrine yönelik kararın verilmesi için dosyayı icra mahkemesine gönderir.

İcra mahkemesi, mülkiyetin devri için gönderilen dosyalarda, en geç on gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verir. Kabul kararıyla, malın mülkiyeti ilgiliye geçer; tüm haciz ve rehinler kaldırılarak devir ve teslim işlemleri gerçekleştirilir.

Tasfiye konusu malın vergi, ceza, prim gibi borçları, borçluya ait olup mülkiyet ilgiliye, tüm borç ve yüklerinden âri olarak geçer. Devir ve tescil işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.

Devir işlemlerine karşı yedieminlik alacağına dayanılarak hapis hakkı kullanılamaz. Yedieminlik ücretinin varlığı, mülkiyetin devri ve buna ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez.

Tasfiye masrafları, öncelikle dosyadaki avanstan, avansın bulunmaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

Tasfiye kapsamında dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla avanstan karşılanan masraflar, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan masraflar ve vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları ödenir. Kalan tutar, 9 uncu madde uyarınca muhafaza edilir, bankalarda nemalandırılır ve talep halinde nemalarıyla birlikte hak sahiplerine ödenir.

Dosyaya ödenen tutarın, Adalet Bakanlığı bütçesinden yapılan masrafı karşılayamaması halinde icra dairesi, bakiye masrafın, 6183 sayılı Kanun uyarınca borçludan tahsili için tahsil dairesine bildirimde bulunur.

İcra daireleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yedieminlerde bulunan malların tespiti için gerekli işlemleri yapar. Bu hâlde kolluktan yardım istenebilir. Adalet Bakanlığı, bu fıkrada belirtilen tespit işlemlerinin yapılması için gerekli tedbirleri alır ve düzenlemeleri yapar.

Adalet Bakanlığı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirler ve yürürlüğe koyar. Usul ve esasların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu maddenin uygulanmasına başlanır. Bu husus Adalet Bakanlığının resmi internet sitesinde duyurulur.”

Meriyet zamanı

Madde 369.- Bu Kanunun meriyeti 4 Eylül 1932 tarihinden başlar.

Kanunu icraya memur olanlar

Madde 370.- Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti me­mur­dur.

  1. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  2. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.1 ile ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere fıkra eklenmiştir.

  3. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.1 ile “Bakanlığının” ibaresi “Bakanlığı veya Bakanlığın” şeklinde değiştirilmiştir

  4. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.2 ile 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere madde eklenmiştir.

  5. Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.

  6. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/1 md.

  7. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.3 ile ibare eklenmiştir.

  8. Değişik: 6/6/1985 – 3222/1 md.

  9. Değişik: 6/6/1985 – 3222/2 md.

  10. Değişik: 18/2/1965 – 538/4 md.

  11. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  12. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir.

  13. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/10 md.)

  14. 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesinde yer alan “veya sorgulanmasını talep edebilir” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

  15. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  16. Değişik: 18/2/1965 – 538/6 md.

  17. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  18. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük 05.01.2013

  19. Değişik: 6/6/1985 – 3222/3 md. Değişik birinci cümle: 17/7/2003 – 4949/2 md.

  20. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.4 ile ibare eklenmiştir.

  21. Ek: 18/2/1965 – 538/9 md.

  22. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  23. 04.07.2018 tarih 30468 sayılı RG’de yayımlanan 698 sayılı KHK ile değişik

  24. Değişik: 18/2/1965 – 538/10 md.

  25. 04.07.2018 tarih 30468 sayılı RG’de yayımlanan 698 sayılı KHK ile “tüzükle” ibaresi çıkarılmıştır

  26. Yürürlükten kalktı: 6/6/1985 – 3222/47 md.

  27. Ek: 17/7/2003 – 4949/3 md.

  28. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  29. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  30. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  31. Değişik: 17/7/2003 – 4949/4 md.

  32. Değişik: 18/2/1965 – 538/12 md.

  33. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md. 1 ile cümle eklenmiştir.

  34. Değişik: 18/2/1965 – 538/13 md.

  35. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik

  36. Değişik: 18/2/1965 – 538/14 md.

  37. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile ibare eklenmiştir - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  38. Yedinci fıkra; 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  39. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.32 ile yürürlükten kaldırılmıştır.

  40. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.32 ile yürürlükten kaldırılmıştır.

  41. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.32 ile yürürlükten kaldırılmıştır.

  42. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik

  43. İkinci fıkra; 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  44. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik

  45. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik

  46. Ek: 17/7/2003 – 4949/9 md.

  47. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik

  48. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile eklenmiştir.

  49. Değişik: 18/2/1965 – 538/16 md.

  50. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile ibare değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  51. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  52. Değişik: 18/2/1965 – 538/17 md.

  53. koyu ibareler 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  54. koyu ibareler 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  55. Ek: 18/2/1965 – 538/18 md.

  56. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  57. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.5 ile “bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden” şeklinde değiştirilmiştir.

  58. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.5 ile üçüncü fıkrası değiştirilmiştir.

  59. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.5 ile ibare eklenmiştir

  60. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.5 ile ibare eklenmiştir

  61. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.5 ile cümle eklenmiştir

  62. Değişik: 18/2/1965 – 538/20 md.

  63. koyu ibare 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  64. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  65. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  66. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  67. 25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı R.G. 694 s.KHK 08.3.2018/30354 Mükerrer R.G. 7078 s.k. ile eklenmiştir

  68. Değişik: 18/2/1965 – 538/21 md.

  69. Değişik: 18/2/1965 – 538/22 md.

  70. Değişik: 17/7/2003 – 4949/11 md.

  71. 06.03.2007 tarihli, 26454 sayılı R.G. – 5582 s.k. ile eklenmiştir

  72. Ek: 27/5/1933 – 2228/1 md.; Yürürlükten kalktı: 29/6/1956 – 6763/42 md.

  73. Değişik: 18/2/1965 – 538/23 md.

  74. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  75. Değişik: 18/2/1965 – 538/24 md.

  76. Değişik: 18/2/1965 – 538/25 md.

  77. Ek: 18/2/1965 – 538/26 md.

  78. Değişik: 18/2/1965 – 538/27 md.

  79. Değişik: 18/2/1965 – 538/28 md.

  80. Değişik: 18/2/1965 – 538/29 md.

  81. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  82. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  83. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  84. Değişik: 17/7/2003 – 4949/12 md.

  85. Değişik: 6/6/1985 – 3222/4 md.

  86. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  87. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  88. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  89. Değişik: 18/2/1965 – 538/32 md.

  90. Değişik: 18/2/1965 – 538/33 md.

  91. Değişik ikinci cümle: 17/7/2003 – 4949/13 md.

  92. Değişik 17/7/2003 – 4949/13 md.

  93. Ek: 17/7/2003 – 4949/13 md.

  94. Yürürlükten kalktı: 17/7/2003 – 4949/103 md.

  95. Değişik: 17/7/2003 – 4949/14 md.

  96. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  97. Değişik: 18/2/1965 – 538/35 md.

  98. Değişik: 18/2/1965 – 538/36 md.

  99. Değişik: 18/2/1965 – 538/37 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/15 md.

  100. Değişik: 9/11/1988 – 3494/1 md.

  101. “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değiştirilmiştir.

  102. Yürürlükten kalktı: 17/7/2003 – 4949/103 md.

  103. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  104. Değişik: 18/2/1965 – 538/38 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/16 md.

  105. Değişik: 9/11/1988 - 3494/2 md.

  106. Ek: 6/6/1985 - 3222/6 md.; Değişik: 9/11/1988 - 3494/2 md. De­ğişik birinci cümle: 17/7/2003 - 4949/16 md.

  107. “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmiden” şeklinde 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değiştirilmiştir.

  108. Ek: 18/2/1965 - 538/39 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 - 4949/17 md.

  109. Değişik: 9/11/1988 - 3494/3 md.

  110. Değişik: 9/11/1988 - 3494/3 md.

  111. Ek: 6/6/1985 - 3222/7 md.; Değişik: 9/11/1988 - 3494/3 md.

  112. “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmiden” olarak 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değiştirilmiştir.

  113. Ek: 9/11/1988 - 3494/4 md.

  114. Değişik son cümle: 17/7/2003 - 4949/18 md.

  115. Ek: 17/7/2003 – 4949/18 md.

  116. Değişik: 18/2/1965 – 538/40 md.

  117. koyu ibare 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  118. Değişik: 9/11/1988 – 3494/5 md.

  119. “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değiştirilmiştir.

  120. Değişik: 18/2/1965 – 538/41 md.

  121. Değişik: 18/2/1965 – 538/42 md.

  122. Değişik: 18/2/1965 – 538/43 md.

  123. Değişik: 9/11/1988 – 3494/6 md.

  124. “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmiden” olarak 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değiştirilmiştir.

  125. Değişik: 9/11/1988 – 3494/6 md.

  126. “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değiştirilmiştir.

  127. Madde 73.- Değişik: 18/2/1965 – 538/44 md.

  128. Değişik: 6/6/1985 – 3222/8 md.

  129. Değişik: 24/5/1962 – 51/1 md.

  130. 28.07.2020 t, 31199 s, RG 7251 s.k. Md.49 ile birinci fıkrası değiştirilmiştir

  131. Değişik: 6/6/1985 – 3222/9 md.

  132. Değişik 6/6/1985 – 3222/10 md.

  133. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/19 md.

  134. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.1 ile 79 uncu maddesinden sonra gelmek üzere madde eklenmiştir.

  135. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  136. Değişik: 18/2/1965 – 538/45 md.

  137. Değişik: 18/2/1965 – 538/46 md.

  138. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  139. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.2 ile “bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri” ibaresi “bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası” şeklinde değiştirilmiştir.

  140. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  141. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  142. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  143. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.2 ile “3,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

  144. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  145. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir

  146. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  147. Değişik: 12/4/1968 – 1045/1 md.

  148. Ek: 18/2/1965 – 538/47 md.

  149. Ek: 18/2/1965 – 538/47 md.

  150. Ek: 9/11/1988 – 3494/7 md.

  151. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  152. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.3 ile “haczolunur.” ibaresi “haczolunur; ancak bu miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir..

  153. Değişik: 9/11/1988 – 3494/8 md.

  154. Değişik: 18/2/1965 – 538/48 md.

  155. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.6 ile 87 nci maddesi değiştirilmiştir

  156. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  157. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.7 ile son cümlesi değiştirilmiştir

  158. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.7 ile son cümle eklenmiştir

  159. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.4 ile 88 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

  160. Değişik: 18/2/1965 – 538/49 md.

  161. “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  162. Değişik: 17/7/2003 – 4949/22 md.

  163. Değişik cümle: 17/7/2003 – 4949/22 md.

  164. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  165. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/12 md.)

  166. Değişik: 18/2/1965 – 538/50 md Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/10 md.

  167. “tapuya ve mahcuz gemi ise kayıtlı bulunduğu daireye” ibaresi “tapu siciline” olarak; 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  168. “yukarda adı geçen dairelere” ibaresi “tapu siciline” olarak 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  169. Ek: 17/7/2003 – 4949/23 md.

  170. Değişik: 18/2/1965 – 538/51 md.

  171. Değişik: 17/7/2003 – 4949/24 md.

  172. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  173. Değişik: 18/2/1965 – 538/52 md.

  174. Ek cümleler: 17/7/2003 – 4949/25 md.

  175. Değişik: 18/2/1965 – 538/53 md.

  176. Değişik: 18/2/1965 – 538/54 md.

  177. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  178. “Kiralanan yer veya sicile kayıtlı gemilerdeki” ibaresi “Kiralanan taşınmaz veya gemilerdeki” olarak 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  179. Değişik: 9/11/1988 – 3494/11 md.

  180. “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  181. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  182. Ek: 18/2/1965 – 538/55 md.

  183. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.8 ile cümleler eklenmiştir

  184. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  185. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  186. Değişik: 18/2/1965 – 538/56 md.

  187. Değişik: 9/11/1988 – 3494/12 md.

  188. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.9 ile 106 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki değiştirilmiştir.

  189. Ek: 6/6/1985 – 3222/12 md.

  190. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  191. Yürürlükten kalktı: 6/6/1985 – 3222/47 md.

  192. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  193. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.10 ile “icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

  194. Ek: 9/11/1988 – 3494/13 md.; Değişik: 17/7/2003 – 4949/26 md.

  195. Değişik: 9/11/1988 – 3494/13 md.

  196. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.11 ile fıkra eklenmiştir

  197. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.12 ile 111 inci maddesinden sonra gelmek üzere madde eklenmiştir.

  198. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.13 ile 111 inci maddesinden sonra gelmek üzere madde eklenmiştir.

  199. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7531 s.k. Md.1 ile “binde birinden ve her hâlde yüz Türk lirasından” ibaresi “binde beşinden ve her hâlde bin Türk lirasından” şeklinde değiştirilmiştir.

  200. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7531 s.k. Md.1 ile altıncı fıkrası değiştirilmiştir.

  201. “bir ay” ibaresi “iki ay” şeklinde 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik. Yürürlük 05.01.2013

  202. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.14 ile 114 üncü maddesi değiştirilmiştir.

  203. 18.10.2022 t, 31987 s, R.G. 7418 s.k. Md.25 ile “Elektronik satış portalında” ibaresi “Elektronik satış portalı ve Basın İlân Kurumu İlan Portalında” şeklinde değiştirilmiştir.

  204. 18.10.2022 t, 31987 s, R.G. 7418 s.k. Md.25 ile “İlanın şekli ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra dairesince alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur. İlanın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi hâlinde bu ilan satış talebi tarihinde tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle yapılır.” şeklindeki üçüncü fıkrası değiştirilmiştir.

  205. 18.10.2022 t, 31987 s, R.G. 7418 s.k. Md.25 ile maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

  206. 18.10.2022 t, 31987 s, R.G. 7418 s.k. Md.25 ile “veya internet haber sitesi” ibaresi eklenmiştir.

  207. 18.10.2022 t, 31987 s, R.G. 7418 s.k. Md.25 ile “Şu kadar ki, gazetede veya elektronik satış portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilir.” şeklindeki ikinci cümlesi değiştirilmiştir.

  208. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.17 ile 115 inci maddesi değiştirilmiştir.

  209. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük 05.01.2013

  210. Değişik: 9/11/1988 – 3494/14 md.

  211. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.18 ile 118 inci maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir.

  212. Değişik: 17/7/2003 – 4949/31 md.

  213. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  214. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.19 ile 124 üncü maddesinin başlığı değiştirilmiştir.

  215. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.19 ile ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır

  216. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.20 ile 126 ncı maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir

  217. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.21 ile “elektronik ortamda” ibaresi “elektronik satış portalında” şeklinde değiştirilmiştir

  218. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  219. Değişik: 9/11/1988 – 3494/19 md.

  220. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/33 md.

  221. Son cümle yürürlükten kalktı: 17/7/2003 – 4949/103 md.

  222. 06.03.2007 tarihli, 26454 sayılı R.G. – 5582 s.k. ile eklenmiştir

  223. Ek: 17/7/2003 – 4949/33 md.

  224. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  225. Ek: 17/7/2003 – 4949/34 md.

  226. 06.03.2007 tarihli, 26454 sayılı R.G. – 5582 s.k. ile eklenmiştir

  227. Değişik birinci cümle: 12/2/2004 – 5092/2 md.

  228. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.22 ile “kararı verir” ibaresi “kararı verir ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen yetkili icra mahkemesine gönderir” şeklinde değiştirilmiştir.

  229. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.23 ile 129 uncu maddesi değiştirilmiştir

  230. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.24 ile 130 uncu maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir

  231. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.32 ile yürürlükten kaldırılmıştır.

  232. Değişik: 18/2/1965 – 538/63 md.

  233. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/38 md.

  234. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiş

  235. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile ikinci fıkrası değiştirilmiş

  236. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere fıkralar eklenmiş

  237. 06.03.2007 t, 26454 s, R.G. 5582 s.k. Md.4 ile maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere fıkra eklenmiştir

  238. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile “ikinci fıkrada” ibaresi “beşinci fıkrada” şeklinde değiştirilmiştir

  239. Değişik: 9/11/1988 – 3494/22 md.

  240. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile mevcut dördüncü fıkrasına “kararı verir” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve masrafını gider avansından karşılamak suretiyle dosyayı resen görevli veya yetkili icra mahkemesine gönderir” ibaresi eklenmiş

  241. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/38 md.

  242. Ek: 17/7/2003 – 4949/38 md.

  243. Ek: 17/7/2003 – 4949/38 md.

  244. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile mevcut altıncı fıkrası değiştirilmiş

  245. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.27 ile “ihaleden” ibaresi “ihalenin yapıldığına ilişkin kararın elektronik satış portalında ilan edildiği tarihten” şeklinde değiştirilmiştir

  246. Yürürlükten kalktı: 17/7/2003 – 4949/103 md.

  247. Değişik 6/6/1985 – 3222/17 md.

  248. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.28 ile cümle eklenmiştir.

  249. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile değişik

  250. Değişik: 18/2/1965 – 538/64 md.

  251. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  252. Ek: 17/7/2003 – 4949/39 md.

  253. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.29 ile “Sıra cetveline karşı 142 nci madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa,” ibaresi “Sıra cetvelinin düzenlenmesi üzerine” şeklinde değiştirilmiş

  254. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.29 ile ibare eklenmiştir

  255. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  256. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/40 md.

  257. Değişik: 17/7/2003 – 4949/40 md.

  258. Ek: 17/7/2003 – 4949/40 md.

  259. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  260. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile eklenmiştir

  261. Değişik: 18/2/1965 – 538/65 md.

  262. Değişik: 18/2/1965 – 538/66 md.

  263. Değişik: 18/2/1965 – 538/67 md.

  264. Değişik: 18/2/1965 – 538/68 md.

  265. Ek: 17/7/2003 – 4949/41 md.

  266. Değişik: 18/2/1965 – 538/69 md.

  267. Ek: 18/2/1965 – 538/70 md.

  268. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  269. 06.03.2007 tarihli, 26454 sayılı R.G. – 5582 s.k. ile eklenmiştir

  270. Ek: 18/2/1965 – 538/70 md.

  271. Değişik: 18/2/1965 – 538/71 md.

  272. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.

  273. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  274. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.; Değişik: 6/6/1985-3222/18 md.

  275. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/42 md.

  276. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.

  277. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.; Değişik: 9/11/1988 – 3494/23 md.

  278. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  279. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.

  280. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.; Değişik: 9/11/1988 – 3494/24 md.

  281. Ek: 18/2/1965 – 538/72 md.

  282. Ek: 9/11/1988 – 3494/25 md.; Değişik: 17/7/2003 – 4949/43 md.

  283. Değişik: 18/2/1965 – 538/73 md.

  284. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  285. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile eklenmiştir

  286. Değişik: 18/2/1965 – 538/74 md.

  287. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  288. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  289. Değişik: 9/11/1988 – 3494/26 md.

  290. Değişik: 18/2/1965 – 538/76 md.

  291. Değişik: 18/2/1965 – 538/77 md.

  292. Değişik: 9/11/1988 – 3494/27 md.

  293. Değişik: 6/6/1985 – 3222/19 md.

  294. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  295. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  296. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  297. Ek: 9/11/1988 – 3494/29 md.

  298. Değişik: 18/2/1965 – 538/79 md.

  299. Değişik: 9/11/1988 – 3494/30 md.

  300. Değişik: 18/2/1965 – 538/80 md.

  301. Değişik: 18/2/1965 – 538/81 md.

  302. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  303. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  304. Değişik: 9/11/1988 – 3494/31 md.

  305. Değişik: 6/6/1985 – 3222/21 md.

  306. Değişik: 17/7/2003 – 4949/45 md.

  307. Değişik: 18/2/1965 – 538/82 md.

  308. Ek: 18/2/1965 – 538/83 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/46 md.

  309. Değişik: 17/7/2003 – 4949/46 md.

  310. Değişik: 9/11/1988 – 3494/32 md.

  311. “yüzde kırktan” ibaresi “yüzde yirmisinden” olarak 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik

  312. Ek: 9/11/1988 – 3494/32 md. Değişik birinci cümle: 17/7/2003 – 4949/46 md.

  313. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  314. Değişik: 9/11/1988 – 3494/33 md.

  315. “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  316. Değişik: 17/7/2003 – 4949/47 md.

  317. Değişik birinci cümle: 17/7/2003 – 4949/47 md.

  318. Ek: 18/2/1965 – 538/85 md.

  319. Ek: 9/11/1988 – 3494/34 md.

  320. Ek: 18/2/1985 – 538/85 md.; Değişik: 17/7/2003 – 4949/48 md.

  321. Değişik: 18/2/1965 – 538/86 md.

  322. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  323. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik.

  324. Değişik: 18/2/1965 – 538/87 md.

  325. Değişik: 18/2/1965 – 538/88 md.

  326. Ek: 9/11/1988 – 3494/35 md.

  327. Değişik: 18/2/1965 – 538/89 md.

  328. Değişik: 18/2/1965 – 538/90 md.

  329. Değişik: 18/2/1965 – 538/91 md.

  330. Ek: 18/2/1965 – 538/92 md.

  331. Ek: 18/2/1965 – 538/92 md.

  332. “301 inci” ibaresi “308 inci” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  333. Ek: 9/11/1988 – 3494/36 md.

  334. Değişik 18/2/1965 – 538/93 md Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/37 md.

  335. Ek: 9/11/1988 – 3494/37 md.

  336. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  337. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile yürürlükten kaldırılmıştır

  338. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile yürürlükten kaldırılmıştır

  339. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile yürürlükten kaldırılmıştır

  340. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  341. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  342. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  343. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/51 md.

  344. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  345. Ek: 9/11/1988 - 3494/38 md.

  346. Değişik: 18/2/1965 - 538/94 md.

  347. Değişik: 29/06/1956 – 6763/42 md.

  348. Değişik: 18/2/1965 – 538/95 md. Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/39 md.

  349. Ek: 9/11/1988 – 3494/39 md.

  350. Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/40 md.

  351. Değişik: 9/11/1988 – 3494/41 md.

  352. Değişik: 9/11/1988 – 3494/42 md.

  353. Değişik: 29/6/1956 – 6763/42 md.

  354. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  355. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  356. Ek: 29/6/1956 – 6763/42 md.

  357. Alacakları gemi ipoteği ile temin edilmiş olan alacaklılarla gemi alacaklıları hakkında Türk Ticaret Kanununun bu cihetlere ait hususi hükümleri tatbik olunur. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile madde metninden çıkarılmıştır Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  358. Değişik: 17/7/2003 – 4949/52 md.

  359. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile eklenmiştir

  360. Ek: 17/7/2003 – 4949/52 md.

  361. “üç” ibaresi “iki” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  362. Ek: 9/11/1988 – 3494/43 md.

  363. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  364. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile yürürlükten kaldırılmıştır

  365. Değişik birinci fıkra : 9/11/1988 – 3494/44 md.

  366. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  367. Değişik: 6/6/1985 – 3222/25 md. Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/45 md.

  368. Değişik: 17/7/2003 – 4949/53 md.

  369. Değişik: 6/6/1985 – 3222/26 md.

  370. Değişik: 17/7/2003 – 4949/54 md.

  371. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.1 ile fıkra eklenmiştir

  372. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  373. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  374. Değişik: 6/6/1985 – 3222/27 md.

  375. Değişik: 6/6/1985 – 3222/28 md.

  376. Son cümle, 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  377. İkinci Fıkra 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile Mülga - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  378. Değişik: 18/2/1965 – 538/96 md.

  379. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  380. Değişik: 9/11/1988 – 3494/48 md.

  381. Değişik birinci fıkra: 6/6/1985 – 3222/29 md.

  382. Değişik: 18/2/1965 – 538/97 md Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/49 md.

  383. “297 nci maddenin son fıkrasına” ibaresi “302 nci maddenin altıncı fıkrasına” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  384. Değişik birinci fıkra: 9/11/1988 – 3494/50 md.

  385. Değişik: 17/7/2003 – 4949/56 md.

  386. Değişik: 6/6/1985 – 3222/30 md.

  387. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.2 ile üçüncü fıkrası değiştirilmiştir.

  388. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.30 ile birinci fıkrası e değiştirilmiştir.

  389. “116 ve 242 nci maddeler” ibaresi “242 nci madde” şeklinde 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile değişik. Yürürlük 05.01.2013

  390. Değişik: 18/2/1965 – 538/98 md.

  391. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.31 ile birinci fıkrasına “117” ibaresinden önce gelmek üzere “111/b,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “133,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

  392. Değişik: 17/7/2003 – 4949/57 md.

  393. Değişik: 18/2/1965 – 538/99 md.

  394. Değişik birinci cümle: 17/7/2003 – 4949/58 md.

  395. Ek cümle: 17/7/2003 – 4949/58 md.

  396. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  397. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  398. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile eklenmiştir - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  399. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  400. 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G. ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük Tarihi: 1/7/2012

  401. 28.07.2020 t, 31199 s, RG 7251 s.k. Md.50 ile üçüncü fıkrası değiştirilmiştir

  402. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  403. Değişik: 18/2/1965 – 538/100 md.

  404. Değişik: 18/2/1965 – 538/101 md.

  405. Ek: 17/7/2003 – 4949/61 md.

  406. Değişik: 18/2/1965 – 538/102 md.

  407. Değişik: 18/2/1965 – 538/103 md.

  408. Değişik: 18/2/1965 – 538/104 md.

  409. Değişik: 17/7/2003 – 4949/62 md.

  410. Değişik: 18/2/1965 – 538/105 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/63 md.

  411. Ek: 17/7/2003 – 4949/63 md.

  412. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  413. Değişik: 18/2/1965 – 538/106 md.

  414. Değişik: 18/2/1965 – 538/107 md.

  415. Değişik: 18/2/1965 – 538/108 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 – 4949/64 md.

  416. Değişik: 18/2/1965 – 538/109 md.

  417. Ek: 18/2/1965 – 538/110 md.; Değişik: 17/7/2003 – 4949/65 md.

  418. Ek: 18/2/1965 – 538/110 md.

  419. Değişik: 9/11/1988 – 3494/51 md.

  420. Ek:18/2/1965 – 538/110 md.

  421. Ek: 18/2/1965 – 538/110 md.

  422. Değişik: 18/2/1965 – 538/111 md.

  423. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  424. Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.

  425. Değişik: 18/2/1965 – 538/112 md.

  426. Değişik: 9/11/1988 – 3494/52 md.

  427. Değişik: 18/2/1965 - 538/113 md.

  428. Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.

  429. Değişik: 18/2/1965 - 538/114 md.

  430. Değişik: 9/11/1988 - 3494/53 md.

  431. Ek: 9/11/1988 - 3494/54 md.

  432. Değişik: 18/2/1965 - 538/115 md. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 - 4949/66 md.

  433. Yürürlükten kalktı: 17/7/2003 - 4949/103 md.

  434. Değişik: 9/11/1988 - 3494/55 md.

  435. Değişik: 18/2/1965 - 538/116 md.

  436. Değişik: 18/2/1965 - 538/117 md.

  437. Değişik: 18/2/1965 - 538/118 md.

  438. Değişik: 18/2/1965 - 538/119 md.

  439. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  440. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  441. (Değişik:6/12/2018-7155/13 md.)

  442. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/13 md.)

  443. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/13 md.)

  444. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  445. (Değişik: 28/2/2018-7101/15 md.)

  446. (Ek cümle:6/12/2018-7155/14 md.)

  447. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  448. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  449. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  450. (Değişik fıkra:6/12/2018-7155/15 md.)

  451. (Değişik fıkra:6/12/2018-7155/15 md.)

  452. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  453. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  454. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  455. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  456. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  457. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  458. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.3 ile fıkra eklenmiştir

  459. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  460. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.4 ile “sözleşmelerin devamı esastır. Bu” ibaresi eklenmiştir

  461. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.4 ile ile fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir

  462. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.4 ile ile “aşırı külfetli” ibaresi eklenmiştir

  463. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.4 ile ile “onayıyla” ibaresi “izniyle” şeklinde değiştirilmiştir

  464. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  465. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.5 ile ikinci fıkrası değiştirilmiştir.

  466. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  467. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  468. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  469. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  470. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  471. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  472. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  473. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  474. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  475. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  476. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  477. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.6 ile fıkra eklenmiştir

  478. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  479. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  480. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  481. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  482. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  483. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.7 ile dördüncü fıkrasının birinci cümlesi değiştirilmiştir

  484. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  485. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  486. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  487. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  488. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  489. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  490. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  491. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiş ve diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.

  492. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  493. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile teselsül ettirilmiştir.

  494. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  495. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile teselsül ettirilmiştir.

  496. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  497. “icra” ibaresi “asliye ticaret” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  498. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  499. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  500. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  501. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  502. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  503. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  504. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  505. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  506. “336/a” ibaresi “26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 289 uncu” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  507. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  508. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  509. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  510. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  511. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  512. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  513. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  514. Ek: 17/7/2003 - 4949/84 md.

  515. “308 inci maddeler” ibaresi “308/g maddeleri,” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  516. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile teselsül ettirilmiştir.

  517. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  518. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  519. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  520. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  521. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  522. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md. 2 ile değiştirilmiştir.

  523. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md. 2 ile “ile istinaf” ibaresi eklenmiştir.

  524. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  525. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  526. “307 nci madde ile 308 inci maddenin” ibaresi “308/e maddesi ile 308/f maddesinin” şeklinde 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile değişik

  527. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  528. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  529. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  530. Ek: 12/2/2004 - 5092/8 md.

  531. Değişik: 29/6/1956 - 6763/42 md.

  532. Değişik: 18/2/1965 - 538/128 md.

  533. Değişik: 18/2/1965 - 538/129 md.

  534. Değişik: 6/6/1985 - 3222/38 md.

  535. 04.07.2018 tarih 30468 sayılı RG’de yayımlanan 698 sayılı KHK ile “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” olarak değiştirilmiştir.

  536. 04.07.2018 tarih 30468 sayılı RG’de yayımlanan 698 sayılı KHK ile “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” olarak değiştirilmiştir.

  537. Ek: 17/7/2003 - 4949/85 md.

  538. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  539. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gün” ibareleri “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  540. Değişik: 17/7/2003 - 4949/86 md.

  541. Değişik birinci fıkra: 17/7/2003 - 4949/87 md.

  542. koyu ibare 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  543. koyu ibare 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  544. koyu ibare 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  545. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile yürürlükten kaldırılmıştır

  546. 04.07.2018 tarih 30468 sayılı RG’de yayımlanan 698 sayılı KHK ile “İcra Vekilleri Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” olarak değiştirilmiştir.

  547. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  548. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  549. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  550. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  551. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  552. Ek: 17/7/2003 - 4949/92 md. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile yürürlükten KALDIRILMIŞTIR

  553. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  554. Ek: 17/7/2003 - 4949/93 md. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile yürürlükten KALDIRILMIŞTIR

  555. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  556. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  557. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  558. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  559. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  560. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.32 ile yürürlükten kaldırılmıştır.

  561. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  562. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  563. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  564. Yürürlükten kalktı: 29/6/1956 - 6763/42 md.

  565. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  566. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  567. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  568. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  569. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  570. Ek: 17/7/2003 - 4949/99 md.

  571. Ek: 17/7/2003 - 4949/100 md. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile yürürlükten KALDIRILMIŞTIR

  572. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile yürürlükten KALDIRILMIŞTIR

  573. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile değişik

  574. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

  575. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “yedi gün” ibaresi “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.

  576. 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı R.G. 6217 s.k. ile değişik

  577. Başlık 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı R.G. 6217 s.k. ile değişik

  578. 01.06.2005 tarihli, 25832 Mükerrer Sayılı R.G. – 5358 s.k. ile EKLENMİŞTİR

  579. 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı R.G. 6217 s.k. ile eklenmiştir

  580. 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı R.G. 7141 s.k.ile eklenmiştir

  581. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  582. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  583. “bin lirayı” ibaresi “yedi bin Türk lirasını” şeklinde 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı R.G. 6763 s.k.ile değiştirilmiştir.

  584. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “tefhim veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır

  585. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md.37 ile “on gündür.” ibaresi “iki haftadır.” şeklinde değiştirilmiştir

  586. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  587. 28.02.2019 t, 30700 s RG 7165 Sayılı Kanun ile değiştirilmiştir.

  588. 12.03.2024 t, 32487 s, RG Kanun No. 7499 Md. 3 ile ikinci fıkrasının birinci cümlesi değiştirilmiştir.

  589. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  590. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile değişik - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  591. Ek: 17/7/2003 - 4949/102 md.

  592. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7531 s.k. Md.2 ile “on” ibaresi “bin” şeklinde değiştirilmiştir.

  593. 28.02.2019 t, 30700 s RG 7165 Sayılı Kanun ile “326 ve 363 üncü” ibaresi “326, 363 ve 364 üncü” şeklinde, “onmilyon lirayı” ibaresi “on Türk lirasını” şeklinde değiştirilmiştir.

  594. 28.02.2019 t, 30700 s RG 7165 Sayılı Kanun ile değiştirilmiştir.

  595. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7531 s.k. Md.2 ile fıkra eklenmiştir

  596. 19.02.2014 tarihli, 28918 sayılı R.G. 6518 s.k. ile eklenmiştir

  597. 24.11.2016 tarih ve 29898 sayılı R.G. 6754 s.k. ile eklenmiştir

  598. Ek: 9/11/1988 - 3494/62 md.

  599. Ek: 17/7/2003 - 4949/105 md.

  600. Ek: 17/7/2003 - 4949/105 md.

  601. Ek: 17/7/2003 - 4949/105 md.

  602. Değişik 12/2/2004 – 5092/10 md.

  603. 18.03.2005 tarihli, 25759 sayılı R.G.- 5311 s.k. ile eklenmiştir - 5328 s.k. gereğince Yürürlük 01.06.2005

  604. 06.03.2007 tarihli, 26454 sayılı R.G. – 5582 s.k. ile eklenmiştir

  605. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir.

  606. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir.

  607. 05.07.2012 tarihli, 28344 sayılı R.G. 6352 s.k. ile eklenmiştir.

  608. 09.08.2016 tarihli, 29796 sayılı R.G. 6728 s.k. ile eklenmiştir

  609. 25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı R.G. 694 s.KHK 08.3.2018/30354 Mükerrer R.G. 7078 s.k. ile eklenmiştir

  610. 15.03.2018 tarih ve 30361 sayılı R.G. 7101 s.k.ile eklenmiştir

  611. (Ek:6/12/2018-7155/17 md.)

  612. 28.02.2019 t, 30700 s RG 7165 Sayılı Kanun ile eklenmiştir

  613. 19.06.2021 t, 31516 s, RG Kanun No. 7327 Md.8 ile geçici madde eklenmiştir

  614. 30.11.2021 t, 31675 s, R.G. 7343 s.k. Md.33 ile geçici madde eklenmiştir

  615. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.5 ile geçici madde eklenmiştir.

  616. 05.04.2023 t, 32154 s, RG 7445 sk Md.6 ile geçici madde eklenmiştir.