Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ 2003-03

İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No 2003-3)

Dış Ticaret Müsteşarlığından: 03.02.2003 tarihli, 25013 sayılı R.G.

2003-14 Sayılı Tebliğin 24 üncü maddesi hükmü gereği

YÜRÜRLÜĞÜ KALMAMIŞTIR.

BİRİNCİ KISIM

Genel Bilgi ve İşlemler Soruşturma

Madde 1- Yerli üretici SASA Dupont Sabancı Polyester Sanayi A.Ş. (SASA)

tarafından yapılan başvuru üzerine, Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland menşeli "poliesterlerden sentetik devamsız lifler" (polyester elyaf veya kısaca PSF) için 26/04/2002 tarih ve 24737 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğ ile başlatılan ve Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen damping soruşturmasında geçici karar aşamasına gelinmiştir.

Kapsam

Madde 2- Bu Tebliğ, 4412 sayılı Kanunla Değişik 3577 Sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, (Kanun) 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) hükümleri çerçevesinde yürütülen damping soruşturması sonucunda alınacak karara esas teşkil edecek geçici bilgi ve bulguları içermektedir.

Bilgilerin toplanması ve değerlendirilmesi

Madde 3- Soruşturma açılmasını müteakip, söz konusu ürünün bilinen yerli üreticilerine, Müsteşarlıkça tespit edilen ithalatçılarına Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland'da yerleşik bilinen ihracatçılarına ve anılan ülkelerde yerleşik diğer ihracatçılara erişilebilmesini teminen soruşturmaya taraf olan üç ülkenin Ankara Büyükelçiliklerine ya da temsilciliklerine soru formları gönderilmiştir.

Tarafların soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dahil 37 gün süre tanınmıştır. Tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri ise karşılanmıştır.

Yerli üretici, soru formuna usulüne uygun şekilde yanıt vermiştir. Ayrıca, soruşturma süresi boyunca Müsteşarlık ile işbirliği içinde olmuş ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiştir.

Soruşturma konusu maddenin ithalatını yaptığı tespit edilen ve kendilerine soru formu gönderilen firmalardan 20 tanesi "ithalatçı soru formu"na cevap vermiştir.

"Üretici-ihracatçı soru formu"na cevap veren ve soruşturma süresince işbirliğinde bulunan üretici-ihracatçı (doğrudan veya aracı kanalıyla ihracat yapan üretici) firmalar ülkeler temelinde aşağıda belirtilmektedir:

a) Hindistan: Futura Polyesters Ltd. (soruşturma başlatıldığında "Indian Organic Chemicals Ltd." adıyla bilinen firma), Reliance Industries Ltd.

b) Çin Tayvanı: Chung Shing Textile Co.Ltd., Far Eastern Textile Ltd., Nan Ya Plastics Corporation, Shinkong Synthetics Fibers Corporation.

c) Tayland: Tuntex (Thailand) Public Co.Ltd., Indo Poly (Thailand) Ltd.

Yerinde doğrulama soruşturmaları

Madde 4- Yönetmelik'in 21 inci maddesi çerçevesinde Adana'da yerleşik şikayetçi firmanın üretim ve idari tesislerinde yerinde doğrulama incelemesi yapılmıştır.

İlgili tarafların bilgilendirilmesi ve dinlenmesi

Madde 5- Soruşturma açılmasını müteakip, soruşturma konusu ülkelerin Büyükelçiliklerine veya temsilciliklerine ve bilinen üretici-ihracatçı firmalara şikayetin gizli olmayan metni gönderilmiştir.

Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan özetleri talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmuştur.

Yönetmeliğin 24 üncü maddesi çerçevesinde, ilgili tarafların görüşlerini karşılıklı olarak dile getirebilmesini teminen yerli üretici, talepte bulunan soruşturma konusu ihracatçı-üreticiler ve ithalatçıların katılımıyla 19/09/2002 tarihinde bir kamu dinleme toplantısı düzenlenmiştir.

Tarafların soruşturma sırasında ortaya koyduğu görüşler geçici karar aşamasında mümkün olduğu ölçüde dikkate alınmıştır.

Soruşturma dönemi

Madde 6- Damping belirlemesi için 01/04/2001 - 31/03/2002 tarihleri arası soruşturma dönemi (SD) olarak kabul edilmiştir. Zarar belirlemesinde ise veri toplama ve analiz için 01/01/1999 - 31/03/2002 arasındaki dönem esas alınmıştır.

Soruşturma konusu ürün ve benzer ürün

Madde 7- Soruşturma, 5503.20 gümrük tarife pozisyonu (GTP) altında sınıflandırılan "poliesterlerden sentetik devamsız lifler" için başlatılmıştır.

PSF, çekim ve ısıl sabitleme işlemlerinden geçmiş polyester filamentlerin ya da devamlı lifler demetinin kullanım yeri ve amacına göre alıcı tarafından talep edilen boyda kesilmesi ile elde edilmekte ve tekstil ile dokusuz yüzeyler imalatında kullanılmaktadır.

Ürün, denye, kesim uzunluğu, parlaklık, erime ısısı, kalite ve benzeri faktörlere bağlı olarak çeşitlilik göstermekle beraber üretim sürecinde yapılan birtakım küçük ayarlamalarla bu çeşitliliği gerçekleştirmek mümkündür. Üretim sürecinde hammadde olarak DMT (dimetil tereftalat) ya da PTA (tereftalik asit) kullanılabilmekte ve kullanılan hammadde nihai ürünün fiziksel özelliklerinde veya kullanımında bir farklılık meydana getirmemektedir. Talep edilen elyafın üretimi miktar, çeşit ve fiziksel özelliklerine göre parti tipi (batch process) veya sürekli (continuous process) metodlarla gerçekleştirilmektedir. Yerli üretici her iki üretim şeklini de kullanabilecek kapasite ve tesislere sahiptir.

Türkiye'de elyafın tekstil imalatı için iplik eğirme (spun) ve ev tekstili için dolgu malzemesi olmak üzere iki temel kullanım alanı olduğu tespit edilmiştir. Yorgan ve yastık için dolgu malzemesi olarak kullanılan elyaflar içi boş (hollow), silikonlu, çekimli (conjugate) ve düşük ergime (low melt) özelliklerini haiz olabilmektedir. Bütün elyaf tipleri, kullanım alanlarına göre ayrılmaksızın, aynı GTP kapsamında yer almaktadır.

Bazı ilgili taraflar, içi boş silikonlu çekimli elyafın yerli üreticiler tarafından üretilmediğini ve bu tipin soruşturma kapsamı dışında tutulması gerektiğini iddia etmiştir. İçi boş özel polyester lifleri hafif olmaları ve iyi bir izolasyon sağlamaları nedeniyle yatak, yorgan, yastık ve mobilya döşemesi gibi ürünlerin imalatında dolgu elyafı olarak kullanılmaktadır. Bahse konu PSF'nin piyasada içi boş silikonlu/silikonsuz dolgu elyafı, içi boş silikonlu çekimli elyaf vb. gibi tipleri bulunmaktadır. Bunların aralarında, uygulanan değişik üretim teknolojilerinden kaynaklanan bazı farklılıklar bulunmakla beraber, hepsi dolgu lifi olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda, içi boş silikonlu elyaf ile içi boş silikonlu çekimli elyaf tüketimlerinin örtüştüğü sabittir. Yerli üretici ayrıca, bu iddialarını sunduğu bilirkişi raporu ile desteklemiştir. Yapılan incelemelerde iddia konusu elyaf tipinin, aslen fiyatının olması gerekenden daha düşük olması sebebiyle tercih edildiği, dolayısıyla ürüne olan mevcut talebin ihtiyaçtan çok fiyat esasında belirlendiği tespit edilmiştir. Bu tespitler ışığında, yerli üretici tarafından üretilen içi boş silikonlu elyafın bu tip elyafın yerine geçebildiği, aynı kullanım amaçları için üretildiği ve dolayısiyle soruşturma dışı bırakılmaması gerektiğine karar verilmiştir.

Öte yandan, Yönetmelik'in 4 üncü maddesi çerçevesinde soruşturma konusu ülkelerden ithal edilen ürün ile yerli üretici tarafından üretilen ürünün benzer ürün olup olmadığı incelenmiştir. Anılan madde uyarınca benzer ürün, dampinge veya sübvansiyona konu mal ile aynı özellikleri taşıyan bir mal, böyle bir malın bulunmaması halinde ise benzer özellikleri taşıyan başka bir mal şeklinde tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, yerli ve ithal ürünlerin "benzer ürün" olup olmadığı hususu tespit edilirken, öncelikle aynı özelliklerin olup olmadığı, daha sonra da kullanım alanları ve özellikleri itibariyle benzer olup olamdığı hususu incelenmiştir. Bu incelemede ürünlerin fiziksel özellikleri ve kullanım alanları, biribirinin yerine geçebilme özellikleri, dağıtım kanalları, üretici ve tüketicinin ürünü algılamaları ve üretim süreci hususlarına bakılmıştır.

Bu kapsamda yapılan incelemeler sonucunda, yerli üretici tarafından üretilen ürünler ile soruşturmaya konu ülkeler menşeli ürünler arasında fiziksel özellikleri, ürün çeşitliliği ve kullanım alanları arasında ayrım yaratan herhangi bir farklılık olmadığı ve ürünlerin birbiri yerine kullanılabildiği gözlemlenmiştir.

Ürünün kullanıcısı durumundaki sanayiciler ihtiyaç duydukları PSF'yi ya doğrudan üreticilerden ya da PSF ticareti yapan aracı firmalardan temin etmektedir. Dağıtım kanalları yerli ve ithal ürünler için aynıdır.

Sonuç olarak, yapılan incelemeler neticesinde, yerli üretim dalı tarafından üretilen PSF ile soruşturma konusu ülkelerden ithal edilenlerin, teknik ve fiziki özellikleri, çeşitleri, dağıtım kanalları, tüketicilerin algılaması ve kullanım alanları itibariyle benzer özelliklere sahip olduğu ve soruşturmaya konu ülkelerden ithal edilen ürünlerin gerek birbirleriyle gerekse yerli üretim dalının ürünüyle doğrudan rekabet içinde olduğu, bu nedenle de benzer ürün olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır.

İKİNCİ KISIM

Dampinge İlişkin Belirlemeler

Genel

Madde 8- Hindistan, Çin Tayvanı ve Tayland için yapılan ön damping belirlemelerinde, işbirliğinde bulunan üretici firmaların soru formuna verdikleri cevaplarda ve sonraki aşamalarda beyan ettikleri iç piyasa satış fiyatları, maliyetleri ve ihraç fiyatları esas alınmıştır.

Soruşturma konusu ülkelerde yerleşik işbirliğinde bulunmayan firmalar için damping belirlemelerinde ise, söz konusu ülkede işbirliği yapan ve en yüksek damping marjına sahip firmanın verileri esas alınmıştır.

BİRİNCİ BÖLÜM

Normal Değer

Temsil testi

Madde 9- Yönetmelik'in 5 inci maddesi hükmü gereğince, menşe ülkenin iç piyasasında yapılan benzer mal satışlarının miktar bazında Türkiye'ye satışların %5'ini veya daha fazlasını oluşturduğu hallerde, iç satışlar normal değerin tespit edilmesi için yeterli miktarda sayılmıştır. Bu test her bir ürün tipi için ayrı ayrı uygulanmıştır. Anılan testin olumlu sonuçlanması halinde normal değer, ihracatçı ülke iç piyasasında normal ticari işlemler çerçevesinde gerçekleşen satışlar esas alınarak belirlenmiştir. Temsil testinden kalan tipler için normal değer oluşturulmuş değer esasında belirlenmiştir.

Normal ticari işlem testi

Madde 10- Yönetmelik'in 5 inci maddesi hükümleri gereğince, soruşturmaya konu firmalardan sağlanan bilgiler elverdiği ölçüde, menşe ülkenin iç piyasasındaki satışlarının normal değer tespitinde kullanılıp kullanılmayacağının belirlenmesi için ürün tipleri bazında normal ticari işlem testi uygulanmıştır. Buna göre;

a) Benzer ürünün ağırlıklı ortalama net satış fiyatının ağırlıklı ortalama birim maliyetinin üzerinde olduğu durumlarda normal değer;

1) Birim maliyetin üzerindeki satışların maddenin toplam satışlarının %80'ini veya daha fazlasını oluşturması halinde, soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen tüm iç piyasa satış işlemlerinin (karlı ya da karsız) ağırlıklı ortalaması esasında,

2) Birim maliyetin üzerindeki satışların maddenin toplam satışlarının %80'inden daha azını oluşturması halinde ise soruşturma dönemi boyunca gerçekleşen yalnızca karlı iç piyasa satış işlemlerinin ağırlıklı ortalaması esasında belirlenmiştir.

b) Benzer ürünün ağırlıklı ortalama net satış fiyatının, ağırlıklı ortalama birim maliyetinin altında olması halinde ise normal değer, oluşturulmuş değer esasında belirlenmiştir.

İç piyasa satışlarına dayanan normal değer

Madde 11- Yönetmelik'in 5 inci maddesi hükmü gereğince, iç piyasa satışlarının esas alındığı hallerde normal değer, menşe ülkenin iç pazarında benzer ürün için normal ticari işlemler çerçevesinde bağımsız alıcılar tarafından ödenmiş olan veya ödenmesi gereken fiyatlar esasında belirlenmiştir.

Oluşturulmuş değer

Madde 12- Oluşturulmuş değer, maddenin imalat maliyetine satış, genel ve idari (SGİ) giderleri ile makul oranda bir karın eklenmesi suretiyle hesaplanmıştır.

Kar oranı

Madde 13- Oluşturulmuş normal değer hesaplamalarında esas alınan kar oranı, Yönetmelik'in 6 ncı maddesi hükmü çerçevesinde, firmaların normal ticari işlemler çerçevesinde gerçekleşen benzer ürün satışlarından doğan karlarının ağırlıklı ortalaması alınarak belirlenmiştir.

İKİNCİ BÖLÜM

İhraç Fiyatı

İhraç fiyatının belirlenmesi

Madde 14- İhraç fiyatı, ihracatçı firmaların Türkiye'ye satışlarında fiilen ödenen fiyat esasında belirlenmiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Damping Marjları

Fiyat karşılaştırması

Madde 15- Adil bir karşılaştırmanın yapılabilmesini teminen, normal değer ile ihraç fiyatı fabrika çıkış aşamasında karşılaştırılmıştır.

Yönetmelik'in 10 ncu maddesi hükmü gereğince, ilgili taraflarca ileri sürülen ve fiyat karşılaştırmasını etkileyen hususlar değerlendirilerek; taşıma, sigorta, yükleme ve bindirme masrafları, paketleme giderleri, ödeme koşulları, ticari aşama farklılığı, indirim, geri ödeme, banka masrafları, vergi iadesi gibi belgelendirilen, uygulanabilir ve haklı görülen ayarlamalar yapılmıştır.

Damping marjları

Madde 16- Yönetmelik'in 11 inci maddesi hükmü çerçevesinde damping marjları, normal değer ile ihraç fiyatlarının ağırlıklı ortalamalarının karşılaştırılması suretiyle hesaplanmıştır. Ancak, ihraç fiyatının değişik alıcılar veya zaman süreleri bakımından önemli ölçüde farklılık gösterdiği hallerde, dampingin büyüklüğünün tam olarak ortaya konulabilmesi ve varsa gizli dampingin etkisiz kılınması için ağırlıklı ortalama normal değer, işlem bazında ihraç fiyatıyla karşılaştırılmıştır.

Damping marjının belirlenmesinde kullanılan yöntem ile yapılan hesaplamalar, bilahare gönderilecek firma özel bildirimlerinde ayrıntılı şekilde gösterilmektedir.

a) Hindistan: İşbirliğine gelen firmalar için CIF ihraç fiyatının yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda belirtilmektedir:

Futura Polyester Ltd. için %15,51

Reliance Industries Ltd. için %12,89

Bu çerçevede, söz konusu ülkede yerleşik işbirliğine gelmeyen firmalar için damping marjı %21 olarak belirlenmiştir.

b) Çin Tayvanı: İşbirliğine gelen firmalar için CIF ihraç fiyatının yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda belirtilmektedir:

Chung Shing Textile Co Ltd. için %11,89

Far Eastern Textile Ltd. için %8,54

Nan Ya Plastics Corporation için %9,94

Shinkong Synthetics Fibres Corporation için %4,6

Bu çerçevede, söz konusu ülkede yerleşik işbirliğine gelmeyen firmalar için damping marjı %22,1 olarak belirlenmiştir.

c) Tayland: İşbirliğine gelen firmalar için CIF ihraç fiyatının yüzdesi olarak hesaplanan damping marjları aşağıda belirtilmektedir:

Tuntex (Thailand) Public Co. Ltd. için %33,77

Indo Poly (Thailand) Ltd. için %4,79

Bu çerçevede, söz konusu ülkede yerleşik işbirliğine gelmeyen firmalar için damping marjı %53,9 olarak belirlenmiştir.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Zarara İlişkin Belirlemeler

BİRİNCİ BÖLÜM

Dampingli İthalat

İthalatın hacmi ve gelişimi

Madde 17- Yönetmelik'in 17 nci maddesi çerçevesinde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın hacminde mutlak anlamda ya da Türkiye tüketimine oranla önemli ölçüde bir artış olup olmadığı incelenmiştir.

a) Maddenin genel ithalatı

Maddenin genel ithalatı, 1999 yılı ile SD arasında miktar bazında %31 oranında artarken, anılan dönemdeki değer artışı %34 oranında gerçekleşmiştir.

b) Maddenin soruşturma konusu ülkelerden ithalatı

Maddenin soruşturma konusu 3 ülkeden ithalatı, 1999 yılı ile SD arasında miktar bazında %311 oranında artarken, anılan dönemdeki değer artışı %349 oranında gerçekleşmiştir.

1) Hindistan: Maddenin Hindistan'dan ithalatı, 1999 yılı ile SD arasında miktar bazında %82 oranında, değer bazında ise %133 oranında artmıştır. Aynı dönemde Hindistan'ın genel ithalat içindeki payı %17,7'den %24,7'ye çıkmıştır.

2) Çin Tayvanı: Maddenin Çin Tayvanı'ndan ithalatı, 1999 yılı ile SD arasında miktar bazında %41.802 oranında artarken, değer bazında %35.322 oranında artmıştır. Aynı dönemde Çin Tayvanı'nın genel ithalat içindeki payı %0,07'den %23,88'e yükselmiştir.

3) Tayland: Maddenin Tayland'dan ithalatı, 1999 yılı ile SD arasında miktar bazında %441 oranında, değer bazında ise %404 oranında artmıştır. Aynı dönemde Tayland'ın genel ithalat içindeki payı %7,46'dan %30,72'e çıkmıştır.

c) Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı

Maddenin üçüncü ülkelerden ithalatı, 1999 yılı ile SD arasında miktar bazında %63,5 oranında, değer bazında ise %60,9 oranında azalmıştır. Aynı dönemde üçüncü ülkelerin genel ithalat içindeki payı %74,7'den %20,7'ye düşmüştür.

d) Dampingli ithalatın tüketime göre artışı

Maddenin yurtiçi tüketimi, SASA'nın yurtiçi satışları ile genel ithalatın toplanması suretiyle hesaplanmıştır.

Bu çerçevede belirlenen toplam tüketim endeks olarak 1999 yılında 100 iken SD'de 93,74 olmuştur.

1999-SD'de Hindistan'ın pazar payı endeksinin 194'e, Tayland'ın 577'ye, Çin Tayvanı'nın 44701'e yükseldiği görülmüştür.

Dampingli ithalatın fiyatlarının gelişimi

Madde 18- DİE kayıtları esas alınarak yapılan incelemede, soruşturmaya konu ülkelerin ağırlıklı ortalama CIF ihraç fiyatları 1999 yılı 100 olarak alındığında bu rakam SD itibariyle Tayland için 93'e, Çin Tayvanı için 85'e gerilemiş, Hindistan için ise 128'e yükselmiştir.

Dampingli ithalatın yerli üretici fiyatları üzerindeki etkisi

Madde 19- Fiyat kırılması analizinde, ithalatın gümrük çıkış aşamasındaki fiyatları ile yerli üretim dalının fabrika kapısındaki fiyatları karşılaştırılmıştır. Söz konusu fiyat kırılması hesaplamalarında firmaların fiili ihraç fiyatları temel alınmıştır. Ayrıca, bu fiyatlara ithalatçılardan gelen bilgiler göz önüne alınarak KKDF masrafı, gümrük giderleri, gümrük vergisi ve akreditif masrafları gibi gider kalemleri eklenmiştir. Bu şekilde, soruşturma konusu ülkeler menşeli ithalatın gümrük vergisi ve masrafları dahil Türkiye piyasasına giriş fiyatı yerli üretim dalının satış fiyatları ile mukayese edildiğinde, 1999-SD arasında dampingli ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalının fiyatlarının altında kaldığı tespit edilmiştir. SD'de ilgili ürün için fiyat kırılması CIF bedelin yüzdesi olarak Hindistan'daki firmalar için %7'ye, Çin Tayvan'ındaki firmalar için %36'ya ve Tayland'daki firmalar için %25'e kadar çıkmaktadır.

Öte yandan, fiyat bastırılmasının belirlenmesi amacıyla yapılan hesaplamalarda SD'de yerli üretim dalının ilgili üründe zarar ettiği göz önüne alınarak, 1999 yılına ait kar marjı temel alınmıştır.

Bu çerçevede, yerli sanayinin ticari maliyetlerinin üzerine %11 oranında kar marjı eklenmesi ile SD için firmalar bazında hesaplanan fiyat bastırılmasının, Hindistan için %34'e, Çin Tayvanı için %69'a ve Tayland için %56'ya kadar çıktığı tespit edilmiştir.

Yerli üreticinin ticari maliyetlerinin hesaplanmasında, ilgili tarafların görüşleri dikkate alınarak üretim sürecince ortaya çıkan transfer maliyetleri yerine ürünün gerçek maliyetleri kullanılmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Yerli Üretim Dalının Durumu

Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri

Madde 20- Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinin incelenmesinde mümkün olduğu ölçüde ilgili ürüne ait veriler esas alınmıştır.

a) Üretim

Yerli üretim dalının ilgili üründe 1999 yılında 100 olan üretim miktar endeksi SD'de 84'e gerilemiştir.

b) Satışlar

Yerli üretim dalının ilgili üründe 1999 yılında 100 olan yurt içi satış miktar endeksi SD'de 80'e gerilemiştir. Aynı dönemde satış hasılatı ise reel olarak 100'den 80'e gerilemiştir.

c) İhracat

Yerli üretim dalının ilgili üründe 1999 yılında 100 olan ihracat miktar endeksi SD'de 136'ya ulaşmıştır. Aynı dönemde satış hasılatı ise reel olarak 100'den 135'e yükselmiştir.

d) Pazar Payı

Yerli üretim dalının ilgili üründe yurt içi pazar payı endeks olarak 1999 yılında 100 iken SD'de 85'e gerilemiştir.

e) Stoklar

Yerli üretim dalının ilgili üründe 1999 yılı stok düzeyi endeksi 100 olarak alındığında SD'de stok düzeyi 383'e yükselmiştir.

f) Kapasite ve Kapasite Kullanım Oranı (KKO)

Yerli üretim dalının kapasitesinde ilgili ürün için 1999-SD arasında herhangi bir değişiklik olmamıştır. 1999 yılında 100 olarak alınan KKO endeksi ise SD'de 84'e gerilemiştir.

g) İstihdam

Yerli üretim dalının ilgili üründe çalışanlarının sayısı endeks olarak 1999-SD arasında 100'den 127'ye yükselmiştir.

h) Ücretler

Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçilerinin aylık giydirilmiş brüt ücret endeksi 1999-SD arasında 100'den 72'ye düşmüştür.

i) Verimlilik

Yerli üretim dalının ilgili ürün üretiminde çalışan işçi başına verimlilik endeksi 1999 yılında 100 iken SD'de 67'ye gerilemiştir.

j) Yurt İçi Fiyatlar

Yerli üreticinin ilgili üründe ağırlıklı ortalama yurt içi birim satış fiyatı 1999 yılında 100 alındığında, bunun SD'de değişmeyip reel bazda 100 olarak kaldığı görülmüştür.

k) Maliyetler

Yerli üreticinin ilgili üründe ağırlıklı ortalama birim ticari maliyet endeksi 1999 yılında 100 iken SD'de 111'e çıkmıştır.

l) Karlılık

Yerli üreticinin ilgili üründe ticari maliyetleri dikkate alınarak hesaplanan toplam karlılık ve birim karlılık endeksleri 1999 yılında her ikisi için de firma zararda iken 100 olarak alındığında, zarar artarak SD'de sırası ile 346 ve 394 değerlerine ulaşmıştır.

m) Nakit Akışı

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri dolayısıyla yarattığı nakit akışı endeksi 1999 yılında 100 iken bu rakam 2001'de 27'ye gerilemiştir.

n) Öz Kaynakların Karlılığı ve Yatırım Hasılatı

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 1999 yılı itibariyle -%0,7 olan öz kaynak karlılığı (Kar/Özkaynak) endeksi 2001 takvim yılı için -%8,5'e gerilemiştir. Yatırım hasılatı (Kar/Aktif Toplamı) endeksine bakıldığında ise 1999 yılında -%0,2 iken 2001 yılında -%3,4'e kadar gerilediği görülmüştür.

Diğer taraftan, her ne kadar öz kaynak karlılığı ve yatırım hasılatı göstergeleri ilgili ürün için hesaplanamamış olsa da, 2001 yılında ilgili üründe negatife dönen karlılık, adıgeçen göstergelerin de negatife döndüğüne işaret etmektedir.

o) Büyüme

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, aktif büyüklüğü reel olarak 1999 yılında 100 iken 2001 yılında 41 olmuştur.

p) Sermaye Artışı

Yerli üretim dalının bütün faaliyetleri ile ilgili olarak, 1999 yılında 100 olan öz sermaye endeksi 2001 yılında reel olarak 99'a gerilemiştir.

r) Yatırımlardaki Artış

Yerli sanayinin ilgili üründeki yenileme yatırımları endeks olarak 1999 yılında 100 iken SD'de 0 (sıfır) olarak gerçekleşmiştir.

s) Ekonomik Göstergelerin Değerlendirilmesi

Yerli üretim dalının, 1999-SD arasında ekonomik göstergelerinin incelenmesi sonucunda; bazı önemli müşterilerini kaybettiği, satışlarının, pazar payının ve üretiminin gerilediği, kapasite kullanım oranının düştüğü, stoklarının arttığı, satış fiyatlarında ticari maliyetlerindeki artışlara paralel bir yükselme görülmediği, bu olumsuz gelişmeler sonucunda toplam ve birim karlılığının düşerek zarara dönüştüğü, işgücü verimliliğinin düştüğü, firmanın tüm faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü, öz kaynak büyüklüğü, yatırım karlılığı ve öz kaynak karlılığı gibi göstergelerinde gerileme yaşandığı tespit edilmiştir.

Öte yandan, yerli üretim dalının tüm faaliyetlerini kapsayan aktif büyüklüğü, sermaye hasılatı, öz kaynak karlılığı, öz sermaye artışı gibi göstergelerinde görülen gerilemenin, firmanın çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olması nedeniyle doğrudan söz konusu dampingli ithalat ile ilişkilendirilmesi doğru olmamakla birlikte, ilgili ürünün karlılığında görülen olumsuz gelişmenin de firma genelinde yaşanan gerilemede payı olduğu açıktır.

Ekonomik göstergelerinde yaşanan söz konusu olumsuz gelişmeler ışığında, yerli üretim dalının soruşturmaya konu ürün ile ilgili faaliyetlerinde ciddi sorunlar ile karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Dampingli İthalat ile Zarar Arasındaki Nedenselliğe İlişkin

Belirlemeler

Nedensellik

Madde 21- Yönetmelik'in 17 nci maddesi hükümleri gereğince, soruşturma konusu ülkeler menşeli dampingli ithalatın miktarı ve fiyatlarının yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin yanı sıra zarara yol açabilecek diğer unsurlar da incelenmiştir.

Dampingli ithalatın etkisi

Madde 22- Soruşturmaya konu her bir ülkeden yapılan dampingli ithalatın zarar inceleme döneminde yurt içi tüketime göre mutlak ve nispi olarak arttığı, yerli üretim dalının satış fiyatlarını önemli ölçüde kırdığı ve fiyat baskısına yol açtığı tespit edilmiştir. Dampingli ithalat nedeniyle yerli üretici, fiyatlarını sınai ve ticari maliyetlerine paralel bir şekilde arttıramamış olmasına rağmen satış ve pazar kaybına uğramıştır. Ayrıca, dampingli ithalat nedeniyle, yurt içinde satış yapmakta zorlanan yerli üreticinin ihracata ağırlık verdiği ve ihracat miktarını önemli ölçüde arttırdığı müşahede edilmiştir.

Zarar inceleme döneminde, mutlak ve nispi olarak miktar ve değer bazında artış gösteren dampingli ithalattaki gelişim ile yerli üretim dalında görülen olumsuz gelişmelerin eş zamanlı olarak ortaya çıkması sebebiyle, dampingli ithalat ile yerli üretim dalında görülen zarar arasında nedensellik bağı olduğu sonucuna varılmıştır.

Üçüncü ülkelerden ithalat

Madde 23- Üçüncü ülkelerden yapılan ithalatta, 1999-SD döneminde fiyatlar %7,2 oranında artmış, buna karşılık söz konusu ithalat miktar bazında yaklaşık %63,5 oranında azalmıştır. Bu çerçevede, anılan dönemde üçüncü ülkelerin ithalat içindeki payı %74,7'den %20,7'ye gerilemiştir. Üçüncü ülkeler menşeli ithalatta görülen bu değişim, dampingli ithalatın anılan ülkelerin piyasadaki payını da olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir.

Bu itibarla, üçüncü ülkeler menşeli soruşturma konusu ürün ithalatının gerek miktarı ve piyasa payındaki eğilimi, gerekse fiyatları itibariyle bu aşamada yerli üretime zarar verebilecek boyutta olmadığı görülmektedir.

Diğer unsurların etkisi

Madde 24- Yönetmelik'in 17 nci maddesi hükümleri uyarınca, soruşturma konusu ülkeler menşeli dampingli ithalattaki gelişim ile söz konusu ithalatın fiyatlarının yerli üretim dalı üzerindeki etkisinin yanı sıra yerli üretim dalında zarara yol açabilecek diğer olası unsurlar da incelenmiştir. Öte yandan, halihazırda soruşturma devam etmekte olup ilgili taraflarca dile getirilen hususların değerlendirilmesine devam edilmektedir.

a) Türkiye'de yaşanan ekonomik krizlerin piyasaya etkisi Bazı ilgili tarafların da iddia ettiği üzere, ülkemizde 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin tüketim üzerinde olumsuz etkisi görülmektedir. 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz ile pazarda bir önceki yıla göre %30'luk bir daralma gerçekleştiği, pazarın SD'de tekrar toparlanmaya başladığı ancak 1999 ve SD karşılaştırıldığında 1999 yılına göre pazarda hala %6,3 oranında bir küçülme olduğu saptanmıştır. Aynı dönemde yerli üretim dalının satışlarındaki azalma %20,4 oranında gerçekleşirken soruşturmaya tabi 3 ülkeden yapılan toplam ithalatın hacmi %311 oranında artış göstermiştir.

Sonuç olarak, 2001 yılında yaşanan söz konusu pazar daralmasından SASA'nın olumsuz yönde etkilendiği, yurt dışı satışlarındaki artışa rağmen toplam satış miktarının ve pazar payının 1999 yılına göre düşüş kaydettiği görülürken, soruşturmaya konu ülkelerin bireysel pazar payları ve satış miktarlarının aynı dönemde artış kaydettiği gözlemlenmektedir.

Dolayısıyla yerli üretim dalının ekonomik göstergelerinde meydana gelen olumsuz gelişmelerin yalnızca yaşanan ekonomik krizlerden kaynaklandığı iddiasının geçerliliğinin olmadığı, aksine, yerli üretim dalının satışlarının, kriz nedeniyle yaşanan pazar daralmasının çok ötesinde azaldığı görülmektedir.

b) SASA ile ilgili hususlar

Kamu dinleme toplantısında ve soruşturmanın çeşitli aşamalarında diğer lgili taraflarca SASA ile ilgili olarak gündeme getirilen hususlar yerli üretim dalı nezdinde yapılan yerinde doğrulama soruşturması sırasında incelenmiştir.

Söz konusu inceleme sonucunda adıgeçen kuruluşun;

1) PSF maddesinin ithalatında uygulanan gümrük vergisinin bir çok ülke için %0 olması ve vergiye konu ülkeler için ise 2001 yılında %5,1 ve 2002 yılında %4,7 gibi düşük bir oranda olduğu nazara alındığında tekel konumunda olmadığı,

2) maddenin fiyatının belirlenmesinde keyfi bir politika izlemediği, dış fiyatlardan ve de özellikle dampingli fiyatlardan doğrudan etkilendiği, bu alanda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlardan temin edilen verileri ve ithalatın gelişimini takip eden, kuruluş içinde oluşturulmuş pazarlama gruplarının yapmış olduğu araştırmaları dikkate aldığı,

3) ilgili ürünün herhangi bir kalite probleminin bulunmadığı ve ithal edilen tüm malları halihazırda üretmese de (çekimli ürünler) ithal malları tamamen ikame edebilecek ürünler ürettiği ve bu iddiasını TÜBİTAK tarafından verilen bir raporla desteklediği,

4) yerli üretim dalının, iç piyasadaki polyester elyaf ihtiyacının tamamını karşılayabilecek kapasiteye sahip olduğu belirlenmiştir.

Sonuç itibariyle, yukarıdaki bahse konu hususların, dampingli ithalat ile yerli üretim dalının zararı arasındaki illiyet bağını ortadan kaldırmadığı sonucuna varılmıştır.

BEŞİNCİ KISIM

Sonuç

Karar

Madde 25- Ön belirlemeler sonucunda dampingin, yerli üretim dalında zararın ve her ikisi arasında illiyet bağının mevcut olduğu tespit edildiğinden, aşağıda tanımı ve menşe ülkeleri belirtilen ürünün Türkiye'ye ithalatında karşılarında gösterilen tutarlarda teminat şeklinde geçici önlem uygulanmasına İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu tarafından 20/01/2003 tarihinde karar verilmiştir.

GTP

Madde

Menşe Ülke

Üreticiler

Teminat

Oranı CIF%

Hindistan

Futura Polyesters Ltd.

%12

Reliance Industries Ltd.

%12

Diğerleri

%21

5503.20

Poliesterlerden

Çin Tayvanı

Chung Shing Textile Co.Ltd.

%11,8

sentetik

Far Eastern Textile Ltd.

%8,5

devamsız lifler

Nan Ya Plastics Corporation

%9,9

Shinkong Synthetics Fibers Corp.

%4,6

Diğerleri

%21

Tayland

Tuntex (Thailand) Public Co.Ltd.

%12

Indo Poly (Thailand) Ltd.

%4,7

Diğerleri

%21


Süre

Madde 26- Karar maddesinde belirtilen geçici önlem, Kanun'un 12 nci maddesi çerçevesinde, zararın önlenmesi için damping marjından daha düşük oranda bir kesin önlemin yeterli olup olmadığının incelenecek olması nedeniyle, soruşturma ile ilgili kesin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına kadar, azami 6 ay süreyle yürürlükte kalır.

Uygulama

Madde 27- Gümrük idareleri 25 inci maddede gümrük tarife pozisyon numarası ile ismi belirtilen maddenin karşısında gösterilen ülke menşeli ithalatında, İthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu'nca tespit edilen miktarda teminat alırlar.

Yürürlük

Madde 28- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 29- Bu Tebliğ hükümlerini Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Bakan yürütür.