Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

DANK K.2001-0374

DANIŞTAY ONUNCU DAİRE K: 2001/374, E:1999/1675 SAYILI,

07.02.2001 TARİHLİ KARARI

Temyiz Eden (Davacı) : ...

Karşı Taraf (Davalı) : Gümrük Müsteşarlığı

İstemin Özeti : Dava, davacıya ait aracın devlet malı sayıldığına ilişkin ... Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünün 23.2.1998 tarih ve 07 KTK 070/3317 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

... İdare Mahkemesi ... tarih ve ... sayılı kararıyla davayı reddetmiştir.

Davacı, anılan mahkeme kararının yerinde olmadığını ileri sürerek temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

D.Tetkik Hakimi : Yakup Bal

Düşüncesi : Cumhuriyet Savcılığının 23.12.1997 tarihli ve aracın davacıya iadesine ilişkin kararın gereği yerine getirilmeksizin, başka bir anlatımda araç davacıya iade edilmeden bir aylık sundurma bekletme süresinin başlatılmasına hukuken imkan bulunmamaktadır.

Dolayısıyla açılan davayı reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Zümrüt Öden

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü;

Dava, davacıya ait aracın devlet malı sayıldığına ilişkin Kapıkule Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğünün 23.2.1998 tarih ve 07 KTK 070/3317 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

... İdare Mahkemesi, davacının, 1615 sayılı Yasanın 128.maddesinde öngörülen bir aylık süre içerisinde aracını sundurmadan almadığı, ek süre talebinde de bulunmadığından tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

Davacı, anılan mahkeme kararının yerinde olmadığını ileri sürerek temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 128.maddesinde çıkış eşyasının sundurmalarda bir ay kalabileceği, zorlayıcı veya gümrükçe kabul edilebilecek makbul sebepler tahtında, gümrük idare amirlerince bu sürenin bir defaya mahsus olmak üzere en çok üç aya kadar uzatılabileceği, bu sürenin sonunda ihraç edilmeyen veya kaldırılmayan çıkış eşyasının yasanın 140 ncı maddesine göre tasfiye olunacağı öngörülmüştür.

Yine aynı Yasanın 140.maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde antrepo ve sundurmalarda ve gümrük denetlemesi altında bulunan diğer yerlerde bu yasada yazılı sürelerden fazla kalmış eşyanın gümrüğe terk edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Dava ve temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; davacının 1615 sayılı Yasanın 12.maddesi kapsamında 30.10.1996 tarihinde yurda getirdiği aracı yurda girişinde iki ay süre verilmesine karşın bu süre geçirildikten sonra yurt dışına çıkış yapmak üzere 11.12.1997 tarihinde gümrük müdürlüğüne başvurduğu, bu gecikme nedeniyle 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3/a maddesi gereğince işlem yapılmak üzere aracın 11.12.1997 tarihinde Tasfiye İşletme Müdürlüğüne teslim edildiği, davacının yine aynı gün ... Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 11.12.1997 tarihli ön ödeme önerisi üzerine davacının 19.12.1997 tarihinde 210.000.000.-lirayı İstanbul Defterdarlığı saymanlığına yatırdığı, ön ödeme üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.1997 tarihli kararıyla takipsizlik ve karar kesinleştiğinde aracın sanığa iadesine karar verildiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Kapıkule Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğüne yazılan 24.12.1997 tarihli yazıyla 23.12.1997 tarihli takipsizlik kararına yasal süresi içinde itiraz edilmeyerek kararın kesinleştiği bu nedenle karar gereğinin yerine getirilmesinin istenildiği, anılan yazı ve takipsizlik kararının Kapıkule Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğüne 25.12.1997 tarihinde tebliğ edildiği, Kapıkule Yolcu Salonu Giriş Gümrük Müdürlüğünce Tasfiye İşletme Müdürlüğüne yazılan 25.12.1997 tarih ve 23002 sayılı yazı ile sahibine teslim edilerek yurt dışına çıkışının sağlanması amacıyla aracın bir memur refakatinde müdürlüklerine sevkinin istenildiği, ancak bu yazıya rağmen aracın gümrük müdürlüğüne sevk edilerek gerekli işlemler tekemmül ettirilip yurt dışı edilmek üzere davacıya iadesinin sağlanmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda ... Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.1997 tarihli takipsizlik ve aracın ilgiliye iadesine ilişkin kararı gereği yerine getirilmeksizin başka bir anlatımda aracın yurt dışı edilmek üzere davacıya iadesi sağlanmaksızın Gümrük Kanununun 128.maddesinde öngörülen bir aylık sundurma bekleme süresinin başladığını ve aracın tasfiyelik hale geldiğini kabule hukuken imkan bulunmamaktadır.

Dolayısıyla yukarıda belirtilen hususu dikkate almaksızın davayı reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Yasanın 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının bozulmasına 7.2.2001 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

AYRIŞIK OY

Temyiz isteminin reddedilerek mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.