Mevzuatım
logo
Giriş Yapınız

MEVZUATİM

26.06.2012 02021 Kaçakçılıktan tasfiyelik olan araçlarda haciz ve motorlu taşıtlar vergisinin durumu

Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 26.06.2012 tarihli 2021 sayılı yazıları eki

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir idaresi Başkanlığı

SAYI :B.07.1.GİB.G.02.61 -170.06.01-13

KONU :

30.04.2012 / 046765

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINA

(Tasfiye Hizmetleri Genci Müdürlüğü)

İlgi: a) 19.08.2011 tarih ve B.21.0.THG.0.00.00.00[10.04.01]380.07.02/237-331 sayılı yazınız.

b) 16.04.2012 tarih ve B.21.0.THG.0.00.00.00[10.04.01]380.07.02/237-331 sayılı yazınız.

Başkanlığımıza göndermiş olduğunuz ilgi (a)'da kayıtlı yazınızın incelenmesinden;

- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca tasfiye edilmesi gereken taşıtların trafik tescil kayıtlarının trafikten çekme belgeli olarak silinmesinin istenildiği, ancak söz konusu taşıtların trafik tescil kayıtlarında ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerinin haciz şerhlerinin bulunması nedeniyle herhangi bir işlem yapılamadığı,

- İlgili Vergi Dairesi Müdürlüklerince söz konusu taşıtların tasfiye edilmesi neticesinde elde edilen satış bedelinden, 6183 sayılı Kanunun 21 nci maddesi uyarınca, aynından doğan ve ödenmeyen motorlu taşıtlar vergisi tutarlarının aktarılması halinde haciz şerhlerinin kaldırılacağının bildirildiği,

- Tasfiye edilen taşıtlarla ilgili olarak, zapt tarihinden satış sonrası alıcısı adına tescil işlemi yapılan tarihe kadar terkin edilmesi gereken motorlu taşıtlar vergilerinin terkin edilmediği, zapt tarihine kadar taşıt sahibi adına tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergilerinin ise alıcısından tahsil edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesine göre, motorlu taşıtlar vergisinin mükellefi trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığınca tutulan sivil hava vasıtaları sicilinde adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzel kişiler olmakla, 7 inci maddesine göre, motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyeti motorlu taşıtların ilgili sicile kayıt ve tescili ile başlamakta, 8 inci madde hükmüne göre de mükellefiyet motorlu taşıtların ilgili sicildeki kayıtların silinmesi halinde sona ermektedir.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun “Kaçak eşya naklinde kullanılan taşıta elkoyma” başlıklı 10 uncu maddesinde; bu Kanunda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre elkonulacağı, 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmesi Türkiye'de sicile kayıtlı olmaması ya da soruşturma ve kovuşturma devam ederken, kaçakçılık suçunun işlenmesinde tekrar kullanılması halinde, elkonulan taşıtın alıkonulacağı, sahibinin taşıtın değeri kadar teminatı alıkoyma tarihinden itibaren otuz gün içinde gümrük idaresine teslim etmesi halinde, taşıtın sahibine iade edileceği, aksi takdirde, tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin derhal tasfiye olunacağı, tasfiyenin satış suretiyle gerçekleşmesi halinde, satıştan elde edilen gelirden taşıtın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan sonra kalan miktarın, kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere emanet hesabına alınacağı; 16 nci maddesinde ise, bu Kanunda tanımlanan suçların veya kabahatlerin konusunu oluşturması dolayısıyla müsadere veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarının uygulanabileceği eşyanın, sahibine iade edilmeyeceği ve kamu davasının açıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde kovuşturmanın sonuçlanmaması halinde derhal tasfiye edileceği, satılarak tasfiye edilen eşyanın veya taşıma araçlarının satış bedelinin emanet hesabına alınacağı, bu Kanunun uygulamasında tasfiyenin, tasfiye idaresi tarafından Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 177 nci maddesinin ikinci fıkrasında 5607 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tasfiye edilebilecek duruma gelen eşyanın 4458 sayılı Kanunun 178 inci madde hükümlerine göre tasfiye edileceği, 180 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise 177 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve satış suretiyle tasfiye edilen eşya ve taşıtların satış bedellerinin Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen taşıtlar için taşıtın muhafazası ve satışı için gerekli olan bütün giderler düşüldükten sonra, aynı Kanunun 16 ncı maddesindeki eşya ve taşıtlarda ise tamamının sahipleri adına emanet hesabına alınacağı, bu tutarların eşya ile ilgili dava sonucunda iade karan verilmesi halinde sahibine ödeneceği, müsadere kararı verilmesi halinde ise birinci fıkra hükümlerine göre yapılan dağıtımdan sonra artan bedelin Hazineye gelir kaydedileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Zapt, müsadere veya tasfiye kararı alınan araçlar hakkında yapılacak işlemler” başlıklı 73 üncü maddesinde ise “Aracın müsadere edildiğine dair mahkeme kararının veya tasfiye edildiğine ilişkin ilgili kurum veya kuruluşun düzenlemiş olduğu yazının ibrazı halinde, araç müsadere veya tasfiye karan verilinceye kadar sahibine yediemin olarak verilmemiş ise zapt tarihi itibariyle, sahibine yediemin olarak verilmiş ise müsadere veya tasfiye kararı tarihi itibariyle önceki maliki adına olan tescili silinir ve ilgili vergi dairesine onbeş iş günü içinde bildirilir.

Araç zapt edildiği halde ilgili mahkeme tarafından müsaderesine veya ilgili kurum veya kuruluşça tasfiyesine karar verilmemesi halinde, zapt tarihi ile karar tarihi arasında aracın yediemin olarak sahibine bırakılmamış olması şartıyla, zapt tarihi ile aracın sahibine iade edilme tarihi arasında geçen süre ile sınırlı olmak üzere tescili silinir. Sahibine iade tarihi itibariyle de trafik tescil kayıtları tekrar açılır ve yapılan işlem hakkında ilgili vergi dairesine onbeş iş günü içinde bilgi verilir” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre;

- Mahkeme kararı uyarınca müsaderesine veya ilgili kurum veya kuruluşça tasfiyesine karar verilmiş olan taşıtların, müsadere karar tarihine kadar sahiplerine yediemin olarak verilmemiş olması durumunda; tescil kaydı zapt tarihi itibarıyla silinerek ilgili vergi dairelerine bildirilmesi halinde, taşıt sahiplerinin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetlerinin zapt tarihi itibarıyla silinmesi.

- Mahkeme kararı uyarınca müsaderesine veya ilgili kurum veya kuruluşça tasfiyesine karar verilmiş olan taşıtların, sahiplerine yediemin olarak verilmiş olması durumunda; tescil kaydının taşıt sahiplerinin tasarruf hakkının elinden alındığı tarih itibarıyla silinerek ilgili vergi dairesine bildirilmesi halinde, taşıt sahiplerinin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetlerinin tasarruf haklarının elinden alındığı tarih itibarıyla silinmesi,

- Zapt edilen ancak mahkeme tarafından müsaderesine veya ilgili kurum veya kuruluşça tasfiyesine karar verilmemiş taşıtların, sahiplerine yediemin olarak verilmemiş olması durumunda; taşıtların, zapt tarihi ile sahibine iade edildiği tarih arasında geçen süre ile sınırlı olarak tescil kaydının silinerek ilgili vergi dairesine bildirilmesi halinde, taşıt sahiplerinin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetlerinin taşıtın zapt tarihi ile sahiplerine iade edildiği tarihler arasındaki dönem için silinmesi,

- Taşıtın sahibi tarafından teminat karşılığında geri alınmaması halinde; Gümrük idaresince 5607 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi kapsamında el konulan ve sahibi tarafından teminat karşılığında geri alınmaması üzerine tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin satılmış olan taşıtlar ile aynı Kanunun 16 ncı maddesi kapsamında el konularak kamu davasının açıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde kovuşturmanın sonuçlanmaması nedeniyle satışı yapılan taşıtların mülkiyeti alıcıya geçeceğinden, bu taşıtlarla ilgili mahkeme kararı beklenilmeksizin üzerlerindeki haczin kaldırılması ve Hazine emanet hesabında tutulan taşıt satış bedelleri üzerine haciz tatbik edilmesi,

Mahkemece taşıtın müsaderesine hükmedilmeyerek sanık lehine karar verilmesi halinde satış bedelinin sahibine iadesi gerektiğinden Gümrük İdaresinin bildirimi üzerine, taşıt sahibinin borcu tahsil edilmemişse emanet hesabında tutulan satış bedelinden tahsil edilmesi,

Mahkemece taşıtın müsaderesine karar verilmesi halinde ise, taşıta ilişkin emanet hesabındaki satış bedeli 4458 sayılı Kanunun 180 inci maddesi gereği Hazineye gelir kaydedileceğinden söz konusu tutar üzerine tatbik edilen haczin kaldırılması.

Taşıtın mahkeme karar tarihine kadar satılmamış olması durumunda ise mahkemece taşıtın müsaderesine hükmedilmişse taşıt üzerindeki haczin kaldırılması, müsadere kararı verilmemişse taşıt üzerindeki haczin devam ettirilerek Gümrük İdaresinden taşıtın tahsil dairesine tesliminin istenmesi,

- Taşıtın belirtilen şartlarda sahibine iade edilmesi halinde; Gümrük İdaresince 5607 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi kapsamında el konulan ve sahibi tarafından teminat karşılığında geri alınan taşıtlarla ilgili olarak haklarında mahkeme kararı verilinceye kadar taşıl üzerindeki vergi dairesi hacizlerinin kaldırılmaması.

Mahkemece taşıtın müsaderesine hükmedilmeyerek sanık lehine karar verilmesi halinde amme alacağı halen tahsil edilmemişse. Gümrük İdaresindeki teminat haczedilebilir nitelikte ise haczen takibi hususu da dikkate alınmak suretiyle taşıt üzerindeki cebri takibin sürdürülmesi.

Mahkemece müsaderesine karar verilmesi halinde ise taşıt Gümrük İdaresine teslim edilmişse haczin kaldırılması ve sahibine iade edilmesi gereken bir tutar var ise bu tutara haciz tatbik edilmesi, taşıtın bulunamaması halinde ise haczin kaldırılmaması gerekmektedir.

Bununla birlikte, amme alacağının borçlunun başka mal varlığından takip ve tahsili yoluna gidilebilmesi mümkün olup, amme alacağı tamamen tahsil olunması veya zapt edilen araca karşılık borcun tamamına yetecek tutarda teminat alınması durumunda söz konusu hacizlerin kaldırılacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini arz ederim.

Şinasi CANDAN

Başkan a.

Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı