İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (2018/29)
Ticaret Bakanlığından: 08.09.2018 tarihli ve 30529 sayılı R.G.
Tebliğ No: ( 2023/25)
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 23/11/2017 tarihli ve 30249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/27) ile Hindistan Cumhuriyeti ve Çin Tayvanı menşeli 5402.33 gümrük tarife pozisyonu altında kayıtlı “poliesterlerden tekstüre iplik (poliesterlerden)” ürününe yönelik başlatılan ve T.C. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen nihai gözden geçirme soruşturmasının tamamlanması neticesinde alınan kararın yürürlüğe konulmasıdır.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;20
a) GTP: Gümrük tarife pozisyonunu,
b) Hindistan: Hindistan Cumhuriyetini,
c) Kurul: İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulunu,
ç) Tayvan: Çin Tayvanını,
d) TGTC: İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelini
ifade eder.
Karar
MADDE 4 – (1) Yürütülen soruşturma sonucunda, mevcut önlemin yürürlükten kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu saptanmıştır. T.C. Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülerek tamamlanan soruşturma sonucunda ulaşılan bilgi ve bulguları içeren Bilgilendirme Raporu Ek’te yer almaktadır.
(2) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurulun kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile 26/6/2014 tarihli ve 29042 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/15) ve 2/11/2016 tarihli ve 29876 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/22 Sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile değişik 27/11/2012 tarihli ve 28480 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/22) vasıtasıyla yürürlükte olan dampinge karşı önlemin tabloda gösterilen mevcut biçimiyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
GTP | Madde Tanımı | Menşe Ülke | Firma Unvanı | Dampinge Karşı Vergi (CIF %) |
5402.33 | Poliesterlerden Tekstüre İplikler | Hindistan Cumhuriyeti | Reliance Industries Ltd. | 7,1% |
Modern Petrofils -A Unit of Modern Syntex (I) Ltd. | 14,1% |
JBF Industries Ltd. | 6,8% |
Wellknown Polyester Limited | 10,11% |
Indo Rama Synthetics (I) Ltd. | 8,7% |
AYM Syntex Ltd. |
DCL Polyesters Ltd. |
Rishab Special Yarns Ltd. |
Supertex Industries Ltd. |
Rajasthan Polyesters Ltd. |
Raymond Synthetics Ltd. |
Akai Impex Ltd. |
Parasrampuria Industries Ltd. |
Sarla Polyester Ltd. |
Diğerleri (Hindistan) | 20,3% |
Çin Tayvanı | Lea Lea Enterprise Co.Ltd. | 9,9% |
Yi Jinn Industrial Co. Ltd. | 28,6% |
“Far Eastern New Century Corporation” | 18,9% |
Chung Shing Textile Co. Ltd. |
Nan Ya Plastics Corp. |
Zig Sheng Industrial Co.Ltd. |
The E-Hsin International Corp. |
Diğerleri (Çin Tayvanı) | 28,6% |
Uygulama
MADDE 5 – (1) Gümrük idareleri, bu Tebliğin 4 üncü maddesinde GTP, eşya tanımı ve menşe ülkesi belirtilen eşyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamındaki ithalatında karşısında gösterilen tutarda dampinge karşı kesin önlemi tahsil ederler.
(2) Bilgilendirme Raporunda soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup uygulamaya esas olan TGTC’de yer alan GTP ve bu Tebliğin 4 üncü maddesinde yer alan tablodaki eşya tanımıdır.
(3) Önleme tabi ürünün TGTC’de yer alan tarife pozisyonunda yapılacak değişiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Yürürlük
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.
EK
2018/29 SAYILI İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞE DAİR BİLGİLENDİRME RAPORU
1. SORUŞTURMAYA İLİŞKİN GENEL BİLGİ VE İŞLEMLER
1.1 Mevcut önlem ve soruşturma
- Hindistan Cumhuriyeti (Hindistan), Çin Tayvanı (Tayvan) ve Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) menşeli başvuru konusu ürün ithalatına karşı dampinge karşı önlem 27/06/2000 tarihli ve 24092 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin sayılı Tebliğ (Tebliğ No: 2000/7) ile yürürlüğe konulmuştur. Bahse konu ülkelere yönelik ilk nihai gözden geçirme soruşturması (NGGS) 2005 yılında başlatılmış olup, 21/12/2006 tarihli ve 26383 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/31) çerçevesinde önlemin uygulanmasına devam edilmiştir.
- Önlemin beş yıllık uygulama süresinin bitiminden önce yerli üretim dalı tarafından Hindistan ve Tayvan menşeli poliesterlerden tekstüre iplik (PTİ) ithalatında halen uygulanmakta olan dampinge karşı önlemlerin devam ettirilmesi talep edilmiştir. Anılan başvuru Güney Kore menşeli ithalatı kapsamadığından bu ülke menşeli ithalata yönelik olarak uygulanan dampinge karşı önlem 21/12/2011 tarihi itibariyle yürürlükten kalkmıştır.
- 27/11/2012 tarihli ve 28480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/22) çerçevesinde ise Hindistan ve Tayvan menşeli ithalata yönelik önlemin yürürlük süresi mevcut haliyle uzatılmıştır.
(4) Söz konusu nihai gözden geçirme soruşturması sonrasında Hindistan'da yerleşik bulunan Wellknown Polyester T.imited (Wellknown) firması ile Dodhia Synthetics Ltd. (Dodhia) firmalarının yaptıkları başvuru üzerine başlatılan ve 26/6/2014 tarihli ve 29042 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/15) ile tamamlanan yeni ihracatçı gözden geçirme soruşturması kapsamında Wellknown firması için CIF bedelin % 10,11' i oranında damping marj ı tespit edilerek mevcut önlem tablosuna eklenmiş, Dodhia firması ise tekstüre iplik üreticisi olarak değerlendirilememiş olup, bu çerçevede anılan firmanın talebi uygun görülmemiştir.
- Ticaret unvanı değişikliğine ilişkin başvuru çerçevesinde, 2/11/2016 tarihli ve 29876 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2012/22 Sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ çerçevesinde İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/22)'in 34 üncü maddesindeki tabloda yer alan "Welspun Syntex Ltd." ibaresi "AYM Syntex Ltd." olarak değiştirilmiştir.
- Son olarak, 2012/22 Sayılı Tebliğ çerçevesinde uygulanmakta olan önlemin yürürlükten kalkması halinde önleme konu Hindistan ve Tayvan menşeli üründe dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelebilmesinin muhtemel olduğu iddiasıyla Korteks Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından gerçekleştirilen ve Polyteks Tekstil Araştırma Eğitim A.Ş., Sasa Polyester San. A.Ş., Şerbetçi Filament İplik San ve Dış Tic. Ltd Şti, Ekfil Tekstil San. ve Tic Ltd. Şti, Işıksoy Tekstil İnşaat Taahüt San ve Tic A.Ş., Polyline Polyester İplik İşletmeleri Ltd. Şti, Özerdem Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmaları tarafından desteklenen başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, 23/11/2017 tarihli ve 30249 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2017/27) ile başlatılan NGGS kapsamında "nihai bildirim" raporu ilgili taraflarla paylaşılmış ve ulaşılan tespitlere yönelik ilgili tarafların nesnel, kanıtlanabilir ve makul itiraz ve görüşleri değerlendirilmiştir.
1.2 Yerli üretim dalının temsil niteliği
(1) Yönetmelik'in 18 inci maddesi çerçevesinde yerli üretici Korteks Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin yerli üretim dalını temsili haiz olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu raporun ilerleyen bölümlerinde Korteks firması "yerli üretim dalı" olarak anılacaktır.
1.3 İlgili tarafların bilgilendirilmesi, dinlenmesi ve bilgilerin değerlendirilmesi
- Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ürünün Bakanlık tarafından tespit edilen Hindistan ve Tayvan'da yerleşik üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye'de yerleşik ithalatçılarına ve ayrıca Hindistan ve Tayvan'da yerleşik diğer üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini teminen Hindistan Ankara Büyükelçiliği'ne, Tayvan Ekonomi ve Kültür Misyonu ile Tayvan Türk Ticaret Ofisi'ne soruşturmanın açılışına ilişkin bildirimde bulunulmuştur.
- Bildirimde, soruşturma açılış Tebliğine, başvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden erişileceği hususunda bilgi verilmiştir.
- Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıştır. Ayrıca ilgili tarafların süre uzatımı yönündeki mâkul talepleri karşılanmıştır.
(4) Yerli üretim dalı, soruşturma süresi boyunca Bakanlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.
(5) Soruşturma döneminde ithalat gerçekleştirdiği tespit edilen ve soru formu gönderilen ithalatçılardan on ithalatçı firma soru formunu öngörülen sürede yanıtlamıştır. Üretici/ihracatçı soru formuna ise dokuz ihracatçı firmadan yanıt alınmıştır.
(6) Soruşturmaya ilişkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruşturma sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren "Nihai Bildirim Raporu" 19/6/2018 tarihinde ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur. Söz konusu bildirim, Hindistan Ankara Büyükelçiliği, Tayvan Ekonomi ve Kültür Misyonu ile Tayvan Türk Ticaret Ofisi ile soruşturma sırasında görüş bildiren ithalatçı ve ihracatçı firmalar, üretici birlikleri, yerli üretim dalı ve başvuruyu destekleyen diğer yerli üreticilere iletilmiştir.
- Nihai Bildirim Raporu'na ilişkin yerli üretici, ithalatçı ve ihracatçı firmalar ile Tayvan Kültür ve Ekonomi Misyonu'ndan görüş alınmıştır.
- Nihai bildirim sonrasında, ilgili tarafların katılımı ile 2/7/2018 tarihinde kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir. Yerli üretici Korteks firması, diğer yerli üreticiler, bazı ihracatçı firmalar ile Tayvan Kültür ve Ekonomi Misyonu kamu dinleme toplantısına yönelik görüşlerini yazılı olarak da Genel Müdürlüğe iletmiştir.
- Anılan süreçte, bazı ihracatçı firmalar tarafından halihazırda devam eden NGGS kapsamında işbirliğinde bulundukları ve esas soruşturma döneminde ihracat yapmadıkları belirtilerek bu soruşturma kapsamında münferit marj hesaplanması veya esas soruşturmada işbirliğinde bulunan firmalara uygulanan damping marjlarının anılan firmalara da uygulanması talebinde bulunmuşlardır. Söz konusu talepler, bir nihai gözden geçirme soruşturmasının önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin veya zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının incelendiği ve yönetmeliğin 41 inci maddesi çerçevesinde damping marjının yeniden hesaplanmasının hukuken zorunlu olmadığı dikkate alınarak uygun görülmemiştir.
(10) İlgili taraflardan alınan yanıtlardaki nesnel görüşler, bu raporun ilgili kısımlarında değerlendirilmiştir.
1.4 Gözden geçirme dönemi
(1) Gözden geçirme dönemi olarak 1/1/2014-31/12/2016 arasındaki dönem esas alınmıştır.
2. SORUŞTURMA KONUSU ÜRÜN VE BENZER ÜRÜN
(1) Soruşturma konusu ürün, 5402.33 GTP'de yer alan ve "Poliesterlerden Tekstüre İplikler" (Poliesterlerden) dir.
- Sıkı ve paralel bir biçimde düzenlenmiş kesiksiz sentetik filamentlerin doğal lif görünüm ve tutumuna benzetilebilmesi için çeşitli kimyasal, mekanik veya ısıl işlemlerin uygulanması ile daha açık ve hacimli bir yapıya dönüştürülmesi işlemine tekstüre denir. Tekstürize iplikler, filamentler boyunca sabit kıvrımlar, lüleler, ilmekler veya başka ince bükümler elde etmek için işlenmiş, esneklik, hacim, nem alma ve örme kabiliyetleri yükseltilmiş, ısıyla şekillenebilme özellikleri çeşitli mekanik tesirlerle kalıcı ve belirli olarak değişikliğe uğratılmış ipliklerdir. Tekstürize iplik ihtiva eden kumaşların dolgunluğu, nemi emme kabiliyeti, daha iyi ısı yalıtkanlığı özelliği ve daha sıcak tutumu vardır. Bazı çeşitleri aynı zamanda üretildikleri kumaşlara uzama özellikleri de verirler.
- Bahse konu ürünün üretim sürecinde ilk aşama polimer üretimidir. Saf teraftalik asitin (PTA) monoetilen glikol (MEG) ile sürekli polimerizasyonu ile elde edilen polimerlerin kurutulup küçük granüller halinde kesilmesi sonucunda cips üretimi gerçekleşmektedir. Cipslerin ekstrüzyon işleminden geçmesi neticesinde ise, poy iplik elde edilmekte olup poy ipliklerin tekstüre işleminden geçmesi ile tekstürize iplik üretilmektedir.
- Soruşturma konusu ürün, kadife ve polyester bazlı kumaş üretimi, ev tekstili (perde, nevresim, havlu, bornoz) ve eşofman üretiminde kullanılmaktadır.
- Bazı ithalatçı firmalar soru formuna verdikleri cevaplarda yerli üretim dalının soruşturma konusu ürünün bazı tiplerini üretmediğini, ayrıca yerli üreticinin yeterince ürün çeşitliliği sağlayamadığını ve termin sürelerinin uzun olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak soruşturma esnasında yapılan tespitler neticesinde, üretilmediği iddia edilen ürün tipleri için yerli üreticinin üretme kabiliyetinin bulunduğu; ayrıca, birçok kullanım yeri açısından söz konusu ürünlerin yerli ürünün ikamesi konumunda bulunduğu ve yerli üreticinin geniş bir ürün gamına sahip bulunduğu tespit edilmiştir.
- Çoğu ithalatçı firma ithal edilen ürünün tercih sebepleri arasında ilk ve çoğu zaman da tek sebep olarak fiyatı göstermektedir.
- 2000/7, 2006/31 ve 2012/22 sayılı Tebliğler ile sonuçlandırılan soruşturmalarda yerli üretici tarafından üretilen ürün ile önleme konu ülkeler menşeli ürün arasında fiziksel özellikler, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları olarak "benzer ürün" tanımı açısından ayrım yaratan herhangi bir farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu defa soruşturma kapsamında yapılan değerlendirmede, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi çerçevesinde benzer ürüne yönelik tespiti değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır.
(8) Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün ile ilgili açıklamalar bağlayıcı nitelikte olmayıp genel içerikli ve bilgi amaçlıdır.
3. DAMPİNGE İLİŞKİN BELİRLEMELER- DAMPİNGİN DEVAMI VEYA YENİDEN MEYDANA GELME İHTİMALİ
3.1 Genel açıklamalar
(1) Yönetmelik'in 40 inci ve 41 inci maddeleri çerçevesinde soruşturma kapsamında yeniden damping marjı hesaplanmamıştır. Öte yandan Yönetmelik'in 35 inci maddesi çerçevesinde, gözden geçirme döneminde yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri ve önlemin yürürlükten kalkması halinde zararın devam etmesinin veya tekrar etmesinin muhtemel olup olmadığına ilişkin olarak esas soruşturmada tespit edilen damping marjları, soruşturma konusu ülkenin ihracat kapasitesi ve küresel ihracat fiyatları incelenmiştir.
3.2 Dampingin devamı veya yeniden meydana gelme ihtimaline ilişkin değerlendirme
(1) Meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin devam edip etmeyeceğini veya yeniden meydana gelip gelmeyeceğini incelemek amacıyla ilk soruşturmada tespit edilen damping marjları değerlendirilmiştir. Hindistan'da yerleşik ve işbirliğine gelen Reliance, Modern Petrofils, JBF ve Wellknown firmaları için CIF değere göre hesaplanan damping marjlarının sırasıyla %7,1; %14,1; %6,8 ve % 10,11 olduğa; Hindistan'da yerleşik ve işbirliğine gelen Indo Rama, AYM Syntex Ltd (ticaret unvanı değişikliği öncesindeki ticaret unvanı Wellspun Syntex'dir), DCL Polyesters, Rishab Special Yarns, Supertex Industries, Rajasthan Polyesters, Raymond Synthetics, Akai Impex, Parasrampuria Industries, Şarla Polyester firmaları için CIF değere göre hesaplanan damping marjının %8,7 olduğu; Hindistan'da yerleşik işbirliğine gelmeyen firmalar için CIF değere göre hesaplanan damping marjının %20,3 olduğu; Tayvan'da yerleşik ve işbirliğine gelen Lea Lea Enterprise ve Yi Jirm Industrial firmaları için CIF değere göre hesaplanan damping marjlarının sırasıyla %9,9 ve %28,6 olduğu; Tayvan'da yerleşik ve işbirliğine gelen Far Eastern Textile, Chung Shing Textile, Nan Ya Plastics, Zig Sheng Industrial Co., The E-Hsin International firmaları için CIF değere göre hesaplanan damping marjının % 18,9 olduğu; Tayvan'da yerleşik işbirliğine gelmeyen firmalar için CIF değere göre hesaplanan damping marjının %28,6 olduğu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu damping marjı seviyelerinin meri önlemin mevcut olmadığı piyasa koşullarında üretici/ihracatçı firmaların dampinge konu fiyatlarla soruşturma konusu ürünü Türkiye'ye ihraç etme eğilimini göstermesi bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir.
- Değerlendirme kapsamında, önleme tabi ülkelerin soruşturma konusu üründe ihracat kabiliyeti değerlendirilmiştir. Bu amaca yönelik olarak Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) verileri dikkate alınmıştır. Soruşturma konusu ürünün dünya ihracat pazarının, 2014 yılında 4 milyar ABD Doları, 2015 yılında 3,6 milyar ABD Doları, 2016 yılında ise 3,4 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleştiği kaydedilmiştir. Dünya ihracat pazarından ülkelerin aldıkları paylar incelendiğinde, ÇHC'nin dünya ihracat pazarından en fazla payı aldığı görülmektedir. Bu kapsamda, ÇHC'nin soruşturma konusu üründe 2014 yılında 1,3 milyar ABD Doları olan ihracatının 2015 ve 2016 yıllarında 1,2 milyar ABD Doları olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir. 2014 ve 2015 yıllarında %32 olan ÇHC'nin payının 2016 yılında %34'e yükseldiği kaydedilmiştir. 2016 yılı istatistiklerine göre, ÇHC'den sonra dünya ihracatından en fazla pay alan diğer 2 ülke ise Hindistan ve Tayvan'dır.
- Dünya geneline ilişkin olarak miktar bazında veriler incelendiğinde, 2016 yılında 6 milyon ton ihracat yapıldığı kaydedilmiştir. F.n çok ihracat gerçekleştiren ülke olan ÇHC'nin 2014-2016 yılları arasında sırayla 1,9 milyon ton, 2 milyon ton, 2,4 milyon ton ihracat gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
- Dünya ihracat sıralamasında ÇHC'yi soruşturma konusu ülkeler takip etmektedir. Dünya ihracat sıralamasında ikinci sırada yer alan Hindistan 2014 yılında 684 bin ton (802 milyon dolar), 2015 yılında 660 bin ton (743 milyon dolar), 2016 yılında ise 574 bin ton (714 milyon dolar) ihracat gerçekleştirilmiştir. Sıralamada üçüncü sırada yer alan Tayvan ise 2014-2016 yıllan arasında sırayla 478 bin ton (320 milyon dolar), 427 bin ton (277 milyon dolar), 435 bin ton (262 milyon dolar) ihracat yapmıştır.
- ITC verilerine göre 2014-2016 yıllarında soruşturma konusu ülkelerin soruşturma konusu üründe dünya ihracat pazarından aldıkları toplam pay %28 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, soruşturma konusu ülkelerin 2014 yılında 1,1 milyar ABD Doları olan toplam ihracatları, 2015 yılında 1 milyar ABD Doları, 2016 yılında ise 976 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. İhracat miktar verilerine bakıldığında ise, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen toplam ihracat miktarı 2014 yılında 1,1 milyon ton iken, 2015 ve 2016 yıllarında 1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, 2016 yılı verilerine göre, soruşturma konusu ülkeler tarafından gerçekleştirilen miktar bazında toplam ihracatın dünya geneli içindeki payı ise %17'dir.
- Nihai bildirimin ardından ihracatçı firmalar tarafından Hindistan'ın ihracatının gözden geçirme döneminde azaldığı belirtilerek Hindistan'dan yapılan ithalatın yerli üretim dalı üzerinde bir zarara neden olmadığı belirtilmiştir. Ancak, anılan dönemde Hindistan'dan yapılan ithalatın azalma eğilimi göstermesine karşılık, Hindistan'ın dünya ihracat sıralamasında ikinci sırada yer alması ve ihracat miktarının yüksekliği dikkate alındığında mevcut önlemlerin uygulanmadığı piyasa koşullarında Hindistan menşeli ithalatın yerli üretim dalını olumsuz etkileyeceği değerlendirilmektedir.
- Söz konusu bilgi ve tespitler birlikte değerlendirildiğinde meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingli ithalatın devam etmesinin veya yeniden ortaya çıkmasının muhtemel olduğuna kanaat getirilmesine yetecek nesnel ve kanıtlanabilir verilerin mevcut olduğu değerlendirilmiştir.
4. ZARARA İLİŞKİN BELİRLEMELER- ZARARIN DEVAMI VE YENİDEN MEYDANA GELMESİ İHTİMALİ
4.1 İthalatın hacmi ve gelişimi
(1) Yönetmelik'in 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde artış olup olmadığı incelenmiştir. Zarar incelemesine esas dönem 1/1/2014-31/12/2016 dönemi olarak belirlenmiştir. Soruşturma konusu ürünün genel ithalatı ve soruşturmaya konu ülkelerden yapılan ithalatın incelemesinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılmıştır.
4.2 Genel ithalatın mutlak gelişimi
(1) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde tüm ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 314.603 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 297.768 Ton seviyesine gerilediği, 2016 yılında ise 295.789 Ton olarak gerçekleştiği görülmektedir. Toplam ithalatın değeri ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 649 milyon ABD Doları, 513 milyon ABD Doları ve 443 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Genel ithalatın birim fiyatının ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 2,30 ABD Doları/Kg, 2,17 ABD Doları/Kg ve 2,10 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği ve azalan bir seyir izlediği görülmektedir.
4.3 Önlem konusu ülkelerden ithalatın mutlak gelişimi
(1) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Hindistan' dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 115.373 Ton olan ithalatın, 2015 yılında 113.189 Ton seviyesine gerilediği, 2016 yılında ise artarak 127.990 Ton olarak gerçekleştiği ve mutlak artış gösterdiği tespit edilmiştir. Söz konusu ülkeden yapılan ithalatın değeri ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 221 milyon ABD Doları, 177 milyon ABD Doları ve 175 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Hindistan'dan ithalatın birim fiyatının ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 1,91 ABD Dolan/Kg, 1,56 ABD Doları/Kg ve 1,37 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.
- Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde Tayvan'dan gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 2.151 Ton olan ithalatın, 2015 yılında artarak 3.030 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 3.102 Ton seviyesine yükseldiği görülmekte olup, anılan dönemde ithalatın mutlak artış gösterdiği tespit edilmiştir. Söz konusu ülkeden yapılan ithalatın değeri ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 7,9 milyon ABD Doları, 10,6 milyon ABD Doları ve 10,1 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Tayvan'dan ithalatın birim fiyatının ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 3,67 ABD Doları/Kg, 3,49 ABD Doları/Kg ve 3,28 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.
- 2014-2016 döneminde tüm soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 117.524 Ton olan ithalatın, 2015 yılında artarak 116.218 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 131.092 Ton seviyesine yükseldiği görülmektedir. Soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen toplam ithalatın değeri ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 228 milyon ABD Doları, 188 milyon ABD Doları ve 185 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. 2014-2016 döneminde önleme tabi ülkelerden ithalat miktar olarak %12 oranında artış göstermiştir. Önleme tabi ülkelerden toplam ithalatın birim fiyatının ise 2014- 2016 döneminde sırasıyla 1,94 ABD Doları/Kg, 1,61 ABD Doları/Kg ve 1,41 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.
4.4 Üçüncü ülkelerden ithalatın mutlak gelişimi
(1) Önlem konusu ürünün 2014-2016 döneminde üçüncü ülkelerden gerçekleşen ithalat rakamları incelendiğinde 2014 yılında 197.079 Ton olan ithalatın, 2015 yılında azalarak i 81.550 Ton seviyesine geldiği, 2016 yılında ise 164.697 Ton seviyesine düştüğü görülmektedir. Üçüncü ülkelerden gerçekleşen toplam ithalatın değeri ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 420 milyon ABD Doları, 325 milyon ABD Doları ve 257 milyon ABD Doları olarak kaydedilmiştir. 2014-2016 döneminde üçüncü ülkelerden ithalat miktar olarak %16 oranında azalış göstermiştir. Üçüncü ülkelerden toplam ithalatın birim fiyatının ise 2014-2016 döneminde sırasıyla 2,13 ABD Doları/Kg, 1,79 ABD Doları/Kg ve 1,56 ABD Doları/Kg olarak gerçekleştiği görülmektedir.
4.5 Soruşturma konusu ürün ithalatının nispi gelişimi
- Türkiye toplam benzer mal tüketiminin hesaplanmasında başvuru sahibi yerli üreticinin yurt içi satışları genel ithalat miktarı ile toplanmıştır. Yerli üretim dalının yurtiçi satışlarının ve soruşturma konusu ülkeden gerçekleştirilen ithalatın toplam tüketime oranlanmasıyla Pazar payları hesaplanmıştır.
- Bu çerçevede, Türkiye toplam tüketiminin 2014 yılında 100 iken, 2015 yılında 91, 2016 yılında 89 seviyesine düştüğü tespit edilmiştir. Yerli üretim dalının 2014 yılında 100 birim olan pazar payının ise, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 87 ve 78 olarak gerçekleştiği görülmüştür.
(j) Hindistan'ın 2014 yılında 100 olan pazar payı endeksi, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 107 ve 125 olarak gerçekleşmiştir.
(4) Tayvan'ın 2014 yılında 100 olan pazar payı endeksi, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 154
ve 162 olarak gerçekleşmiştir.
- Soruşturma konusu ülkeler menşeli toplam ithalatın pazar payı endeksi ise 2014 yılı 100 kabul edildiğinde, 2015 ve 2016 yıllarında sırasıyla 108 ve 126 olarak gerçekleşmiştir.
- Diğer ülkelerden ithalatın pazar payı endeksi ise 2014 yılı 100 kabul edildiğinde, 2015 yılında 101, 2016 yılında ise 94 olarak gerçekleşmiştir.
4.6 Fiyat kırılması
(1) Fiyat kırılması, soruşturma konusu ürünün Türkiye piyasasında oluşan fiyatlarının yerli
üretim dalının yurtiçi satış fiyatlarının ne kadar altında kaldığını göstermektedir. Bu kapsamda, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleştirilen ithalatın yerli üretim dalının fiyatlarını ne ölçüde kırdığı incelenmiştir.
(2) Fiyat kırılması hesaplanırken; CIF ithal fiyatın üzerine, Hindistan ve Tayvan'dan gerçekleştirilen ithalat için %4 gümrük vergisi ile tüm soruşturma konusu ülkeler için makul sayılabilecek bir oran olarak CIF kıymetin %2'si tutarındaki diğer ithal masrafları eklenerek ürünün Türkiye piyasasına giriş fiyatı bulunmuştur. Dampinge karşı önlemin söz konusu olmadığı bir ortamda fiyatların hangi düzeyde oluşacağına ilişkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyatlara dampinge karşı önlem eklenmemiştir. Bulunan değerler ile başvuru sahibi yerli üreticinin yurtiçi satış fiyatları karşılaştırılın ıştır.
- Fiyat kırılması hesaplanırken, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın Türkiye pazarına giriş fiyatları yerli üretim dalının iç piyasa satış fiyatlarıyla karşılaştırılmıştır. Hesaplamalar 2016 yılı için yapılmıştır.
- Bu kapsamda, Brezilya dışındaki soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın yerli üretim dalının iç piyasa fiyatlarını CIF değerin %40 ila %50'sine tekabül eden değer aralığında kırdığı görülmüştür.
4.7 Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri
- Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesinde yerli üretim dalı niteliğini haiz Korteks firmasının 2014-2016 yılları arasındaki verileri esas alınmıştır. Yönetmelik'in 17 nci maddesi hükümleri çerçevesinde, soruşturma konusu ithalatın yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri üzerindeki etkisinin tespiti amacıyla, zarar dönemi içerisinde yerli üretim dalının üretim, satış, pazar payı, yurtiçi fiyatlar, kapasite, kapasite kullanımı, maliyetler, stoklar, istihdam, verimlilik, nakit akışı, kârlılık, net dönem kârı/zararı gibi göstergeleri analiz edilmiştir.
- Söz konusu dönem için yapılan zarar analizinde eğilimi görebilmek amacıyla TL bazındaki veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan yıllık ortalama üretici fiyatları endeksi kullanılarak enflasyondan arındırılmış, reel hale getirilmiş ve 2014 yılı baz alınarak endekslenmiştir.
a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO)
(1) Yerli üretim dalının ilgili üründe 2014 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2015 yılında 78, 2016 yılında ise 71 olmuştur.
(2) Yerli üretim dalının önlem konusu üründe 2014 yılında 100 olan kurulu kapasitesi 2015-2016 yıllarında 85 olarak gerçekleşmiştir KKO endeksi 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 92 ve 83 olarak tespit edilmiştir.
(b) Yurt içi ve yurtdışı satışlar
- Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe 2014 yılında 100 olan yurt içi satış miktar endeksi, 2015 yılında 79, 2016 yılında ise 69 olarak gerçekleşmiştir.
- Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe yurt dışı satışları ise miktar bazında 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 91; 2016 yılında ise 90 olarak gerçekleşmiştir.
c) Yurtiçi fiyatlar ve fiyatları etkileyen unsurlar
- Aynı dönemde, 2014 yılında 100 olan yurtiçi satış birim değerinin 2015 yılında 105 ve 2016 yılında 102 olarak gerçekleştiği görülmüştür.
- PTİ'nin bir maliyet unsuru olduğu ve girdi olarak kullanıldığı mensucat imalatındaki üretim ve satış eğilimleri yurtiçi fiyatları etkilemektedir.
ç) Maliyetler ve kârlılık
- Yerli üretim dalının benzer üründe ortalama birim ticari maliyet endeksi 2014 yılı 100 olmak
üzere 2015 yılında 97, 2016 yılında ise 100 olmuştur. - Yerli üretim dalının benzer üründe ticari maliyetleri ve ortalama yurt içi satış fiyatları
dikkate alınarak hesaplanan yurt içi ürün birim kârlılık endeksi 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 204, 2016 yılında ise 137 düzeyinde gerçekleşmiştir. - Yerli üretim dalının soruşturma konusu üründe toplam birim kârlılığı 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 ve 2016 yılında sırasıyla 170 ve 138 olarak gerçekleşmiştir.
d) Pazar payı
(1) Önlem konusu üründe yerli üretim dalının pazar payı endeksi 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 87 ve 78 düzeyindedir
e) Verimlilik
(1) Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde işçi başına düşen üretim rakamını yansıtan verimlilik endeksi 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 82 ve 76 olmuştur.
f) Nakit akışı
(1) Yerli üretim dalının önlem konusu ürün satışlarından elde ettiği nakit akışı endeksi 2014 yılı 100 olarak alındığında 2015 yılında 137, 2016 yılında ise 114 olarak tespit edilmiştir.
g) Stoklar
- Yerli üretim dalının ilgili üründeki stok verileri incelendiğinde, miktar bazında 2014 yılında 100, 2015 yılında 98 olan stok endeksinin, 2016 yılında 118 seviyesinde gerçekleştiği görülmektedir.
- 2014-2016 döneminde stok çevrim hızları ise sırasıyla 100, 82 ve 61 olarak gerçekleşmiştir.
h) İstihdam
(1) Yerli üretim dalının doğrudan işçi sayısı endeksi 2014 yılında 100,2015 yılında 95 ve 2016 yılında 93 olarak tespit edilmiştir.
ı) Ücretler
(1) Yerli üretim dalının aylık brüt işçi ücret endeksi 2014 yılı 100 olmak üzere 2015 yılında 103, 2016 yılında ise 119 düzeyinde gerçekleşmiştir.
i) Büyüme
(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, bilançosunda yer alan aktif büyüklüğü reel olarak 2014-2016 döneminde sırasıyla 100, 118 ve 131 olarak gerçekleşmiştir.
j) Sermaye artırma yeteneği
(1) Sermaye arttırma yeteneğini görmek için, özsermayenin gelişimi incelenmelidir. Buna göre, yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2014 yılında 100 olan öz sermaye büyüklük endeksi takip eden yıllarda sırasıyla 104 ve 95 olarak gerçekleşmiştir.
k) Yatırımları arttırma yeteneği
(1) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin olarak 2014-2016 döneminde gerçekleşen tevsi yatırım endeksi 2014 yılı 100 olarak kabul edildiğinde; takip eden yıllarda sırasıyla 5.665 ve 18.650 olarak gerçekleşmiştir.
(2) Yerli üretim dalının bütün faaliyetlerine ilişkin olarak 2014-2016 döneminde yenileme yatırımı gerçekleştirmemiştir.
l) Yatırımların geri dönüşü
(1) Yatırımların geri dönüşünü analiz etmek amacıyla yerli üretim dalının yatırdığı özsermayeye karşılık elde ettiği karı (kar/özsermaye) incelenmiştir. Buna göre, yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 2014 yılı itibariyle 100 olan yatırım hasılatı oranı endeksi 2015 yılında 108'e yükselmiş, 2016 yılında ise 56'ya gerilemiştir.
m) Önceki soruşturmalarda tespit edilen damping marjı seviyesi
- Önlemin yürürlükte olduğu haliyle Hindistan'da yerleşik üretici/ihracatçılar firmalara yönelik olarak daha önce tespit edilen damping marjları %6,8 ile %20,3 arasında değişen önemli düzeylerdedir.
- Önlemin yürürlükte olduğu haliyle Tayvan'da yerleşik üretici-ihracatçı firmalara yönelik olarak daha önce tespit edilen damping marjları %9,9 ile %28,6 arasında değişen önemli düzeylerdedir.
4.8 Yerli Üretim dalının ekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi
- Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; gözden geçirme döneminde ürünün birim yurtiçi satış fiyatının artış kaydettiği ve firma bilanço aktif toplamı ve firma tevsi yatırımları gibi bazı göstergelerinin ise olumlu seyir izlediği görülmüştür.
- Diğer taraftan, yerli üretim dalının önlem konusu üründe 2014-2016 yıllarını kapsayan dönemde miktar bazında üretim, yurtiçi satışlar ve yurtdışı satışlarının kademeli olarak azaldığı görülmüştür. Ayrıca, 2016 yılında 2015 yılına göre karlılığın, özsermayenin ve net satış toplamındaki gerileme nedeniyle nakit akışının azaldığı, dönem sonu stoklarının yükseldiği, stok çevrim hızının ise düşüş gösterdiği tespit edilmiştir.
- Diğer taraftan, nihai bildirim safhasında bazı ihracatçı firmalar tarafından yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin olumlu bir seyir izlediği, yerli üretim dalının kapasite ve yatırımlarını artırabildiği ve yerli üretim dalı üzerinde bir zarar oluşmadığı belirtilmiştir. Öte yandan, yerli üretim dalı tarafından yatırımlarda görülen artışın makine aksam parçalarının tadil zorunluluğundan kaynaklanan tevzi yatırımlardan kaynaklandığı ifade edilmiştir.
5. DAMPİNGİN VE ZARARIN DEVAMI VEYA YENİDEN MEYDANA GELMESİ İHTİMALİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.1 Genel açıklamalar
(1) Yönetmelik'in 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemin yürürlükten kalkması halinde dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, önleme tabi ülkelerdeki kapasite ve ihracat potansiyeli ile talebi etkileyen unsurlar incelenmiştir. Önleme tabi ülkelerin ihracat kabiliyeti, Uluslararası Ticaret Merkezi (International Trade Center - ITC) verilerinden faydalanılarak incelenmiştir.
5.2 Dampingin devamına veya yeniden meydana gelme ihtimaline ilişkin belirlemeler
(1) Bu raporun üçüncü bölümündeki değerlendirme çerçevesinde mevcut önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampinge konu olan soruşturma konusu ithalatın yeniden ortaya çıkmasının muhtemel olduğuna kanaat getirilmiştir.
(2) Değerlendirmelerde bütünlük sağlamak amacıyla, meri önlemin yürürlükten kaldırılması halinde önlem konusu ülkeler menşeli ihracat kapasitesinin Türkiye piyasasına yönelme ihtimali incelenmiştir.
- İlk soruşturmada tespit edilen damping marjlarının %6,8-28, arasında değişen önemli oranlarda olduğu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu damping marjı seviyelerinin meri önlemin mevcut olmadığı piyasa koşullarında üretici/ihracatçı firmaların dampinge konu fiyatlarla soruşturma konusu ürünü Türkiye'ye ihraç etme eğilimini göstermesi bakımından önem arz ettiği düşünülmektedir.
- ITC verilerine göre, dünya toplam ihracatı 2016 yılında miktar bazında 6 milyon tonolarak gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, soruşturma konusu ülkelerin ihracat potansiyeli ve kabiliyeti değerlendirildiğinde, en çok ihracat gerçekleştiren ülke olan ÇHC'yi Hindistan ve Tayvan'ın takip ettiği tespit edilmiştir. Dünya ihracat sıralamasında ikinci sırada yer alan Hindistan 2014 yılında 684 bin ton (802 milyon dolar) , 2015 yılında 660 bin ton (743 milyon dolar) , 2016 yılında ise 574 bin ton (714 milyon dolar) ihracat gerçekleştirilmiştir. Sıralamada üçüncü sırada yer alan Tayvan ise 2014-2016 yılları arasında sırayla 478 bin ton (320 milyon dolar), 427 bin ton (277 milyon dolar), 435 bin ton (262 milyon dolar) ihracat yapmıştır.
- ITC verilerine göre 2014-2016 yıllarında soruşturma konusu ülkelerin soruşturma konusu üründe dünya ihracat pazarından aldıkları toplam pay miktar bazında %28 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre, soruşturma konusu ülkelerin 2014 yılında 1,1 milyar ABD Doları olan toplam ihracatları, 2015 yılında 1 milyar ABD Doları, 2016 yılında ise 976 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. İhracat miktar verilerine bakıldığında ise, soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen toplam ihracat miktarı 2014 yılında 1,1 milyon ton iken, 2015 ve 2016 yıllarında 1 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, 2016 yılı verilerine göre, soruşturma konusu ülkeler tarafından gerçekleştirilen miktar bazında toplam ihracatın dünya geneli içindeki payı ise %17'dir.
- Bunun dışında, PCI Dergisinin 2016 yılı raporuna göre Hindistan'ın 2016 yılında 6,1 milyon ton olan polyester polimer üretiminin 2020 yılında 8 milyon tona, 2026 yılında ise 11,6 milyon tona ulaşması beklenmektedir. Her ne kadar bu veri iplik haricindeki sektörleri de içeriyor olsa da bu üretim artışının iplik sektörünü de etkileyebileceği düşünülmektedir.
(7) Esas soruşturmada ve takip eden nihai gözden geçirme soruşturmalarında ithalatçı firmaların dampingli ithalatı tercih etmelerindeki en önemli faktörlerden birinin kendileri için rekabet avantajı sağlayan düşük fiyat olduğu tespit edilmiştir. Bu tespitin geçerliliğini sürdürdüğü değerlendirilmektedir.
(8) Bu bölümde incelenen verilerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde, meri önlemin yürürlükten kalkması halinde Hindistan ve Tayvan menşeli ihracatın Türkiye'ye yöneleceği ve bunun sonucunda dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.
5.3 Zararın devamı veya yeniden meydana gelebilme ihtimaline ilişkin belirlemeler
- Soruşturma konusu ülkelerden gerçekleşen ithalatın mutlak olarak arttığı, soruşturma konusu ülkelerin pazar payının yükseldiği tespit edilmiştir. Bu çerçevede 2017 yılında 2016 yılına göre tekstil sektörü %2,5 civarında büyüme kaydetmiş olup, anılan dönemde tekstil ürünleri ihracatı değer ve miktar bazında %6 artarak 2,2 milyon tondan (9,4 milyar ABD Doları) 2,3 milyon tona (10 milyar ABD Doları) yükselmiştir. 2017-2018 yılı Nisan ayı verilerine göre ise tekstil ürünleri ihracatı miktar bazında %3, değer bazında %10 oranında artışla 775 bin tondan (3,2 milyon ABD Doları) 804 bin tona (3,5 ABD Dolan) yükselmiştir. Tekstil sektöründe görülen büyüme ve ihracat artışının kumaş üretiminde kullanılan soruşturma konusu ürünün ithalatını artırıcı bir etkisinin bulunduğu değerlendirilmektedir.
- Tekstil sektörü büyürken ve buna bağlı olarak önlem konusu ipliklerde talep artışı olduğu
ortamda, yerli üretim dalının önlem konusu üründe 2014-2016 yıllarını kapsayan dönemde miktar bazında üretim, yurtiçi satışlar ve yurtdışı satışlarının kademeli olarak azaldığı görülmüştür. 2016 yılında 2015 yılına göre karlılığın, dönem net kârının, özsermayenin ve net satış toplamındaki gerileme nedeniyle nakit akışının azaldığı, dönem sonu stoklarının yükseldiği, stok çevrim hızının ise düşüş gösterdiği tespit edilmiştir. - Soruşturmaya konu ithalatın fiyat etkisi bakımından Hindistan menşeli ithalatın yerli üretim
dalının fiyatları üzerinde kırılma ve baskıya neden olduğu tespit edilmiştir.
(4) Bu bölümde incelenen verilerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde, meri önlemin yürürlükten kalkması halinde zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmektedir.
6. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
(1) Bu çerçevede, soruşturma neticesinde ulaşılan tespitleri değerlendiren Kurul'un kararı ve Ticaret Bakanının onayı ile 26/6/2014 tarihli ve 29042 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2014/15) ve 2/11/2016 tarihli ve 29876 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2012/22 Sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile değişik 27/11/2012 tarihli ve 28480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/22) vasıtasıyla yürürlükte olan dampinge karşı önlemin tabloda gösterilen mevcut biçimiyle uygulanmaya devam edilmesine karar verilmiştir.
TP | Madde Tanımı | Menşe Ülke | Firmalar | Dampinge Karşı Vergi ( CIF %) |
5402.33 | PoliesterlerdenTekstiire İplikler | Hindistan | Reliance Industries Ltd. | % 7,1 |
Modern Petrofıls -A Llnit of Modern Syntex (I) Ltd. | % 14,1 |
JBF Industries Ltd. | % 6,8 |
Wellknown Polyester Limited | % 10,11 |
Indo Rama Synthetics (1) Ltd. | % 8,7 |
AYM Syntex Ltd. |
DCL Polyestere Ltd. |
Rishab Special Yarns Ltd. |
Supertex Industries Ltd. |
Rajasthan Polyesters Ltd. |
Raymond Syntlıetics Ltd. |
Akai Impex Ltd. |
Parasrampuria Industries Ltd. |
Şarla Polyester Ltd. |
Diğerleri (Hindistan) | % 20,3 |
Çin Tayvanı | Lea Lea Enterprise Co.Ltd. | % 9,9 |
Yi Jinn Industrial Co. Ltd. | % 28,6 |
Far Eastern Textile Ltd. | % 18.9 |
Chung Shing Textile Co. Ltd. |
Nan Ya Plastics Corp. |
Zig Sheng Industrial Co.Ltd. |
The E-Hsin International Corp. |
Diğerleri (Çin Tayvanı) | % 28.6 |
SEVİL